
-
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 232 412 3100
- http://www.hastane.deu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. SEMİH KÜÇÜKGÜÇLÜ
Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yaşlılar (TR)
2. Yaşlanma (TR)
3. Laringeal maskeler (TR)
4. Geriatri (TR)
5. Dişler (TR)
6. Sezaryen operasyonu (TR)
7. Retrospektif çalışmalar (TR)
8. Anestezi-kondüksiyon (TR)
9. Anestezi-genel (TR)
10. Anestezi (TR)
11. Yaşlılar (TR)
12. Ventilasyon (TR)
13. Geriatri (TR)
14. Anestezi (TR)
15. Teeth (EN)
16. Geriatrics (EN)
17. Laryngeal masks (EN)
18. Aging (EN)
19. Aged (EN)
20. Anesthesia (EN)
21. Anesthesia-general (EN)
22. Anesthesia-conduction (EN)
23. Retrospective studies (EN)
24. Cesarean section (EN)
25. Anesthesia (EN)
26. Geriatrics (EN)
27. Ventilation (EN)
28. Aged (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Laringeal Maske Unique’in dişli ve dişsiz geriyatrik hastalarda kullanımının karşılaştırılması
Laringeal Maske UniqueTM’ in Dişli ve Dişsiz Geriyatrik Hastalarda Kullanımının Karşılaştırılması Amaç: Yaşlı ve dişsiz hastalarda yanakların çökük olması nedeniyle maske ventilasyonu efektif olmayabilir hatta imkansızlaşabilir. Standart maskenin hastaların yüz şekline uymadığı durumlarda laringeal maske yüz maskesine göre daha iyi bir alternatiftir. Bu çalışmanın amacı, 65 yaş üzeri dişli ve dişsiz hastalarda laringeal maske Unique’in ilk denemedeki yerleştirme başarısını, yerleştirme kolaylığını, yerleştirme sürelerini ve orofaringeal kaçak basınçlarını karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma ASA I-II-III, 65 yaş ve üzeri elektif cerrahi geçirecek ve laringeal maske yerleştirilme endikasyonu olan 33 dişli, 33 dişsiz, toplam 66 hasta ile prospektif ve randomize olarak gerçekleştirildi. Laringeal maske yerleştirilme sonrasında her iki grupta ilk denemedeki yerleştirme başarısı, yerleştirme kolaylığı, yerleştirme süreleri, orofaringeal kaçak basınçları ve yerleştirme esnasında olası hemodinamik etkileri ölçüldü. Bulgular: Laringeal maske Unique’in ilk denemede yerleştirilme başarısı dişli grupta dişsiz gruptan daha yüksek bulundu. Ölçülen değerler sırasıyla %78,7 ve %60,6 idi (p=0,047). Dişli grupta laringeal maske Unique’in orofaringeal kaçak basıncı: 21,75 cmH2O, dişsiz grupta ise 20,75 cmH2O olarak ölçüldü. Yerleştirme süreleri dişli grupta 14,40 sn, dişsiz grupta 13,43 sn, yerleştirme kolaylıkları ise sırasıyla %90,9 ve %75,7 olarak saptandı. Sonuç: Sonuç olarak geriyatrik hastalarda laringeal maske Unique’in ilk denemedeki yerleştirme başarısı dişli grupta dişsiz gruptan daha yüksek bulundu. Geriyatrik hastalarda laringeal maske Unique’in yerleştirme kolaylığı, yerleştirme süreleri ve orofaringeal kaçak basınç ölçümleri, laringofaringeal ve sistemik komplikasyonlar açısından benzer olduğu sonucuna varıldı. Anahtar Kelimeler: Laringeal maske, dişsiz geriyatrik hasta.
Dişsiz geriyatrik hastalarda Lm-unıque ile
Amaç: Altmış beş yaş üstü hastaların %60’ını dişsiz hastalar oluşturmaktadır. Dişsiz hastaların maske ile ventilasyonu dişli olan hastalara göre daha zor olur. Yeni supraglottik havayolu gereçleri solunum ve gastrointestinal yolu ayırmaya ve kaçağı azaltmaya yönelik modifikasyonları içermektedir. Laringeal maske Supreme tek kullanımlık, gastrik içerik aspirasyonu yapılabilen, kafı polivinilkloridden yapılmış laringeal maskedir. Laringeal maske Supreme; laringeal maske Fastrach, laringeal maske Proseal ve laringeal maske Unique’in özelliklerinin tümünü içerir. Bu çalışmanın amacı, laringeal maske Unique ile Supreme arasında ilk denemedeki yerleştirme başarısını, orofaringeal kaçak basınçlarını, yerleştirme kolaylığı ve yerleştirme sürelerini ölçmek; ikincil olarak da yerleştirme esnasında olası hemodinamik etkilerini karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma ASA fizyolojik sınıflamasına göre I-II-III grubu 65 yaş ve üzeri elektif cerrahi geçirecek ve laringeal maske yerleştirme endikasyonu olan 60 dişsiz hasta ile prospektif ve randomize olarak gerçekleştirildi, orofaringeal kaçak basınçlarının ölçümü esnasında çift kör olarak yapıldı. Hastalar randomize olarak grup U ve Grup S olmak üzere ikiye ayrıldı. Amaçta hedeflenen ölçümler yapıldı. Bulgular: Laringeal maske Supreme, laringeal maske Unique’e göre ilk denemede daha kolay yerleştirilmiştir ve sırasıyla %86.6 ve %73.3 olarak bulunmuştur. Çalışmamızda laringeal maske Unique ve Supreme karşılaştırıldığında orofaringeal kaçak basıncı, yerleştirme zamanı, yerleştirme kolaylığı ve hemodinamik verileri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Laringeal maske Unique’in orofaringeal kaçak basıncı: 17.10 cmH2O, laringeal maske Supreme’in 20.56 cmH2O olarak bulunmuştur. Yerleştirme süreleri laringeal maske Unique ve Supreme için sırasıyla 11.87 sn ve 10.04 sn, yerleştirme kolaylıkları ise %100 ve %90 olarak saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak her iki gerecin de kısa süreli cerrahi girişimlerde ve dişsiz geriyatrik hastalarda etkinliği ve havayolu güvenirliği açısından benzer; ancak laringeal maske Supreme’in bu olgularda ilk denemedeki yerleştirme başarısının daha yüksek olduğu bulunmuştur (p<0.05). Anahtar kelimeler: Laringeal maske Supreme, orofaringeal kaçak basıncı
Amaç: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 2005-2010 yılları arasındaki 6 yıllık süreçte yapılan sezaryen (C/S) ameliyatlarında uygulanan anestezi yöntemlerinin belirlenmesi, elde edilen verilerin ülkemiz ve gelişmiş ülkelerin literatür bilgileri ile karşılaştırılması. Yöntem: Etik kurul onayı alındıktan sonra, 2005-2010 yılları arasındaki altı yıllık süreçte hastanemizde sezaryen uygulanan hastaların ameliyathane arşivinden elde edilen anestezi kayıtları ve doğumhane defterinden elde edilen gebeliğe ait bilgileri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Altı yıllık süreçte toplam 10.819 doğum gerçekleştirilmiştir ve bunların 5953’üne sezaryen uygulanmıştır (C/S oranı; %55,0). Hastaların 1479’una (%24,8) genel anestezi, 4474’üne (%75,2) rejyonal anestezi [1203 hastada spinal anestezi (%26,9), 830 hastada epidural anestezi (%18,5), 2441 hastada kombine spinal-epidural anestezi (%54,6)] uygulanmıştır. 2005 yılında %63,8 (n:582) olan rejyonal anestezi oranı, 2010 yılında %84,6’ya (n:836) yükselmiştir. Rejyonal anestezi kullanımı, hem elektif hem acil olgularda (%82 elektif, %65,2 acil) anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Başarısız rejyonal anestezi ve cerrahi komplikasyonlara bağlı olarak cerrahi sürenin uzaması gibi nedenlerden dolayı 215 olguda (%4,8) genel anesteziye geçilmiştir. Tüm anestezi yöntemleri arasında hipotansiyon görülme oranı kombine spinal-epidural anestezide yüksek olarak bulunmuştur. Hem 1. dk hem 5. dk APGAR skorları rejyonal anestezide, genel anesteziye göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek saptanmıştır. Sonuç: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde sezaryenlerde rejyonal anestezi uygulama sıklığının giderek arttığı ve oranın Türkiye ortalamasının üzerinde ancak gelişmiş ülkelere göre halen düşük olduğu saptanmıştır. Anahtar kelimeler: Sezaryen, genel anestezi, rejyonal anestezi, retrospektif çalışma
Geriatrik hastalarda zor maske ventilasyonu insidansının ve nedenlerinin araştırılması
Amaç: Dünyanın birçok gelişmiş bölgesinde toplam nüfusun en hızlı artan bölümünü geriatrik popülasyon oluşturmaktadır. Ortalama yaşam ömrünün uzaması geriatrik popülasyonun artmasına ve cerrahi girişimlere maruz kalacak olan geriatrik hastaların anestezi uygulamalarının daha özellikli hale gelmesine neden olmuştur. Havayolu yönetiminin temelini maske ventilasyonu oluşturur. Ayrıca başarılı maske ventilasyonu endotrakeal entübasyonla veya diğer yöntemlerle (trakeostomi, krikotirotomi gibi) güvenli havayolu sağlanamamış olgularda oksijenizasyona ve ventilasyona olanak sağlayan hayat kurtarıcı bir temel havayolu yönetimi tekniğidir. Bu çalışmanın amacı geriatrik hastalarda zor maske ventilasyonu insidansının ve nedenlerinin saptanması, ayrıca günlük ameliyathane pratiğinde karşılaşılan geriatrik hasta popülasyonunun belirlenmesidir. Gereç ve yöntemler: Bu çalışma genel anestezi altında elektif olarak opere edilecek 65 yaş ve üzeri ASA 1-4 sınıfından toplam 254 hasta üzerinde yapıldı. Çalışmaya alınan hastalar operasyondan bir gün önce tarafımızca değerlendirildi ve Langeron ve ark. nın zor maske ventilasyonu formundan modifiye edilen ZMV 1 (zor maske ventilasyonu) formu dolduruldu. Operasyon günü hastalar yüz maskesi ile solutulduktan sonra, Han ve ark. nın zor maske ventilasyonu skalasını içeren ZMV 2 formu dolduruldu. Günlük ameliyathane pratiğinde opere olan geriatrik hasta popülasyonunun ne kadar olduğunu belirlemek, geriatrik hastalarda zor maske ventilasyonu nedenlerini ve sıklığını saptamak için mevcut formlar değerlendirmeye alındı. Bulgular SPSS 15 programında oluşturulan veri tabanına girildi. Kruskal Wallis, Man Whitney U ve Chi-square testi kullanılarak mevcut değişkenler karşılaştırıldı. Tüm testlerde 1. tip hata payı, ? : 0.05 olarak seçildi ve çift yönlü olarak test edildi, ”p” değerinin 0.05?ten küçük olması durumunda gruplar arası fark, istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmanın yapıldığı Kasım 2012 – Mayıs 2013 tarihleri arasındaki sekiz aylık sürede Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi merkezi ameliyathane, günübirlik cerrahi hastanesi ve ameliyathane dışı anestezi merkezlerinde toplam 2500 geriatrik hasta opere edildi. Bunlardan merkezi ameliyathanede genel anestezi ile opere edilen 254 tanesi çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan hastaların %32.7?si grade 1 maske ventilasyonu, %54.7?si grade 2 maske ventilasyonu, %12.6?sı grade 3 maske ventilasyonu olarak saptandı. Grade 4 maske ventilasyonuna hiç rastlanmadı. Hastaların mallampati skoru, ağız açıklığı mesafesi, tiromental mesafesi, sternomental mesafesi, mandibular protruzyon testi, horlama öyküsü, dişsizlik, vücut kitle indeksi, boyun hareketleri, anestezi indüksiyonunda opiyat ajan ve kas gevşetici ajan kullanımı zor maske ventilasyonu ile ilişkili bulunmadı. Hastanenin sistem analiz biriminden elde edilen verilere göre Ocak 2012 ile Ocak 2013 tarihleri arasındaki bir yıllık sürede hastanede her hasta için yapılan operasyonun içeriğine göre bir veya birden fazla cerrahi işlem kodu girilmiş olup toplam 27.381 adet cerrahi işlem kodlanmıştır. Bu cerrahi işlem kodlarının 7948 tanesi 65 yaş ve üzeri hastaları içermektedir. Bu verilere göre cerrahi operasyon geçiren geriatrik hasta popülasyonu toplam cerrahi operasyon geçiren hasta popülasyonunun %29?u kadar bulundu. Sonuç: Çalışmada geriatrik hasta popülasyonunda zor maske ventilasyonu insidansı %12.6 olarak bulundu. Erkek cinsiyet, boyun çevresinin kalın olması, erkek hastalarda sakal varlığı ve anestezi hekiminin tecrübesi zor maske ventilasyonu için bağımsız risk faktörü olarak saptandı. Anahtar kelimeler: Geriatrik hasta, zor maske ventilasyonu


Yorum yaz