
-
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 474 225 1150
- http://www.kafkas.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
Y.DOÇ.DR. ALİ OSMAN ENGİN
Üniversite: Kafkas Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Sürekli gelisen teknolojiyle birlikte egitim programlarının da degismesi kaçınılmaz olmustur. Bu alanda birçok yaklasımlar göze çarpmaktadır. Egitim programlarında kullanılan yapılandırmacı yaklasım modeli ise ülkemizde henüz çok yenidir. lkögretim okullarında uygulanan eski program egitim alanında ortaya çıkan ihtiyaçlara ve çagın gereklerine cevap verememektedir. Eski program bilgi aktarmaya yönelik olarak uygulanmıstır. Bu durum ögrencileri ezbercilige itmistir. Bu nedenle Milli Egitim Bakanlıgı 2005 yılından itibaren Yapılandırmacı yaklasıma göre hazırlanan egitim programını yürürlüge koymustur. Amaç yapılandırmacı yaklasımın ilkeleri dogrultusunda ögrenci yetistirmektir. Yapılandırmacı yaklasımda ilke; ögrencinin bilgiyi ezberlemesinden çok önceki bilgilerini de kullanarak bilgiye ulasmasını saglamaktır. Elestirel ve analitik düsünebilme, dogru karar verebilme ve problem çözebilme gibi verilerin kazanılması için ögrenci bilgiyi kendisi sentezlemelidir. Mevcut bilgilerini nasıl kullanabilecegini bilmesi gerekmektedir. Bu çalısma uygulanan mevcut programa iliskin ögretmen görüslerini almak için hazırlanmıstır.
Branş öğretmenlerinin felsefi yaklaşımlarına dönük bir inceleme
Bu çalısmada Ardahan ilinden seçilen bes ortaögretim kurumunda uygulanan anket sonuçlarına göre ögretmenlerin egitime iliskin felsefi yaklasımları ölçülmeye çalısılmıstır. Anket sadece ögretmenlere uygulanmıs, ögrencilerin bireysel görüsleri de alınmıstır. Anket bes felsefi yaklasıma iliskin toplam kırk sorudan olusmaktadır. Bu felsefi yaklasımlar: daimicilik, idealizm, realizm, deneycilik ve varolusçuluktur. Anket içerisinde her bir yaklasıma iliskin sekiz önerme bulunmaktadır ve bu önermeler ögretmenler tarafından birden bese kadar puanlanmıstır. Anket iki sekilde degerlendirilmistir. Birinci durumda belirlenen bes kritere göre ögretmen yaklasımları ölçülmeye çalısılmıs, ikinci durumda da yukarıdaki felsefi yaklasımlara iliskin genel bulgular ortaya konmaya çalısılmıstır. Birinci durumda belirlenen bes kriter söyledir: – Felsefi tercihleri ayırt etmede yetersiz ögretmenler – Felsefi tercihlerinde katı tutum benimseyen ögretmenler – Birden fazla felsefi tercihi benimseyen ögretmenler – Felsefi tercihlerinde kararsız veya aykırı olan ögretmenler – Seçmeci felsefeyi benimseyen ya da kendine özgü bir felsefe gelistiren ögretmenler Anketten elde edilen sonuçlara göre bu kriterlere iliskin çizgi grafikleri olusturulmus ve ögretmenlerin çizgi grafiklerine iliskin örnekler tez içerisinde sunulmustur. Daha sonra elde edilen sonuçların genel yüzdelik dilimleri olusturulmustur. Kırk üç ögretmene uygulanan anketin sonucunda elde edilen yüzdelik dilimler ve ögretmenlerin sayısal dagılımı söyledir: – Felsefi tercihleri ayırt etmede yetersiz ögretmenler: 9 kisi, yüzdelik dilim %21 – Felsefi tercihlerinde katı tutum benimseyen ögretmenler:10 kisi, yüzdelik dilim %23 – Birden fazla felsefi tercihi benimseyen ögretmenler : 11 kisi, yüzdelik dilim%25 – Felsefi tercihinde kararsız veya aykırı olan ögretmenler: 8 kisi, yüzdelik dilimi % 19 – Seçmeci felsefeyi benimseyen yada kendine özgü bir felsefe gelistiren ögretmenler: 5 kisi, yüzdelik dilimi % 12 Degerlendirmenin ikinci bölümünde ise ögretmenlerin anketlere verdigi degerlerin felsefi yaklasımlar bazında tabloları olusturulmus ve her önermeye verilen puan degerleri, bu puanları veren ögretmenlerin sayıları ve aritmetik ortalamalar hesaplanmıstır. Daha sonra da her felsefi yaklasıma iliskin genel toplamlar ve ortalama degerler ortaya konmaya çalısılmıstır. Buna göre ögretmenlerin felsefi yaklasımlara verdigi degerlerin aritmetik ortalamaları söyledir: daimicilik 3.86, idealizm 3.48, realizm 4.03, deneycilik 3.76, varolusçuluk 3.07 . Degerlere bakıldıgında ögretmenlerin realist ilkeleri en fazla, varolusçu ilkeleri en düsük düzeyde benimsedikleri söylenebilir.
Arastırmanın amacı, ilkögretim kurumlarındaki müzik derslerinde, materyal kullanımının önemini degerlendirebilmektir. Yapılan çalısmanın, müzik derslerinde yasanan sıkıntılara kısmen de olsa çözüm getirecegi, kurumların ve ögretmenlerin bazı ihtiyaçlarını belirlemek adına onlara yardımcı olacagı düsünülmektedir. Düsüncemizdeki samimiyetin içinde olan sezinin, tarafınızdan hissedilecegi kanısındayız. Arastırmada kullanılan genel tarama modelinde, örneklem olarak seçilen Kars ili merkez ilkögretim okullarında 20 okul kullanılmıstır. Uygulanan ankette, 15 maddeli 4’lü derecelendirme ölçekli bir anket ve iki adette açık uçlu soru sorulmustur. Çalısmanın deneysel yöntem asamasında ise pilot okul olarak seçilen Atatürk lkögretim okulunda, 60 ögrenci kontrol grubu, 60 ögrenci deney grubu olarak belirlenip, ön test uygulanmıstır. Daha sonra kontrol grubuna, seçilen konu geleneksel yöntem kullanılarak anlatılmıs ve materyal kullanılmamıstır. Bu asamadan sonra deney grubu üzerinde materyal kullanılarak davranısçı yaklasım ile ders anlatılmıstır. Son olarak son test uygulanmıstır. Elde edilen bu sonuçlar ısıgında da genel tarama verilerine yüzde, frekans hesapları uygulanmıs, deneysel yöntem gruplarına da aritmetik ortalama, standart sapma hesabı ve `t’ testi uygulanmıstır. Arastırmanın sonunda elde edilen veriler ısıgında genel olarak su sonuçlara varılmıstır: lkögretim 6. sınıf müzik derslerinde, materyal kullanımı yeterli seviyede degildir. Derslerin islendigi sınıfların, müzik dersinden beklenen verimi saglayacak derecede uygun bir ortam olmadıgı tespit edilmistir. Kullanılacak materyallerin her ders, tasınma sıkıntısı doguracagından, dersler için ortak tek bir büyük sınıfın gerektigi tespit edilmistir. Bu çalısmanın seçilen örnekleminin, evreni temsil etmesi beklenenin ötesinde umulmaktadır. Çünkü egitim ögretimde, bugün müzik dersi yeteri derecede önem verilmeyen bir ders haline gelmistir. nsanların kisisel gelisimlerine ve yasadıgı toplumda saygılı, bilinçli ve kültürüne baglı bir birey olmasına yardımcı olacak nitelikte düzenlenmis olan müzik ögretimi programının gerektigi gibi aynı zamanda araç-gereç destekli olarak islenmesinin daha olumlu sonuçlar verecegi kanısına varılmıstır. Bu sonuçlar göz önünde bulundurularak, gerekli eksikliklerin giderilmesi hususunda öneriler verilmistir.
ÖZET Bu araştırmanın amacı; Kafkas Üniversitesi Kars Meslek Yüksek okulu Turizm Rehberliği Programında uygulanan İngilizce Öğretimi Programının öğrencilerin gereksinimlerine yönelik olup olmadığını saptamak ve tasarlanacak olan Dil Öğretim Programlarına katkıda bulunmaktır. Araştırmada; 60 hazırlık öğrencisi, 22 stajyer öğrenci, 11 meslek dersi öğretmeni ve 9 İngilizce öğretmenine anket uygulanmıştır. Anketler iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, öğrencilerin Hedef Dil Kullanım Alanı; ikinci bölüm ise, öğrencilerin öğrenme gereksinimleri ile ilgilidir. Ankete katılan 4 grubun Hedef Kullanım Alanı ile ilgili algıları belirlenmiştir. Öğrencilerin öğrenme gereksinimleri ile ilgili sorular sadece İngilizce öğretmenlerine ve hazırlık öğrencilerine yöneltilmiştir. Toplanan verilerin çözümlenmesi sonucunda; uygulanan dil öğretim programının öğrenci gereksinimlerini karşılamada yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Buna bağlı olarak öğrencilerin, İngilizceyi Hedef Kullanım Alanında etkili bir şekilde kullanamadığı anlaşılmıştır. Bu sorunun çözümlenebilmesi için, öğrencilerin gereksinimlerine uygun bir dil öğretim programının daha etkin olması konusunda önerilerde bulunulmuştur. Anahtar sözcükler: Gereksinim Çözümlemesi, Hedef Kullanım Alanı, Öğrenme Gereksinimleri, İngilizce Öğretimi, Dil Öğretimi Programı
Okul öncesi eğitimde psikomotor gelişim Psycho motor development of pre-scholl education


Yorum yaz