
-
Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
- +90 332 223 1210
- http://www.selcuk.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. OKTAY YAZGAN
Üniversite: Selçuk Üniversitesi
Bölüm: Fen Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yağ asitleri-uçucu (TR)
2. Performans (TR)
3. Etlik piliç (TR)
4. Et kalitesi (TR)
5. Fatty acids-volatile (EN)
6. Meat quality (EN)
7. Broiler (EN)
8. Performance (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Bu çalışma yumurta tavuğu rasyonlarına farklı seviyelerde bor ve bakır ilavesinin performans, kabuk kalitesi, yumurta sarısı ve plazma lipid bileşimi, kemiğin biyomekanik özellikleri, kemik ve plazma mineral element bileşimine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede 26 haftalık yaşta toplam 320 adet yumurta tavuğu, her biri beş tekerrürden oluşan 16 deneme grubuna tesadüfî olarak dağıtılmıştır. Her alt grup dört adet yumurta tavuğundan oluşmuş, 16 haftalık deneme boyunca dört farklı seviyede bor (0, 60, 120 ve 240 mg/kg) ve dört farklı seviyede bakır (0, 75, 150 ve 300 mg/kg) ilave edilmiş deneme rasyonlarıyla yemlenmişlerdir. Muamelelerin canlı ağırlık, canlı ağırlık değişimi, hasarlı yumurta oranı, plazma glukoz ve tibia Ca seviyeleri, kemik çapı ve kesit alanı değerlerine etkisi önemli olmamıştır. İlave bor ve bakırın plazma HDL kolesterolüne etkisi sadece deneme sonunda önemli olmuştur. Araştırma sonunda performans ve kabuk kalitesi rasyona bor ilavesinden olumsuz etkilenirken, bakır ilavesi performans ve kabuk kalitesini olumlu etkilemiştir. Deneme sonunda yumurta sarısı lipid bileşenleri bor ilavesiyle artarken, bakır ilavesiyle düşmüş, plazma lipid bileşenleri ise rasyona bor ve bakır ilavesiyle düşmüştür. Rasyona bor ilavesi deneme ortası (56. gün) ve deneme sonu (112. gün) plazma bor ve bakır değerlerini önemli olarak arttırırken, deneme ortası kalsiyum değerini, deneme sonu kalsiyum, magnezyum ve çinko değerlerini önemli olarak düşürmüştür. Rasyona bakır ilavesinin ise deneme ortasında plazma minerallerine etkisi önemsiz olurken, deneme sonunda plazma bor, bakır ve magnezyum seviyelerini önemli olarak etkilemekle beraber bu etki düzensiz olmuştur. Rasyona bor ilavesi tibia bor, bakır ve çinko değerlerini önemli olarak arttırmış, rasyona bakır ilavesi ise tibia bor, bakır ve magnezyum değerlerini önemli olarak arttırırken, çinko değerini önemli olarak düşürmüştür. Kemik duvar kalınlığı, kesme kuvveti, kesme gerilmesi ve kesme enerjisi bor ilavesinden, kesme enerjisi bakır ilavesinden önemli olarak etkilenmiştir.
Homofermantatif (HM) ve heterofermantatif (HT) laktik asit bakteri (LAB) inokulantlarının mısır silajının kimyasal kompozisyonu ile merinos toklularda performansa olan etkilerini araştırmak amacıyla yapılan deneme iki bölüm halinde yürütülmüştür. Birinci bölümde, süt olum dönemi sonunda hasat edilen silajlık mısır materyali HM LAB (HM4: 1.0×104; HM5: 1.0×105 ve HM6: 1.0×106 kob/g) ve HT LAB’ı (HT4: 1.0×104; HT5: 1.0×105 ve HT6: 1.0×106 kob/g) içeren iki LAB inokulantının üç’er farklı inokulasyon oranı ile muamele edilerek laboratuar silolarında 42 gün süre ile silolanmıştır. Homofermantatif LAB inokulantı olarak 1132 (Pioneer® Hi-Bred, Int., Inc., USA), HT LAB inokulantı olarak da 11A44 (Pioneer® Hi-Bred, Int., Inc., USA) kullanılmıştır. İkinci bölümde ise silajlık mısır materyali her iki LAB inokulantı ile 1.0×106 kob/g düzeyinde muamele edilerek balyalanmış ve altı kat plastik streç film ile sarılarak 42 gün süre ile silolanmıştır. Balya silajları her birinde 11 baş Konya merinosu dişi toklunun bulunduğu kontrol, HM LAB ve HT LAB silaj gruplarına yedirilmiştir. Hayvan denemesi 12 günlük alıştırma döneminden sonra 14’er günlük 3 dönem halinde 42 gün süre ile yürütülmüştür. Deneme süresince toklulara adlibitum mısır silajı ile canlı ağırlıklarının % 1’i düzeyinde kesif yem karması verilmiştir. Ayrıca balya silajlarının aerobik stabiliteleri (AS) de tespit edilmiştir. Laboratuar silolarıyla yapılan çalışmanın sonucunda kontrol grubuna kıyasla HM5 ve HT6 muamele gruplarında silaj pH’sı yükselirken (P<0.01), HT6 muamele grubunda silajın laktik asit içeriği düşmüştür (P<0.05). Muamelelerden HM6 ile silajın asetik asit (Aa) içeriği düşerken (P<0.01), HT6 muamelesinde belirgin olmak üzere HT5 ve HT6 muameleleri ile Aa artmıştır (P<0.01). Ayrıca, HT6 muamelesinde belirgin olmak üzere HT5 ve HT6 muameleleri ile silajın suda çözünebilir karbonhidrat içeriği düşmüştür (P<0.01). Balya silajlarına HM ve HT LAB ilaveleri ile pH (P<0.05), HT LAB ilavesi ile Aa ve AS artmıştır (P<0.01). Hava ile temasta HT LAB ilave edilmiş silajlar, kontrol ve HM LAB ilave edilmiş silajlara kıyasla sırasıyla, 34 ve 47 saat daha fazla (P0.05). Anahtar Kelimeler: Laktik asit bakteri inokulantları, mısır silajı, hayvan performansı, silaj fermantasyonu.
Bu çalışma, broyler rasyonlarına farklı seviyelerde katılan organik ve inorganik selenyum (Se) kaynağının performans, karkas özellikleri, et kalitesi, tüylenme, kemiğin biyomekanik özellikleri, plazma, karaciğer, göğüs ve but eti selenyum konsantrasyonu, plazma ve karaciğer glutasyon peroksidaz enzim aktivitesi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede, bir günlük yaştaki 672 adet erkek broyler civciv, her birinde dört alt grup ihtiva eden sekiz deneme grubuna tesadüfi olarak dağıtılmıştır. Deneme diyetleri; bazal rasyona 0, 0.15, 0.30, 0.60 ppm Se temin edecek miktarda inorganik(sodyum selenit) ve organik(Sel-Plex-50) Se kaynakları ilavesiyle oluşturulmuş, deneme süresi altı hafta olmuştur. Performans parametreleri, ölüm oranı ve karkas özelliklerinden hiçbiri muamelelerden önemli derecede etkilenmemiştir. Göğüs eti su tutma kapasitesine (STK) kaynak ve seviyenin asıl etkisi, but eti su tutma kapasitesine ise seviyenin asıl etkisi önemli olmuştur(P<0.05; P0.05). Plazma ve karaciğer Se konsantrasyonu diyette artan Se seviyesi ile artmıştır (P<0.01). Göğüs ve but eti Se konsantrasyonuna selenyumun kaynak ve seviye asıl etkileri ve kaynak x seviye interaksiyon etkisi önemli olmuştur (P<0.01; P<0.05). Göğüs ve but eti Se konsantrasyonu, organik Se ilave edilmiş diyetlerle yemlenen hayvanlarda, inorganik Se ilave edilmiş diyetlerle yemlenenlere kıyasla daha yüksek olmuştur. Plazma ve karaciğer glutasyon peroksidaz enzim aktivitesi üzerine seviyenin asıl etkisi önemli olmuş, her ikisinde de diyette artan Se seviyesiyle enzim aktiviteside yükselmiştir (P<0.05).


Yorum yaz