
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. MEHMET ALPARGU
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Tarku Şamhallığı (TR)
2. Rusya (TR)
3. Osmanlı Devleti (TR)
4. Kumuklar (TR)
5. Kafkasya (TR)
6. Dağıstan (TR)
7. 18. yüzyıl (TR)
8. 17. yüzy (TR)
9. Seyyahlar (TR)
10. Semerkand (TR)
11. Rus işgali (TR)
12. Hanlıklar Dönemi (TR)
13. Buhara (TR)
14. Misyoner okulları (TR)
15. Ermeniler (TR)
16. Ermeni sorunu (TR)
17. Ermeni olayları (TR)
18. Abdülhamid II (TR)
19. Türk tarihi (TR)
20. Türk boyları (TR)
21. Peçenekler (TR)
22. Hazarlar (TR)
23. Bizans İmparatorluğu (TR)
24. 16. Century (EN)
25. 17. Century (EN)
26. 18. Century (EN)
27. Dagestan (EN)
28. Caucasus (EN)
29. Kumuks (EN)
30. Ottoman Empire (EN)
31. Russia (EN)
32. (EN)
33. Bukhara (EN)
34. Khans Period (EN)
35. Russian conquest (EN)
36. Samarkand (EN)
37. Travellers (EN)
38. Abdülhamid II (EN)
39. Armenian events (EN)
40. Armenian question (EN)
41. Armenians (EN)
42. Missionary schools (EN)
43. Byzantine Empire (EN)
44. Khazars (EN)
45. Pechengs (EN)
46. Turkish tribes (EN)
47. Turkish history (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Başlangıcından Rus hakimiyetine kadar Kumuk Türkleri ve Tarku Şamhallığı Kumuk Turks and Tarkhu Samkhal from beginning until the Russian sovereingnty
Kafkasya tarih boyunca çeşit kavimlerin istilasına ya da göçüne sahne oldu. Bazı kavimler ise Kafkasya’ya gelerek burasını yurt edindiler. Bu kavimlerden birisi de Türkler idi. Tarihin farklı dönemlerinde Kafkasya’ya gelen çeşitli Türk boyları burada yeni bir Türk topluluğu oluşturdular. Kumuk Türkleri olarak bildiğimiz bu Türk topluluğu Tarku Şamhallığını kurdular. Şamhallığın kuruluş tarihi bilinmemekle beraber, Şamhallık XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Kafkasya’daki siyasi gelişmelerin içerisinde yer aldı. XVI. yüzyılın sonlarına gelindiğinde ise bu siyasi gelişmelerin seyrini değiştirebilecek bir güce ulaştı. Tarku Şamhallığının en güçlü döneminde hanedan üyeleri arasında yaşanan saltanat mücadelesi Şamhallığın parçalanmasına neden oldu. Tarku Şamhallığı ile Şamhallıktan ayrılan beylikler arasında Dağıstan hâkimiyeti için yaşanan mücadele Şamhallığın gücünü zayıflattı. Ancak Kumuklar Rus ve İran saldırılarına karşı birlikte hareket etmeyi başardılar. Tarku Şamhallığı XVII. yüzyılın ortalarına doğru Şamhallıktan ayrılan beylikleri tekrar hâkimiyeti altına alarak eski gücüne ulaştı. Ancak II. Surhay Şamhalın ölümünden sonra tahta geçenler ülkeyi idare etme kabiliyetinden yoksun olduklarından Şamhallık giderek zayıfladı ve XVIII. yüzyılda Rusya’nın nüfuzu altına girdi. Bu dönemde Endirey Beyliği dışındaki Kumuk beylikleri ve Tarku Şamhallığı tamamen Rusya’nın hizmetinde yer aldılar. Endirey beyliği ise Rusya karşıtı ve Osmanlı Devleti yanlısı bir siyaset takip etti. Bu siyaset Endirey beyliğini dış etkilerden bir süre uzak tuttu. Ne var ki Rusya’nın Dağıstan’ı ele geçirmek için düzenlediği Hazar Denizi Seferi neticesinde Dağıstan kısa bir süreliğine Rusya’nın hâkimiyeti altına girdi. Bu dönemden itibaren gerek Osmanlı Devleti’nin gerekse İran’ın Dağıstan’ı ele geçirmek için yaptıkları girişimler sonuçsuz kaldı. Neticede Kumuklar üzerindeki Rus nüfuzu giderek arttı ve Rusya XIX. yüzyılın başlarında Kumuklardan ciddi bir direniş görmeden Tarku Şamhallığını ele geçirdi. Bu çalışmada Tarku Şamhallığının siyasi tarihi ele alınıp Şamhallığın Kafkas kavimleri ile ilişkileri ve Osmanlı, Rusya ve İran Devletleri ile münasebetleri incelenmiştir.
XIX. yüzyılda seyahatnamelerin ışığı altında Buhara Emirliği (Hanlığı) Bukhara Emirate (Khanate) in the light of travel’s book in the century of XIX
Çalışmada Buhara Emirliği’nin sosyo-kültürel tarihi seyahatnameler başta olmak üzere çeşitli araştırma eserlerinin ışığı altında incelenmiştir. Dört bölüm halinde sunulan çalışmanın birinci bölümünde mekânsal yapı ve demografik hayat hakkında bilgi verilerek Buhara Emirliği?nin tanıtılmasına çalışılmıştır. Bunu takiben ana konu çerçevesinde devlet yönetiminde Cengiz Han ananelerinden, İslami kurallara doğru kayış nedenleri analiz edilmeye çalışılmıştır. Ülke yöneticilerinin izledikleri politikalar ve emirlikteki idari kadro anlatılarak, dini hayatın emirlikteki etkisi değerlendirilmiştir. Buhara Emirliği XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar içine kapalı bir yapı sergilemiştir. Dış dünyayla bağlantısı güçlü olamayan ülke birçok alanda kendi dinamiklerini oluşturmuştur. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise Rus işgali ile karşı karşıya kalan Buhara Hanlığı ordu ve eğitim gibi alanlarda geri kaldığının çok geç farkına varmıştır. Rus baskısı altına girdikten sonra her alanda sömürülmüştür. Müteakip bölümde toplumun temel öğelerini oluşturan ailedeki bireylerin görevi ve kadınların toplum hayatında etkisiz ve görünmez olma nedenleri açıklanmıştır. Evlenme, boşanma, düğünler ve eğlencelerdeki önemli ayrıntılara değinilmiştir. Coğrafi koşulların etkisiyle değişen ve kendine has bir yapı oluşturan yeme-içme kültürü ve giyim-kuşam hakkında bilgi verilmiştir. Son bölümde ise Buhara Emirliği?nde mektep ve medrese ikilisinden oluşan eğitim sisteminin yetersizliği ve halkın eğitim seviyesinin düşüklüğü üzerinde durulmuştur. Yüzyılın sonunda ortaya çıkan ceditçilerin ülkenin aydınlanması için verdikleri mücadelenin önemine değinilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Buhara, Semerkand, Hanlıklar, Seyyahlar, Rus İşgali.
Ermeni meselesi çerçevesinde 1893 Ankara mahkemelerinin yeri ve önemi
6 Ocak 1893 tarihinde başta Merzifon çevresindeki birçok kasaba ve köyde, resmi binalara, cami ve kilise kapılarına, bazı evlerin duvarlarına Osmanlı hükümeti ve padişah aleyhinde bildirilerin yapıştırılması ile hükümetin ve yabancı devletlerin dikkati Anadolu’nun ortasındaki bu bölgeye çevrilmişti. Osmanlı Devleti, başlattığı geniş çaplı inceleme ve araştırmalar sonucunda olayların Merzifon Hınçak İhtilal Cemiyeti tarafından planlandığını, bu cemiyetin başında ise Merzifon Anadolu Koleji’nde öğretmenlik yapan Karabet Tomayan ile Ohannes Kayayan’ın bulunduğunu ve bildirilerin kolejde yer alan bir matbaada basılarak dağıtıldığını ortaya çıkardı. Ardından iki kolej öğretmeni de dahil olmak üzere olaylara karıştıkları tespit edilen Ermenilerin tutuklanma süreci başlatıldı. Osmanlı Hükümeti mahkemenin emsallerine ibret olacak şekilde gerçekleştirilmesini, bu türden olaylara bir daha fırsat verilmemesini istiyordu. Fakat alınan bütün bu önlemlere rağmen başta İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere yabancı devletlerin mahkeme sürecine müdahaleleri son derece dikkate değerdir. Ankara Mahkemesi’nde 59 sanık bulunduğu halde, Avrupalı bir hanımla evli olan ve bir misyoner okulunda öğretmenlik yapan Karabet Tomayan’dan dolayı mahkeme adeta bir Tomayan davasına dönüştü. Pek çok yabancı konsolosun ve gazetecinin takip ettiği Ankara Mahkemesi sonucunda aralarında Tomayan ve Kayayan’ın da bulunduğu 17 kişiyi idama mahkûm edildiler. Padişah II. Abdülhamit, sadece İngiltere Hükümeti tarafından defalarca yinelenen istekler ve baskılar üzerine, diğerlerine örnek olmaması, bir istisna sayılması, hür ve bağımsız Osmanlı Devleti’nin hukukuna sonradan müdahale edilmemesi şartıyla Tomayan ve Kayayan isimli iki suçlunun bir daha geri dönmemek üzere Osmanlı ülkesi dışına sürülmelerine karar verdiği gibi diğer mahkûmların cezalarını da büyük ölçüde azalttı.
Türk tarihi açısından de Administrando
Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıkan, merkezi Konstantinopolis olan ve Doğu Roma İmparatorluğu olarak da bilinen Bizans İmparatorluğu bin yılı aşkın bir süre varlığını sürdürmüştür. Türkler de uzun yıllar boyunca, değişik isimler ile devletler kurarak tarihe damgalarını vurmuşlardır. Kaçınılmaz olarak ilişkileri olan bu iki büyük gücün tarihlerinin araştırılmasında başvurulan kaynaklardan biri De Administrando Imperio (İmparatorluk Yönetimi Üzerine)’dur. Özellikle X. yüzyılda Bizans İmparatorluğu ve Karadeniz’in kuzey kesimlerindeki kavimlerin tarihleri için son derece önemli bir eserdir. Bu tez çalışmasının yoğunlaştığı Peçenekler ve Hazarlar ile Bizans İmparatorluğu’nun ilişkilerine yönelik çarpıcı bilgiler sunmaktadır. De Administrando Imperio, 913-959 yılları arasında tahtta bulunan Bizans İmparatoru VII. Konstantinos Porfirogenitos tarafından kaleme alınmıştır. Bilime değer veren bu imparator zamanında pek çok eser meydana getirilmiştir. VII. Konstantinos Porfirogenitos bu kitabı 948-952 yılları arasında, oğlu II. Romanos başta olmak üzere, imparatorluğu yönetecek kişilere yol göstermek amacıyla yazmıştır. Eser özellikle X. yüzyılda Bizans İmparatorluğu sınırları dahilindeki kavimlerin kökeni ile ilgili başka hiçbir yerde bulunmayan bilgiler ile dikkat çekmiştir. Oldukça detaylı coğrafi tanımların da yer aldığı eser, ortaya çıktığı günden bugüne kadar değerini muhafaza etmiştir. Bu tez çalışması ile De Administrando Imperio’nun genel bir değerlendirmesinin yanı sıra Peçenekler ve Hazarlar ile ilgili kısımlar üzerine bir inceleme yapılmaya çalışılmıştır.


Yorum yaz