
-
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 232 412 3100
- http://www.hastane.deu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. ÜZEYİR GÜNENÇ
Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İmplantlar (TR)
2. Lensler-intraoküler (TR)
3. Lensler (TR)
4. Katarakt (TR)
5. Göz hastalıkları (TR)
6. Göz (TR)
7. Cerrahi-göz (TR)
8. Tomografi-optik koherens (TR)
9. Tomografi (TR)
10. Retina (TR)
11. Oküler hipertansiyon (TR)
12. Göz hastalıkları (TR)
13. Glokom-ge (TR)
14. Surgery-eye (EN)
15. Eye (EN)
16. Eye diseases (EN)
17. Cataract (EN)
18. Lenses (EN)
19. Lenses-intraocular (EN)
20. Implants (EN)
21. Glaucoma (EN)
22. Glaucoma-open angle (EN)
23. Eye diseases (EN)
24. Ocular hypertension (EN)
25. Retina (EN)
26. Tomography (EN)
27. Tomogra (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Amaç: Bu çalışmadaki amacımız, primer açık açılı glokom (PAAG), oküler hipertansiyon (OHT) ve kontrol grubu olgularında Goldmann aplanasyon tonometrisi (GAT) ve Pascal dinamik kontur tonometre (DKT) yöntemlerini karşılaştırmak, santral kornea kalınlığı (SKK) ve diğer kornea özelliklerinin ölçümlere etkisini değerlendirmektir. Hastalar ve Yöntem: PAAG’lu 50 olgu, OHT’lu 43 olgu ve 50 kontrol grubu olgusunun GİB, GAT ve DKT yöntemleriyle ölçüldü. Tüm olguların SKK, ultrasonik pakimetri ile belirlendi. Olguların korneal kurvatür ve astigmatizma değerleri tespit edildi. Tüm gruplarda sağ ve sol gözlerde GAT ve DKT yöntemleri karşılaştırıldı. SKK ve diğer kornea özelliklerinin GİB ölçüm yöntemlerine etkisi incelendi. Bulgular: Tüm gruplarda GAT ve DKT yöntemleri ile yapılan ölçümler birbiri ile korelasyon gösterdi. DKT ile yapılan ölçümler PAAG ve kontrol grubunda GAT’a göre anlamlı derecede yüksekti. OHT grubunda DKT ve GAT ölçüm değerleri arasında anlamlı fark yoktu. DKT ve GAT arasındaki GİB değeri farkı, düşük GİB değerlerinde daha fazla iken yüksek GİB değerlerinde farkın azaldığı tespit edildi. SKK, OHT grubundaki olgularda PAAG ve kontrol grubundaki olgulara göre anlamlı derecede kalındı. GAT ve DKT değerlerinin SKK ile korelasyon gösterdiği görüldü fakat GAT ve SKK arasındaki korelasyon GAT ve DKT arasındaki korelasyona göre daha fazlaydı. DKT ile GAT arasındaki GİB değeri farkı ince kornealarda kalın kornealara göre daha fazla idi. GAT ve DKT yöntemlerinin, korneal kurvatür, korneal astigmatizma ve yaş faktörleri ile ilişkili olmadığı belirlendi. Sonuç: GAT’a göre SKK’ından daha az ekilenen DKT yöntemi, günlük pratikte kullanılabilecek bir yöntemdir. Glokom teşhisinde DKT yöntemi için yeni eşik GİB değerleri belirlenmelidir. Anahtar Kelimeler: Pascal dinamik kontur tonometre, Goldmann aplanasyon tonometrisi, primer açık açılı glokom, oküler hipertansiyon, santral kornea kalınlığı
Amaç: Katarakt cerrahisinde “mix and match” yaklaşımı ile multifokal göz içi lensi (GİL) implantasyonu yapılan hastaların görsel sonuçlarını değerlendirmek. Metod: Bu prospektif, randomize olmayan, vaka kontrol çalışmasına 20 hasta (40 göz) dahil edildi. Refraktif multifokal GİL (ReZoom NXG1) hastaların baskın gözlerine implante edilirken, difraktif multifokal GİL (Tecnis ZMA00) baskın olmayan gözlerine implante edildi. Hastalar toplam 6 ay takip edildi. Katarakt cerrahisinden 1, 3 ve 6 ay sonra monoküler ve binoküler düzeltilmemiş uzak, ara mesafe ve yakın görme keskinlikleri (logMAR), kontrast duyarlılık düzeyleri ölçüldü. Postoperatif 6. ayda defokus eğrileri, okuma hızları, gözlükten bağımsızlık, halo ve kamaşma semptomları da değerlendirildi. Postoperatif yaşam kalitesi, NEI VFQ-25 (National Eye Institute Visual Function Questionnaire-25) anketinin Türkçe versiyonu ile değerlendirildi. Sonuçlar: Çalışma grubu, yaş ortalaması 69.45 ± 10.76 (31-86) yıl olan 8 kadın, 12 erkekten oluşmaktaydı. Postoperatif 6. ayda ReZoom implante edilen gözlerde ortalama sferik ekivalan -0.04 ± 0.12 D iken, Tecnis implante edilen gözlerde -0.04 ± 0.12 D idi. Postoperatif 6. ayda düzeltilmemiş uzak ve ara mesafe görme keskinlikleri ReZoom implante edilen gözlerde Tecnis implante edilenlerden anlamlı daha iyi bulundu (sırasıyla, p=0.026 ve p=0.037). Düzeltilmemiş yakın görme keskinlikleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Postoperatif 6. ayda ortalama binoküler düzeltilmemiş uzak görme keskinlikleri -0.05±0.1 logMAR, ortalama binoküler düzeltilmemiş ara mesafe görme keskinlikleri 0.1±0.2 logMAR, ortalama binoküler düzeltilmemiş yakın görme keskinlikleri 0.1±0.1 logMAR’dı. Kontrast duyarlılık, okuma hızı, halo ya da kamaşma açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark tespit edilmedi (p<0.05). Fotopik ve mezopik koşullardaki kontrast duyarlılık değerleri tüm takiplerde normal sınırlardaydı. Ortalama hasta memnuniyeti %95 bulundu ve tüm hastalar tamamen gözlükten bağımsızdı. Hastaların %40'ında düşük derecede halo ya da kamaşma şikayeti tespit edildi. Herhangi bir postoperatif komplikasyona rastlanmadı. Tartışma: Seçilmiş katarakt hastalarında multifokal GİL'leri "mix and match" yapmak mükemmel görsel sonuç, yüksek hasta memnuniyeti ve gözlükten kurtulma sağlamaktadır.
Amaç: Primer açık açılı glokom (PAAG), normotansif glokom (NTG), oküler hipertansiyon (OHT) ve normal olgularda oküler respons analizörü (ORA) ve Goldmann Aplanasyon Tonometri’si (GAT) ile ölçülen göz içi basıncını (GİB), korneal histerezis (KH) ve korneal direnç faktörünü (KDF) karşılaştırmayı amaçladık. Hastalar ve Yöntem: PAAG’li 66 olgunun 127 gözü, OHT’li 60 olgunun 110 gözü, NTG’li 24 olgunun 48 gözü ve kontrol grubunda 89 olgunun 172 gözü çalışmaya alındı. Önce ORA ile korneanın biyomekanik özellikleri ile kompanse edilmiş GİB değeri (GİBkk), Goldmann ile korele GİB değeri (GİBg), KH ve KDF değerleri ölçüldü. Bunu takiben GAT ile GİB ölçümü (GİBGAT) ve ultrasonik pakimetri (IOPac, Heidelberg) ile merkezi kornea kalınlığı (MKK) ölçümü yapıldı. ORA için 4 ölçüm, GAT ve MKK için 3 ölçüm alınarak analiz için ortalamaları alındı. Bulgular: PAAG, NTG, OHT ve normal grupta sırasıyla KH 9.31±1.79 mmHg, 9.23±1.65 mmHg, 9.94±1.84 mmHg ve 10.58±1.71 mmHg, KDF 10.36±1.73 mmHg, 9.02±1.67 mmHg, 12.08±1.77 mmHg ve 10.53±1.74 mmHg, MKK 551.10±37.59 µm, 517.27±38.50 µm, 578.53±41.30 µm ve 548.52±30.94 µm bulundu. Tüm çalışma grubunda GİBGAT, GİBkk ve GİBg’nin MKK ile korelasyonuna bakıldığında tümünün MKK ile pozitif korele idi (sırasıyla r= 0.17, 0.37, 0.42), ancak GİBkk, GİBGAT ve GİBg’ye göre MKK ile daha zayıf korele idi. KH, PAAG grubunda, kontrol ve OHT grubuna göre daha düşük saptandı (p < 0.05). Sonuç: GİBkk, MKK'den GAT'a göre daha az oranda etkilenmektedir, bu nedenle GİBkk GİB ölçümünde GAT'den daha avantajlı olabilir. KH glokomlularda daha düşük bulunmuştur ve glokomun erken tanısında yararlı bir parametre olarak gözükmektedir. Anahtar Kelimeler: Korneal Direnç Faktörü, Korneal Histerezis, Merkezi Kornea Kalınlığı
Bu çalışmada, Primer Açık Açılı Glokom (PAAG), Normal Tansiyonlu Glokom (NTG) ve Oküler Hipertansiyonda (OHT) Görme Alanı (GA), Heidelberg Retinal Tomografi (HRT), Optik Koherens Tomografinin (OCT) etkinlik ve korelasyonu araştırıldı. Çalışmaya 29 PAAG’ li hastanın 55, 16 OHT’ lu hastanın 32 ve 13 NTG’ li hastanın 26 gözü alındı. Tüm hastalara 6 ay ara ile en az 3 kez detaylı oftalmolojik muayene, GA, HRT 3 ve OCT ile Optik Disk (OD) ve Retina Sinir Lifi Tabakası (RSLT) incelendi. Hastaların 32′ si kadın, 26′ sı erkekti. Ortalama yaş 66,4±10 yıldı. Ortalama takip süresi 22±2.2 ay olarak hesaplandı. GA’ da Mean Deviasyon (MD) ve Patern Standart Deviasyon (PSD) değerleri, PAAG ve NTG’ li gözlerde OHT’ li gözlerden daha yüksekti. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı saptandı. (p<0.05). PAAG ve NTG' li gözlerde, GA' da MD ve PSD değerleri ile HRT 3' de Disk Alanı (DA) ve Kontür Hattının Yükseklik Değişkenliği (HVC) dışındaki parametreler arasında korelasyon saptandı. Ayrıca PAAG' li gözlerde, MD ve PSD değerleriyle OCT' de DA ve Rim Alanı (RA) dışındaki parametreler arasında korelasyon saptandı. NTG grubunda; MD ile OCT' de DA dışındaki parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon izlenirken, PSD ile OCT' de DA ve ortalama RSLT kalınlığı dışındaki parametreler arasında korelasyon saptandı. OHT' li gözlerde ise MD ve PSD değerleriyle hiçbir HRT parametresi arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon olmazken, OCT' de sadece RA ile MD ve PSD arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon izlendi. Tüm gruplarda, ilk ve son vizitteki MD ve PSD değerleri ile OCT ve HRT ile ölçülen ortalama RSLT kalınlıklıkları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı progresyon saptanmadı. Bu çalışmada; GA, HRT 3 ve OCT parametrelerinin glokom hastalığının tanı ve takibinde yardımcı olduğu, genelde sonuçların birbiriyle korelasyon gösterdiği, hastalığın progresyonu hakkında uzun dönem takiplerde yararlı olabileceği gözlendi

Yorum yaz