
-
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 440 2000
- http://sosyalbilimler.istanbul.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. HAYRİ ÜLGEN
Üniversite: İstanbul Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yerel yönetimler (TR)
2. Metropoliten yönetimler (TR)
3. Metropoliten (TR)
4. Büyükşehir belediyeleri (TR)
5. Belediyeler (TR)
6. Üyelik (TR)
7. Ulaşım sistemleri (TR)
8. Ulaşım (TR)
9. Türkiye (TR)
10. Taşımacılık (TR)
11. Lojistik sektörü (TR)
12. Lojistik (TR)
13. Batı Av (TR)
14. İşletmeler (TR)
15. İletişim araçları (TR)
16. Stratejik yönetim (TR)
17. Stratejik iletişim yönetimi (TR)
18. Sosyal sorumlulu (TR)
19. Özel hastaneler (TR)
20. Marka yönetimi (TR)
21. Marka (TR)
22. Kurumsallaşma (TR)
23. Hastaneler (TR)
24. Hastane yönetimi (TR)
25. İşletme yönetimi (TR)
26. Örgütsel performans (TR)
27. Yüksek öğretim kurumları (TR)
28. Yüksek öğretim (TR)
29. Teknoloji kull (TR)
30. Sigortalar (TR)
31. Sigortacılık (TR)
32. Sigorta sektörü (TR)
33. Sigorta işletmeleri (TR)
34. Organizasyon (TR)
35. Hayat sigortası (TR)
36. İtibar (TR)
37. Stratejik yönetim (TR)
38. Monte Carlo Yöntemi (TR)
39. Markov zinciri (TR)
40. Kurumsal itibar (TR)
41. Yönetim sorunları (TR)
42. Yönetim kurulu üyeleri (TR)
43. Yönetim (TR)
44. Kurumsallaşma (TR)
45. Kurumsal yapı (TR)
46. Kurumsal kül (TR)
47. Municipalities (EN)
48. Metroplitan municipalities (EN)
49. Metropolitan (EN)
50. Metropolitan managements (EN)
51. Local admin (EN)
52. European Union (EN)
53. Western European Union (EN)
54. Logistics (EN)
55. Logistics sector (EN)
56. Transportation (EN)
57. Turkey (EN)
58. (EN)
59. Corporate social responsibility (EN)
60. Cultural industry (EN)
61. Cultural policy (EN)
62. Art (EN)
63. Art administration (EN)
64. (EN)
65. Hospital management (EN)
66. Hospitals (EN)
67. Institutionalization (EN)
68. Brand (EN)
69. Brand management (EN)
70. Private hospita (EN)
71. Informatics (EN)
72. Informatic systems (EN)
73. Information technology (EN)
74. Performance (EN)
75. Technology using (EN)
76. Higher (EN)
77. Life insurance (EN)
78. Organization (EN)
79. Insurance corporates (EN)
80. Insurance sector (EN)
81. Selling insurance (EN)
82. Insur (EN)
83. Corporate reputation (EN)
84. Markov chain (EN)
85. Monte Carlo Method (EN)
86. Strategic management (EN)
87. Reputation (EN)
88. Family enterprises (EN)
89. Organizations (EN)
90. Institutional identity (EN)
91. Institutional culture (EN)
92. Corporate str (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Kurumsal kültürün belirlenmesi ve KOBİ’lere yönelik bir uygulama
Ülkemiz Kobi’lerinin en önemli özelliklerinden birisi yeterince kurumsallasamamıs olmaları nedeniyle, büyüme, gelisme, verimlilik, kaynak bulma, dısa açılma, rekabetle basa çıkma sorunlarını bir arada yasamaları ve ayakta kalma mücadelesi vermek zorunda kalmalarıdır. Belirtilen özellikler hep bilinir ve dile getirilir. Kobi’lerin kurumsal kültürlerine, kültürel özelliklerine ve bu özelliklerin etkilesimlerine yönelik çalısmalar ise oldukça yenidir. Tez konusu arastırmada Kobi’lerin kurumsal kültürüne iliskin özelliklerinin belirlenebilmesi ve ölçümlenmesine yönelik olarak olusturulan bir uygulama yöntemi çerçevesinde konu ele alınmıstır. Kurum kültürünün görünen ve simgesel özellikleri, yönetim biçimi, çalısanların kurum kültürü ögelerini algılama biçimleri ile dayanısma, sosyallik, olumluluk katsayıları belirlenerek bir sonuca ulasılmaya çalısılmıstır. Kobi’lerde belirli bir sistematik çerçevesinde, benzer çalısmaların yapılması, kurumsal kültürün gelistirilmesine, katılımcılıga, müsteri memnuniyetine ve sürekli gelismeye olanak saglayacaktır. Belirleme ve ölçümleme çalısmaları, bir temel olusturması ve ilk adımı teskil etmesi açısından önemlidir. Bu konuda yönetim kademesinin ve çalısanların bilinçlendirilmesi, yönetimin etkinligine ve rekabet ortamında basarı kazanılmasına katkı saglayacaktır. Tez, giris ve üç bölümden olusmaktadır. Birinci bölüme, ülkemiz Kobi’lerinin genel özellikleri, ekonomiye katkıları ve konunun önemi dile getirilerek baslanılmıstır. Bu bölüm ayrıca, kültür ve kurum kültürü kavramlarına iliskin açıklamaları, kültürün ögelerini, islevlerini, konuya iliskin yaklasımları, kültürle ilgili kavramları ve kültürün degisimi konularını içermektedir. kinci bölüm kurum kültürünün belirlenmesine yönelik analiz ve ölçüm yaklasımlarına ayrılmıstır. Farklı uygulamalar ve ölçüm yöntemlerinin ele alındıgı bu bölümde kurum kültürü modellerine de yer verilmistir. Tezin arastırma bölümünü olusturan üçüncü bölüm, iki asamalı olarak yürütülen saha arastırması çalısmasını içermekte olup, dokuz Kobi’yi kapsayan bir pilot uygulama ile bir Kobi’de gerçeklestirilen analiz ve degerlendirme çalısmaları üzerine kurulmustur. Kullanılan yöntem ve uygulama sistematiginin açıklanmasıyla baslanılan bu bölümde, daha sonra uygulama sonuçlarına yer verilmistir. Geçerlilik ve güvenilirlik analizlerinin de yapıldıgı uygulama bölümü genel bir degerlendirme ile sonuçlandırılmıstır. Elde edilen ölçümleme sonuçlarının Kobi’lerin literatürde sözü edilen belirgin özellikleri ile benzerlik tasıdıgı ve onların kültürel yapılarını yansıttıgı söylenebilir.
Türkiye’de ve yabancı ülkelerde metropolitan yönetimlerin karşılaştırılması ve yörel yönetim sisteminin değerlendirilmesine ilişkin bir araştırma
Birleşme ve satınalma operasyonlarının tümünün hedeflenen sonuçları vermemesi, bu operasyonların birer büyüme aracı olarak kullanılmasında ve hedeflenen başarıyı sağlamasında rol oynayan faktörlerin neler olduğunun ayrıntılı şekilde araştırılmasına neden olmuştur. Bu örneklerden bazılarında işletmelerin birleşme öncesi konumlarını dahi koruyamaz hale geldikleri ya da zaafa uğradıkları görülmüştür. Başarısızlık özellikle büyük ölçekli birleşme ve satınalma operasyonlarında görülmüş, ölçek küçüldükçe operasyonlarda başarı oranı artmıştır. Ölçekle beraber; uygun olamayan yönetim ve strateji, vizyonsuzluk, kültürel farklılıklar ve iletişimde gecikme gibi dört önemli faktörün de başarı oranında rol oynadığı, bu faktörlerde başarı sağlanamaması sonucu orta ve küçük ölçekli operasyonlarda da başarısız sonuçların görülmesiyle ortaya çıkmıştır Birleşme ve Satın almaların başarısında çok geniş yelpazede yer alan kriterler ve nedenler rol oynamaktadır. Operasyonun başarısı, ağırlıklı olarak, hedef işletmenin ?satın alma öncesi?, ? satın alma sonrası?, satın alma sonrası entegrasyon? ve ?satın alma sonrası performans? aşamalarında sahip olduğu kapasiteye bağlıdır. Gerek satın alma, gerekse de birleşme operasyonlarında önemli rol oynayan bu aşamalar birbirilerine bağımlıdırlar ve ilgili başarı kriterleri çok yönlü ve çeşitlidir. Söz konusu kriterlerin değerlendirme yöntemleri de büyük önem göstermektedir ve yöntemlerin seçim ve uygulamaları bu türden çalışmaların zor alanlarından biridir. Bu tezde, kablo endüstrisinde küresel bir oyuncu olan Alcatel’in bir satın alma operasyonu bir örnek olay olarak seçilmiştir. Operasyonda hedef işletme konumunda olan yerli, orta ölçekte kablo üretimi yapan bir işletme olan Erkablo’nun satın alma operasyonu öncesindeki organizasyonel yapısı ve durumu incelenmiş, operasyonun tüm aşamaları ve operasyon sonrası entegrasyon aşamalarında yaşadığı değişim ayrıntıları ile ele alınmıştır. Bu çalışma, dış faktörlerin rekabetçi ortamda çok önemli rol oynadığı ülkemiz kablo endüstrisinde yapılmış ilk örnek çalışmadır. Çalışma, satın alma operasyonunun başarılı bir şekilde sonuçlandığını, bir dönem orta ölçekte üretim yapan ulusal bir işletmenin dengeli ve güçlü bir büyüme gösterdiğini, günümüzde ise ürün ve hizmetlerinin küresel kablo pazarlarında arandığını ortaya koymuştur. Buna rağmen, Birleşme ve Satın almaların, kaçınılmaz ve tartışmasız birer büyüme aracı olarak kullanılabileceği iddiasında bulunmak daha çok araştırma gerektirmektedir.
Günümüzde Globalleme süreci ile birlikte tüm ekonomiler bir entegrasyon sürecine girdiler. Bu süreçte devletler artan rekabet ortamında hem siyasi hem de ekonomik nedenlerle yalnız hareket etmek yerine birliktelii seçmeye baladılar. Bilgi daha büyük önem kazanmaya ve deerlenmeye baladı. Bu amaçla oluturulan birliklerin en büyüklerinden biri ise Türkiye’nin de içinde yer almak istedii Avrupa Birlii’dir. Türkiye’nin Avrupa Birlii’ne tam üyelik sürecinin Türk ekonomisine, Türk halkına ve i çevrelerine çeitli ekillerde yansıması kaçınılmazdır. naat sektörü de bünyesinde insan, hizmet, ürün ve teknolojiyi barındırdıı için bu süreçten oldukça etkilenecek sektörlerden biridir. Bu çalımanın temel konusunu, bu uyum sürecinin inaat sektörünün rekabet gücüne olan etkileri oluturmaktadır. Ayrıca inaat firmalarımızın yurt dıındaki rekabet güçlerini anlayabilmemiz içinde Dou naat’ın bugün Avrupa Birlii’ne tam üye olmu olan Bulgaristan’da gerçekletirdii Burgaz-Karnobat Otoyolu yapım süreci incelenmitir. Çalımanın giri bölümünde tezin amacı, önemi, kapsamı ve hazırlanmasında yaananlar açıklanmıtır. Çalımanın birinci bölümünde, Dünya ve Türkiye ekonomilerinin mevcut durumları, Türk naat Sektörü’nün mevcut durumu ve naat sektörü için yapılan GZFT analizi yer almaktadır. Tezin ikinci bölümünde Avrupa Birlii’ne uyum sürecinin Türk naat Sektörünün rekabet gücüne olan etkileri, Avrupa Birlii’nin inaat sektörü için yayınlamı olduu düzenleyici direktifler açıklanarak ayrıntılı bir ekilde incelenmitir. Tezin üçüncü bölümünde, ikinci bölümde incelenen direktifler, konu ile ilgili yapılan çalımalar ve sektör temsilcilerinin görüleri dorultusunda uyum sürecinde, sektörün rekabet gücünü korumak ve arttırmak için yapılması gerekenler tartıılmıtır. Tezin dördüncü bölümünde ise öncelikle Engineering News Record Dergisinin 2006 yılı için yayınladıı Dünya’nın en büyük ilk 225 inaat firması sıralamasına Türkiye’den giren ilk on firma ile yapılan görümelerle onların hem uyum süreci hem de inaat sektörünün rekabet gücüne yönelik görüleri aktarılmıtır. Burada amaçlanan, bu görümeler neticesinde elde edilecek bulguların örnek olay çalımasına katkı salaması ve sektörün beklenti ve görülerinin alınmasıdır. Ardından örnek olay kapsamında Dou naat’ın Bulgaristan’da gerçekletirdii Burgaz-Karnobat Otoyolu inaatı, ihale süreci ve yapım aaması ele alınmıtır. Bu bölümde örnek olay aratırmasının amacı, önemi, kapsamı, sınırlılıkları, aratırmada kullanılan yöntemler ve son olarak da aratırmanın bulguları aktarılmıtır. Tezin sonuç kısmında ise örnek olaydan hareket ederek elde edilen bilgiler daha önceki aratırmalar kapsamında yorumlanmı sektöre yönelik görüler aktarılmıtır.
Türkiye denizyolu konteyner taşımacılığının analizi, sorunların belirlenmesi ve öneriler
Bu çalışmada, Türkiye’de denizyolu konteyner taşımacılığında yaşanan sorunlar, eksiklikler ve Türkiye’nin gerek dünyadaki gerekse bölgemizdeki konteyner taşımalarından yeterince pay alamadığı tespit edilmiş ve bu durumun düzeltilmesi için nelerin yapılması gerektiğinin ortaya konması hedeflenmiştir. Bu amaçla konteyner taşımacılığının dünyadaki ve Türkiye’deki mevcut durumu detaylı bir şekilde analiz edilerek, hem bölgemizde hem de dünyada yaşanan gelişmeler, değişimler incelenmiştir.
Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türk lojistik sektörünü etkileyen faktörler ve bir araştirma
Ticari faaliyetlerin artarak uluslararasılaşması taşımacılığın ticaret içindeki rolünü de arttırmıştır. Taşımacılık faaliyetleri de zamanla değişerek, karmaşıklaşarak yeni koşullara uyum sağlamışlardır. Küresel ticaretin artmasıyla birlikte ?taşımacılık? faaliyetleri kendini yeniden tanımlayarak ?lojistik? faaliyetler olarak kabul görmeye başlamıştır. Lojistiğin uluslararasılaşması, uluslar arası ticareti ve yatırımları kolaylaştırdığı için, gelişmekte olan ülkeler açısından önemli olmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler, uluslar arası lojistiğe katılımları oranında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından daha fazla pay alarak, gelişmelerine devam edebilmektedirler. Türkiye hem bulunduğu coğrafya da sahip olduğu coğrafi konum ve jeopolitik önem hem de gelişmekte olan bir ülke olması sebebiyle uluslar arası ticaretten daha fazla pay almak istemektedir. Uluslar arası ticaretten daha fazla pay alabilmek için Türkiye uluslar arası lojistiğe daha fazla önem vermelidir. Avrupa Birliği ile yürütülmekte olan tam üyelik müzakereleri, Türkiye’ye hem uluslar arası ticaret hem de uluslar arası lojistik de avantajlı konuma getirmiştir. Üyelik müzakereleri bir çok alanda olduğu gibi lojistikte de büyük değişiklikler yapacaktır. Lojistik sektörünün bu değişimden karlı çıkabilmesi değişimin etkilerinin neler olabileceğinin doğru saptanmasıyla olabilecektir. Yapılmış olan bu çalışma da, sektörün mevcut durumunun belirlenerek Avrupa Birliği Üyelik Sürecinin Lojistik Sektörüne etkilerinin neler olabileceği, lojistik işletmeleri yöneticileri arasında gerçekleştirilen bir anket ile ortaya konulmuştur. Çıkan sonuçlardan AB üyeliğinin sektörü olumlu yönde etkileyeceği anlaşılmaktadır.
İşletmelerde sanatın rolü ve yönetimin bir stratejik iletişim aracı olarak sanata bakışı
?İşletmelerde Sanatın Rolü ve Yönetimin Bir Stratejik İletişim Aracı Olarak Sanata Bakışı? adlı doktora tezi gelişen kültür ve sanat ortamında eskiden sosyal devletin üstlendiği birçok kültür ve sanat etkinliğinin işletmelerce desteklenmesi, gerçekleştirilmesi, yönetilmesi sürecine eğilmiştir. Tarihsel gelişim içinde kültür ve sanata verilen desteği inceleyen teorik kısım hayırseverlik, sponsorluk kavramlarını tartıştıktan sonra ?Kurumsal Sosyal Sorumluluk? çerçevesinde yer alan kültür ve sanat projelerini tanıtır. Bu etkinliklerin kurumun stratejisiyle uyum halinde olmasının, maddi olmayan varlıkların yönetimi açısından katma değer yaratacağını ileri süren çalışma; bu katma değerin ortaya çıkacağı alanları Dengeli Değerleme Çerçevesi’nin alt boyutları olarak seçer. bu bileşenleri en iyi şekilde uygulamış örneklere de çalışmada yer verilmiştir. Dünya ve Türkiye’de en iyi örneklerin kültür ve sanata katkısı, kültür politikası modellerinde yer alan devletin üstlendiği farklı roller ile de kıyaslanmıştır. Tezin araştırma kısmı İstanbul Kültür Sanat Vakfı devamlı sponsorları üzerine uygulanmış bir çalışmadan oluşmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde demografik sorular, ikinci bölümünde destek verilen sanatsal etkinlikler ve sahip olunan portföye, koleksiyona ilişkin açık uçlu sorular yer almaktadır. Bu şekilde örneklem içindeki şirketlerin sanata verdiği destek alanları ve araçları tespit edilmiştir. Anketin üçüncü bölümünde yer alan ve kümeleme analizine tabi tutulan DDÇ alt boyutlarının kültür ve sanatla ilişkisine yönelik geliştirilen ifadeler doğrultusunda Türkiye’de bu alanda işletmelerin ne şekilde gruplaştığını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmaya göre sanatın işletmenin itibar ve bilinirlik çalışmalarının ötesinde katkı sağlayabileceği sınanmıştır.
Kurumsallaşma ve markalaşma, İstanbul ilindeki özel hastaneler üzerinde bir araştırma
Kurum ve kuramsallaşma kavramları çeşitli biçimlerde tanımlanmış ve konuya ilişkin teoriler geliştirilmiştir. Kurumsal yönetim konularının Avrupa, ABD ve Japonya’da 19’uncu yüzyıldan bu yana yaygın bir şekilde kullanıldığına işaret eden bazı çalışmaların varlığına karşın, kurumsal yönetim terimi yaygın biçimde 1980’lerde kullanılmaya başlanmıştır. 1990’larda, kurumsal yönetim, bireysel ve kurumsal yatırımcılar, hissedarlar, yöneticiler ve finansal piyasalar ile finans ilgili herkesin gündeminin başına yerleşmiştir. Markalama birçok yöneticinin zihninde, bir marka kimliği yaratmak amacıyla yapılan bir dizi pazarlama ve satış faaliyetidir. İnsanlar marka sözcüğünü kullandıklarında, genellikle bir marka ismi ya da yaygın olarak tanınan bir marka tarafından sunulan ürün ya da hizmeti düşünürler. Marka, bazı ayırıcı nitelikler yoluyla karakterize edilmiş bir şeyin çeşitliliği olarak tanımlanabilir. Kurumsallaşma ve markalaşma konusu diğer tüm sektörlerde çok daha gelişmiş olmasına rağmen, 1990 sonrası sektörleştiğini söyleyebildiğimiz sağlık alanında ilerleme aşamasındadır. Tüm bu yeni başlangıcına rağmen, artan rekabet ve piyasa koşulları kurumsallaşma ve markalaşma çalışmalarına hız kazandırmıştır. Yapılan bu çalışmada 2008 yılında sağlık sektörün markalaşma ve kurumsallaşma durumu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmada, İstanbul ilinde faaliyet gösteren özel hastaneler bir örneklem ile yöneticilerine anket düzenlenmiştir. Yapılan anketle hastanelerin kurumsallaşma da ve markalaşmada hangi aşamada olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak İstanbul’da faaliyet gösteren hastanelerin kurumsallaşma ve markalaşma çalışmalarının sürdüğü gözlemlenmiştir. Yapılan çalışma, özel sektörün bu konuda yaptığı çalışmaların süreceğini ve sektördeki gelişmenin devam edeceğini bizlere göstermiştir. Çıkan sonuçlar, sektörün geleceği ile markalaşma ve kurumsallaşma çalışmalarındaki beklentiler tezin sonuç kısmında ayrıca ele alınmıştır.
Yükseköğretim kurumlarında bilişim teknolojileri kullanımının örgüt performansına etkileri ve bir araştırma Information technology affects on organizational performance in higher education institutions and a research
Literatürde son yıllarda örgütsel performans ile ilgili çalışmalar geniş yer alırken, yüksek öğretim kurumlarında örgütsel performans konusunda yapılmış bir araştırmaya rastlanılamamıştır. Bu çerçevede özellikle yükseköğretim kurumlarından vakıf üniversitelerinde bilişim teknolojilerinin örgüt performansına etkilerinin değerlendirilmesi orijinal bir konu niteliğindedir. Bu tez çalışmasında yüksek öğretim kurumlarında bilişim teknolojilerinin örgüt performansına etkileri çok yönlü olarak incelenmiştir. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Bilişim teknolojisi kavramı, önemi, bilişim teknolojilerinin gelişimi ve bilişim teknolojilerinin örgütsel etkileri irdelenmektedir. İkinci bölümde, performans kavramı ve boyutları, örgütsel performansın ölçülmesi, örgütsel performans ve bilişim teknolojisi ilişkisi konularına yer verilmektedir. Üçüncü bölümde, bilişim sistemlerinin kullanımı ve yükseköğretim kurumlarında bilişim sistemleri konuları ele alınmaktadır. Çalışmanın son bölümünde, kapsamında dokuz fakülte ve iki yüksek okul bulunduran vakıf üniversitesinde bilişim teknolojileri kullanımı araştırılarak, bilişim teknolojileri kullanımının, örgütsel performansa etkileri korelasyon ve regresyon analizleri ile ortaya konulmaya çalışılmış, genel bir değerlendirmeye ulaşılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak, üç bağımsız değişkenin de (bilişim teknolojisinin özellikleri, bilişim teknolojisinin faaliyetlere etkisi, bilişim teknolojisin yatırımının algılanması) örgütsel performans üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Bunlardan, bilişim teknolojisinin faaliyetlere etkisi boyutunun örgütsel performans üzerinde %27 oranı ile en etkili olduğu görülmüştür. Bunun nedeni bilişim teknolojisinin hızlı hizmette bulunmayı sağlaması, istenilenin zamanında yerine getirilebilmesine olanak tanıması, işlerin yapılmasını kısaltması, iş verimliliğini arttırması ile açıklanabilir. Günümüzde teknolojinin olumlu etkileri her alanda görülmektedir. Bulgular da bu düşünceyi destekler niteliktedir.
Türkiye’de hayat sigortası sektörünün gelişimine ilişkin beklentiler ve organizasyon
Yenilik yönetimi süreci ve yenilik stratejileri: Otomotiv sektöründe bir alan çalışması
Yenilik, firmaların sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmesinde önemli bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. Yenilik çalışmalarına önem veren işletmeler incelendiğinde bunların kendi uzmanlık alanlarına odaklandıklarını görmekteyiz. Bu çalışmada, otomotiv sektöründe ana ve yan sanayi arasındaki ilişkileri yöneten ilişkisel değerlerin yenilik derecesine olan etkileri araştırılmıştır. Ayrıca işlem maliyetleri teorisinde yer alan unsurların ilişkisel değerlerle olan bağlantısı incelenmiştir. Bu kapsamda otomotiv yan sanayi işletmesinden anket yoluyla elde edilen veri regresyon analizi yöntemiyle incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Yenilik, işlem maliyeti teorisi, ilişkisellik teorisi, otomotiv sektörü
Kurumsal itibar ve işletmelerde kurumsal itibar algısını ölçmeye yönelik bir model önerisi: Otomotiv sektöründe uygulanması Corporate reputation and a model proposal to measure corporate reputation: An application on automotive industry
Kurumsal itibar, işletme çevresinin, işletmeye ilişkin fikirlerinin, varsayımlarının toplamıdır. Kurumsal itibar kavramı, işletmenin çalışanlarının, müşterilerinin, yatırımcıların ve toplumunun genelinin işletmenin ismine ilişkin oluşturdukları iyi veya kötü, zayıf veya güçlü gibi net duygusal tepkilerini ifade etmektedir. Kurumsal itibar, işletmenin rakipleri ile karşılaştırıldığında paydaşlarının gözündeki, geçmiş davranışlarına bağlı olarak oluşan, işletmenin geleceğine ilişkin davranış olasılıklarının ifadesidir. Bu anlamda itibar, işletmenin paydaşlarının gözündeki değerinin göstergesidir. İtibar kavramındaki kilit nokta, algılama, diğerlerinin işletmeyi nasıl gördüğünün cevabıdır. Dolayısıyla kurumsal itibar, işletmenin ilişki içinde bulunduğu her bir kesiminde uyandırdığı olumlu yargılar, düşünceler toplamıdır. Kurumsal itibar toplumda o kuruma ilişkin yaratılan güven duygusudur. Finansal göstergeler açısından bakıldığında ise, kurumsal itibar, şirketin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki farkın önemli bir bölümünü ifade etmekte ve işletmelerin sahip oldukları en değerli varlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Kurumsal itibar, stratejik yönetim bakış açısıyla, işletme için önemli bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletmenin orta ve uzun vadede sürdürülebilir ve ortalamanın üzeri kar elde etmesi kurumsal itibarının olumlu görülmesiyle ilişkilidir. İtibarı olumsuz olan işletmelerin zaman içerisinde müşteri kaybettikleri gözlemlenmiştir.Kurumsal itibar, işletme ve yönetimi açısından bu kadar önemli iken, bu işletmelerin itibarlarının ölçülmesinin ve ölçüm sonucu çıkacak eksikliklerin üzerine gidilmesinin ve giderilmesinin önemi büyüktür. Kurumsal itibarın bileşenlerini bilmek, bu bileşenlerden hangisinin eksik olduğunu ortaya koyabilmek, kurum açısından çok yararlı olacaktır. Zira eksiklerini görebilen bir yönetim, bu eksikleri giderebilmenin ilk adımını atmış olacaktır. Bu araştırmada Türkiye’de geliştirilen çok değişkenli başka bir modelin olmaması da göz önüne alınarak; tez çalışması kapsamında, kurumsal itibarın ölçümüne yönelik model geliştirilmiş ve geliştirilen model birkaç farklı istatistiki yöntem ve uygulama ile test edilmiştir. Daha sonra, test edilmiş ve onaylanmış olan bu modelin otomotiv sektöründe bir uygulamasına yer verilmiş ve değerlemelerde bulunulmuştur. Yapılan analizler sonucunda Kurumsal İtibar modeli, beş değişkenli yapıyla ortaya koyulmuştur. Bu değişkenler: Müşteri Odaklılık, Finansal Güvenilirlik, Yenilikçilik ve Kalite, Yönetim ve Çalışanlar, Kurumsal Sosyal Performans, şeklindedir. Çalışma sonucunda ortaya konulmuş olan model ve modele ilişkin elde edilen kurumsal itibar ölçeği literatüre katkı yapması ve Türkçe literatürde ortaya konulmuş olan dilimize uygun bir ölçek olması açısından önem taşımaktadır
Havayolu taşımacılığında regülasyon ve deregülasyonların rekabet stratejilerine etkileri : Türkiye üzerine bir araştırma Deregülations and regulations and their effects on competitiveness in air transport industry: A case of Turkey
Günümüzün globalleşen dünyasında, havayolu taşımacılığı çok önemli bir rol üstlenmektedir. Havayollarında gelişme ülkelerin ekonomileri ve uluslararası ilişkiler açısından da büyük önem arzeder. Havayolu pazarında rekabete etki eden en önemli faktörler regülasyon ve deregülasyonlardır. Ülkemizde 2003 yılındaki deregülasyon sonrası, havayolu pazarı % 608 büyümüştür. İç hat pazarı tekel olmaktan çıkmış, yeni oyuncular pazara girmişlerdir. Uluslararsı havacılıkta da yeni havacılık anlaşmaları yapılmış, yurtdışına uçulan nokatalar iki katına çıkmıştır. Uluslalararası havacılıkta rekabeti etkileyen en önemli regülasyonlar hava trafik haklarıdır. Hava trafik haklarından önemli bir tanesi de 6. Trafik hakkıdır. Bu hak, türk hava yolu şirketlerine İstanbul bağlantılı seferler yapabilme izinini vermektedir. İstanbul son yıllarda, dünyanın önemli hava aktarma merkezlerinden biri olmuştur. Avrupa ve Ortdadoğu’da İstanbula rakip şehirler bulunmaktadır. Bu rekabet sadece havayolları arasında değil aynı zamanda ülkeler arasındaki bir rekabettir.
Aile işletmelerinde kurumsallaşma ve yönetim ve konuya ilişkin bir araştırma
Bu araştırmada aile işletmelerinde kurumsallaşmanın temel unsurlarının uygulanma düzeylerinin, yönetim fonksiyonlarının uygulanma düzeyleri ile ilişkisi ele alınmıştır. İşletme bilimi literatürüne bakıldığında, işletmelerin kurumsallaşma süreçlerinin genel olarak; yasal nitelik kazanma, süreklilik kazanma, bireysel ve organizasyonel amaçların uyumlaştırılması ve kurumsal kimlik kazanma olmak üzere dört aşamada gerçekleştiği konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Aile işletmelerinin kurumsallaşmasında ise işletmelerin kurumsallaşmasına yönelik söz konusu süreçler yeterli olmamakta, aile ilişkilerinin de kurumsallaşması gerekmektedir. Bu doğrultuda aile işletmelerinin kurumsallaşmalarında, aile konseyleri, aile anayasaları, hissedarlar sözleşmeleri, devir planları ve bağımsız yönetim kurulları, temel unsurlar olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada da, aile işletmelerinin kurumsallaşma düzeyleri söz konusu unsurlar açısında ele alınmış ve aile işletmelerinde kurumsallaşmanın temel unsurlarının, yönetim fonksiyonları ile ilişkisi incelenmiştir. Bu amaçla demir-çelik sektöründe faaliyet göstermekte olan aile işletmeleri üzerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları sözü edilen kurumsallaşmanın temel unsurlarının uygulanma düzeyleri ile yönetim fonksiyonlarının uygulanma düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu ortaya koymuştur. Söz konusu kurumsallaşma organları içerisinden özellikle aile anayasasının, tüm yönetim fonksiyonları üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu görülmektedir.
Lojsitik faaliyetlerden depolama alanında dış kaynaklardan yararlanma
lk olarak isletmeler için önemi anlasıldıgı dönemlerde lojistik; üretim, pazarlama, satıs gibi ana faaliyetlerin destekleyicisi bir faaliyet olarak görülmekteydi. Ancak globallesmenin etkisi ile zaman için lojistik, isletmeler için sürdürülebilir rekabet üstünlügü elde etmek için en önemli fonksiyonlardan biri haline geldi. Rekabetin giderek yogunlasması firmaları bir takım süreçlerinde yenilik yapmaya itti. Bu degisimlerin en çok tercih edilenlerinden biri dıs kaynaklardan yararlanma uygulamalarıdır. Günümüzde dıs kaynaklardan yararlanma faaliyetinin en çok kullanıldıgı alanlardan birisi de lojistiktir. Lojistik faaliyetler içerisinden ise depolama en çok dıs kaynak kullanımının tercih edildigi faaliyettir. sletmeler depolama faaliyetlerini dıs kaynaklardan yararlanarak gerçeklestirerek maliyet avantajı elde ederler, depolamada uzman bir isletmenin bilgi ve tecrübesinden yararlanırlar ve kendi ana faaliyetlerine odaklanabilirler.
PROF. DR. HAYRİ ÜLGEN İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
PROF. DR. HAYRİ ÜLGEN İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
denmektedir.34 Yenilik yapma örgütün değişiklik ve uyum kabiliyet ve kapasitesini
belirlemektedir.
32 Kenneth Bock, İlerleme, Gelişme ve Evrim Kuramları, Çvr: Aydın Uğur, Sosyolojik Çözümlemenin
Tarihi, V Yayınları, Ankara, 1990, s:66.
33 İsmet S Barurçugil, Teknolojik Yenilik ve Araştırma-Geliştirme Yönetimi, Bursa, 1981 s:12.
34 Hayri Ülgen, “Örgütsel Değişim”, Organizasyon Dergisi, Yıl:1, Sayı:3, İstanbul, 1985, s:24.
18
I.2.2.3. Sosyal Değişme ve Moda
Sosyal değişme, sosyal sistemin yapı unsurları ve işleyişi üzerindeki
farklılaşmalardır. Sosyal sistemi oluşturan insan gruplarının ilişkilerinde yer alan,
yerleşmiş tavır ve davranışlarında değişme meydana gelmişse sosyal değişmeden söz
edilmiş olur. Moda gibi değişerek kendi kendini tekrarlayabilen veya tekrar değişmesi
beklenen olgular sosyal değişme olarak kabul edilemezler. Sosyal değişmenin esası
yeniliktir.35
I.2.2.4. Sosyal Değişme ve İlerleme
İlerleyenin ne olduğu


Yorum yaz