PROF. DR. MANSUR KAMACI

Preeklamptik hastalarda dinoproston ile indüksiyon sonrası fetal umblikal arter doppleri, umblikal kord arteryel kan gazı (ph-laktat) ve apgar skorlarının değerlendirilmesi

Amaç: Çalışmamız preeklamptik gebelerde travay esnasında kullanılan dinoprostonun fetal iyilik hali üzerine olan etkilerini araştırmak amacıyla planlandı. Çalışmada dinoprostone ile indüklenen preeklamptik gebelerde travay sırasındaki fetal umblikal arter doppleri, umblikal arter kan gazı (pH ve laktat) ve yenidoğanın 1. ve 5. dakikalardaki apgar skorları değerlendirildi. Çalışmanın amacı bölgemizde ve dünyada yaygın olarak görülen preeklampside dinoprostunun fetus ve açıklanan parametreler üzerindeki etkileri hakkında literatüre yeni bilgiler kazandırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma, Tıp Fakültesi Araştırma, Eğitim, Planlama ve Etik Kurulunun onayıyla Temmuz 2009 ila Nisan 2010 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde yürütüldü. Preeklampsi tanısı almış 49 miad gebe (27 nullipar ve 22 multipar) ve 47 miad gebeye (24 nullipar ve 23 multipar) dinoproston ile doğum indüksiyonu yapıldı. Her iki gruptada, dinoproston tedavisi öncesi ve sonrasındaki fetal umblikal arter Doppler paramatreleri, umblikal arter kan gazı (pH, laktat) ve yenidoğan apgar skorlaması arasındaki farklar incelendi. Bulgular: Çalışma sonucunda iki grup arasındaki gravida, travay süresi, dinoprostonun geri çekilme süresi, dinoproston tedavisi öncesi ve sonrası fetal umblikal arter Doppler paramatreleri, yenidoğan umblikal arter kan gazı (pH, laktat) ve 1. ve 5. dakika apgar skorlaması arasındaki farklar istatiksel olarak anlamsızdı (p>0.05). Hasta ve normal gebe grubunun özellikleri karşılaştırıldığında tüm özellikler arasındaki fark istatiksel olarak anlamsızdı (p>0.05). Ayrıca, her iki grupta dinoproston tedavisi öncesi ve sonrasında 1. ve 5. dakikadaki Apgar skorları arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı iken (p0.05). Sonuç: Çalışma sonucunda dinoproston tedavisinin fetal umblikal arter Doppleri, arter kan gazı (pH ve laktat) ve yenidoğan apgar skorlarını etkilemediği görülmüştür.

Normal ve preeklamptik gebelerde plazma trombin ile aktive edilebilen fibrinoliz inhibitör düzeyi ve uterin arter doppleri bakılması

Amaç: Fibrinolizisde rolü olan faktörlerden Plazma Trombin İle Aktive Edile¬bilen Fibrinoliz İnhibitör değerleri ile uterin arter Doppler indekslerinin geç başlangıçlı preeklampsi tanısı ve şiddetinin değerlendirilmesindeki rollerini araştırmak. Materyal-Metod: Temmuz 2011 ile Ekim 2011 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniver¬sitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde son adet tarihine göre veya ultra-sonografik fetal biyometrik ölçümlerine göre 28 hafta ve üzeri gebeliği tespit edilen ve preek-lampsi tanısı konulan 62 olgu (geç başlangıçlı preeklamptik gebe grubu) ile benzer yaş ve gebelik haftasında sağlıklı 27 gebe (kontrol grubu) çalışmaya dahil edilmiştir. Her iki gruptaki olguların yaşı, gravida, parite, gebelik haftası, sistolik-diastolik kan basıncı değerleri, spot idrarda protein miktarı, 24 saatlik idrarda protein miktarı, lökosit sayısı, hemoglobin değeri, trombosit sayısı, üre, kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri, koagülasyon parametreleri, Plazma Trombin İle Aktive Edile¬bilen Fibrinoliz İnhibitör değerleri ve uterin arter Doppler indeksleri ölçülerek bir¬birleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca bakılan parametreler arasında bir ilişki olup olmadığı da de-ğerlendirilmiştir. Bulgular: Geç başlangıçlı ağır ve hafif preeklamptik gebe grupları ile kontrol grubunda ortalama gebelik haftaları sırasıyla 33,48 ± 3,32, 34,12 ± 3,63 ve 33,04 ± 3,69 olarak bulunmuş¬tur. Her üç grup arasında yaş, gravida, parite, gebelik haftası, lökosit sayısı ve D-dimer açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Kontrol grubu ile kıyaslandığında geç başlangıçlı ağır preeklamptik gebe grubunda sistolik ve diastolik kan basınçları, spot ve 24 saatlik idrarda protein miktarı, hemoglobin, serum üre, kreatinin, aspartat transaminaz, alanin transaminaz, protrombin zamanı, aktive parsiyel tromboplastin zamanı, international normalized ratio, fibrinojen), plazma trombin ile aktive edile¬bilen fibrinoliz inhibitör değerleri ile uterin arter Doppler indeksleri istatistik¬sel olarak anlamlı şekilde daha yüksek bulunmuştur. Trombosit dü-zeyleri ise daha düşük bulun¬muştur (p<0.05). Geç başlangıçlı preeklamptik gebeler, hastalık şid-detine göre hafif ve şiddetli olarak iki alt gruba ayrıldığında; sistolik ve diastolik kan basınçları, spot ve 24 saatlik idrarda protein miktarı, hemoglobin, serum üre, kreatinin, aspartat transaminaz, alanin transaminaz, koagülasyon parametreleri, uterin arter Doppler indeksleri şiddetli preeklamptiklerde hafif preeklamptiklere göre daha yüksek tespit edilmiştir (p<0.05). Trombosit düzeyleri ise daha düşük bulunmuştur (p0.05). Kontrol grubu ile kıyaslandığında geç başlangıçlı hafif preeklamptik gebe gru-bunda sistolik ve diastolik kan basınçları, spot ve 24 saatlik idrarda protein miktarı daha yüksek; trombosit düzeyleri ise daha düşük bulunmuştur (p0.05). Sonuç: Geç başlangıçlı preeklampsi tanısında hem plazma trombin ile aktive edile¬bilen fibrinoliz inhibitör değerleri, hem de uterin arter Doppler indeksleri yüksektir ve tanı alan olgu-lardaki hastalık şiddetinin değerlendirilmesinde her ikiside faydalı olabilir. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Plazma Trombin İle Aktive Edile¬bilen Fibrinoliz İnhi-bitör, Uterin Arter Doppler Indeksleri.

Preeklampsili ve gestasyonel diyabetli gebeler ile normal gebelerde serum adiponektin, tnf-alfa ve il-6 düzeylerinin değerlendirilmesi Evaluation of serum adiponectin, tnf-alpha and il-6 levels in pregnant women with preeclampsia, gestational diabetes and normal pregnant women.

Amaç: Preeklampsi ve Gestasyonel diabet tanısı konmuş gebelerle sağlıklı gebelerin maternal serum adiponektin, tümör nekrozis faktör-alfa ve interlökin-6 düzeylerinin araştırılması ve literatür eşliğinde incelenmesi. Materyal-Metod: Ocak 2011 ile Kasım 2011 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde preeklampsi veya gestasyonel diabet tanısı konulan benzer yaş ve gebelik haftasına sahip 30 preeklamptik, 30 gestasyonel diabetli olgu ile 30 sağlıklı gebe (kontrol grubu) çalışmaya dahil edilmiştir. Preeklampsi grubu ile kontrol grubunu karşılaştırmada olguların demografik bulguları, sistolik ve diastolik kan basınçları, spot ve 24 saatlik idrarda protein atılımı, hemogram, kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri (AST, ALT), adiponektin, tümör nekrozis faktör-alfa ve interlökin-6 düzeylerine; Gestasyonel diabetli grub ile kontrol grubunu karşılaştırmada olguların demografik bulguları, vücut kitle indeksi, açlık kan şekeri, Hemoglobin A1C, adiponektin, tümör nekrozis faktör-alfa ve interlökin-6 düzeylerine bakıldı. Ayrıca bakılan parametreler arasında bir ilişki olup olmadığı da değerlendirilmiştir. Bulgular: Preeklamptik gebe grubu ile kontrol grubu; Gestasyonel diabetli gebe grubu ile kontrol grubu arasında ortalama yaş, gravida, gebelik haftası bakımından istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Kontrol grubu ile kıyaslandığında preeklamptik gebe grubunda sistolik ve diastolik kan basınçları ile spot ve 24 saatlik idrarda protein miktarı, serum kreatinin, AST, ALT, tümör nekrozis faktör-alfa, interlökin-6 düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek; adiponektin ise nümerik olarak yüksek saptansa da istatistiksel açıdan anlamlı bulunmadı (p>0.05). Kontrol grubu ile kıyaslandığında gestasyonel diyabetli gebe grubunda vücut kitle indeksi, açlık kan şekeri, 50 gr tarama testi, HbA1C, tümör nekrozis faktör-alfa düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek saptanırken; adiponektin nümerik olarak düşük ve interlökin-6 düzeyleri ise nümerik olarak yüksek saptanmasına rağmen istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmadı. Preeklamptik gebeler hastalık şiddetine göre hafif ve şiddetli olarak iki alt gruba ayrıldığında; şiddetli preeklamptiklerde hafif preeklamptiklere göre adiponektin daha yüksek tespit edilmiş (p0.05). Sonuç: Preeklampsi hipertansiyon, proteinüri, artmış tümör nekrozis faktör-alfa ve interlökin-6 düzeyleri ile; gestasyonel diyabet obezite, hiperglisemi ve artmış tümör nekrozis faktör-alfa düzeyleri ile ilişkilidir. Preeklamptik gebelerdeki adiponektin düzeyleri ile gestasyonel diyabetli gebelerdeki adiponektin ve interlökin-6 düzeylerini araştıran daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, gestasyonel diabetes mellitus, adiponektin, tümör nekrozis faktör-alfa, interlökin-6.