YRD. DOÇ. DR. ELİFE DOĞAN KILIÇ

Öğretmen adaylarının duygusal zekâ düzeyleri ve etik muhakeme yetenekleri (MAKÜ eğitim fakültesi örneği)

Bu çalışma, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde öğrenim gören öğretmen adaylarının, duygusal zekâ düzeyleri ile etik muhakeme yetenekleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını araştırmak varsa aralarındaki ilişkiye etkisi bulunabilecek demografik özellikleri tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada öncelikle alanyazın incelenerek kavramsal yapı açıklanmaya çalışılmış ve ilgili araştırmaların bulgularına yer verilmiştir. Daha sonra anket tekniği ile elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle analiz edilerek yorumlanmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgulardan yola çıkılarak öğretmen adaylarının duygusal zekâ düzeyleri ile etik muhakeme yetenekleri arasında düşük ancak anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmış olup bununla birlikte demografik özelliklerin bu ilişki üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı saptanmıştır.

İlköğretim ikinci kademede eğitimde fırsat eşitsizliği The inequality of the opportunity for

Bu çalışmanın amacı, eğitimde fırsat eşitsizliğinin ilköğretim okulları ikinci kademedeki durumunu incelemektir. Bu çalışmada kuramsal veriler derlenerek nitel ve nicel bir araştırma yapılmıştır. Araştırmada öncelikle eşitlik ve eğitimle ilgili verilere ve tanımlara yer verilmiştir. Ayrıca insan hak ve hürriyetleri hakkındaki uluslar arası ve ulusal hukuki düzenlemelere yer verilmiştir. Eğitimde fırsat eşitsizliğini ortaya koyabilmek için T.C Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun istatistikî verileri toplanarak yorumlanmıştır. Bu sayede Türkiye, bölgeler ve cinsiyetler arasında okullaşma oranlarında ve okul başına düşen öğrenci-öğretmen oranlarında anlamlı faklılıklar olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Türkiye’de zorunlu eğitim kararı 1739 Temel Eğitim yasası ile alınmış ve 1997-1998 eğitim-öğretim yılından itibaren sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz temel eğitime geçilmiştir. Türkiye’de 1973 ile 1998 yılları arasında zorunlu temel eğitim beş yıllıktı. Dolayısıyla araştırmadaki veriler derlenirken ve yorumlanırken bu ayrıma dikkat edilmiştir. Araştırma sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilmeden önceki dönemlerden 1994-1997 yılları arasındaki verilere ve sekiz yıllık eğitime geçildikten sonra 2007 yılına kadar olan verilere yer verilmiştir. Türkiye’de ilköğretim ikinci kademede eğitimde fırsat eşitsizliğini ortaya koyabilmek için; ilköğretim birinci kademe ve ortaöğretim ile ilgili verilere de yer verilmektedir. Bu sayede de kademeler arasındaki oranlar incelenip anlamlı farklar olup olmadığı yorumlanmıştır. Son olarak Türkiye’de eğitimde fırsat eşitsizliğini en aza indirebilmek için hangi çalışmaların yapıldığı ve bu çalışmaların ne kadar başarıya ulaştığı sayısal verilerle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre eğitimde fırsat eşitsizliğini en aza indirgeyebilmek için çeşitli çalışmaların yapıldığı, özellikle de ulusal ve uluslar arası kampanyaların olumlu etkilerinin olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.