
-
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
- +90 212 383 7070
- http://www.yildiz.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. DENİZ ERİNSEL ÖNDER
Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bölüm: Fen Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Mimari mekan (TR)
2. Mimari (TR)
3. Mekansal analiz (TR)
4. Mekansal algı (TR)
5. Görme engelliler (TR)
6. Mekan (TR)
7. Visually impaired (EN)
8. Spatial perception (EN)
9. Spatial analysis (EN)
10. Architecture (EN)
11. Architectural space (EN)
12. Space (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Ayvalık kent mekanının mekan dizim yöntemiyle analizi Analysis of Ayvalik’s urban space by space syntax method
Ayvalık kenti yüzyıllar boyunca bulunduğu bölgede önemli roller üstlenmiştir. Sahip olduğu tarih ve kültür birikimi kentin fiziksel ve sosyal yapılanışının temelini oluşturmuş, kent mekanı farklı kültürlerin etkisinde şekillenmiştir. Bu çalışmada farklı kültürlerin etkisinde gelişen Ayvalık kent mekanının biçimlenişi incelenmiştir. Tezin amacı Ayvalık kent mekanının okunması, irdelenmesi ve kent mekanına dair somut verilerin elde edilmesidir. Problem ve potansiyellerin belirlenip kentin iyileşmesine yönelik öneriler getirilmesi de çalışmanın amaçlarındandır. Çalışmanın ilk bölümünde araştırmanın konusu, amacı, kapsam ve yöntemi açıklanmaktadır. İkinci bölümde, Ayvalık kent mekanı ele alınmaktadır. Bu bölümde bölgenin tarihi süreçteki gelişimi, mekansal yapılanışı ve günümüzdeki durumu irdelenmiştir. Üçüncü bölümde, mekan okuma ve okunabilirlik kavramları ile mekan dizim yöntemi, ele alınmıştır. Bu bölümde yöntemin kullanıldığı alanlar, yöntemde kullanılan kavramlar ve yerleşim ölçeğinde mekansal analiz örnekleri yer almaktadır. Dördüncü bölümde, çalışma alanında yapılan gözlem ve analizler aktarılmıştır. Bu bölümde kent mekanının mevcut durumu mekan dizim yöntemiyle analiz edilmiş, kentin barındırdığı problem ve potansiyeller belirlenip öneri proje geliştirilmiştir. Bölümün sonunda öneri proje sonrası durum mekan dizim yöntemiyle analiz edilmiş, çıkan sonuçların mevcut durum sonuçlarıyla karşılaştırmalı bir değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmanın son bölümünde araştırma konusunun sonuçları ortaya koyulmaktadır. Bu sonuçlara göre yeni önerilen projelerle kent mekanının bütünleşme derecesinde ve okunabilirlik seviyesinde artışlar olmuştur. Anahtar Kelimeler: Ayvalık kent mekanı, okunabilirlik, mekan dizim
Görme engellilerin mekan okumasına etki eden parametrelerin saptanması Determination of the parameters that affect the spatial legibility of the visually impaired people
Dünya’da bir milyardan fazla insan (Dünya Sağlık Örgütü’nün 2010 yılı küresel nüfus tahminlerine göre), ya da bir başka deyişle, Dünya nüfusunun yaklaşık %15’i çeşitli sakatlıklarla yaşamaktadır. Türkiye’de bu oran %12,29’dur. Türkiye nüfusu içindeki görme engelli oranı ise %0,6’dır. Görme engelli bireyler fiziksel erişilebilirlik sorunları nedeni ile sosyal yaşamda yerlerini alamamaktadırlar. 1980’lerde Amerika’da ortaya atılan ve dünyada çeşitli ülkelerde yaygınlaşan Evrensel Tasarım ilkesinden hareketle, toplumun her bireyinin, toplumun tüm kaynaklarından eşit olarak yararlanabilmesi gerekmektedir.Bireylerin, eğitim, istihdam, sağlık haklarından yararlanabilmeleri ve sosyal hayatta yerlerini alabilmeleri de mimarlar, tasarımcılar tarafından oluşturulan yapılı çevrenin erişilebilir olması ile ilgilidir. Planlamadan ve yapısal detay eksikliği veya hatalarından kaynaklanan sorunların teknolojik bir takım çözümlerle aşılmaya çalışılması tasarım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca teknolojik çözümler kişiye özel ise, ilgili cihaza sahip olamayan kişi çözüm dışında bırakılmış olacaktır.Erişilebilirlik, tekerlekli sandalyedeki kişi açısından rampa, asansör olarak düşünülüyor olsa da, görme engelli birey için, kılavuz yollar, sesli yönlendirmeler, uyarı sistemleri, renk tonları, aydınlatma düzeyleri, vb olmaktadır. Görme engelli birey için tüm bu detaylar, o kişinin mekanda bağımsız hareket edebilmesine olanak sağlamak içindir.Görme engelli bireyin, gören bir kişi gibi, nerede olduğunu ve nereye gitmekte olduğunu bilmesi konforunu yaşaması, dolayısıyla bağımsız hareket edebilmesi gereklidir. Bireyin bağımsızlığı ancak bulunduğu mekanı algılaması ile ilgilidir. Mekanı okuyabilen gören ya da görmeyen her kişi bağımsızdır.Görme engelli kişinin mekan okumasının bağlı olduğu kriterleri, plan kurgusu içinde araştırmak ve bilişsel haritalama yeteneklerinin, çevre ve mekan tasarımındaki olumlu etkilerini araştırma gereği vardır. Bu çalışmada, mimari tasarım aşamasında mimarlara belirli kriterler sunulması amaçlanmaktadır. Özellikle kamusal mekanlarda erişilebilirlik önem kazanmakta ve tasarımcının planlama aşamasında alacağı tedbirlerle hem daha ekonomik çözümler hem de herkes için erişim sağlanabilecektir.Çalışmada kamusal mekan olarak seçilen 2 ayrı plan tipindeki alışveriş merkezinde 14 görme engelli ile deney yapılmış, belirlenen rotalarda hareketleri izlenmiş, bilişsel haritalamalarını sınamak için çizim ve anlatımları kayıt edilmiş, devamında aynı mekana ait planların, mekan dizimi yöntemi ile eksenel hat analizi ve görünür alan analizleri yapılarak sayısal verilerine ulaşılmıştır.Görme engelli kişinin mekan okumasında plan şemalarının etkisi araştırılırken, çoklu duyulara hitap edebilen mekanların ve işaret ögelerinin yerleri ve niteliklerinin de etkileri tartışılmıştır. Bir mekanın görme engelliler için okunabilir olabilmesi, ancak bilişsel harita oluşumunda kolaylık sağlayacak detayların uygulanması ile olasıdır. Dolayısıyla, çalışma sonucunda ortaya koyulan kriterler, okunabilirliği etki eden önemli parametrelerdir. Çalışma, sonuçları ile belirli kriterler sunmasının yanı sıra, mimari araştırmalarda konuya dikkat çekmek, araştırmacılar tarafından farklı kriterlerle ana fikir üzerinde yeni tartışmalara açmak ve araştırmaların yapılmasını sağlamak amaçlamaktadır.
Kurgusal olarak farklılaşan örüntülerde mekansal okunabilirliğin biçimsel, dizimsel ve öznel boyutları Formal, syntactical and subjective dimensions of spatial legibility in configurationally differentiated patterns
Okunabilirlik, bir çevrenin zihinde imge oluşturabilme ve tutarlı bir örüntü olarak organize edilebilme olanağına işaret eder. Literatürde, okunabilirliği tanımlayan pek çok kavram bulunmaktadır: basit, tutarlı, anlaşılabilir, algılanabilir gibi. Tüm bu kavramlar, mekânın yapısından doğan özellikleri anlatır. Mekânsal okunabilirliği bu kavramlar üzerinden ölçebilmek için mekânın boyutları arasında bir ayrıştırma yapmak gerekir. Mekânsal bilginin elde edilişi, mekâna olduğu kadar gözlemcinin yani öznenin yaşadığı bilişsel süreçlere de bağlıdır. Dolayısıyla, mekânsal bilginin elde edilişi, bilişsel süreçler ve mekânsal okunabilirlik arasında çeşitli kombinasyonlara dayalı bir ilişkinin varlığından söz edilebilir. Diğer yandan mekânsal bilginin üç öğesi olan, alan bilgisi, rota bilgisi ve işaret öğesi bilgisinin ölçümünde kullanılan stratejiler ise kişiden kişiye değişir, çünkü hayli öznel olan bilişsel süreçler bu noktada devreye girer. Alan bilgisi, rota bilgisi ve işaret öğesi bilgisi, öte yandan mekânın okunabilirliğine bağlanır. İşaret öğeleri, mekânsal yapıda öne çıkmış, farklılaşmış nesneler olarak mekânın okunmasını kolaylaştırır. İşaret öğesi bilgisi, mekânın üç boyutlu özelliklerini doğrudan vurgularken, rota bilgisi ve alan bilgisi, mekânsal kurgunun karmaşıklığı / basitliği yoluyla mekânın, çoğu zaman, iki boyutlu bilgisinin okunabilirlikle olan bağlantısını oluşturur. Bazı kaynaklara göre, kişi mekânı tanıdıkça sırasıyla işaret öğeleri, rotalar ve en son olarak da mekânın kurgusal bilgisi olan alan bilgisi kavranır ve mekânı tanımada kullanılır. Bir mekânsal örüntü, böylece, sokak ağı ve yapı adaları dışında, işaret öğelerini de barındırabilir. Yine de, temel öğeler, sokak ağı ya da yapı adalarıdır. İki tür örüntü tanımlanabilir: 1. İdeal ya da ortogonal grid, 2. Organik ya da deforme olmuş grid. Bir örüntünün birlik ya da çeşitlilik açısından farklılaşması, grid türüne bağlıdır. Benzer biçimde, homojenlik ya da heterojenlik derecesi de grid türünden etkilenir. İdeal grid, örneğin, birlik ve homojenliğin en yüksek düzeyini oluşturabilir. Diğer taraftan, işaret öğelerinin sisteme dâhil olması, durumu dramatik bir biçimde değiştirebilir. Birlik / çeşitlilik ve homojenlik / heterojenlik dereceleri bir örüntünün okunabilirliği ile doğrudan ilişkilidir. Eğer örüntü bir harita yoluyla okunuyorsa, bir örüntünün sokaklarını ya da işaret öğelerini gösteren metinler eklemek, örüntünün okunabilirliğini etkileyen başka bir faktör haline gelir. İşaret öğesi, metin ya da renk gibi, tüm eklenen öğeler örüntüye belli derecelerde hiyerarşi katacaktır. Bu çalışma, farklı biçimlerde kurgulanmış (ideal gridden organik gride) mekânsal örüntülerdeki okunabilirliği incelerken üç farklı metodoloji kullanmaktadır: biçimsel analiz, dizimsel analiz ve öznel analiz (deneysel alan çalışması). Böylece, kentsel örüntüye ilişkin mekânsal okunabilirlik öznel (deney) ve nesnel (biçimsel ve dizimsel) ölçümlerle değerlendirilmektedir. Çalışmanın sonuçlarının yanı sıra, kavramsal ve metodolojik omurgası mekânsal okunabilirlik kavramına yeni bir tanım ve bakış getirmektedir ve okunabilirliği çalışmada ontolojik olarak farklılaşan boyutlarına ve biçimlerine ilişkin bir tartışma sunmaktadır.
Buca konutlarının mekan dizimi ve görünür alan analizi
Bu çalışma kapsamında, toplumun yaşam biçiminin mekâna yansıması, mekân dizim analiz yöntemi üzerinden araştırılmış, mevcut örnekler üzerinden analiz edilerek mekân ve kullanıcı ilişkilerinin üzerinde durulmuştur. Giriş bölümünde tezin amacı, kapsamı ve yöntemi açıklanmaktadır. İkinci bölümde, yöntemin teorik altyapısı oluşturulmaktadır. Üçüncü bölüm, çalışma alanının Buca’da yer alması nedeniyle, Buca’ya dair tarihsel ve mimari özellikler hakkında bilgi verildiği, Buca geleneksel konut örnekleri mekânsal ve görsel analizlerle incelenerek, konutlara ait mekânsal özelliklerin değerlendirildiği bölümdür. Dördüncü bölümde, günümüz kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilen bir proje hedeflenmiştir. Geleneksel konut grubu ve önerilen yapının analizleri karşılaştırılarak mekân kullanım biçimlerinin ortaya koyduğu benzerlikler ve farklılıklar belirlenmiştir. Yapılan değerlendirmelerde, elde edilen somut veriler doğrultusunda toplumun sosyal ve kültürel yapısının mekânsal organizasyonun oluşumunda ve kullanımında önemli bir rolü olduğu görülmektedir.


Yorum yaz