
-
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 440 2000
- http://sosyalbilimler.istanbul.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. E. ARZU İMREN
Üniversite: İstanbul Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Üyelik (TR)
2. Tarım nüfusu (TR)
3. Sosyoekonomik faktörler (TR)
4. Sosyoekonomik etki (TR)
5. Nüfus politikaları (TR)
6. Nüfus h (TR)
7. European Union (EN)
8. Rural area (EN)
9. Rural settlements (EN)
10. Population (EN)
11. Population movements (EN)
12. Population po (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Türkiye’de kırsal nüfusun sosyo-ekonomik önemi
İktisat tarihimizde özellikle AB’ye katılım müzakerelerinin başlangıcı olan 3 Ekim 2005’e kadar geçen süreçte çok fazla gündem de yer almamakla birlikte, katılım müzakerelerinin başlamasından itibaren önem kazanan ve AB otoritelerinin de belirttiği gibi ülkemizin ?tam üye? olmasının önündeki en büyük zorluklardan biri sahip olduğu kırsal nüfus hacmidir. Ülkemizin iktisadi yapısı gereği kırsal nüfusumuzu, tarımsal istihdamımızdan ayrı düşünmek mümkün değildir. Örneğin AB ülkesi olan İtalya’nın veya dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Japonya’nın kırsal nüfus hacmi ülkemize yakın olmakla birlikte bu ülkelerde kırsal nüfus tarımsal istihdamın büyük ölçüde etkisinde değildir. Bir kıyaslama yapmak gerekirse, AB Tarımsal işgücü yaklaşık 4 milyonu yeni katılan ülkelerde olmak üzere toplam 18 milyon dolaylarındadır ve bu da aktif işgücünün sadece %5’ini oluşturmaktadır. Ayrıca AB’de tarım, ülkemizdeki gibi sınırlı boyutta da gerçekleşmemektedir. Nitekim AB’de tarımsal işgücü, sayıca ve oransal olarak az olmasının yanı sıra gıda, hayvansal ve bitkisel lif üretiminden kırsal alan yönetimine, doğal koruma ve turizme kadar özellik arz eden çok boyutlu tarımsal faaliyetleri de yerine getirmektedirler. Bu nedenden dolayı da kıyaslama yaptığımız AB’de ve hemen bütün gelişmiş ülkelerde tarımsal işgücü oldukça niteliklidir. Ülkemizde ise durum iyimser bir görüntü vermekten uzaktır. Çalışan nüfusun yaklaşık %40,36’sı, toplam nüfusun ise yaklaşık %36,71’i kırsal yaşamdadır. Ülkemizde bu gün çoğunluğu az nitelikli yaklaşık 6 milyon tarım işçisi vardır. Bunun 4 milyonu ücretsiz aile işçisidir. 2,5 milyonu kadındır. Genelde hemen bütün sektörlerde kadın işgücü istihdam oranımız çok düşük olmasına karşın, kırsal alanda kadın işgücünün %82′ si tarımda yeterince uygun olamayan şartlarda çalışmaktadır. Konuyu pekiştirmek için yine AB ile bir kıyaslama yaptığımızda; Türkiye’nin AB’ye hemen katılımı, bu günkü durumda 6 milyon tarım işçisinin daha AB’ye katılımı demektir. Bu da yaklaşık olarak Avrupa Birliğine katılan yeni üye ülkelerin toplam Tarımsal İşgücünün iki katına yakın bir tarımsal işgücünün katılımı, akabinde de serbest dolaşım hakkı tanındığı takdirde de çoğu atıl olan bu işgücünün ve etkisi altındaki kırsal nüfusun Avrupa Birliği ülkelerine büyük bir göç dalgası halinde yayılması demektir. Bu konu Avrupa Birliğinin duyduğu en büyük kaygılardan biri olduğundan, serbest dolaşım hakkı müzakerelerde muallâk bırakılmaktadır. Sonuç olarak AB ile kıyaslama yapmak suretiyle çarpıcılığı ortaya konmaya çalışılan bu sorunu tanımlamayı amaçlayan bu çalışmada öncelikle, konunun iktisadi yönden ve kısmen de iktisadi sınırlar dâhilinde sosyolojik açıdan irdelenmesine çalışılacaktır. Kırsal nüfusun büyük ölçüde yaşam kaynağını oluşturan tarımın ülkemizdeki durumu gelişmiş ülkelerle kıyaslanarak değerlendirilecek, sonuç olarak da bu konuda ortaya konan görüşler ve çalışmalardan da esinlenilerek bazı öneriler ortaya konmaya çalışılacaktır.

Yorum yaz