
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 246 211 1000
- http://w3.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
YRD. DOÇ. DR. AHMET TOKGÖZLÜ
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Taşkın debisi (TR)
2. Risk analizi (TR)
3. Coğrafi bilgi sistemleri (TR)
4. Yağışlar (TR)
5. Trend analizi (TR)
6. Sıcaklık (TR)
7. Isparta (TR)
8. Fiziki coğrafya (TR)
9. Coğrafya (TR)
10. Geographical information systems (EN)
11. Risk analysis (EN)
12. Flood flow (EN)
13. Geography (EN)
14. Physical geography (EN)
15. Isparta (EN)
16. Temperature (EN)
17. Trend analysis (EN)
18. Rainfalls (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Madenli havzası’nda (Isparta/Gelendost) CBS yardımıyla sel-taşkın risk analizi ve yerel risk yönetimi .
2013 yılı verilerine göre Türkiye’de depremden sonra en fazla etkili olan doğal afet sel-taşkınlardır. Sel-taşkınlar neden oldukları afet ile insan yaşamını tehlikeye atma ve maddi kayıplar haricinde ekonomik ve toplumsal sorunlara da yol açmaktadır. Bu tür doğal olaylar oluşma ihtimalleri ve yaratacakları etkiler alınacak önlemlerle en aza indirilebilir. Bu önlemlerin en önemlisi sel-taşkın riski bulunan alanların belirlenmesidir. Belirlenen alanlarda elde edilen verilerin Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) aracılığıyla yerel risk yönetimi çerçevesinde değerlendirilerek gerekli önlemlerin alınması ve böylesi olası doğal afetler karşısında önceden tedbirli olunarak zararın asgari düzeye çekilmesidir. Madenli havzasında etkilenecek alanların belirlenerek olası etkiler analiz edilecek yerel yönetimlerin bu konuda geleceğe yönelik tedbirlerini kolaylaştıracaktır. Bu alan çalışmasında arazi gezi ve gözlemleri yapılacak; hidrolojik kesitler çıkarılarak eldeki veriler CBS ortamına aktarılarak analizler değerlendirilerek sonlandırılacaktır. Anahtar Kelime: Sel-Taşkın, CBS, Risk Analizi, Yerel Risk Yönetimi, Madenli Havzası.
Biyoiklim, iklim elemanlarının tek tek ya da gruplar halinde canlılar üzerinde oluşturdukları etkileri inceleyen bilim dalıdır. İnsanların iklim elemanları açısında etkinliklerini en konforlu biçimde gerçekleştirebilecekleri duruma ise biyoiklimsel konfor denir. Biyoiklimsel konforun sağlanabilmesi canlıların çevrelerine en az enerji harcayarak uyum sağladığı koşullar olarak tanımlanabilir. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda biyoiklimsel konfor durumu sıcaklık, nem ve rüzgâr elemanlarının bazen tek bazen de kombinasyonuna bağlı olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı; Isparta Merkez, Eğirdir, Senirkent, Sütçüler ve Şarkikaraağaç ilçelerinin iklim verilerine göre biyoiklimsel konfor açısından en uygun alanlarını belirlemektir. Bunun için ilçeler arasında belirlenen biyoiklimsel konfor yapısı incelenen ilçelerin meteoroloji istasyonlarından iklim verileri alınmıştır. Bu istasyonlara ait ortalama sıcaklık, bağıl nem ve rüzgâr değerleri Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamına ARCMAP 10 yazılımı kullanılarak aktarılmıştır. CBS ortamına aktarılan sayısal iklim verilerinden iklim haritaları oluşturulmuş ve oluşturulan iklim haritaları Fizyolojik Eşdeğer Sıcaklık (FES) indisine göre değerlendirilerek, biyoiklimsel konfor açısından uygun alanlar belirlenmiştir. Biyoiklimsel konfor açısından uygun alanlar, Mayıs ayında Isparta Merkez, Senirkent, Eğirdir, Şarkikaraağaç ve Sütçüler ilçelerinin bulunduğu bölgeler, Haziran ayında Eğirdir ilçesinin bulunduğu bölge, Eylül ayında ise Eğirdir ve Şarkikaraağaç ilçelerinin bulunduğu bölgeler oluşturmaktadır. Biyoiklimsel konfor açısından önem taşıyan diğer aylara ( Temmuz, Ağustos, Ekim) bakıldığında ise araştırma alanı içinde yer alan hiçbir bölgenin biyoiklimsel konfora sahip olmadığı görülmektedir.
Isparta ilinde sıcaklık ve yağış verilerinin trend analizi
İklim değişikliği ile ilgili çalışmalar içerisinde sıcaklık ve yağış parametreleri üzerinde yapılan analizler önemli bir yere sahiptir. Zamansal ve mekânsal anlamda çok değişken bir yapı arz etmeleri, bu parametrelerin uzun yılları içine alan bir zaman serisindeki eğilimlerini saptamada güvenilir yöntemleri kullanmayı gerektirmektedir. Isparta ilindeki merkez ilçe dâhil beş istasyonun sıcaklık ve yağış verilerine öncelikle parametrik olmayan Mann-Kendall ve Spearman’ın Rho testleri tercih edilmiştir. İstasyonların trend başlangıç yılını tespit etmek için ise, Mann-Kendall Mertebe Korelâsyon testi, trend eğimlerini belirlemek için Sen’in Trend Eğim metodu ve Lineer Regresyon modeli kullanılmıştır. Ayrıca istasyonların sıcaklık ve yağış verilerinin homojenlik testi için Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Mann-Kendall ve Spearman sınama sonuçlarına göre; istasyonların yağış değerlerinde %95 anlamlılık seviyesinde negatif ve pozitif yönde trende rastlanmamıştır. Ancak istasyonlarda genel olarak Kış ve yaz yağışlarında anlamlı olmayan azalma, İlkbahar ve Sonbahar yağışlarında anlamlı olmayan artışlar dikkat çekmektedir. Lineer Regresyon Modeline; Atabey ve Yalvaç istasyonlarında bir azalma görülürken, Senirkent, Uluborlu ve Isparta istasyonlarında kayda değer artışlar dikkati çekmektedir. Mann-Kendall ve Spearman sınama sonuçlarına göre yıllık ortalama sıcaklıklarda; Isparta istasyonundaki anlamlı ısınma eğilimi diğer istasyonlara göre daha fazladır. İlkbahar ortalama sıcaklıklarında sadece Senirkent istasyonunda anlamlı ısınma eğilimi gözlenirken, Yaz mevsiminde ise bütün istasyonlarda kuvvetli ısınma trendi tespit edilmiştir. Yıllık ortalama maksimum sıcaklıklarda; bütün istasyonlarda anlamlı artış tespit edilmiştir. Kış, İlkbahar, Yaz ve Sonbahar mevsiminde bütün istasyonlarda ortalama maksimum sıcaklıklarında ısınma eğilimi hâkimdir. Kış yağışlarındaki azalmanın bütün istasyonlarda görülmesi önceki çalışmalarla uyumluluk arz ederken; bu durumun uzun vadede su kaynakları açısından sorun oluşturabileceği belirtilmiştir. Isparta istasyonunda diğer istasyonlara göre yıllık, mevsimlik ve aylık minimum sıcaklıklardaki öne çıkan artış eğilimi; kent merkezine yakın istasyonlarda gece ısınma eğilimi nedeniyle minimum sıcaklıklarda bir artış olduğunu söyleyen önceki çalışmaların bulgularıyla ilişkilendirilmiştir.
Türkiye’de sportif havacılıkta programlarla modelleme yapılması
Türkiye’de sportif havacılıkta (planör, yamaç paraşütü, yelken kanat, model uçak), kullanılan hava araçlarının motorsuz olması nedeniyle, bu uçuşların verimli şekilde gerçekleşebilmesi, potansiyel termik alanlarının tespiti ve bu termiklerin ömrünün ve gücünün tahmin edilebilmesi ile mümkündür. Bu sayede pilotlar için termik ağ haritası sağlanabilir. Termik yapıların çalışılması, aynı zamanda, hem atmosferik sınır tabakanın daha iyi anlaşılması hem de kümülüs bulutlarının oluşumunda oynadıkları rol bakımından önem taşımaktadır. Planör uçuşlarına yönelik olarak yapılan termik konveksiyon çalışmaları ve potansiyel termik alanlarının saptanması için geliştirilen yöntem ve modeller ile ilgili çalışmalar son 20 yılda, havacılığın da giderek önem kazanmasıyla artış göstermiştir. Sadece termal aktivite ile ilgili bilgiler değil, diğer meteorolojik bilgiler de aslında iyi bir uçuş için gereklidir. Bu nedenle dünya üzerinde çeşitli yöntemlerle meteorolojik veriler elde edilmekte ve aeronotik meteorolojinin kullanımına sunulmaktadır. Çalışma da, sportif havacılığın en önemli havacılık dalı olan


Yorum yaz