
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF.DR. AHMET SEBİK
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Sıçanlarda travmatik ayak ödeminin tedavisinde iloprost ve diklofenak sodyum’un karşılaştırılması ( deneysel çalışma )
2. ÖZET Çalışmada stabil bir prostasiklin analoğu olan iloprost’un ( İlomedin® ) ve steroid olmayan yangı baskılayıcı ilaçlar’dan diklofenak sodyum’un parenteral ve jel şekillerinin (Voltaren amp., Voltaren-Emuljel ) travma sonrası gelişen yumuşak doku ödemi tedavisinde etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmada 32 adet Sprague-Dawley cinsi, genç-erişkin ve erişkin erkek sıçan kullanıldı. Sıçanların ortalama ağırlıkları 187 gr. idi. ( En fazla 260 gr. ve en az 122 gr. idi.) Sıçanlar rastgele seçilen sekizerli gruplar halinde dört ayrı gruba ayrıldı. Hazırlanan özel bir düzenek yardımı ile sıçan ayaklarında travma gerçekleştirildi. Travma sonrası gruplara ilaçları verilmeye başlandı. Kontrol grubu için izotonik sodyum klorür periton içine, diğer gruplar için sırası ile diklofenak jel travma bölgesine yerel olarak sürülerek, diklofenak sodyum periton içine ve iloprost periton içine verildi. Başlangıçta, 1., 2., 4., 8., 24., 48., 72. saatlerde sıçan ayaklarının hacimleri ölçüldü. Üçüncü günün sonunda sıçanlar öldürülerek ayaklarının radyografileri çekildikten sonra, histopatolojik inceleme yapıldı Çalışma sonucunda kontrol grubuna göre; bu üç ilacın travmatik yumuşak doku ödemi üzerinde etkileri klinik ve histopatolojik olarak değerlendirildi. Klinik ve histopatolojik olarak 72. saat sonunda ödem üzerine en etkili ilacın iloprost olduğu saptandı. Parenteral olarak uygulanan diklofenak sodyumun jel şekline göre ödemi azaltıcı etkisinin daha fazla olduğu görüldü. Jel şeklinin sıçan cildinden emiliminin yeteri kadar olmadığı düşünüldü. İloprost ve parenteral verilen diklofenak sodyum gruplarında yapılan histopatolojik çalışmada yumuşak doku ödeminin kontrol grubuna göre belirgin oranda azaldığı saptandı. İloprostun, klinik kullanımda insanlarda altı saatlik damar içi infüzyon şeklinde ve iki-üç hafta süre ile verilmesi önerilmektedir. Bu durum hastanın ilacı kullanabilmesini güçleştirmektedir. Hastanın tedaviye uyumunu sağlamak için, bu ilacın hasta tarafından daha kolay şekilde ve kısa sürede alınabilecek ticari formüllerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. 4


Yorum yaz