
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
Y.DOÇ.DR. HÜSEYİN VOYVODA
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Sağlıklı ve doğal kronik karaciğer trematodlu koyunlarda intravenöz askorbik asit (vitamin C) solüsyonu uygulamasının bazı hematolojik ve biyokimyasal parametrelere etkisi Effect of intravenous injection of ascorbic acid solution on some hematological and biochemical parameters in healthy sheep and sheep with natural-chronical liver flukes
1. oz Bu çalışmada, doğal kronik karaciğer trematod enfeksiyonlu koyunlarda bir AA yetmezliğinin gelişip gelişmediği ve hastalıkta direkt sağaltım yanında vitamin C uygulamasının endikasyonu belirlenerek, etkin ve rasyonel sağaltıma katkı sağlanması amaçlandı. Bu amaçla çalışmada, yaşlan 3-6 yıl, canlı ağırlıkları 35-55 kg arasında değişen 16 doğal kronik karaciğer trematod enfeksiyonlu (DKKTEK) ve 10 sağlıklı (SK) olmak üzere toplam 26 Akkaraman dişi koyun kullanıldı. Araştırma 2 aşamada yürütüldü. Birinci aşamada, SK ve DKKTEK’da hematolojik [Hemoglobin (Hb) konsantrasyonu, hematoktit (Hkt) değer, total lökosit sayısı (WBC), formül lökosit değerleri] ve biyokimyasal [Plazma askorbik asit (PAA), serum total protein (TP), albumin, globulin, glikoz, total safra asitleri (TSA) konsantrasyonu ile serum AST, GLDH ve GGT aktiviteleri] parametreler bir gün arayla iki kez (1. ve 3. gün) belirlendi. Üçüncü günde her iki gruba 20 mg /kg dozda %20’lik askorbik asit (AA) solüsyonu iv. uygulandı ve hematolojik ve biyokimyasal parametrelerin ölçümü 180. dakikaya kadar tekrarlandı. Araştırmanın II. aşamasında; I. aşamada kullanılan DKKTEK, DKKTEK 1 ve DKKTEK 2 olmak üzere iki eşit (n = 8) gruba ayrıldı. DKKTEK 1. ve 2. gruba 7.5 mg/kg Rafoksanid + 100 mg/kg Thiabendazol, po., DKKTEK 2. gruba eş zamanlı olarak ayrıca 20 mg/kg iv. %20 AA solüsyonu bir kez uygulandı. Her iki gruptaki koyunlardan uygulamayı takip eden 15. ve 30. günde kan ve dışkı örnekleri alındı. AA uygulaması öncesi (3. gün) DKKTEK’da SK’a göre Hb, Hkt, nötrofil, lenfosit, TP, albumin ve PAA düzeylerinin düşük, WBC, eozinofil, TSA, GGT, AST ve GLDH düzeylerinin yüksek olduğu belirlendi. AA uygulamasından sonraki bütün örnekleme zamanlarında DKKTEK’da SK’a göre Hb, Hkt, TP ve albumin düzeyleri düşük, eozinofil, TSA, GGT, AST ve GLDH düzeyleri yüksek bulundu. AA uygulaması öncesi (3. gün) PAA konsantrasyonu DKKTEK’da 8.1±0.2 ug/ml, SK’da 1 1.5±0.4 ug/ml ve ortalamalar arasındaki fark önemli (pO.001) bulundu. Her iki grupta (SK ve DKKTEK) AA uygulaması öncesine (3. gün) kıyasla uygulama sonrası tüm örnekleme zamanlarında PAA konsantrasyonu p<0.001 düzeyinde arttı AA uygulamasından sonraki 5., 10. ve 15.dakikada SK ile DKKTEK'ın PAA konsantrasyonlarının ortalamaları arasında istatistiki açıdan anlamlı bir farklılık saptanmazken, PAA konsantrasyonu DKKTEK'da SK'a göre 30., 60., 90. ve 120. dakikada p<0.01 ve 180.dakikada p<0.001 düzeyinde düşük olduğu belirlendi. Her iki grupta Hkt, glikoz ve albumin, SK'da Hb, globulin ve TSA ve DKKTEK'da AST değerlerinde AA uygulamasından sonraki belirli ölçüm zamanlarında önemli değişiklikler saptandı. Araştırmanın II. aşamasında DKKTEK 1 ve DKKTEK 2 grubunun sağatam öncesi ve sonrası (15. ve 30. gün) hematolojik ve TP, globulin ve GGT dışındaki biyokimyasal parametrelerinin ortalamaları arasındaki farklar istatistiki düzeyde bulunmadı. Her iki grupta (DKKTEK 1 ile DKKTEK 2) sağaltım öncesine kıyasla sağaltım sonrası Hb, Hkt, lenfosit, TP, albumin ve PAA düzeylerinde artış, eozinofil, TSA, GGT, AST, ve GLDH düzeylerinde azalma olduğu saptandı.DKKTEK 2'de DKKTEK l'e göre sağaltım sonrası lenfosit, TP, albumin ve PAA düzeylerindeki artışın, eozinofil oranı ile GGT ve AST aktivitelerinde ise azalmanın daha erken ve/veya belirgin olduğu saptandı.SK'ın AA uygulaması öncesi (3.gün) değerleri ile DKKTEK 1 ve DKKTEK 2 grubunun sağaltım sonrası 15. ve 30 gün değerleri kıyaslandığında, DKKTEK 2'de DKKTEK l'e göre Hkt değer ve PAA konsantrasyonundaki artış ile serum AST ve GGT aktivitelerindeki azalmanın daha erken, TP konsantrasyonundaki artış ve eozinofil oranındaki azalmanın daha belirgin olduğunu saptandı. Sonuç olarak, DKKTEK'da bir askorbik asit yetersizliğinin geliştiği belirlenerek, hastalıkta direkt sağaltımla birlikte vitamin-C uygulamasının yararlı olacağı kanısına varıldı. Anahtar kelimeler: Koyun, kronik distomatosis, askorbik asit, sağaltan, hematolojik ve biyokimyasal parametreler
İshalli buzağılarda kristalloid (laktatlı ringer) ve kolloid+kristalloid (%6 dekstran-70+laktatlı ringer) infüzyon solüsyonlarının rehidratasyon etkinliği Effectiveness of crystalloid (lactated ringer) and colloid crystalloid (%6 dextran-70+lactated ringer) solution for rehydratation in calves wit diarrhoea
t. öz Bu çahşmada, îshaîîi buzağılarda eşdeğer miktarda izotorak kristalfoîd solüsyon (Laktath Ringer, LR) ve koöotd + kristattotd solüsyon (%6 Dekstran-7G + Laktath Ring»; F> + LR) uygulamasının bazı hematolojik ve serum biyokimyasal parametreler üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Bu amaçla araştırmada; değişik ırk ve cinsiyette, yaştan 3-60 gün olan 40 ishalli buzağı kullanıldı. İshalli buzağılar LRG ve D + LRG olmak üzere iki eşit gruba (n=20) ayrıldı. LRG’daki buzağılara LR solüsyonu 30 ml/kg doz ve 20 ml/dk hızda iv. olarak verildi. IHLRG’nu oluşturan buzağılara %6 Dekstran-7Q üe Laktath Ringer solüsyonunun 1: 1 oranında karışımı ile hazırlanan D + LR solüsyonu aynı doz, hız ve yolla uygulandı. Her iki gruptaki buzağılardan uygulama öncesi (-1), uygulamanın bittiği an (0.) ve sonrası 1., 3. ve 6. saatlerde kan örnekleri alınarak, hematokrit değer (Hkt) ile hemoglobin (Hb), serum total protein (TP), albumin, üre, kreatinin, Na, K, Cl konsantrasyonları ölçüldü. Ayrıca Hkt değerden plasma volümü hesaplandı. Solüsyonların uygulanmasından önce her iki grupta Hkt değer ile Hb, serum TP, albumin, üre, kreatinin ve K konsantrasyonlarının artmış olduğu görüldü. Parametrelerdeki bu değişimler her iki gruptaki ishalli buzağılarda hemokonsantrasyon, prerenal azotemi ve hiperkaleminin geliştiğini gösterdi. Solüsyonların uygulanmasından sonra her iki grupta Hkt değer, Hb,, serum TP, albumin, üre, kreatinin ve K konsantrasyonlarında önemli düzeylerde azalma, serum Na ve Cl konsantrasyonlarında ise araş belirlendi. LRG ile karşılaştırıldığında, D + LRG’daki buzağılarda Hkt, Hb serum TP, albumin ve üre değerierindeki azalmaların daha fazla ve uzun süreli olduğu saptandı. Uygulama sonrası Hkt değer, Hb, serum TP, albumin, üre ve kreatinin konsantrasyonları önemli düzeyde azalmakla birlikte, hemokonsantrasyon ve prerenal azotemi tam olarak düzelmedi. Serum Na ve Cl konsantrasyonlarında artışlar önemli düzeylerde olmakla birlikte, değerlerin normal sınırlar içinde kaldığı görüldü. D + LR solüsyonunun LR solüsyonuna göre plasma volümünde sağladığı artışın daha fazla ve uzun süreli olması, Mpovolenıinin kombine solüsyon uygulamasıyla tek başına LR solüsyonu uygulamasına göre daha etkin düzeldiğini gösterdi. Sonuç olarak, ishalli buzağıların rehidratasyonunda intravenöz %6 Dekstran + Laktath Ringer solüsyonu uygulamasının Laktath Ringer solüsyonu uygulamasından üstün olduğu ve güvenle kullanılabileceği belirlendi. Anahtar Kelimeler Buzağı, ishaL rehidratasyon, koHoid solüsyon, kristalloid solüsyon

Yorum yaz