
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. RECAİ KARAHAN
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yazma eserler (TR)
2. Yazma (TR)
3. Surname-i Vehbi (TR)
4. Minyatür (TR)
5. Halılar (TR)
6. El sanatları (TR)
7. Dokumalar (TR)
8. Desen (TR)
9. Şehir mimarisi (TR)
10. Tarihi eserler (TR)
11. Seyahatname (TR)
12. Mimari özellikler (TR)
13. Mimari yapı (TR)
14. Gravür (TR)
15. Ege bölg (TR)
16. Tarihi eserler (TR)
17. Mücadele (TR)
18. Kültür varlıkları (TR)
19. Koruma (TR)
20. Koordinasyon (TR)
21. Kaçakçılık (TR)
22. Kamu kuruluşla (TR)
23. Design (EN)
24. Weavings (EN)
25. Handcrafts (EN)
26. Carpets (EN)
27. Minyature (EN)
28. Surname-i Vehbi (EN)
29. Hand kerchief (EN)
30. Manuscript (EN)
31. 18. Century (EN)
32. 19. century (EN)
33. Aegean region (EN)
34. Gravure (EN)
35. Architectural structure (EN)
36. Architectural chara (EN)
37. Safety forces (EN)
38. Public institutions (EN)
39. Smuggling (EN)
40. Coordination (EN)
41. Protection (EN)
42. Cultural properties (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Kültür varlığı kaçakçılığı ve Van ili örneği
Kültür varlığı kaçakçılığı devletin yetkili kurumları tarafından ülkemizde yeterince önemli bir sorun olarak görülmemektedir. Bu çalışma ile Van penceresinden konuya dikkat çekilmek istenmiştir. Öncelikle tanımlar verilmiş ve konunun önemi vurgulanmıştır. Kaçaklık geniş bir şekilde işlenmiş ve önemli mevzuata kolay ulaşılması bakımdan teze konulmuştur. Van tarihi incelenmiş ve Anadolu’nun önemli bir merkezi olduğu, bir çok medeniyete ev sahipliği yaptığı ortaya çıkmıştır. Kültür varlığı kaçakçılığının tarihsel sürecinde Cumhuriyet dönemi ve öncesi alınan tedbirler karşılaştırılmış ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde çeşitli sebeplerden dolayı kültür varlığı kaçakçılığının özellikle yabancı kökenli insanlar tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Cumhuriyet döneminde ise ilk mevzuatın çok geç uygulamaya sokulduğu öğrenilmiştir. Van ilinde çok çeşitli kaçakçılık yapılmaktadır. Bölgenin sınır ili ve kaçakçılık güzergahında olması ve doğusunda bulunan ülkelerin bir çoğununda kontrolün olmaması, kurumların işini zorlaştırmaktadır. Ülkemize karabulut gibi çöken PKK sorununun 2004 yılından itibaren Van ve kırsalında ciddi eylem planlamaları ve yapmaları kültür varlığı kaçakçılığının Van gündeminde bulunması engellemiş Van daha çok terör olayları ile anılmıştır. Van’da kültür varlığı kaçakçılığının başlıca nedenleri ; Van halkının ve Van’da görev yapan kamu personelinin gereken duyarlılığı eğitimsizlikleri yüzünden gösterememesi, ülkede en büyük organizasyon olan devletin personeline, müzelerine yeterince kaynak ayıramaması, bölgedeki güvenlik sorunu, Van’daki resmi kurumların arasında ciddi bir iş birliği olmaması, konunun genelde adli boyutu göz önünde bulundurulması, özellikle İran ülkesi ile işbirliğine gidilememesi, teknik imkanların yetersiz kalmasıdır. Bu nedenler çerçevesinde de çözüm yolları sunulmuştur. Tüm çalışmanın sonucunda; ?EKE? formülü ile sonuca gidileceği kararına varılmıştır. Eğitim, Kararlılık, Ekonomi. Özellikle çocuklar ve gençler olmak üzere İnsanlar eğitilir ve kültür varlığı konusunda bilinçlendirilirse, devlet konuyu gündemine alır ve kararlılıkla uygularsa ve gerekli ekonomik kaynaklar harcanırsa sorun çözülecektir.
Surname-i Vehbi minyatürlerinde halı örnekleri ve desen özellikleri The carpet examples and the features of design in the miniature of Surname-i Vehbi
?Surname-i Vehbi Minyatürlerinde Halı Örnekleri ve Desen Özellikleri? olarak hazırlamış olduğumuz bu çalışmada, 1720 tarihli Surname-i Vehbi elyazmasında yer alan minyatürlerdeki halı örnekleri Osmanlı saray halılarının desen özellikleri açısından incelenmiştir. Elyazmasında yer alan 45 sahne ile ilgili toplam 53 minyatürde karşımıza çıkan 121 adet halı örneği çalışmaya konu edilmiştir. Surname-i Vehbi el yazması, Seyyid Hüseyin Vehbi tarafından yazılmış, nakkaş Levni tarafından resimlendirilmiştir. El yazmasının üretildiği tarihte, Osmanlı saray halı geleneğine ait güçlü örnekler azalmaya başlamıştır. Ayrıca, 18. yüzyıl saray halıları hakkında günümüze ulaşan bilgi ve belge sayısı da oldukça azdır. Bu nedenle, tez çalışması kapsamında, Surname-i Vehbi minyatürlerinde yer alan halı örnekleri incelenerek, 18. yüzyıl Osmanlı saray halıları açısından değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Tez kapsamında, Levni’nin hayatı ve eserleri, Osmanlı saray halıları ve 18. yüzyıldaki durumu hakkında detaylı bilgi verildikten sonra, ilgili minyatürlerde yer alan halı örneklerinin desenleri, motif, kompozisyon, renk, boyut, işlev ve dokuma tekniği açısından incelenmiştir. Halıların desen çizimleri yapılmış ve eksik desenler motif ve kompozisyon özellikleri dikkate alınarak tamamlanmıştır. Değerlendirme ve sonuç bölümlerinde, minyatürlerde karşılaşılan halı örnekleri ile Osmanlı saray halılarının desen özellikleri karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın son kısmında ise tez kapsamında incelenen literatürle ilgili bibliyografya ve konu kapsamında incelenen minyatürler ve minyatürlerde yer alan halı örneklerinin çizimlerinden oluşan levha kısmı oluşturulmuştur.
115 10. ÖZET “Van El Sanatları” başlığı altında yapmış olduğumuz bu çalışmamızda, tarihi süreç içerisinde Van’da yapılan ve hala yapılmakta olan geleneksel el sanatları detaylı bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Jeopolitik konum açısından önemli bir noktada yer alan Van’da, el sanatları, çevre illerden ve ülkelerden etkilenerek vücut bulmuştur. Çalışmamızda düz dokumalar, havlı dokumalar, giyim-kuşam, üzerlik sanatı, maden işçiliği ile merkeze bağlı ilçe ve köylerde yapılan el sanatları ürünleri incelenerek tanıtılmaya gayret edilmiştir. Bunlar arasında yer alan düz dokumalar yörede hayvancılığa bağlı olarak en yaygın el sanatı ürünü olarak dikkat.çekmektedir. İncelenen düz dokumalar içinde de kilimlerin sıkça yapılan dokuma türü olduğu, bunlarda malzeme olarak yün ip kullanıldığı bunun yanı sıra az da olsa fabrika iplerinin kullanıldığı gözlenmiştir. İlikli kilim tekniğinde dokunan kilimler koyu renklerle yapılmakta olup, ıstar denilen tezgâhlarda dokunmaktadır. Renkler kök boyalardan ya da anilin boyalardan elde edilmektedir. Kilimlerde çevresel etkiler görülmektedir. Bunun sebebi ise, çevre illerden yöreye göç edip yerleşmiş aşiretlerin kilim dokumasıdır. Yörede az da olsa cicim, zili, sumak gibi dokumaların yapıldığı gözlenmiştir. Günümüzde pek rastlanmamış olsa da havlı dokumaların (halı) geçmişte rağbet gördüğü yapılan çalışmamızda anlaşılmıştır. Yöreye has olan giyim kuşam da ise, geçmişte kadınların iç gömleği, iç şalvar, entari, yelek giydikleri, başlarına kofi, yazma taktıkları, ayakkabı ve yün çorap giydikleri; erkeklerin ise; yakasız iç ve dış gömleği, kolsuz yelek, cepken ve şalvar giyindikleri, başlarına ise fes taktıkları anlaşılmıştır. Ancak günümüzde bu kıyafetlerin yerini kılık kıyafet inkılâbıyla pantolon, etek ve ceket almıştır. Karasal bir iklime sahip olmasından dolayı bölgede kışlar oldukça sert geçmekte bu da yöre halkım yün çorap örmeye sevk etmektedir. Yün çoraplar da malzeme olarak yün ipin kullanıldığı, kullanılan motiflerde de kilim motiflerinden etkilenildiği anlaşılmıştır. Çoraplarda kullanılan motiflerle kadınlar anlatamadıktan duygularını yansıtmışlardır. Başlarına taktıkları oyalan değişik malzemelerle süslemişler bunları çeyizlik olarak meydana getirmeye çalışmışlardır. Van’da yaygın olarak yapılan el sanatı ürünlerinden biri de üzerliklerdir. Üzerlik otunun tohumundan yapılan bu ürün nazardan korunmak amacıyla yapılmaktadır. Van iline has savat işçiliğiyle yapılmış gümüşler de önemli el sanatlarındandır. Gümüşlerde bitkisel motifler ve çeşitli geometrik şekilleri süsleme unsuru olarak kullanmıştır. Savat işçiliğinin yanı sıra telkari ve kabartma teknikleriyle de ürünler verilmiştir. Genellikle bakırdan yapılan semaverlerin de geçmişte oldukça yaygın olduğu, günümüzde ise sadece pikniklere giderken kullanıldığı gözlenmiştir. 116 Van’da yakın zamana kadar sadece Bardakçı köyünde yaygın olarak yapıldığı anlaşılan çömlekçiliğin günümüzde yok olmak üzere olduğu ve bu köyde yer alan seramik fırınlarının da yıkıldığı saptanmıştır. ilçelerde ise dokumaların ihtiyacı karşılamak amacıyla yapıldığı görülmüştür. Muradiye ilçesinde “emeni” adıyla anılan kilimlerin Van yöresi ve çevresinde yapılan kilimlerden bazı farklarla ayrıldığı anlaşılmıştır. Van’ın Bahçesaray ve Çatak ilçelerinde ahşap işçiliğinin devam ettiği, bunların ticari amaç güdülerek yapıldığı gözlenmiştir.
Ege bölgesi kent mimarisinin seyahatname ve gravürlere yansıması: 18. ve 19. yüzyıllar
18. ve 19. yüzyıllarda Ege Bölgesi kentleri, önceki dönemlere göre çok daha fazla sayıda gezgin ve sanatçıyı konuk etmiştir. Farklı ulus ve kültürlerden gelen sanatçılar, gezdikleri yerleri, buralarda ilgilerini çeken başta mimarî olmak üzere pek çok konuyu resimlemişlerdir. Batılı gezginlerin rotalarını Ege Bölgesi topraklarına çevirmelerinde bazı nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlerden biri bölgenin, Hristiyanlık dini açısından oldukça önemli olan ve İncil’in Vahiy bölümünde adı geçen Yedi Kilise’ye sahip olmasıdır. Diğer taraftan, bir nevi kendi geçmişleri olarak kabul ettikleri Antik Yunan ve Roma uygarlıklarına ait çok sayıda antik yerleşim ve eserin burada bulunmasıdır. Ve elbette diğer bir neden, Levant’ın en önemli limanlarından birine sahip olan İzmir’in bölgede yer almasıdır. Ege’yi dolaşan gezginlerin en fazla anlattıkları ve resimledikleri kent İzmir, üzerinde en az durdukları kent ise Uşak’tır. Gezgin sanatçılar, kentlerin genel görünümlerini, antik yerleşim ve eserlerini, dinî, askerî, sivil, ticarî, su mimarisi örnekleri ile mezarlık alanlarını resmetmişlerdir. Bölgenin mimarisi hakkında, genel olarak olumsuz düşüncelere sahiptirler ve en fazla antik yerleşimler ile buralardaki antik dönem eserlerini yansıtmayı tercih etmişlerdir. Bunlarla birlikte yine de çok sayıda cami, su kemeri, kale gibi yapıları bulmak mümkündür. Bu gravürler özellikle günümüze ulaşamayan eserler açısından büyük önem taşırlar. Örneğin, Muğla-Bodrum-Mars Tapınağı, İzmir-Liman Kale, İzmir-Bergama Saint Thedore Kilisesi, Manisa Kilisesi gibi günümüze ulaşamayan yapıların varlığına dair yegâne kanıt, gravürlerdir. Aynı zamanda, bugün harap durumdaki eserlerin restorasyonları için temel birer başvuru kaynağıdırlar. Bergama-Çukur Han, Aydın-Karacasu-Afrodisias Tapınağı gibi günümüze kötü durumda ulaşan yapıların restorasyonu, ancak gravürlerine bakılarak sağlıklı şekilde yapılabilir.
Tarihi eser kaçakçılığı ile mücadele eden kurumlar arası koordinasyon ve önemi
Kültür; tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin tamamıdır Kültür bir millete bir bölgeye ait olamaz. Kültür bir etkileşim ürünüdür. Civar coğrafyasından bağımsız saf bir kültür düşünülemez. Bu süreç kültürlerin ve kültür varlıklarının bir miras hüviyeti içerisinde geçmişten alınıp geleceğe aktarılma silsilesiyle devam eder durur. Aslında olması gereken budur. Bu süreç tarihi bir sorumluluktur. Bu mirasın suistimali Tarihi Eser Kaçakçılığını oluşturan sebeplerdendir. İnsanlardaki geçmiş merakının belirli bir teknolojik doygunluğa erdikten sonra başladığını söylemek yanlış olmaz. Aslında insanlığın geçmişten çok, geleceği daha fazla merak ettikleri de çok doğru bir tespit olacaktır ama geçmişe bakıp geleceği düşünmek çoğu insanın yaptığı bir şeydir. Bu durum geçmişe ilgiyi artırmıştır. Geçmişe yönelik ilginin artması Tarihi Eser Kaçakçılığı kavramına da beraberinde getirmiştir. Tarihi Eser Kaçakçılığı kültür mirasının talan edilmesidir. Bu talanın önüne geçmek ülkemizde bir ya da birkaç kurumun değil, tüm kurumların, halkımızın katılımı ve mücadelesi ile mümkün olacaktır. Bu suçla en etkin mücadele yöntemi şüphesiz örgütlü mücadeledir. Bu suçla mücadele tolumda kültür bilincinin oluşturulmasıyla başlamalıdır. Engellenemeyen tarihi eser kaçakçılığı suçlarında sonuca götürecek güç mücadeleci birimlerin koordinasyonunun sağlanması ile olacaktır. Anahtar kelimeler: Tarihi Eser Kaçakçılığı, Koordinasyon, Tarihi Eser Kaçakçılığı Mevzuatı.


Yorum yaz