
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. İBRAHİM TEKEOĞLU
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Vitamin D eksikliği (TR)
2. Vitamin D (TR)
3. Spondilit-ankilozan (TR)
4. Serum (TR)
5. Osteoartrit (TR)
6. Hastalık (TR)
7. Artrit-roma (TR)
8. Artrit-romatoid (TR)
9. Antioksidan enzimler (TR)
10. Periodontit (TR)
11. Periodontal hastalıklar (TR)
12. Isırma kuvveti (TR)
13. Gingival cep (TR)
14. Dişler (TR)
15. Dental plak (TR)
16. Artr (TR)
17. Arthritis-rheumatoid (EN)
18. Disease (EN)
19. Osteoarthritis (EN)
20. Serum (EN)
21. Spondylitis-ankylosing (EN)
22. Vitamin D (EN)
23. Vita (EN)
24. Antioxidant enzymes (EN)
25. Arthritis-rheumatoid (EN)
26. Alveolar bone loss (EN)
27. Arthritis-rheumatoid (EN)
28. Dental plaque (EN)
29. Teeth (EN)
30. Gingival pocket (EN)
31. Bite force (EN)
32. (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Bu çalışmanın amacı Romatoid artrit, Ankilozan spondilit, Osteoartrit hastalarında ve kontrollerde mevsimsel serum 25 hidroksivitamin D [25(OH)D] düzeyleri ile hastalık aktivitesi arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Bu çalışma prospektif, grup kontrollü bir çalışma olarak planlandı. American College of Rheumatology (ACR) kriterlerine göre tanı almış 42 RA hastası, modifiye Newyork kriterlerini karşılayan 45 AS hastası, ACR kriterlerine göre tanı almış 40 OA hastası ve 46 sağlık kontrol grubunda yapıldı. Mevsimsel 25(OH) vitamin D yazın temmuz, ağustos ve eylül aylarında kışın aralık, ocak ve şubat aylarında ölçüldü. RA hastalarında DAS-28, AS hastalarında BASDAİ ve OA hastalarında WOMAC hesaplandı. Serum 25(OH) vitamin D düzeyleri high pressure liquid chromatografy (HPLC) yöntemiyle ölçüldü. Ayrıca değerlendirmeye alınan tüm bireylerde demografik bilgileri, diet alışkanlıklarını, laboratuar tetkiklerini (ESH, CRP, Hgb, RF), görsel analog skasını (VAS), yorgunluk skalasını, hastanın hastalığı global değerlendirme skalasını ve doktorun hastalığı global değerlendirme skalasını içeren kontrol grubu değerlendirme formu dolduruldu. Ortalama 25(OH) vitamin D düzeyi yazın en yüksek AS grubunda (33,79 ng/ml) ve kontrol grubunda (30,73 ng/ml) iken RA grubunda (27,85 ng/ml) ve OA grubunda (22,62 ng/ml) daha düşük saptandı. Kış mevsiminde ise yine AS grubunda en yüksek (31,57 ng/ml) bulunurken kontrol grubunda ise en düşük değer (19,82 ng/ml) saptanmıştır. Ortalama 25(OH) vitamin D düzeyinin yaz ve kış mevsimi arasındaki değişimi sadece kontrol grubunda anlamlı derecede yazın yüksek bulunmuştur. AS grubundaki yaz mevsimindeki yükseklik istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. RA ve OA grubunda ise kış mevsiminde daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. RA grubunda ortalama DAS-28 değeri kışın daha yüksek olmasına rağmen yaz ve kış mevsimindeki değişim anlamlı değildi ve her iki mevsimde de vitamin D ile DAS-28 arasında ilişki saptanmadı. AS grubunda ortalama BASDAİ değeri ise kışın anlamı derecede yüksekti ve her iki mevsimde de vitamin D ile BASDAİ arasında ilişki saptanmadı. OA grubunda WOMAC toplam skoru kışın daha yüksek olmasına rağmen yaz ve kış mevsimindeki değişim anlamlı değildi ve her iki mevsimde de vitamin D ile WOMAC toplam skoru arasında ilişki saptanmadı. Sonuç olarak çalışmamızda RA, AS ve OA grubunda mevsimsel 25(OH) vitamin D düzeyleri ile hastalık aktivitesi arasında ilişki saptamadık. Anahtar Kelimeler: Romatoid artrit, ankilozan spondilit, osteoartrit, 25 hidroksivitamin D
Sistemik otoimmün bir hastalık olan romatoid artritte (RA) oksidan/antioksidan enzim düzeylerinde hastalığın patolojisiyle alakalı değişimlerin olduğu bilinmektedir ve denge antioksidan sistem aleyhine bozulmaktadır. Bu çalışmada RA hastalarında kan ve sinovyal sıvıda oksidan ve antioksidan enzim düzeylerinin ağrı, uyku kalitesi, depresyon ve fonksiyonel durum ve yaşam kalitesi ölçeklerine etkisi ve inflamasyonun klinik belirteçleri olan C-Reaktif Protein, Eritrosit Sedimantasyon Hızı ve radyolojik erezyonla ilişkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu tez çalışmasına American College of Rheumatology (ACR) kriterlerine göre tanı almış 42 kadın RA hastası alınmıştır. Grup 26-57 yaş aralığında olup, yaş ortalaması 41.02±8.253 idi. Hastalık süresi incelendiğinde 5 hasta (% 12.19) 0-1 yıl, 15 hasta 1-5 yıl, 21 hasta (% 51.21) 5 yıl ve üzerinde hastalık süresine sahipti. DAS-28 sonuçlarına göre 3 hasta (%7.31) düşük aktivasyonda, 24 hasta (%58.53) orta aktivasyonda, 14 (%34,14) hasta ise ileri aktivasyondaydı. Oksidan enzim olan Malondialdehit’in (MDA) laboratuar ve klinik parametrelerle ilişkisine bakıldığında; MDA düzeyleri artarken WHO çevresel skor (p<0.05) ile SF-36 testinin alt birimlerinden rolatif güçsüzlük skoru (p<0.01) artmakta ve VAS skoru (p0.05). Antioksidan enzimler olan katalaz, glutatyon peroksidaz (GSH), myeloperoksidaz (MPO) ile laboratuvar ve klinik parametreler arasındaki ilişki ise ; glutatyon peroksidaz (GSH) değeri arttıkça Sharp skoru (p<0.05), sedimantasyon değeri (p<0.05) ve RF düzeyi (p<0.01) artmaktaydı. Benzer şekilde glutatyon peroksidaz (GSH) artışıyla WHO sosyal ilişki skoru (p<0.01) ve WHO çevresel skor (p<0.01) artmaktaydı. Katalaz düzeyleri arttıkça Visüel Ağrı Skoru (VAS) skoru (p<0.01) , Sharp skoru (p<0.05) ve RF düzeyi (p<0.01) artmaktaydı. Aynı şekilde katalaz düzeyinin artışıyla WHO ruhsal skor (p<0.05) , WHO sosyal ilişki skoru (p<0.01) ve SF-36 testinin alt birimlerinden rolatif güçsüzlük skoru (p<0.05) artmaktaydı. Myeloperoksidaz (MPO) düzeyleri arttıkça Visüel Ağrı Skoru (VAS) skoru (p<0.05) , Beck depresyon skoru (p<0.05) , WHO bağımsızlık skoru (p<0.05) ve HAQ skoru (p<0.05) azalıyor ve WHO ruhsal skor (p<0.05) ve SF-36 testinin alt birimlerinden rolatif vitalite skoru (p<0.05) ile mental sağlık skoru (p<0.05) artmaktaydı. Bu bulgulardan antioksidan enzimlerin laboratuvar ve klinik parametrelerle daha güçlü korelasyon gösterdiği anlaşılmaktsadır. Sonuç olarak oksidan enzim olan Malondialdehit (MDA), hastalık aktivitesini belirlemede anlamlı bulunmazken antioksidan enzimlerden katalaz, glutatyon peroksidaz (GSH) ve myeloperoksidaz (MPO) ile romatoid artritin klinik ve laboratuvar bulguları arasında anlamlı ilişki saptandı.
Periodontal hastalık ve romatoid artrit
Bu çalışmanın amacı, periodontal hastalık ile romatoid artrit (RA) arasında olası bir ilişkinin olup olmadığını araştırmaktır. Periodontitis periodontal ligament ve alveoler kemik kaybından sorumlu kronik enflamatuar bir hastalıktır ve diş kaybının ana sebeplerinden biridir. Romatoid artrit (RA) ise eklem dokularında yıkımla sonuçlanan sinoviyal enflamasyonla karakterize kronik enflamatuar bir hastalıktır. Kronik periodontitis ve romatoid artrit, klinik özelliklerin yanında, patofizyolojik, epidemiyolojik ve teropatik özellikleri de paylaşan paralel hastalık süreçleridir. Periodontitiste kemik ve bağ doku yıkımıyla, RA’da sinoviyal eklemdeki yıkım, doku yapım ve yıkımındaki dengenin bozulması sonucu gelişen artmış doku yıkımına bağlıdır. Sitokinler bu sürecin düzenlenmesine katılırlar. Her iki hastalıkta da pro-enflamatuar sitokinler; tümor nekrotizan faktör-alfa (TNF-?) ve interlökin-1 beta (IL-1ß) kemik yıkımını düzenlerler. Buna ilave olarak, RA’lı eklemlerde kronik sinovitis sırasında enflamasyonun başlaması ve ilerlemesinde anti-enflamatuar sitokinlerin bulunmaması rol oynar. Pro-enflamatuar ve anti-enflamatuar sitokinler arasındaki denge, hem RA hem de KP’nin immunopatolojisinin belirlenmesinde çok önemlidir. Çalışmaya iki grup halinde toplam 120 birey dahil edildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Romatoloji A.D.’na izlenen, 1987 ARA tanı kriterlerine göre RA tanısı almış, (ortalama yaşları 41,3±8,8 olan 5 erkek ve 55 kadın ) 60 birey çalışmaya alındı. İnflamatuvar hastalığı olmayan (ortalama yaşları 40,5±10,8 olan 5 erkek ve 55 kadın ) 60 bireyden kontrol grubu oluşturuldu. Tüm bireyler en azından 12 adet dişe sahipti. Klinik periodontal parametreler; sondalama cep derinliği (SCD), klinik ataşman kaybı (KAK), plak indeksi (Pİ), gingival indeks (Gİ), agızdaki toplam kalan dis sayısını (KD) ve alveoler kemik kaybı (AKK) yüzdesini içermekteydi. AKK yüzdesi panoramik radyograflar üzerinde Shei cetveliyle ölçüldü. Her iki grupta digital dinonometre ile çene sıkma gücü ölçümleri yapıldı. Hastalarda, ağrı ve yorgunluk şiddeti (VAS), sabah sertliği süresi (dakika), şiş, limitli ve ağrılı eklem sayısı değerlendirildi. RA hastalarında fonksiyonel durumu değerlendirmek için Sağlık Değerlendirme Anketinin Kısa Formu (HAQ-DI), sağlıkla ilgili yaşam kalitesini değerlendirmek için Short Form 36 (SF-36) formu kullanıldı. Hastalar radyolojik olarak anterior-posterior el grafilerinde modifiye Sharp (Genant/Sharp) skalası kullanılarak değerlendirildiler. Hastaların ESH, CRP, RF, Hb, Htc, Wbc, Platelet, CCP değerleri analiz edildi Bu çalışmada çene sıkma gücü ve KDS değerleri, RA’lı bireylerde sağlıklı bireylere oranla önemli ölçüde düşükken diğer tüm klinik parametreler (SCD, KAK, Pİ, Gİ, AKK) ise önemli ölçüde yüksekti. Bu çalışmanın sınırları içerisinde yaygın olarak görülen kronik hastalıklar olan RA ve periodontal hastalık arasında potansiyel bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu ilişkinin araştırılacağı birçok merkezde yürütülen uzun süreli takip çalışmalarına ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Kronik periodontitis, romatoid artrit, sondalama cep derinliği (SCD), klinik ataşman kaybı (KAK), plak indeksi (Pİ), gingival indeks (Gİ), ağızdaki toplam kalan dis sayısını (KD) ve alveoler kemik kaybı (AKK), çene sıkma gücü


Yorum yaz