
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
Y.DOÇ. MEHMET SALİH MERCAN
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Lozan’dan Irak Cumhuriyeti’ne Türkmenler
Bulunduğu konum itibariyle ilk çağlardan itibaren tarımsal temellere dayanan gelişmiş uygarlıkların yerleşim bölgesi olan Mezopotamya, bugünkü Türkmenler’in yerleşim yeri olan Musul ve çevresini de içine almaktadır. M.S. 650’li yıllardan itibaren Emevi ve daha sonra Abbasiler zamanında dikkat çekmeye başlayan Türkmenler, bölgede kazandıkları saygınlık ile yönetim kademesinde söz sahibi olmaya başlamış, Osmanlı Devlet yönetimi de dahil olmak üzere birbirini takip eden zamanlarda devam eden göçlerle yerleşimlerini tamamlamışlardır. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesi ile birlikte bu topraklarda yapay bir Irak Devleti kurulmuştur. Bu dönem Irak Türkleri’nin bitmeyen çilesinin başlangıcı olmuştur. Kerkük, Erbil ve Süleymaniye illerinin bağlı olduğu Osmanlı Devleti’nin bir eyaleti olan Musul, dönemin süper gücü İngiltere’nin petrol ve sömürgesi Hindistan’a giden yolun geçiş noktası olması nedeniyle kazandığı jeostratejik öneme binaen savaş sonrasının en önemli meselesi olmuştur. Musul; Misâk-ı Milî sınırları içerisinde olmasına rağmen İngiltere’nin hile ve entrikaları nedeniyle Lozan ve Haliç Konferansı’nda çözüme kavuşturulmayarak Türkiye’nin üyesi dahi olmadığı Cemiyeti Akvam’a gönderilmiş ve 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması ile İngiliz mandası altındaki Irak’a bırakılmıştır. Irak Krallığı, 1932 yılında İngiliz mandasından kurtulmuş fakat İngiliz nüfuzu devam etmiştir. Bağımsız bir devlet olarak Milletler Cemiyeti’ne üyeliğinin kabulü için 30 Mayıs 1932 tarihinde bir deklarasyon yayınlamıştır. Bu deklarasyonla; Irak Türkleri’nin haklarını ve varlıklarını tanımakla kalmamış ve Birleşmiş Milletler garantisi altında olduğunu da taahhüt etmiştir. Fakat uygulama hiçbir zaman bu şekilde olmamıştır. Kuruluşundan 1958 yılındaki cumhuriyetin ilanına kadar olan sürede Türkmenler’e uygulamada herhangi bir hak tanınmamış, her türlü baskı, sürgün, hapis, imha, inkar ve katliama maruz bırakılmıştır. Türkmenler’in haklarını savunmak adına çok önemli bir dayanak oluşturan Krallık Deklarasyonu, maalesef günümüze kadar dikkatlerden uzak kalmıştır. Günümüze kadar Irak vatandaşları olarak yaşamaya devam eden Türkmenler; bütün bu haksızlıklara rağmen, devlete karşı isyan etmemişler, silaha sarılarak ayrılıkçı bir harekette bulunmamışlardır. Üstelik Irak’ın en sadık vatandaşları olarak, devletin her kademesinde hizmet vermişlerdir. Buna karşılık Irak Yönetimi, sürekli biçimde kuşku ile baktığı Türk toplumunun siyasi ve kültürel haklarını zaman içinde çiğnemiş hatta en basit vatandaşlık haklarını bile Türkmenlerden esirgemiştir.

Yorum yaz