
-
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 440 2000
- http://sosyalbilimler.istanbul.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. FÜSUN SOKULLU AKINCI
Üniversite: İstanbul Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
2. İnfaz (TR)
3. Ölüm cezası (TR)
4. Çin (TR)
5. Yaşama hakkı (TR)
6. Organ bağışı (TR)
7. Kamu Hukuku (TR)
8. Ceza (TR)
9. Birle (TR)
10. Hukuk (TR)
11. Diş hekimliği (TR)
12. Adli tıp (TR)
13. Adli bilimler (TR)
14. Türk Hukuku (TR)
15. Suçlar (TR)
16. Rüşvet (TR)
17. Çocuklara kötü muamele (TR)
18. Çocuk ihmali (TR)
19. Çalışan çocuklar (TR)
20. Sosyal politika (TR)
21. Sokak çocukları (TR)
22. Avrup (TR)
23. United Nations (EN)
24. Punishment (Ayr. Bkz. Penalty) (EN)
25. Public Law (EN)
26. Organ procurement (EN)
27. Right to life (EN)
28. (EN)
29. Forensic science (EN)
30. Forensic medicine (EN)
31. Dentistry (EN)
32. Jurisprudence (EN)
33. Bribery (EN)
34. Crimes (EN)
35. Turkish Law (EN)
36. European Union (EN)
37. Street urchins (EN)
38. Social policy (EN)
39. Working children (EN)
40. Child negligence (EN)
41. Bad treatme (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Dünyada ve özel olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşam hakkı ve ölüm cezası sorunu
Bu yüksek lisans tezinde, dünyada, ve özel olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşam hakkı ve ölüm cezası sorunu incelenmektedir. Çalışmamızda yaşam hakkı ve ölüm cezası sorununun dünya çapındaki gelişimi ışığında halen ölüm cezası uygulayan ülkeler arasında yer alan ve aynı zamanda ölüm cezası en yüksek sayıda infaz edilen ülke olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin uyguladığı ölüm cezasının özellikleri ve ölüm cezasının Çin Halk Cumhuriyeti’nde varlığını korumasının hukuki, tarihi ve etik nedenleri anlatılmaktadır. Çalışmamızda aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti’nin ölüm cezasının kaldırması yönündeki öneri ve görüşlerimize yer verilmektedir.
Ceza hukuku açısından telif haklarının korunması
Telif haklarõnõn korunmasõ, teknolojik gelişmeler ile daima ayrõlmaz bir ilişki içerisinde olmuştur. Bilim ve teknoloji alanõndaki gelişmeler, bir yandan düşünce ve sanat alanõnda yeni atõlõmlarõn gerçekleştirilmesini sağlamõştõr. Diğer yandan ise, bu gelişmeler düşünsel yaratõcõlõk ürünlerinin kolaylõkla suiistimal edilebilmesine yol açan yeni imkanlar yaratmõş bulunmaktadõr. Bu anlamda düşünce ürünleri üzerindeki telif haklarõnõn korunmasõ noktasõnda özel hukuk yaptõrõmlarõnõn yetersiz kalmasõ, ceza hukuku yaptõrõmlarõnõn devreye girmesini sonuçlamõştõr. Bu çalõşmanõn amacõ da, Türk hukukunda telif haklarõnõn korunmasõna özgülenmiş ceza normlarõnõ kapsamlõ bir şekilde inceleyebilmektir. Çalõşmada bu amaca ulaşabilmek için karşõlaştõrmalõ hukuktaki düzenlemeler ile de gerek ulusal gerekse ulusal üstü düzeyde, gerekli olduğu ölçüde bazõ karşõlaştõrmalar yapõlmõştõr.
Diş hekimlerinin tıbbi müdahalelerden doğan hukuki sorumlulukları
Bu çalışmanın amacı; diş hekiminin mesleki faaliyetleri ile ilgili görev ve sorumluluklarının neler olduğunun tespitidir. Bu amacın gerçekleştirilmesi gayesi ile öncelikle; birinci bölümde, diş hekiminde aranacak nitelikler, başka bir deyişle Türkiye’de diş hekimliği yapabilmenin yasal gereklilikleri ile, diş ve ağız sağlığı hizmetlerinin verildiği yerlerin tespiti yapılmıştır. İkinci bölümde, hekim ile hasta arasındaki ilişkinin hukuki niteliğine dair tespit ve açıklamalarda bulunulmuştur. Üçüncü bölümde, hasta ile hekim arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan, hekim sorumlulukları; belli standartlara, bilimsel gerekliliklere, güncel gelişmelere uygun hizmet vermek, aydınlatma, onam, tıbbi kayıtların tutulması, sır saklama ve gizlilik (hastanın mahremiyetine saygı) başlıkları altında incelenmiştir. Son bölümde ise, çocuğun istismarı ile ihmali olgularında ve aile içi şiddetin önlenmesinde diş hekimlerinin rolü, adli bilimler uygulamasında adli diş hekimliğinin (adli odontoloji) önemi ve diş hekimliği uygulamalarında bilirkişilik konuları üzerinde açıklamalarda bulunulmuştur.
Türk Hukukunda ve uluslararası boyutu ile rüşvet suçu
Bu çalışmada 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının ?Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler? başlıklı dördüncü kısmının ?Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar? başlıklı bölümünde 252 ile 254 maddeler arasında düzenlenmiş olan rüşvet suçu dört bölümde incelenmiştir. Genel bilgiler başlıklı birinci bölümde, rüşvet suçunun YTCK’da düzenlendiği bölüm başlığı dikkate alınarak kamu idaresi kavramı açıklanmış, rüşvet kavramı tanımlanarak rüşvet suçuna yol açan nedenler incelenmiş, rüşvet suçunun tarihi gelişimi üzerinde durulmuştur. Rüşvet suçu başlıklı ikinci bölümde, rüşvet suçunun yapısı, korunan hukuki yarar, rüşvet anlaşması ve rüşvet suçunun unsurları yeni ve eski Türk Ceza Kanunu karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Suçun özel görünüş biçimleri – Kovuşturma usulü – Yaptırım başlıklı üçüncü bölümde, teşebbüs, içtima, iştirak durumları rüşvet alma ve verme suçları bakımından ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca bölümde suçun kovuşturma usulü ve yaptırımı kavramları açıklanmıştır. Yolsuzluk ve bu bağlamda rüşvetle mücadelenin uluslararası boyutu başlıklı dördüncü bölümde ise, yolsuzluk kavramı ve yolsuzlukla mücadelede Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD), Dünya Bankası ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü bünyesinde yapılan çalışmalar ve ülkemizin durumu üzerinde durulmuştur. Çalışmanın sonuç ve öneriler bölümünde ise rüşvet suçunun siyasal, ekonomik ve toplumsal yapıda yarattığı olumsuz etkiler ve rüşvetle mücadelede alınması gereken önlemler çalışmada elde edilen bulgular ışığında açıklanmaya çalışılmıştır.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, soruşturma ve kovuşturma sırasında başvurulan gizli soruşturma tedbirlerindendir. Bu tedbir ceza yargılaması hukukumuzda ilk kez 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunuyla düzenlenmiştir. Ancak bu düzenleme sadece örgütlü suçlara yönelik özel bir düzenleme idi. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ise bu hususu genel ceza yargılaması hukukumuza sokmuş bulunmaktadır. Bu çalışmamızda, iletişimin denetlenmesinin nedenlerini, Anayasalarımızda haberleşme hakkının düzenlenmesini, uluslar arası düzenlemeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konudaki kriterleri belirleyen yol gösterici kararlarını, karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemeleri incelemeye çalıştık. Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesine ilişkin mülga 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunundaki ve özellikle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunundaki yeni düzenlemenin koşullarını, iletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen delillerin ceza yargılamasında delil olarak kabul edilebilirliğini irdelemeye çalıştık.
Çocuk istismarı ve ihmali açısından sokakta çalışan çocuklar ve Avrupa Birliği uygulamaları
Çocuk istismarı ve ihmali, sokakta çalışan ve sokakta yaşayan çocuklar sorunu günümüzde çözüm bekleyen sorunlardan biridir. Genel olarak sokak çocukları olgusu, dünya gündeminin en üst sıralarında yer alan ve ivedilikle çözüm bekleyen bir toplumsal sorundur. Çocukların sokakta bulunma nedenleri ve sokakta bulundukları süre içinde maruz kaldıkları ihmal ve istismar biçimleri, onların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını bozmakta, geleceğe güvenli hazırlanmalarını engellemektedir. Çağımızda bir ülkede çocuk politikasını etkileyen pek çok ulusal ve uluslararası güç bulunmaktadır. Uluslararası güçler arasında, küresel ölçekte, Birleşmiş Milletlerin (ILO, UNICEF gibi) yanı sıra Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği gibi bölgesel örgütlenmelerin etkisi dikkat çekicidir.


Yorum yaz