
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 246 211 1000
- http://w3.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
YRD. DOÇ. DR. NİLÜFER NEGİZ
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İş hayatı (TR)
2. İdari personel (TR)
3. Üniversiteler (TR)
4. Üniversite personeli (TR)
5. Çalışan kadınlar (TR)
6. Tükenmişlik (TR)
7. Türkiye (TR)
8. Ombudsman (TR)
9. Kamu yönetimi (TR)
10. Kamu kuruluşları (TR)
11. Kamu denetimi (TR)
12. Denetim (TR)
13. Anayasa değişikli (TR)
14. Şiddet (TR)
15. Koruma politikaları (TR)
16. Koruma (TR)
17. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (TR)
18. Devlet polit (TR)
19. Yerel yönetimler (TR)
20. Türk kadını (TR)
21. Temsil (TR)
22. Siyaset (TR)
23. Siyasal katılma (TR)
24. Kadınlar (TR)
25. Kadın politikaları (TR)
26. Women academicians (EN)
27. Women (EN)
28. Burnout (EN)
29. Burnout level (EN)
30. Working women (EN)
31. University personnel (EN)
32. Unive (EN)
33. Constitutional amendments (EN)
34. Control (EN)
35. Public control (EN)
36. Public inspection (EN)
37. Public institutions (EN)
38. Pu (EN)
39. Family relations (EN)
40. Family violence (EN)
41. Family policies (EN)
42. Protection of Family Act Law (EN)
43. State policie (EN)
44. Municipalities (EN)
45. Women associations (EN)
46. Women education (EN)
47. Women rights (EN)
48. Women movements (EN)
49. Women real (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Çalışma yaşamında kadının tükenmişliği: Süleyman Demirel Üniversitesi örneği
Tükenmişlik sendromu hem bireysel, hem de örgütsel açıdan olumsuz etkilere yol açan bir olgudur. Bu çalışmada Süleyman Demirel Üniversitesi’nde görev yapan kadın akademik personelin ve idari memurların yaşadığı tükenmişlik düzeylerini saptamak, bazı sosyo ekonomik değişkenler ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek ve bu noktadan hareketle tükenme sorununun kaynağını belirleyerek soruna çözüm önerileri getirmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada tükenmişlik konusu teorik kapsamda ele alındıktan sonra 2011 yılında Süleyman Demirel üniversitesinde görev yapan kadın akademik ve idari personeli konu edilen bir uygulamaya yer verilmiştir. Çalışmaya kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle seçilmiş 400 kadın idari ve akademik personel katılmıştır. Tükenmişlik düzeylerini belirlemek için ?Maslach Tükenmişlik Ölçeği? ve kişisel bilgiler için de ?Kişisel Bilgi Formu? ve aile, iş, sosyal Yaşama ilişkin sorulardan oluşan bir form kullanılmıştır. Elde edilen veriler istatiksel olarak değerlendirilerek çalışmada ortaya konulan hipotezler test edilmiş sonuçlar değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, Kadın, İş yaşamı
2010 anayasa değişikliği sonrasında düzenlenen Kamu Denetçiliği Kurumu (Türkiye Ombudsmanı)
Halkın yöneticiler hakkındaki memnuniyetini artırmaya çalışan veya devletin yönetim kademesinin yasalara uygun davranmasını sağlamak için birçok denetim yolları bulunmaktadır. Bu denetim organlarından biri de Ombudsman denetimidir. Ombudsman denetimi, 1809 yılında anayasal kurum olarak ilk kez İsveç’te uygulanmış daha sonra da farklı ülkelerde yayılmaya başlamıştır. Halen yüzü aşkın ülkede uygulanmakta olan Ombudsman sistemi, ülkemizde uzun yıllar tartışılmış fakat yakın zamana kadar uygulama alanı bulamamıştır. Bu konuyla ilgili yapılan anayasal ve yasal düzenlemelerle 2012 yılında Ombudsman Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu adıyla ülkemizde de uygulanmaya başlamıştır. Üç bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümünde, denetim kavramı ve Türk Kamu Yönetiminde denetim yolları incelenmiştir. İkinci bölümde bu denetim yollarından biri olan Ombudsman denetiminin tarihsel gelişimi, genel özellikleri, ülkelerde uygulanan farklı ombudsman türleri açıklanmış ve Avrupa Birliği başta olmak üzere çeşitli ülkelerden uygulama örnekleri verilmiştir. Son bölümde ise Türkiye’de Ombudsmanlığın kurulması için yapılan çalışmalar, yasal düzenlemeler ve uygulamaya geçirilmesinde karşılaşılan engeller anlatılmış, 2010 Anayasa Değişikliği ile Anayasal statü kazanan Kamu Denetçiliği Kurumunun, hazırlanan 6328 sayılı kanunla uygulamaya geçirilmesi süreci ve bu süreçte yapılan tartışmalara yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Denetim, Ombudsman Denetimi, Kamu Denetçiliği Kurumu, 2010 Anayasa Değişikliği.
Aile birliğinin korunmasında aile içi şiddetin önlenmesine yönelik kamusal politikalar
Aile ve ailenin korunması yalnızca aile içindeki bireylerin değil, tüm toplumun gereksinimlerinin karşılanması ve sağlıklı bir toplum yapısı için gereklidir. Şiddet, ilk olarak aile içinde öğrenilen ve gelecekte devam eden bir olgudur. Döngü olarak devam her türlü aile içi şiddet davranışı ailenin parçalanmasına, aile birliğinin bozulmasına neden olmasının yanında ailede yaşayan çocukların yaşamlarına da olumsuz etkilemekte ve böylelikle tüm toplum olumsuz bir sürecin içine girmektedir. Bu konu ile mücadelede politika yapımında ve uygulanmasında birçok kurum ve kuruluş etkendir. Hukuki alanda mahkemeler ailenin korunması ile ilgili uygulama yapan kurumlardır. Bu çalışma, Türkiye’de ailenin korunmasında ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik kamusal politikaların uygulamalarını, işleyişini, aksaklıklarını ve sonuçlarını adli hizmet alan ve aile içi şiddete maruz kalmış olan mağdur kadınların bakış açıları ile ele almaktadır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde aile birliğinin korunması kavramsal ve kuramsal boyutları ile ele alınmış, aile biçimleri, işlevleri, önemi, aile politikalarının kavram ve içeriği, tarihsel arka planı, boşanma nedenleri ve aile içi şiddet konularından bahsedilmiştir. İkinci bölümde, Türkiye’de aile ve aile birliğinin korunmasına yönelik kamusal politikalar hukuki boyutları ile ele alınmış ve aile birliğinin korunmasında kamusal politika yapıcı ve uygulayıcılar incelenmiştir. Üçüncü bölümde aile birliğinin korunmasına yönelik uygulamaların değerlendirildiği bir araştırma mevcuttur. Dördüncü bölümde araştırmaya yönelik sonuç ve önerilere yer verilmiş ve ülkemizde aile içinde kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik var olan çalışmalar ve politikalar irdelenmiş, yapılan araştırma sonuçları değerlendirilerek kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin çeşitli öneriler sunulmuştur.
Toplumun her alanında olduğu gibi siyasal alanda da kadınlar ikinci plana itilmişlerdir. Siyaset ile birleşmiş olan hırs, iktidar ve mücadele gibi kavramların, kadının fizyolojik ve psikolojik yapısı ile uyuşmaması nedeniyle, siyaset erkeğe özgü bir iş olarak tanımlanmıştır. Araştırma kapsamında, Türk kadınının siyasette arka plana itilmesindeki nedenler incelenip, çözüm önerileri sunulmuştur. Bu çalışmadaki temel amaç, kadınların siyasetle ne kadar ilgili olduklarını, siyasete katılım düzeylerini ve siyasette ne şekilde temsil edildiklerini ortaya çıkarmaktır. Bu konuda, 2009 yerel seçimleri sonucunda, Türkiye’de sayıları yalnızca 26 olan bayan belediye başkanları ile mülakat yapılmıştır. Mülakatın yanı sıra, bayan belediye başkanına sahip olan Aydın ilinde ` Yerel Siyasete Kadının Katılımı’ konusunda anket uygulanarak siyasete ne şekilde katıldıkları ve katılım düzeyleri öğrenilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, erkekler ile eşit haklara sahip olsalar dahi kadınların siyasete ilgi düzeylerinin düşük olduğu, bu durum sonucu olarak da siyasal katılım ve temsil oranlarının az olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kadın, Siyaset, Yerel Yönetim, Katılım, Temsil


Yorum yaz