
-
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 440 2000
- http://sosyalbilimler.istanbul.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. ERSAN İLAL
Üniversite: İstanbul Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Türk sineması (TR)
2. Sinema tarihi (TR)
3. Sinema (TR)
4. Cinema (EN)
5. Cinema history (EN)
6. Turkish cinema (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Cumhuriyet öncesi Türk sineması (1895-1923)
Bu çalışmada, sinema olgusunun tüm dünyada varolduğu 1895 yılıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu 1923 yılı arasındaki, Türk sinema olgusu, toplumun yönetimsel, sosyolojik, siyasal, hukuksal, ekonomik, sanatsal, kültürel, dinamikleri de göz önüne alınarak incelenmiş ve irdelenmiştir. Araştırma, ?Cumhuriyet Öncesi Türk Sineması?nı üç bölümde ele alarak değerlendirmiştir. 1. Sinema Olgusunun Türkiye’ye Giriş ve Gelişme Yılları 2. Savaş ve İşgal Dönemi Türk Sineması 3. Türk Sineması’nda Özel Girişimcilik
Çocuk ve bilim-kurgu Children and science fiction
Çocuk büyüdükçe dış dünyaya daha çok yönelmektedir. Buna bağlı olarak, yaşı ilerledikçe bilgi edinmede kişisel gözlemlerinin yerini giderek kitle iletişim araçları alır. Ancak, çocuklar ve gençler genellikle yeterince kitap ve gazete okumadıklarından, onlar için öncelikle televizyon güçlü ve güvenilir bir bilgi kaynağı olmaktadır. İki yaşındaki çocukların %14?ü, dört yaşındakilerin % 65?i, altı yaşındakilerin %95?i, dokuz yaşındakilerin %96?sı televizyon izliyorlar. Çocuk televizyondan neler öğreniyor? Bu sorunun yanıtı, televizyonun etkilerini araştıran çalışmaların sonuçlarına dayanılarak verilebilir. Çocuklar televizyon iletilerine açık oldukları gibi, bu iletilerden öğrenmeye de yatkındırlar. Bunda, çocukların iletileri büyük ölçüde gerçeğin aktarımı gibi görmeleri kadar, değerlerinin, tutumlarının yetişkinlerinki gibi sabit olmaması etken olmaktadır. Ancak televizyonun ve sinemanın asıl etkileme gücünün, Himmelwelt?in ortaya koyduğu gibi, bilgi sahibi olunmayan alanlarda yüksek olduğu, ayrıca yaş, cinsiyet değişkenleri, kültürel çevre ve ilişkiler çerçevesinde farklılık gösterdiği, diğer bir deyişle, çocukların televizyon karşısında bir tabula rasa (boş çekmece) olmadıkları gerçeği dikkate alınmalıdır. Çocuklarda televizyon izlemenin temel hedefi eğlenme ve oyalanma isteğidir. Filmler ve diziler çocuğun hem bu yönelimine, hem de fantazyaya kaçma ihtiyacına doyum sağlayan hazır düşler sunuyorlar. Bu bağlamda, özellikle konulu kurguları izleme ve anlama, geleceğe yönelme, yakın çevresi dışındaki modellere öykünme çağında gelecekle ilgili sinematografik bilim-kurgunun, öncelikle de bilim-kurgu dizilerinin ayrı bir yeri alması gerekir. Çünkü, çocuktaki düş gücünün asıl önemi geleceği önceden öngörebilme yeteneğini geliştirmesidir. Çocuk büyüdükçe geleceğe yönelik amaçlar edinme ve bunlara ulaşmak için çaba gösterme düşüncesine erişir. Bu, geleceğe hazırlanan çocuğun, geleceğin düşünü görmesi anlamına gelir


Yorum yaz