
-
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
- +90 312 210 2292
- http://fbe.metu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. MELİH PINARCIOĞLU
Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Bölüm: Fen Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Risk yönetimi (TR)
2. Deprem yönetmelikleri (TR)
3. Deprem riski (TR)
4. Deprem hazırlığı (TR)
5. Deprem analizi (TR)
6. Deprem (TR)
7. Disaster preparation (EN)
8. Disaster management (EN)
9. Disaster regulations (EN)
10. Disasters (EN)
11. Earthquake (EN)
12. Earthq (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Commitment building for earthquake risk management: Reconciling ?stagnant local capacities? with ?government agencies? for effective earthquake risk management Deprem risk yönetimi için üstlenim geliştirme: Etkin afet yönetimi için durağan yerel kapasiteler ile yönetim birimlerini kaynaştırmak
Deprem, sel, yer kayması ve diğer afet türleri görünüşte insan denetiminin dışında doğal olaylar olarak sayılmakta ise de aslında, toplumsal ve siyasal yapılar doğa olaylarının afete dönüşmesinde temel etkendir. Şu gerçek not etmeye değerdir ve çarpıcıdır ki; kurumsal zayıflıklar ve toplumsal hasargörebilirlikler ve/veya yanlış veya hatalı yönlendirilmiş afet çalışmaları doğal olayları afete dönüştürmektedir ve olumsuz ve yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır. Kurumsal hasargörebilirlikler, yerel yönetimlerin afet zarar azaltımı ve planlaması konusunda eksik ve/veya yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca yerel yönetimlerin, yereli paylaştıkları aktörlerin yapabilirliklerinden yeterince faydalanmadıkları da not edilmesi gereken bir durumdur. Toplumsal hasargörebilirlikler ise toplumun afet konusu ve olgusu hakkında yanlış bilgilenmiş olmasından ve dolayısıyla afet farkındalığının azlığından kaynaklanmaktadır. Türkiye’de afet konusunda çalışmaların yapılmadığını söylemek doğru olmasa da, devlet kurumlarının onlarca yıl ve hatta şu ana kadar yoğunlaştığı alanın, afet sonrası acil durum müdahaleleri ? yara sarma politikaları – olduğunu belirtmekte çok büyük önem vardır. Genel olarak, afeti deneyimleyen yeral ortamlar belirgin düzeylerde kayıplar yaşamakta, ve bu kayıpları yerine koymak uzun zamanı almaktadır. Yapı stoku ve kentsel doku ? ki önemli bir bölümü tarihsel hatalar ve afet gerçeğini göz ardı eden yerleşim politikalarının ürünüdür ? Türkiye’de afet sorununun boyutunu resmetmektedir. Buna ek olarak, afet politikasının yerleşmesine engel olan ?kurumsal hatalar? ve ?afetlerin yeniden yapılanmaya paralel çeşitli fırsatlar sunması? konuları önem arz etmektedir. Yerel bağlamda, uzun erimli ve kapsamlı afet planlaması modellerinin varlığı ile altedilebilecek kurumsal hatalar tezimizin temel omurgasını oluşturmaktadır. Bahsettiğimiz model, İzmit Örneğinde, yerel karar vericiler ile derinlemesine görüşmeler ve yerel medya ürünleri incelenerek geliştirilmiş ve temel kaygısı yerel paydaşların ?afetleri algılama biçimleri?, ?eşgüdüm mekanizmaları?, ?aralarında çıkan sorun türleri ve çelişki çözüm tipolojileri? ile ?yerel kapasite ve yapabilirlikleri ortaya çıkarmayı amaçlayan üstlenim/taahhüt? biçimleridir. Bu amaçla yerel karar vericiler ile, kartopu örneklem seçilimi yöntemi kullanılarak görüşmeler yapılmış ve görüşme dökümleri detaylı analize tabi tutulmuştur.
Changing relationship between urban and rural: The observed features of new rurality in rural areas Kent ve kır arasındaki değişen ilişkiler: Kırsal alanlarda yeni kırsallığın gözlemlenen özellikleri
1980 den bu yana, özellikle ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, pazarların küreselleşmesi, bilgi, fikir akışının kolaylaşması gibi yenilikler, kent ve kır arasındaki etkileşimin artmasına yardımcı olarak, kırın kente bazı özellikleri ile benzeme sürecinde önemli bir role sahip olmuştur. Sonuç olarak da, kır-kent arasındaki keskin farklılıklar dünya genelinde azalmaya yüz tutmuştur. Tezde, Yeni Kırsallık yaklaşımı ana teori olarak ele alınmıştır. Bu yaklaşım, kırsal alanların yeni özelliklerini açıklamaya çalışarak daha önce göz ardı edilmiş veya yeterli önem verilmemiş olan kırda meydana gelen değişimlere ilgiyi yöneltmiştir. Yeni Kırsallık, kırda değişmeye başlayan özellikleri; tarım-dışı aktiviteler, kadınların rolü, girişimcilik, iş bölümü, nüfus artışı olmak üzere beş ana başlık altında incelemiştir. Bu bağlamda, kır- kent arasında artan ilişkilerin, kırda değişen özellikler (Yeni Kırsallık yaklaşımının ele aldığı beş ana başlık altında değerlendirilmiştir.) üzerindeki etkisi Türkiye’de iki köy bağlamında incelenmiştir.


Yorum yaz