
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
YRD. DOÇ. DR. SAVAŞ GÜNER
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yumru ayak (TR)
2. Tedavi (TR)
3. Ponseti yöntemi (TR)
4. Aile (TR)
5. Osteomiyelit (TR)
6. Ortopedik cerrahi (TR)
7. Kaslar (TR)
8. Cerrahi flepler (TR)
9. Cerrahi (TR)
10. Teşhis-ayırıcı (TR)
11. Ortopedik cerrahi (TR)
12. Kalça çıkıkları-konjenital (TR)
13. Kalça çıkıkları (TR)
14. Kalça eklemi (TR)
15. K (TR)
16. Family (EN)
17. Ponseti technique (EN)
18. Treatment (EN)
19. Clubfoot (EN)
20. Surgery (EN)
21. Surgical flaps (EN)
22. Muscles (EN)
23. Orthopedic surgery (EN)
24. Osteomyelitis (EN)
25. Hip (EN)
26. Hip joint (EN)
27. Hip dislocation (EN)
28. Hip dislocation-congenital (EN)
29. Orthopedic surgery (EN)
30. Diagnosis-dif (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Pes ekinovarus hastalığında aile faktörleri, tedavi seçenek ve sonuçlarının değerlendirilmesi The evaluation of fami?ly factors, treatment modali?ti?es and results of clubfoot di?ssease
Pes ekinovarus (PEV) olarak adlandırılan deformite Hipokrat zamanından beri bilinen en sık doğumsal ayak deformitesi olup doğumdan itibaren yoğun ortopedik tedavi gerektiren; hakkında pek çok çalışma yapılmış ve çok değişik tedavi yöntemleri uygulanmıştır. Bu çalışmada Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesine 2011-2013 yılları arasında PEV nedeni ile başvuran 38 hastanın 56 ayağının Ponseti yöntemi ile erken dönem tedavi sonuçları ve bu tedaviyi etkileyen faktörleri değerlendirildi. Hastaların tümü tedavi edilmeden önce ve tedavi bitiminde sistemik olarak muayene edildi ve anomalili ayaklar için Dimeglio ve arkadaşlarının kullandığı skala kullanıldı. Hastaların ayaklarına ortalama 7,5 (dağılım:3-16) alçı yapıldı. PEV?li hastalarda topuk varusu ve ayak adduksiyonu düzelmesinin ardından ekinizmin devam ettiği 48 ayakta, lokal anestezi altında mini open teknik ile aşilotomi uygulandı. Alçılama sonrası ayaklara Stenbeek ortezi takıldı. Ortalama takip süresi 14 ay (dağılım: 5-28 ay ) idi. PEV hastalarında tespit edilen en sık komplikasyon ayak önü adduksiyonu idi (% 36). Orteze uyum gösteren 15 hastanın 7?sinde (%46) uyum göstermeyen 7 hastanın 6?sında (% 85) ayak önü adduksiyonu vardı. İdiopatik PEV?li hastalarda plantigrade yürüyebilen hasta oranı %92 idi. Kompleks PEV hastalarında ortez uyumu %33 olup biri hariç tümünde nüks olduğu gözlendi ve bu hastalara ek tedaviler yapıldı. İdyopatik PEV?li hastaların son Dimeglio skoru ise 16 ayakta çok iyi ve 6 ayakta iyi, komplex PEV?li hastalarsa ise 4 ayakta çok iyi, 3 ayakta iyi ve bir ayakta da kötü idi. PEV tedavisinde yıllarca birçok yöntem kullanılmış; konservatif olarak düzeltilemeyen vakalardan iyi sonuç alabilmek için cerrahi tedavinin gerektiği düşünülmüştür. PEV?in en önemli nüks sebebi ortez uyumsuzluğudur. Ayak abdüksiyon ortezine uyumsuzluğun sebepleri ise; sürenin uzun olması, ortezin aileler üzerindeki olumsuz psikolojik etkisi ve ayağın düzelmiş olduğunu gören ailenin ortezi gereksiz görmesidir. Aile eğitim düzeyinin nüks gelişimi için ciddi bir risk faktörü olduğu, lise ve altı eğitim düzeyine sahip ailelerde üniversite eğitim düzeyine sahip ailelere göre nüks risikinin 10 kat fazla olduğu saptanmıştır. PEV?in Ponseti yöntemi ile yapılan manipulasyon ve alçılama tedavisinde % 92 oranında başarılı olundu. Tedaviyi etkileyen en önemli faktör ailenin tedaviye devamlılığı ve oretez uyumu idi. Anahtar kelime: PEV, Ponseti Yöntemi, Aşilotomi, Dimeglio Skoru
Bu çalışmamızda 2005-2009 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne başvuran 30 kronik osteomyelitli hasta, Lök ve Sebik’in 1980 yılında tarif ettiği oluklaştırma ve kas flebi yerleştirme yöntemiyle tedavi edilerek değerlendirildi. Bu hastaların 11’i kadın (%36.7), 19’u erkek (%63.3) idi. Yaş ortalaması 24.4 olarak saptandı ( 2-75). Çalışmamıza uzun kemiklerin etkilendiği her yaş grubundaki kronik osteomiyelitli hastalar dahil edildi. Kronik osteomiyelitte en sık kullanılan sınıflama sistemi olan Cierny ? Mader evreleme sistemi kullanıldı. Olgular bu evreleme sistemine göre evre 1-2-3-4 A-B idi. Diyabetik ayak ve dekübit ülserine bağlı osteomiyelit düşünülen hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların tanısı, başvuru sırasında yapılan fizik muayene ve laboratuar testleri ile konuldu. Osteomiyelit tanısı için; etkilenen bölgede kemikte ağrı, kızarıklık, ısı artışı, fistülize akıntı, hareket kısıtlılığı, ateş gibi klinik şikayetleri ile, BK, ESH, CRP yüksekliği, biyopsi, kültür ve radyoloji gibi laboratuvar yöntemler kullanıldı. Hastaların ameliyat öncesi, ameliyat sonrası üçüncü hafta, altıncı ay ve son kontrollerindeki tetkikleri yapılarak kayıt altına alındı. Hastaların hepsinden, cerrahi debritman sırasında biyopsi ve kültür örnekleri alındı. Çıkan kültür antibiyogram sonucuna göre antibiyotik tedavileri düzenlendi. Hastalara ortalama 3,9 (3-12) hafta intravenöz antibiyotik tedavisi, ilave olarak ayrıca ortalama 2,5 (0-4) hafta oral antibiyotik tedavisi verildi. Başarılı tedavi kriteri olarak, Majid ve arkadaşlarının, kronik osteomiyelit tedavisinde kullandıkları başarı kriterleri kullanıldı. Cerrahiden sonra tüm hastalara patolojik kırıktan korumak için ameliyat sonrası iki hafta süreyle alçı-atel tespiti uygulandı. Sonraki ilk bir ay koltuk değneği yardımıyla sağlam tarafa basarak mobilizasyona izin verildi. Birinci aydan sonra yavaş yavaş ağırlık vermeye müsaade edildi. Femur osteomiyelitli 2 hastada patolojik kırık gelişti. Lök ve Sebik’in tarif ettiği uzun kemiklerdeki kronik osteomiyelitin tedavisinde kullandığımız oluklaştırma ve kas flebi yerleştirme yönteminde başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Takip süresi kısa olmakla birlikte elde ettiğimiz sonuçlar nedeniyle kronik osteomiyelit tedavisinde uygulanmasını tavsiye ediyoruz.
Gelişimsel kalça displazili çocuklarda medial yaklaşımla açık redüksiyon erken dönem sonuçlarımız
Amaç; Kapalı redüksiyon için uygun olmayan 6-18 ay arası GKD’li hastalarda medial yaklaşımla açık redüksiyon uygulamalarımızın erken dönem klinik ve radyolojik sonuçlarını incelemek Hastalar ve yöntem; Çalışmaya 2007?2011 yılları arasında tipik kalça displazisi nedeniyle, medial yaklaşımla açık redüksiyon yapılan 19 hasta retrospektif olarak tarandı ve erken tedavi sonuçları değerlendirildi. Çalışmaya 19 hastanın 15’i kız (%78,9), 4’ü erkek (%21,1) toplam 28 kalçası dahil edildi. Ortala yaş 12,11 (3 ay -18 ) ay ve ortalama takip süresi 18,58 (6-48) ay idi. Ameliyat öncesi hastaların yakınlarından anemnez alınarak tüm hastaların fizik muayeneleri yapıldı (pili asimetrisi ve abdüksüyon kısıtlılığı). Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası asetabular indeks açı ölçümleri yapılarak asetabuler indeks düzelme yüzdesi hesaplandı. Hastaların son kontrollerindeki femoral anteversiyon ölçümleri Craig testine göre yapıldı. Hastaların son kontrollerinde, avasküler nekroz varlığı Kalamchi ve MacEwen kriterlerine, klinik değerlendirme Modifiye McKay kriterlerine, radyolojik değerlendirme için Severin kriterleri kullanılarak yapıldı. Sonuçlar: Çalışmamızda, ameliyat edilen kalçaların ameliyat öncesi asetabuler indeksi ortalama 39,14 (32-50) derece olup, en son kontrol asetabuler indeks değerleri ortalama 30,50 (18-48) dereceydi. Preoperatif ve postoperatif asetabuler indeks arasında, istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0,001). Severin radyolojik kriterlerine göre değerlendirildiğinde, 9 (%32,1) kalça çok iyi (Grup 1), 9 (%32,1) kalça iyi (Grup 2), 7 (%25,0) kalça orta (Grup 3) ve 3(%10,7) kalça ise kötü (Grup 4) olarak tanımlandı MacKay klinik kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, 22 (78,6) kalça çok iyi (Grup 1), 6 (%21,4) iyi (Grup 2) olarak değerlendirildi. Bu çalışmada Kalamchi-McEwen avasküler nekroz kriterlerine göre 28 kalçadan 25 inde (%89,3) avasküler nekroz görülmezken, 2 kalçada (%7,1) Tip 1, 1 kalçada (%3,6) da Tip 4 düzeyinde avasküler nekroz mevcuttu.. Sonuç: Bu çalışmadaki veriler medial yaklaşımla açık redüksüyon yönteminin 18 ay altı gelişimsel kalça displazili olgularda basit, güvenilir bir yöntem olduğunu, aynı anda her iki kalçaya uygulanabilir olduğunu ve düşük avasküler nekroz oranları bulunduğunu desteklemektedir Anahtar sözcükler: Gelişimsel kalça displazisi; kalça eklemi; açık redüksiyon; cerrahi; tanı
YRD. DOÇ. DR. SAVAŞ GÜNER İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
YRD. DOÇ. DR. SAVAŞ GÜNER İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
Hastalarda Hiatal Herni Olgularına Tanısal YaklaĢım (AraĢtırma Makalesi)
Alptekin TOSUN, İsmail ŞERİFOĞLU
761
Diyetle Bor Alımının Sağlık Ġle EtkileĢimi: Güncel BakıĢ ( Derleme)
Makbule GEZMEN-KARADAĞ, Duygu TÜRKÖZÜ
770
Obezojenik Çevre Ve Sağlık Üzerine Etkileri (Derleme)
Merve Şeyda KARAÇİL, Nevin ŞANLIER
786
Endometriozis ĠliĢkili Ağrının Yönetimi Ve Ağrının Yönetiminde HemĢirenin Rolü (Derleme)
Ayşegül UNUTKAN, Kamile KUKULU
804
DüĢük Riskli, Riskli, Yüksek Riskli Gebelik Ve Ebenin Rolü (Derleme)
Halime AYDEMİR, Hale UYAR HAZAR
815
Arnold Chiari-I Malformasyonu ile Muhtemel ĠliĢkili Ġnternükleer Oftalmopleji
(Olgu Sunumu )
Hasan H. ÖZDEMİR, Caner F. DEMİR, M. Said BERİLGEN,
İrem TAŞCI ,Metin BALDUZ
834
Bir Makrodaktili Vakası (Olgu Sunumu )
Savaş GÜNER, Mehmet Fethi CEYLAN, Şükriye İlkay GÜNER, Ali Murat KALENDER, Hayati
AYGÜN
840
Gümüşhane University Journal Of Health Sciences
GGÜÜMMÜÜŞŞHHAANNEE ÜÜNNİİVVEERRSSİİTTEESSİİ SSAAĞĞLLIIKK


Yorum yaz