
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 246 211 1000
- http://w3.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
YRD. DOÇ. DR. HAKAN KARAGÖZ
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Harem (TR)
2. 17. yüzyıl (TR)
3. 16. yüzyıl (TR)
4. Şeriye sicilleri (TR)
5. Şeriye sicili-1273-1274 tarihli (TR)
6. Tarih (TR)
7. Isparta (TR)
8. 19. yüzyıl (TR)
9. 16. Century (EN)
10. 17. Century (EN)
11. Harem (EN)
12. 19. century (EN)
13. Isparta (EN)
14. History (EN)
15. Court register-1273-1274 date (EN)
16. Court registers (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Osmanlı-Arjantin ilişkileri (1840-1918)
19. ve 20. asırların dünyasındaki siyasi durum dünya arenasındaki politik ve ekonomik açıdan güçlenmiş büyük devletlerin yanında mevcudiyetlerini sürdüren diğer hükümetlerin -beklide ilginç- durumuyla özetlenebilir. Çünkü bahse konu dönem dünyada sömürgecilik çağı olarak geçmektedir. Bu bağlamda Arjantinde 19. yüzyılda özellikle Güney Amerika?da geniş sömürge sahasına sahip olan İspanyadan bağımsızlığını kazanmış genç bir devlet olarak dünya arenasına çıkmıştır. Arjantin, bağımsızlığıyla beraber her bağımsız devlette olduğu gibi diğer devletlerle uluslararası platformda her türlü münasebetini kurmaya çalışmıştır. Bu doğrultuda ilk sırada ve doğal olarak, kendi komşuları olan diğer Latin Amerika devletleriyle ilişkileri yoğunluk kazanmış, sonrasında da ülkesindeki henüz nerdeyse hiç temeli atılmamış endüstri ve ticaret alanlarında, işine yarayacak kapitalist düşünce yapısına sahip Avrupalıları ve uçsuz bucaksız tarım arazisini işleyecek, ziraatçılıktan anlayan Ortadoğuluları ülkesine davet etmiştir. İşte Osmanlı-Arjantin ilişkilerinin başlangıcı da bu davetle olmuştur. 19. ve 20. yüzyıllarda Osmanlı Devletinden Arjantine çalışmak için yüzbinlerce insan göç etmiştir. Buna mukabil Arjantinden de Osmanlı topraklarına göç olduysa da bu asla kıyaslanabilecek düzeyde değildir. Çünkü Osmanlılar Arjantin’e hayatlarını kazanmak için giderken, Arjantinlilerin Osmanlıya gelişi, sadece iki ülke arasındaki resmi ilişkileri yürütecek konsolosluk çalışanları ve birkaç Arjantinliden (ajanlar, öğrenciler ya da misyonerler gibi) ibaret olmuştur. Çalışmamızda bahsi geçen dönemde Osmanlı İmparatorluğu ile ona göre çok uzaklarda bulunan ve istiklalini yeni kazanmış bir devlet olan Arjantin Cumhuriyeti arasındaki sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel ve benzeri her türlü ilişkiye mümkün olduğunca ışık tutulmaya çalışılmıştır. Dönemde yaşanan bazen dostane bazen de kritik ve de trajik olaylar tespit edilerek iki devlet arasındaki tarihi ilişkilere bir perde aralanmıştır.
XVI. ve XVII. yüzyıllarda Harem-i Hümayun’un Osmanlı siyasetine etkisi The effect of the imperial harem on the Ottoman Empire’s policy in the XVI th and XVII th centuries
Harem, padişahın evi olmakla birlikte oldukça disiplinli bir hiyerarşik düzeni içermektedir. Harem-i Hümayun veya batılılarca ?tutsak olmuş kadınların dünyası? olarak tanımlanan harem, tarih boyunca gizemini korumuştur. Bu yüzden Osmanlı saray kadınları dünyası gerek yerli tarihçiler gerekse batılı tarihçiler tarafından ilgiyle ele alınmıştır. Çalışmamızın giriş bölümünde ?Harem? kelimesi, Osmanlı Saray Haremi’nin muhtevası ve buradaki hiyerarşik düzen hakkında bilgiler verilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu dönemin tek süper gücü olarak varlığını sürdürürken, onun bünyesinde barındırdığı harem dairesi ve kurumu da bu büyük imparatorluğa paralel olarak ihtişam içerisinde idi. Cariyeler ile dolu olan haremde sadece padişahın kadınları, anneleri, kızları bulunmamış, bunların yanı sıra hizmetçi cariyeler ve bu cariyeleri yöneten kadınlar da harem içerisinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğu XIV. yüzyılın başlarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar oldukça büyüme göstermiş ve üç kıtaya hâkim olmuştur. Ancak XVI. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti’nde daha önce rastlanmayan bir durum gerçekleşmiş ve kadınlar siyasi bir hüviyet kazanmaya başlamışlardır. Harem’in nüfuzu Osmanlı siyasi yapısına Kanuni Sultan Süleyman’ın Haseki Sultanı Hürrem Sultan ile birlikte girmiştir. Çalışmamızın birinci XVII. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti’nde ?Kadınlar Saltanatı? devam ederken veraset sisteminde de bir takım değişmeler görülmeye başlamıştır. Bu değişim sürecinde kadınlar ve özellikle de Kösem Sultan’ın rolü oldukça önemlidir. Kösem Sultan’ın içinde oluşmaya başlayan iktidar hırsı ve bu hırsın yol açtığı sorunlar padişah dönemlerine göre ikinci bölümde anlatılmıştır. I. Ahmed ile başlayan bu süreçte IV. Mehmed’e kadar üç padişah tahttan indirilmiş ve bunun nedenleri de Harem-i Hümayun’un etkisi göz önünde bulundurularak bu bölümde incelenmiştir. Tarihe ?Kadınlar Saltanatı? olarak geçen kavramın hiç de boş yere kullanılmadığını ispatlayan olayların yaşandığı Kösem Sultan dönemi bu bölümde incelenmiştir. Çocuk yaşta tahta geçen IV. Mehmed’in annesi Hadice Turhan Sultan ikinci bölümde yer alan diğer bir konudur. Kösem Sultan’ın ölmesi ve IV. Mehmed’in de yaşının küçük olması sebebiyle yazarların ?Kadın Padişah? dediği Turhan Sultan, yönetimi devralmış ve devam eden süreçte Harem-i Hümayun’un Osmanlı siyasetine etkisi oldukça azalmıştır. Anahtar Kelimeler: Harem, Harem-i Hümayun, Kadınlar Saltanatı, Hürrem Sultan, Kösem
H.1273-1274 (M.1856-1858) tarihli şer’iyye siciline göre Isparta’nın sosyal ve ekonomik durumu H. 1273 -1274 (C.1856-1858) the social and economic life of Isparta according to the court records
Osmanlı tarihi kaynakları arasında şer’îyye sicillerinin önemli bir yeri vardır. Şer’îyye sicilleri Osmanlı sosyo-ekonomik tarihi araştırmalarında birinci elden kaynaklardır. Şer’îyye defterleri ait oldukları bölgenin sosyal yapısının yanında merkezi otoritenin bölgesel idarecilerle ilişkilerini göstermesi açısından idari ve siyasi tarih çalışmaları için de önem arz etmektedir. Şer’îyye sicilleri, Osmanlı Devleti döneminde mahkemelerin vermiş olduğu kararların kaydedildiği defterlerdir. Bu kayıtlar, dönemin siyasî, idarî, askerî, iktisâdî, ictimâî ve hukukî hayatı hakkında bilgi veren kaynakların başında gelmektedir. Bir başka ifâde ile şer’îyye sicilleri, alım-satım şekilleri, mübadele edilen eşyalar, çalışanların ücretleri, para basımı vb. gibi ekonomik, medrese, cami ve külliye gibi kurumların inşası, idaresi, tâmiri ve içki âlemi düzenleyenlerin takip edilip önlenmesi, ihtida kayıtları gibi sosyal; görevlilerin tayini veya azledilmesi gibi idarî; evlenme, boşanma, nafaka, vasîyet, velayet, mîrâs, cizye, haraç, vergi, adam öldürme, hırsızlık ve diyet vb. gibi özel veya kamu hukukunu ilgilendiren birçok konuya dair bilgiler içermektedir. ?H.1273-1274 (M.1856-1858) Tarihli Şer’îyye Siciline Göre Isparta’nın Sosyal ve Ekonomik Durumu? başlığı altında ele aldığımız çalışmamızın amacı, söz konusu sicilin günümüz Türkçesine çevrilmesi ve sicilde yer alan kayıtların değerlendirilmesiyle Isparta’nın sosyal ve ekonomik hayatına dair bilgilere ulaşılmasıdır. Çalışmamız üç bölümden meydana gelmektedir. Giriş kısmında çalışmamızın konu ve kaynaklarından bahsedilmiştir. Osmanlı Devleti’nde şer’î mahkemeler ile görevlileri ve şer’îyye sicillerinin ihtivâ ettiği belge çeşitleri hakkında bilgiler verilmiştir. Daha sonra Isparta’nın coğrafi konumu, Isparta adının menşei üzerinde durulmuş ve Isparta şehrinin ilkçağdan başlayarak yakın tarihine kadar olan dönemi incelenmiştir. Birinci bölümde, XIX. yüzyılda Isparta’nın idari yapısından bahsedilmiştir. İncelediğimiz defterde yer alan sancak, kaza, köy, mahalle isimleri tablolarda verilmiştir. Ayrıca Isparta’da bulunan aşiret ve cemââtlere de değinilmiştir. Yine defterde rastladığımız bazı mevkilere de yer verilmiştir. İkinci bölümde, sicildeki dava zabıtlarından yola çıkarak Isparta’nın sosyal hayatı tahlil edilmeye çalışılmıştır. Aile hayatından bahsedilerek Isparta toplumunda meydana gelen evlenme, boşanma, vasi tayini gibi konulara örnekler verilmiştir. Isparta’da bu dönemde kullanılan isimler, unvanlar ve lakaplardan da bahsedilmiştir. Bu bölümde ayrıca Isparta’daki Müslim-Gayrimüslim ilişkilerinden, mülk alım satımlarından, miras işlemlerinden, toplumsal hayat ile ilgili konulardan bahsedilmiştir. Müslüman toplum arasında ya da Gayrimüslim toplum arasında meydana gelen davalar örnekleriyle gösterilmiş ve toplumlararası ilişkilere de değinilmiştir. Yine bu bölümde hırsızlık, cinayet, yaralama gibi adî suçlardan da bahsedilmiştir. Ayrıca incelemiş olduğumuz şer’îyye sicil defterine göre Isparta’da vakıf müessesesi ve bu müessesenin işleyişinden söz edilmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise ekonomik hayattan bahsedilmiştir. İlk olarak ekonomik faaliyetler içerisinde ticaret konusuna değinilmiştir. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde ticaret ve Hayriye tüccarları ile ilgili bilgi verilmiştir. Ayrıca bu dönemde Isparta şehrinde etkili olan berâtlı tüccarlardan bahsedilmiştir. Bunun yanında incelemiş olduğumuz sicil defterinden yola çıkarak Isparta şehrindeki esnaflardan bahsedilmiştir. Ayrıca bu dönemde Isparta’daki tarım ve hayvancılık faaliyetlerine değinilmiştir. Tüm bu düşünce ve çalışmalar sonucunda, 1856-1858 yılları arasında Isparta şehri örneğinden hareketle Osmanlı Devleti’nin siyasî, askerî, malî, idarî ve içtimaî tarihine ışık tutabilecek bilgiler elde edilmiştir. Anahtar kelimeler: Osmanlı İmparatorluğu, Şer’îyye Sicilleri, Isparta, Sosyal Tarih.


Yorum yaz