
-
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
- +90 372 257 4010
- http://w3.beun.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
YRD. DOÇ. DR. SÜREYYA ALTIN
Üniversite: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
Bölüm: Fen Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Çevre (TR)
2. Çevre yönetim sistemi (TR)
3. Çevre Kanunu (TR)
4. Environment (EN)
5. Environment Law (EN)
6. Environmental management system (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Biyosorpsiyon yöntemi ile kadmiyum giderimi
Ağır metalleri atıksulardan uzaklaştırmak için kullanılan iyon değişimi, çökeltim, elektrokimyasal ve membran prosesleri, aktif karbon adsorpsiyonu, buharlaştırma ve solvent ekstraksiyon metotları gibi konvansiyonel yöntemler yüksek ilk yatırım ve işletim maliyetlerine sahiptirler. Ayrıca fizikokimyasal yolla yapılan arıtma işlemleri sonucunda çevre için zararlı ikincil kirleticiler ortaya çıkmaktadır. Bu sebeplerden dolayı ağır metalleri atıksudan uzaklaştırmak için son zamanlarda biyosorpsiyon prosesleri geliştirme çalışmalarına hız verilmiştir. Biyosorpsiyon prosesleri; ölü biyolojik madde kullanılarak atıksuda bulunan ağır metallerin adsorbe edilmesi işlemidir. Bu proseslerde uygun biyomas kullanılması durumunda yukarda belirtilen diğer yöntemlerden daha ucuz bir prosestir. Ayrıca işletimi bu proseslere göre daha kolaydır. Literatürde pek çok çalışmada ölü bakteri, mantar ve alg yüzeyinde ağır metallerin tutulduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada da çok sayıda bakteri, protozoa, mantar ve rotifer türlerini içeren aktif çamur biyomasının atıksuda bulunan ağır metalleri biyosorplama kapasitesinin belirlenmesi hedeflenmiştir.Başlangıç temas süresi, pH’sı, başlangıç metal iyon derişimi ve mikroorganizma derişiminin adsorpsiyon hızına etkileri araştırılarak, en uygun ortak koşulları; başlangıç temas süresi 120 dk, başlangıç pH’sı 8.0, başlangıç metal iyon derişimi 80 mg/L ve mikroorganizma derişimi 1.2 g/L olarak belirlendi. Ayrıca biyosorpsiyon süreci için kinetik ve izoterm çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Sonuçta biyosorpsiyonun 2. derece kinetik ile açıklanabileceği ve izoterm verilerinin Langmuir izoterm modeline uyum sağladığı belirlenmiştir. Dolayısı ile kadmiyum uzaklaştırmada aktif çamur iyi bir biyosorbenttir.
Flat sheet destekli sıvı membran sistemi kullanılarak, sulardan çinko gideriminin incelenmesi
Çinko; Metal Kaplama ve Kimya Endüstrilerinde sıklıkla kullanılan ağır metallerin başındadır. Çinko eser miktarda kullanılsa dahi, yüksek oranda toksik özellik göstermekte, ekonomik olarak pahalı ve zor elde edilebilir olmasından dolayı da, bulunduğu atıksudan giderimini ve tekrar geri kazanımını gerektirmektedir. Klasik yöntemlerle çinkonun atıksulardan arıtılması ve geri kazanılmasının, fazla kimyasal madde kullanımı ve enerji tüketimi gibi dezavantajlarının yanı sıra, kimyasal olarak seçici bir ayırmada sağlayamamalarından dolayı; yeni prosesler geliştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu amaçla; sıvı membranlar, yüksek kimyasal seçicilikleri ve ekonomik özelliklerinden dolayı ağır metallerin geri kazanılmasında konvansiyonel ayırma proseslerine alternatif olmuşlardır. Sıvı membran proseslerinin endüstriyel boyutta kullanımı için destekli sıvı membranların daha uygulanabilir olduğu düşünülmekte ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Flat Sheet Destekli Sıvı Membran Sistemi ile yapılan bu çalışmada, Çinko iyonlarının gideriminde taşıyıcı olarak D2EHPA ve Aliquat336, membran solvent olarak Kerosen ve Toluen kullanılmış besleme fazı olarak saf su, HCl ve sıyırma fazı olarak, H2SO4, HCl, H3PO4; destek materyali Celgrad 2500 microporos polipropilen kullanılarak en uygun sistem koşullarının belirlenmesi araştırılmıştır. Bu koşullar altında en uygun taşınım verimleri: Besleme çözeltisi; saf suda 1.5×10-3 M ZnCl2, sıyırma çözeltisi; 0.5 M H3PO4, membran sıvısı Kerosende 0.01 M D2EHPA.( % 80.4) Besleme çözeltisi 1.0 M HCl’ de 1.5×10-3M ZnCl2, sıyırma çözeltisi; 0.5 M HCl, membran sıvısı Toluende 0.02 M Aliquat336.( %86.5) olarak belirlenmiştir. Deney verilerinin iki farklı taşınım modeline (steady state ve non-steady state yaklaşımlar) uygulanması sonucunda, non-steady state yaklaşımı çinko taşınımını daha iyi açıkladığı tespit edilmiştir.
ISO 14001’in Türkiye’deki uygulamaları, uygulamadaki zorluklar ve belirsizliklerin ortaya konulması
20. yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren çevre kirliliği sorunu uluslararası toplumun gündeminde yer almaya başlamıştır. Çevre kirliliğinin sınır tanımayan özelliği, üretilecek çözümlerin uluslararası işbirliği ile geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla amacı mal ve hizmetlerin üretilmesi sürecinde atıkların azaltılmasını ve bu yolla çevrenin korunmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak olan çevre yönetim sistemleri önem kazanmıştır. Bu nedenle Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu tarafından ISO 14000 Standartlar Serisi geliştirilmiş ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Standardı 1996 yılında ilan edilmiştir. Tez çalışmasının ilk bölümünde; Çevre Yönetim Sistemi genel hatlarıyla değerlendirilerek kuruluşların bu sisteme neden ihtiyaç duydukları irdelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Standardını hazırlayan Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu (ISO) tanıtılmış ve çevre kirliliğinin önlenmesinde uluslararası işbirliğinin gerekliliği vurgulanmış olup ISO 14001’in gelişimi ve uygulamaları, tanımı ve tarihçesi, gereğini yaratan faktörler konularına değinilmiştir. Ayrıca kuruluşların Çevre Yönetim Sistemlerini oluşturmaları hususundaki gereklilikleri, şartları, performansları değerlendirilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde; Türkiye’de ISO 14001 belgelendirmesinin Çevre Kanunu ile ilişkisi ortaya koyularak ISO 14001 sertifikalandırma süreci açıklanmıştır. Dördüncü bölümde; Çevre Yönetim Sistemlerini kurmuş ve ISO 14001 sertifikası almış Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşların ISO 14001 sertifikasını alma gerekçeleriyle, bu gerekçelerin önem derecelerinin belirlenmesi ve gerekçelerle ilişkili olarak ÇYS’den fayda sağlayıp sağlayamadıklarını tespit etmek amacıyla yapılan anket çalışmasına değinilmiştir. Tezin beşinci bölümünde; Türkiye’de ISO 14001 sertifikasına sahip kuruluşların uygulama sonuçlarının tespitine yönelik olarak yapılan anket çalışması analizlerine yer verilirken tezin altıncı ve son bölümünde stratejik açıdan önemli görülen konulara ilişkin görüşler belirtilmiştir.


Yorum yaz