
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF.DR. MUZAFFER KIRIŞ
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İnsülin benzeri büyüme faktörü I (TR)
2. Tonsillektomi (TR)
3. Adenoidektomi (TR)
4. Adenoidectomy (EN)
5. Tonsillectomy (EN)
6. Insulin like growth factor I (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Kronik otitis medialı hastalarda sinonazal ve orofarengial patolojilerin değerlendirilmesi
Kronik otitis media (KOM) günümüzde de sık karşılaşılan bir hastalıktır. KOM’la ilgili bir çok çalışmalar yapılmasına rağmen, sıklığı ve etiyopatogenezi hakkında hala aydınlatılmamış noktalar vardır. Etiyolojide bugün için bir çok sinonazal patolojinin rol aldığı bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı KOM’lu hastalardaki sinonazal ve orofarengial patolojileri ve sıklığını belirlemektir. Çalışmamız Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi K.B.B. Kliniği’nde Mayıs 2005- Ocak 2006 tarihleri arasında Kronik Otitis Media (KOM) tanısı konulan toplam 103 hasta ve 103 kontrol grubu olgusunun verileri istatistik olarak karşılaştırılarak yapılmıştır. Tüm hastaların anamnezleri ve bulguları kaydedildi. Paranazal bilgisayarlı tomografi (BT) bulguları ile, nazal smear, Eozinofilik katyonik protein (ECP), total IgE, spesifik IgE gibi alerji parametreleri not edildi. Bulgular kontrol grubuyla karşılaştırılarak istatistik analiz yapıldı. İstatistik için z testi kullanıldı. Alt konka hipertrofisi, orta konka hipertrofisi, adenoid vejetasyon gibi burun tıkanıklığına neden olabilecek patolojiler açısından KOM ve kontrol grubu karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Ayrıca nazal smear, yüksek ECP, yüksek total IgE, yüksek spesifik IgE gibi alerji parametreleriyle birlikte nazal mukozanın ve alt konkaların soluk olması gibi alerjik rinit bulguları açısından KOM ve kontrol grubu karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Alerjik rinitin bu hastalarda fazla bulunması muhtemel bir etiyolojik faktör olduğunu göstermektedir.
Kulak burun boIaz (K.B.B), pratiIinde en s7k yap7lan operasyon olan adenotonsillektominin, ameliyat sonras7 kiHide oluHturacaI7 olumlu ve olumsuz etkilerin iyi bir Hekilde ortaya konmas7 gereklidir. Söz konusu ameliyattan sonra çocuklarda büyüme ve geliHmenin h7zland7I7 pratikte çok iyi bilinmesine raImen teorik olarak bu konuda yap7lan çal7Hmalar az say7dad7r. Bu çal7Hman7n amac7 deIiHik nedenlerle adenotonsillektomi yap7lm7H hastalarda, ameliyat sonras7 3 – 6 ayl7k süreçte, büyüme ve geliHmenin hormonal göstergesi olan IGF-1 (nsülin like growth faktör 1) ve IGFBP-3 (nsülin like growth faktör baIlay7c7 protein 3) deIerlerini ameliyat öncesi deIerler ile karH7laHt7rmakt7r. Yüzüncü Y7l Üniversitesi T7p Fakültesi K.B.B. KliniIi’nde Ekim 2005- Haziran 2006 tarihleri aras7nda adenoid vejetasyon, kronik tonsillit ve hipertrofik tonsil nedeni ile opere edilen 96 hasta çal7Hmaya al7nm7Ht7r. Tüm hastalar7n anamnez ve bulgular7 kaydedildikten sonra, ameliyat öncesi IGF-1 ve IGFBP-3 hormon deIerleri tayini için kan al7nd7, boy ve kilolar7 kaydedildi. Ameliyattan sonra en erken 3 ay olmak üzere, 3-6 aylar aras7nda hastalar kontrole çaIr7larak tekrar IGF-1 ve IGFBP-3 hormon deIerleri tayini için kan al7nd7, boy ve kilolar7 ölçülülerek kaydedildi. Boy ve kilo aç7s7ndan çal7Hma grubu, benzer yaH grubundaki tonsil ve adenoid hastal7I7 ve kronik bir hastal7I7 olmayan saIl7kl7 bireylerle karH7laHt7r7ld7. Çal7Hma grubunda kilolar daha düHük iken boy aç7s7ndan fark yoktu. Çal7Hmada cinsiyet, yaH, anne sütü ile beslenme, operasyon türü, operasyonda ç7kan adenoid miktar7, tan7 ve tonsil büyüklüIü gibi 7 deIiHkenin her birinin ayr7 post op IGF-1 ve IGFBP-3 hormon düzeyleri üzerindeki etkileri deIerlendirildi. Hemen hemen tüm deIiHkenlerde ameliyat öncesine göre ameliyat sonras7nda hormon seviyesinde art7H tespit edildi.
Larengofarengeal reflü ve gastroözofageal reflü hastalıklarındaki larengeal semptom ve bulguların karşılaştırılması
2. ÖZET LER ve GÖR birbiri ile yakın ilişkili iki hastalıktır. Her iki hastalıkta da özofagusa mide içeriği kaçtığı halde birbirinden faklı semptom ve bulgular ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda bu iki hastalıklarla ilişkili semptom ve bulguları ortaya çıkarmayı amaçladık Çalışmamıza Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğine ses kısıklığı, boğaz ağrısı, boğazda takılma hissi, sık yutkunma hissi, boğazda yabancı cisim hissi, öksürük, yutma güçlüğü ve ağrılı yutma gibi LFR’ yi düşündüren şikayetlerle başvuran 55 hasta (LFR grubu) ile Gastroentereoloji laboratuvarında değişik nedenlerle özofagogastroskopi yapılarak KÖS gevşekliği ve/veya özofajit tespit edilen 43 hasta (GÖR grubu) kaydedildi. Her iki hasta gruptaki ki semptom, larengeal ve özofageal bulgular tespit edilerek istatiksel olarak karşılaştırıldı. Çalışma gruplarına 98 hasta kaydedildi. (55 LFR grubu ve 43 GÖR grubu) LFR grubuna kaydedilen hastaların sübjektif yakınmalarından en sık olanlar sırasıyla 49 (%89) hastada ses kısıklığı, 48 (%87.2) hastada sık boğaz temizleme, 46 (%83.6) hastada boğaz ağrısı ve 42 (% 76.3) hastada boğazda takılma hissi,41 (%74.5) hastada globus ve 39 (%70.9) hastada yutma güçlüğü şeklindeydi. GÖR grubuna kaydedilen hastaların ise; 20 (%46.5) hastada ses kısıklığı, 30 (%69.7) hastada sık boğaz temizleme, 20 (%46.5) hastada boğaz ağrısı, 18 % (41.8) hastada boğazda takılma hissi, 14 (%32.5) hastada globus, 12 (%27.9) hastada yutma güçlüğü şeklindeydi. Bu iki grup arasında öksürük ve geniz akıntısı bulguları dışındaki diğer bulgular arasında istatiksel olarak anlamlı faklılık vardı. Hastaların larengoskopik muayenelerinde ie LFR grubunda 38 (%69) hastada vokal kordlarda hiperemi, 18 (%32.7) hastada vokal kordlarda ödem, 34 (%61.8) hastada aritenoidlerde hiperemi, 25 (%45.4) hastada aritoidlerde ödem, 6 (%10.9) hastada diffüz laringeal hiperemi, 5 (%9) hastada vokal kordda nodul, 6 (%10.9) hastada vokal kordda polip, 27(%49) hastada interaritenoid hiperplazi (pakidermi) görülürken GÖR grubunda ise 20 (%46.5) hastada vokal kordlarda hiperemi, 9(%20.9) hastada vokal kordlarda ödem, 23(%53.4) hastada aritenoidlerde hiperemi, 12(%27.9) hastada aritoidlerde ödem, 4(%9.3) hastada vokal kordda nodul, 1 1 (%25.5) hastada pakidermi tespit edildi. Hastaların larengeal bulgularından vokal kord hiperemisi ve interaritenoid hiperplazi (pakidermi) arasında LFR lehine istatiksel olarak anlamlı faklılık bulundu. Sonuç olarak; Aynı temele dayalı bu ‘iki ‘hastalığın, bulgu ve semptomlardan yola çıkarak, tamamen birbirinden farklı hastalıklar olduğunu söylemek her zaman mümkün değildir. i :..


Yorum yaz