
-
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 383 7070
- http://www.yildiz.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. ALİ İLKER GÜMÜŞELİ
Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Şiddet (TR)
2. Öğretmenler (TR)
3. Öğretmen algısı (TR)
4. Öğrenci davranışı (TR)
5. Ölçme-değerlendirme (TR)
6. Zorbalık (TR)
7. Saldı (TR)
8. İlköğretim öğretmenleri (TR)
9. Öğretmenler (TR)
10. Yabancılaşma (TR)
11. Lise öğretmenleri (TR)
12. Öğretmenler (TR)
13. Çatışma (TR)
14. Kültürel değerler (TR)
15. Değerler (TR)
16. İlköğretim öğretmenleri (TR)
17. Öğretmenler (TR)
18. Öğretmen algısı (TR)
19. Örgütsel güven (TR)
20. Güven (TR)
21. Algı (TR)
22. İş doyumu (TR)
23. Şiddet (TR)
24. Okullar (TR)
25. Okul yönetimi (TR)
26. Öğretmenler (TR)
27. Öğretmen başarısı (TR)
28. Öğretmen algısı (TR)
29. Öğrenci başarısı (TR)
30. Okul yöneticileri (TR)
31. Okul yön (TR)
32. Coping (EN)
33. Educational administration (EN)
34. Aggressiveness (EN)
35. Bullying (EN)
36. Measurement and evaluation (EN)
37. Beha (EN)
38. Highschools teachers (EN)
39. Alienation (EN)
40. Teachers (EN)
41. Primary education teachers (EN)
42. Values (EN)
43. Cultural values (EN)
44. Conflict (EN)
45. Teachers (EN)
46. Perception (EN)
47. Confidence (EN)
48. Organizational trust (EN)
49. Teacher perception (EN)
50. Teachers (EN)
51. Primary education (EN)
52. Job satisfaction (EN)
53. School administration (EN)
54. Schools (EN)
55. Violence (EN)
56. Effective teaching (EN)
57. Effectiveness (EN)
58. Educational administration (EN)
59. Quality (EN)
60. School administrators p (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Öğretmenlerin okul zorbalığına ilişkin algıları
Bu araştırmanın genel amacı; öğretmenlerin okul zorbalığı davranışlarına ve bu davranışların görülme sıklıklarına ilişkin algılarını, bu davranışların meydana geldiği yer ve zamanı ve öğretmenlerin zorbalık ile başa çıkma biçimlerini belirlemek ve öğretmenlerin bireysel özelliklerine göre zorbalık davranışlarıyla ilgili algılarının ve zorbalık ile başa çıkma biçimlerinin farklılık gösterip göstermediğini tespit etmektir. Araştırmanın evrenini İstanbul’un en fazla göç alan ilçelerinden biri olan Avcılar ilçesinde bulunan ilk ve orta dereceli resmi okullarda görev yapan 1677 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verileri, araştırmacı tarafından Jodie Tintorer’in
Öğretmenlerin yabancılaşma algıları
Bu araştırma, resmi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin yabancılaşma algı düzeylerini tespit etmeyi, yabancılaşma duygusunu Güçsüzlük, Kuralsızlık/Normsuzluk ve Toplumsal Yalıtılmışlık boyutları açısından yaşayıp yaşamadıklarını belirlemeyi ve bu bağlamda öğretmen yabancılaşma düzeyi ile cinsiyet, yaş, medeni durum, çalışma süresi ve okul türü değişkenleri arasında istatistiksel açıdan fark olup olmadığını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırma evrenini, İstanbul İli Beşiktaş İlçesinde resmi ilk ve orta dereceli okullarda 2008-2009 Eğitim-Öğretim yılında görev yapan 1286 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi, oranlı eleman örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenen 300 öğretmenden oluşmaktadır. Örneklemi oluşturan öğretmenlere ?Dean Yabancılaşma Anketi?, kişisel bilgiler bölümü eklenerek uygulanmıştır. Elde edilen veriler, istatistik programı SPSS’te çözümlenmiştir. Cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre yabancılaşma düzeyinin farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek için t-testi ve diğer demografik değişkenler için ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda, öğretmenlerin yabancılaşma algıları, ?bazen? düzeyinde bulunmuştur. Boyutlar açısından bakıldığında, en çok Kuralsızlık boyutunda yabancılaşma tespit edilmiştir. Yabancılaşma düzeyinin ikinci derecede algılandığı boyut ise Güçsüzlük, yabancılaşmanın en az algılandığı boyut ise Toplumsal Yalıtılmışlık boyutudur. Cinsiyet-yabancılaşma düzeyi/Güçsüzlük boyutu, medeni durum-Toplumsal Yalıtılmışlık boyutu, çalışma süresi-Kuralsızlık boyutu, okul türü-yabancılaşma düzeyi/Kuralsızlık ve Toplumsal Yalıtılmışlık boyutları arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık görülmüştür. Bunun yanında, yaş değişkeni ile yabancılaşma düzeyi arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.
Eğitim yönetiminin görevleri insanlar, fiziksel ortam ve program konularında toplanmaktadır(Aydın, 2005, 189). Bununla birlikte araştırmalar etkili yöneticilerin etkili liderler olduklarını, özellikle de öğretim liderleri olduklarını göstermiştir. Bu nedenle, programın yönetimi okul müdürünün en temel ve önemli görevidir. Türkiye’de okul müdürleri öğretim liderliği kapsamında, MEB tarafından hazırlanan öğretim programını etkili biçimde uygulamakla görevlidirler. Okul müdürünün bu görevindeki başarısı, kaliteli bir eğitimin ve etkili bir okulun da anahtarıdır. Bu araştırmanın genel amacı, öğretmen algılarına göre ilköğretim okulu müdürlerinin öğretim programını yönetme görevlerini ne kadar yerine getirdiklerini belirlemek ve öğretmenlerin bireysel özelliklerine göre müdürlerle ilgili algılarının farklılık gösterip göstermediğini ortaya çıkarmaktır. Bunun için araştırmada bu amaca en uygun model olan tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verilerini toplamak için anket kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen anket Sarıyer ilçesinde görev yapan 225 öğretmene uygulanmıştır. Araştırma sonucuna göre, öğretmenler okul müdürlerinin, öğretim programı kapsamındaki öğretimi denetleme ve değerlendirme, öğretmenlerin mesleki gelişimini sağlama, öğrenci gelişimini izleme ve öğretim programı uygulamalarını yönetme görevlerini ?ara sıra? yerine getirdiklerini algılamışlardır. Bununla birlikte bu alt görevlerin yerine getirilme miktarına göre bir sıralama yapıldığında öğretmenlerin, müdürlerinin en çok öğretmenlerin mesleki gelişimini sağlama, ardından sırasıyla öğrenci gelişimini izleme ve öğretim programı uygulamalarını yönetme ve en son sırada da öğretimi denetleme ve değerlendirme görevlerini yerine getirdiklerini algıladıkları belirlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin, cinsiyeti, deneyimi, mevcut okul müdürleri ile çalışma süreleri, okulun öğretim biçimi, okuldaki öğrenci sayısı, öğretmenlerin mezun oldukları okulun türü değişkenlerine göre okul müdürünün öğretim programını yönetme görevlerini yerine getirmesine ilişkin algılar arasında istatistiksel bakımdan anlamlı fark bulunamamıştır. Öğretmenlerin çalıştıkları okuldaki öğretmen sayısı ile okul müdürünün öğretim programı uygulamalarını yönetme görevine ilişkin algılar arasında ise, istatistiksel bakımdan .05 düzeyinde anlamlı fark bulunmuştur. Anahtar Kelimeler : Okul yönetimi, öğretim liderliği, okul müdürlüğü, öğretim programı, öğretim programı yönetimi, öğretim programı lideri
Öğretmenlerin kültürel değerleri ve çatışma yaklaşımları
Bu çalışmanın genel amacı, çeşitli sosyo-ekonomik çevrelerden gelen, farklı duygusal olgunlukta, etnik yapıda, değişik ilgi ve yeteneklere sahip, kendilerine özgü ihtiyaçları ve bakış açıları olan öğretmenlerin kişisel değer yargılarını ortaya koymak ve çatışmayı nasıl algıladıklarını, bir başka değişle, çatışmaya dair değer yargılarını yani çatışma yaklaşımlarını belirlemek; değer yargıları ve çatışma yaklaşımları arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını gözlemlemek ve bütün bunları kültürel açıdan yorumlayabilmektir. Araştırmanın verileri İstanbul ili Şişli ve Esenler ilçelerinde çalışan 367 kişilik örneklem gurubuna anket uygulanarak toplanmıştır. Anket formunun birinci bölümünde, anketi yanıtlayan öğretmenlerin kişisel bilgilerini içeren 7 adet çoktan seçmeli soru bulunmaktadır. İkinci bölümünde, 57 maddelik kısa adı ?SVS? olan ?Schwarz Değerler Ölçeği (Schwartz Value Survey)? bulunmaktadır. Üçüncü bölümde ise 22 maddelik ?Çatışma Yaklaşımlarını Belirleme Ölçeği? bulunmaktadır. Elde edilen veriler yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, t-testi, ANOVA, LSD testi ve Pearson Korelasyon Katsayısı gibi istatistiksel teknikler kullanılarak çözümlenmiş, yorumlanmış ve raporlaştırılmıştır. Araştırmada şu sonuçlar elde edilmiştir: (1)Öğretmenlerin en fazla özaşkınlık, ikinci sırada muhafazakârlık, üçüncü sırada yeniliğe açıklık ve son sırada da özgenişletim değer gurubunda yer aldıkları görülmektedir. (2) Öğretmenlerin yer aldıkları değer gurupları arasında cinsiyet, yaş ve görev yaptıkları ilçe değişkenleri açısından istatistiksel bakımdan .05 düzeyinde anlamlı farklılıklar vardır. (3) Öğretmenlerin çatışmaya yönelik geleneksel yaklaşım bakış açısını yansıtan ifadelerinin ortalaması modern yaklaşım bakış açısını yansıtan ifadelerininkine göre daha yüksektir. (4) Öğretmenlerin çatışma yaklaşımları arasında medeni durum değişkeni açısından .05 düzeyinde anlamlı fark vardır. (5) Öğretmenlerin çatışmaya yönelik modern yaklaşım bakış açısına sahip olmaları ile yeniliğe açıklık değer gurubunu tercih etmeleri arasında ve çatışmaya yönelik geleneksel yaklaşım bakış açısına sahip olmaları ile yeniliğe açıklık, muhafazakârlık, özgenişletim ve özaşkınlık değer guruplarını tercih etmeleri arasında .05 anlamlılık seviyesinde pozitif yönlü bir ilişki vardır.
İlköğretim okulu öğretmenlerinin örgütsel güven düzeyine ilişkin algıları Elemantary school teachers? perceptions regarding the level of organizational trust
Bu araştırmada, ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin çalıştıkları okullara ilişkin örgütsel güven düzeylerini belirleyerek, bazı değişkenlere göre güven düzeyinin farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmek, elde edilen sonuçlara göre, okul örgütlerinde güven arttırıcı öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. Araştırma genel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma evrenini 2010-2011 eğitim-öğretim yılında İstanbul İli Küçükçekmece İlçesi’ndeki 57 resmi ilköğretim okulunda çalışan 2857 öğretmen oluşturmuştur. Araştırma örnekleminde 24 farklı okulda çalışan 464’ü (%58.1) kadın, 334’ü (%41.9) erkek olmak üzere toplam 798 ilköğretim okulu öğretmeni bulunmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Yılmaz (2006)’ın Hoy ve Tschannen-Moran tarafından geliştirilmiş olan Güven Ölçeği’nden (T Scale) yola çıkılarak oluşturduğu ?Örgütsel Güven Ölçeği? kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre araştırmaya katılan ilköğretim okulu öğretmenleri en çok yöneticilerine, ikinci sırada meslektaşlarına ve üçüncü sırada ise paydaşlara güvenmektedirler. Öğretmenlerin toplam ölçekten aldıkları puanlar incelendiğinde, ortalamalarının = 3.41 olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, öğretmenlerin toplam örgütsel güven puanlarına göre, örgütsel güven düzeylerinin orta düzeyin üstünde ?çoğunlukla? seçeneğinin alt sınırında olduğu saptanmıştır ( = 3.41). Ayrıca öğretmenlerin örgütsel güven toplam ve alt ölçek puanları, öğretmenlerin bulundukları okuldaki çalışma sürelerine göre karşılaştırılmış ve farkların anlamlı olmadığı belirlenmiştir. Okuldaki öğrenci ve öğretmen sayısına, cinsiyete ve mesleki kıdeme göre yapılan karşılaştırmalarda ise anlamlı farklar bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Örgütsel Güven, Güven, İlköğretim.
Öğrenci algılarına göre lise müdürlerinin öğretim liderliği görevlerini yerine getirme dereceleri
ÖZET Bu araştırmanın genel amacı lise son sınıf öğrencilerinin algılarına göre, okul müdürlerinin öğretim liderliği davranışlarını yerine getirme derecelerini tespit etmektir. Araştırma tarama modelindedir. Araştırmanın çalışma evrenini İstanbul İli, Şişli İlçe’sindeki 13 devlet lisesinin son sınıflarında okuyan 364 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan veri toplama aracında öğrencilerin değerlendirebileceği 41 davranışa yer verilmiş, ön araştırma sonucunda anketin geçerlilik ve güvenirliği test edildikten sonra (Alpha değeri =.9330) uygulamaya geçilmiştir. Deneklere uygulanan anketlerden araştırmada kullanılabilecek durumda olan 330 anketin verileri SPSS programında analiz edilmiş ve sonuçlar tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Araştırmanın genel sonucu bize öğrenci algılarına göre lise müdürlerinin öğretim liderliği davranışlarını genel olarak ara sıra yerine getirdiklerini göstermiştir. Araştırmada Anadolu Lisesi Müdürleri öğretim liderliği görevlerini yerine getirme bakımından daha başarılı görülürken, en düşük ortalamaları Endüstri Meslek Lisesi müdürleri almışlardır. Okul müdürleri en fazla derslerin zamanında başlaması ve bitmesine önem verirken en az ilgiyi özel yeteneği olan öğrencilerin yetiştirilmesi almıştır. Kız ve erkek öğrenci görüşleri iki konuda farklılık göstermiş, kız öğrenciler okul müdürlerinin ulaşılabilir olma ve öğretim zamanını koruma konularında daha başarılı bulurken erkek öğrencilerin bu konulardaki görüşleri anlamlı bir farkla olumsuz olmuştur. Bu araştırmanın sonuçları bize okul müdürlerinin öğretime liderlik etmekten çok okuldaki idari işleri takip eden bir yönetici portresi çizmektedir. vııı
Okullarda demokratik eğitim ortamının gerçekleşmesine yönelik öğretmen algıları Teacher’ perceptions on the fulfilment of democratic education environment in schools
Bu araştırmada öğretmen algılarına göre sınıf içerisinde demokratik eğitim ortamının ölçütlerinin gerçekleşme düzeyi, bu düzeye etki eden faktörler ve bu ölçütlerin gerçekleştirilmesine engel olan problem kaynakları incelemiştir. Bu inceleme sürecinde tekil ve karşılaştırma türü ilişkisel tarama modelleri kullanılmıştır. Araştırma nicel ve nitel yöntemlerin beraber kullanıldığı, karma metot tasarımına uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini İstanbul ilinde ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 1091 öğretmen oluşturmuştur. Araştırma verileri araştırma kapsamında geliştirilen Demokratik Eğitim Ortamı Ölçeği, anket ve açık uçlu bir sorunun yer aldığı soru formu ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin demokratik eğitim ortamı ölçütlerini genel olarak ve karar alma ile eğitim programı-öğretim alt boyutları bakımından çoğu zaman; öğretmen-ilişkiler alt boyutu bakımından ise her zaman gerçekleştirdiklerini algıladıklarını ortaya çıkmıştır. Araştırmanın diğer sonuçlarına göre eğitim kademesi, lise türü ve branş değişkenleri demokratik eğitim ortamı ölçütlerinin genel olarak ve tüm alt boyutlar bakımından gerçekleştirilme düzeylerinde anlamlı biçimde farklılaşmaya neden olmaktadır. Bununla birlikte demokratik eğitim ortamı ölçütlerinin gerçekleştirilme düzeyinde okulun ortalama sınıf mevcudunun genel olarak ve eğitim programı-öğretim alt boyutu bakımından; mezun olunan kurum türünün genel olarak ve karar alma ile eğitim programı-öğretim alt boyutları bakımından; demokratik eğitimle, demokrasi eğitimiyle ve insan hakları eğitimiyle ilgili HÖE ya da HİE alma durumunun genel olarak ve karar alma ile eğitim programı-öğretim alt boyutları bakımından; kişilerarası ilişkilerle ilgili HÖE ya da HİE alma durumunun ise genel olarak ve eğitim programı-öğretim alt boyutu bakımından anlamlı bir farklılaşmaya neden olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca araştırma sonucunda sınıf içinde demokratik eğitim ortamı ölçütlerinin gerçekleştirilmesine engel olan problem kaynakları önem sıralamasına göre “fiziki alt yapı ve eğitim teknolojilerinden kaynaklı problemler”, “aile kaynaklı problemler”, “eğitim politikaları kaynaklı problemler”, “öğrenciyle ilgili problemler”, “eğitim/öğretim programları kaynaklı problemler” ve “öğretmen kaynaklı problemler” olarak saptanmıştır. Bu problem kaynaklarının ise eğitim kademelerine göre farklılaşmadığı ancak her kademe için problem kaynaklarının öncelik sıralamasının değiştiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Demokratik eğitim, demokratik eğitim ortamı, demokratik eğitim ortamı ölçeği, eğitim programı, öğretim, karar alma, öğretmen, sınıf içi ilişkiler
Bu araştırmanın genel amacı; İstanbul ili sınırlarında eğitim veren vakıf üniversitelerine bağlı meslek yüksek okullarında çalışan öğretim elemanlarının içsel, dışsal ve genel iş doyum düzeylerini tespit etmektir. Araştırma İstanbul ilinde yer alan 7 vakıf üniversitesinde (Bahçeşehir, Fatih, Beykent, Kadir Has, Bilgi, Kültür ve İstanbul Ticaret ) gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri bu üniversitelerde tam zamanlı olarak görev yapan 149 öğretim elemanı üzerinden elde edilmiştir. Kısa adı MSQ olan ve 20 maddeden oluşan Minnesota İş Doyum Anketi kullanılarak veriler elde edilmiştir. Öğretim elemanlarının cevapları SPSS programı kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada kullanılan istatistiksel teknikler; aritmetik ortalama, standart sapma t- testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD testidir. Araştırma sonunda öğretim elemanlarının genel, içsel ve dışsal iş doyum düzeylerinin oldukça yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. İlaveten, öğretim elemanlarının içsel iş doyum düzeylerinin dışsal iş doyum düzeylerinden daha yüksek olması da araştırmanın başka bir bulgusudur. Öğretim elemanlarının mesleki kidemleri, medeni durumları ve cinsiyetleri ile iş doyum düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. Yaş değişkeni ile ise öğretim elemanlarının hem içsel hem de dışsal iş doyum düzeyleri arasında ve öğretim elemanlarının dışsal iş doyum düzeyleri ile öğrenim düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır.
Sınıf öğretmenlerinin velilerle yaşadıkları bireylerarası çatışmaları yönetme stilleri
Bu araştırmanın genel amacı, İstanbul ili Bahçelievler ilçesi ilköğretim sınıf öğretmenlerinin veliler ile aralarında çıkan çatışmaları yönetmede çatışma yönetimi stillerini hangi derecede kullandıklarını ve bu stilleri tercihlerinde bireysel demografik değişkenlerden etkilenip etkilenmediklerini belirlemektir. Araştırmada, sınıf öğretmenlerinin velilerle yaşadıkları çatışmaları yönetmede kullandıkları stillerin belirlenmesinde genel tarama modeli; sınıf öğretmenlerinin kullandıkları çatışma yönelim stillerinin öğretmenlerin demografik özellikleriyle ilişkisi ve sınıf öğretmenlerinin çatışma yönetimi stillerini kullanmalarına ilişkin öğretmen ve veli algılan arasındaki ilişkinin belirlenmesinde ise ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma verileri, Rahim tararından geliştirilen
Bu çalışma, okul içi şiddeti önleme çalışmalarının okuldaki şiddeti gerçekten önleyip önlemediğini saptayabilmek için, okul içi şiddet düzeyi ile okul içi şiddet ve şiddeti önleme çalışmaları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın amacına a) okul içi şiddet alanında ulusal ve uluslar arası alan yazın incelemesi yapılarak b)Kadıköy ilçesindeki 45 lisede nicel bir araştırma gerçekleştirilerek ulaşılmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul’un en kalabalık ve kozmopolit ilçelerinden birisi olan Kadıköy ilçesindeki lise öğrencileri ve okul yöneticileri oluşturmaktadır. Örnekleme yönetimi olarak basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmış, everende bulunan 51 lise ve 29745 öğrenci içerisinden 45 okul yöneticisi ve 405 öğrenci örnekleme alınmıştır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen iki farklı ölçek aracılığıyla elde edilmiştir. Birincisi okuldaki şiddet düzeyini öğrenci ve yönetici algılarına göre belirlemek için kullanılan okul içi şiddet algısı ölçeğidir. İkincisi okulda kullanılan okul içi şiddeti önleme çalışmalarını belirlemek için kullanılan okul içi şiddeti önleme çalışmaları algısı ölçeğidir. İkinci ölçek öğrenciler ve yöneticiler için iki ayrı formda hazırlanmıştır. Verilerin analizi için frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, t testi, ve Pearson korelasyon katsayısı tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları öğrencilerin genel anlamda yüksek düzeyde okul içi şiddet algılamadıklarını göstermiştir. Ancak öğrenciler psikolojik ve sözel şiddetin okullarda halen bir sorun oluşturduğunu ifade etmişlerdir. Okul yöneticileri ise genel olarak okulda şiddet algılamadıklarını ancak psikolojik ve sözel şiddet konusunda kararsız kaldıklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler okullarında bahsi geçen önlemlerden (kırk beş önlem) on dokuzunun alındığını belirtirken, okul yöneticileri önlemlerin tamamının alındığını ifade etmişlerdir. Hem öğrenciler hem yöneticiler alınan önlemler sıralamasında fiziksel ve politik önlemleri üst sıralara yerleştirmişlerdir. Araştırmanın sonuçları okul içi şiddet ve okullarda gerçekleştirilen şiddeti önleme çalışmaları arasında negatif korelasyon olduğunu göstermiştir. Hem öğrencilere hem de yöneticilere göre okullarda şiddeti önleme çalışmaları uygulandığında okul içi şiddet kayda değer ölçüde azalmaktadır.
Özel ilköğretim okulu müdürleri ile resmi ilköğretim okulu müdürlerinin teknolojiye ilşkin tutumları
IX ÖZET Çağdaş yönetim anlayışı ile birlikte okul müdürlerinin görevleri arasına teknolojinin planlanması, uygulanması ve kurumsallaştırılması da eklenmiştir. Okul yöneticilerinin okullarının etkililiklerini sürdürebilmeleri için çağa uygun olarak teknolojiyi okula, eğitim ve öğretim programlarına entegre etmeleri gerekmektedir. Okul müdürlerinin bu görevleri yerine getirmedeki başarıları, onların teknolojiye ilişkin tutumlarıyla yakından ilişkilidir. Bu araştırmanın genel amacı, özel ilköğretim okulu müdürleri ile resmi ilköğretim okulu müdürleri arasında teknolojiye karşı tutum farklılığının olup olmadığını belirlemek ve teknolojiye ilişkin tutumu etkileyen faktörleri incelemektir. Araştırma verileri, İstanbul ili Bahçelievler, Bakırköy ve Beşiktaş ilçelerindeki 25’i özel olmak üzere toplam 103 ilköğretim okulu müdürüne ölçek uygulaması yoluyla elde edilmiştir. Araştırmada kullanılan ölçek, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Sadegül Akbaba (2002) tarafından geliştirilmiştir. Elde edilen veriler aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon, tek yönlü varyans analizi ve t-test teknikleri kullanılarak çözümlenmiş, yorumlanmış ve raporlaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre özel ilköğretim okulu müdürleriyle resmi ilköğretim okulu müdürlerinin teknolojiye ilişkin tutumlarında anlamlı bir farklılık yoktur ve genelde ilköğretim okulu müdürleri teknolojiye ilişkin olumlu tutum (X=4.14) içindedir. Ayrıca kullanımla tutum arasında yüksek korelasyon olduğu saptanmıştır.
İstanbul ili Beyoğlu ilçesi’nde çalışan ilköğretim okulu öğretmenlerinin iş doyum düzeyleri
ÖZET Bu araştırma, resmi ilköğretim okulu öğretmenlerinin iş doyumu alt boyutlarındaki iş doyum düzeyleri, iş doyumu alt boyutlarına verdikleri önem derecesi ve iş doyum düzeyleri ile önem derecesinin öğretmenlerin bireysel özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada iş doyumu alt boyutlarından yönetim biçemi, çalışma olanakları, gelişme ve yükselme olanakları, iş arkadaşları, fiziksel ortam, ücret ve personel; bireysel özelliklerden cinsiyet, yaş, medeni durum, mezun olunan okul, kıdem ele alınmıştır. Araştırma, genel tarama modeli esas alınarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul İli, Beyoğlu ilçesi’ndeki 26 resmi ilköğretim okulunda çalışan 736 sınıf ve branş öğretmeni oluşturmuştur. Bu öğretmenlerden, her okuldan yansızlık kuralına göre, evrenin % 30′ unu temsil edecek şekilde ve oransız eleman örnekleme yoluyla 220 öğretmen örnekleme alınmıştır. Veri toplamak için, Çetinkanat tarafından geliştirilen “İş Doyumu Ölçeği” kullanılmıştır. Dörtlü derecelemeye göre oluşturulan ölçek, algılanan durum için 32, verilen önem derecesi için 32 olmak üzere toplam 64 sorudan ve altı alt boyuttan oluşmuştur. Verilerin çözümlenmesi için yüzde, frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, tek yönlü varyans analizi, t testi, LSD testi tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmada aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır: 1. Öğretmenler, iş doyumu alt boyutlarında düşük düzeyde doyumsuzluk algılamışlardır. Öğretmenler “iş arkadaşları”, “yönetim biçemi”, “gelişme ve yükselme olanakları” alt boyutlarında “katılıyorum” şeklinde görüş belirterek doyumlu olduklarını algılarken; “fiziksel ortam”, “ücret ve personel”, “çalışma olanakları” alt boyutlarında “katılmıyorum” şeklinde görüş belirterek düşük düzeyde doyumsuzluk algılamışlardır. Öğretmenler, en yüksek doyumu “iş arkadaşları”; en düşük duyumsuzluğu “çalışma olanakları” alt boyutunda algılamışlardır. 2. Öğretmenler, iş doyumu alt boyutlarına yüksek derecede önem vermişler ve alt boyutların her birinin kendileri için “çok önemli” olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenler alt boyutlar içerisinde en yüksek önemi “fiziksel ortam”, en düşük önemi ise “iş arkadaşları” alt boyutuna vermişlerdir. 111 3. Öğretmenlerin, cinsiyet ve medeni durum değişkenleri hariç diğer bireysel değişkenlerde iş doyumu alt boyutlarına ilişkin algılan arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. 4. Öğretmenlerin, kıdem değişkeni hariç diğer değişkenlerde, iş doyumu alt boyutlarına verdikleri önem dereceleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, uygulayıcılara ve araştırmacılara yönelik değişik öneriler sunulmuştur. IV
Okul müdürleri ve öğretmenlerin etkili öğretmen niteliklerine ilişkin algıları: Zeytinburnu-Bakırköy örneği Shool principals and teachers perceptions about effective teacher qualities
Bu araştırmanın amacı okul yöneticileri ve öğretmenlerin algılarına göre, öğrenci başarısı üzerinde etkili olan öğretmen niteliklerini belirlemektir. Ayrıca, bu araştırmayla bazı demografik faktörler göz önünde bulundurularak müdür ve öğretmenlerin algıları arasındaki farka bakılmıştır. Bu amaçlara ulaşmak için, İstanbul’un Zeytinburnu ve Bakırköy ilçelerinde yer alan okullardan 349 öğretmen ve 52 okul yöneticisi örnekleme alınmıştır. Araştırmada, William (2010)’ın ?Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin etkili öğretmen niteliklerine ilişkin algıları? adlı anketi ölçme aracı olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, tek yönlü varyans analizi (ANOVA ), T-Testi ve LSD analizi kullanılmıştır. Araştırma bulguları, okul müdürleri ve öğretmelerin, öğrenci başarısı üzerinde etkili öğretmen niteliklerine ilişkin algılarının birbirine benzer olduğu bulunmuştur. Yapılan analizler sonucunda, öğretmenlerin ve okul müdürlerinin etkili öğretmen niteliklerine ilişkin algılarının bazı demografik özelliklerine göre nasıl değiştiği incelenmiş, okul müdürlerinin algılarında cinsiyetlerine göre, öğretmenlerinse cinsiyetleri, kıdemleri ve çalıştıkları okul türüne göre bazı noktalarda anlamlı farklılıklar olduğu bulunmuştur.
PROF. DR. ALİ İLKER GÜMÜŞELİ İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
PROF. DR. ALİ İLKER GÜMÜŞELİ İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
KILAVUZU
HAZIRLAYANLAR
Prof. Dr. Güler Aras
Prof. Dr. Hatice Aynur
Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli
Yrd. Doç. Dr. Turhan Erkmen
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu
Yrd. Doç. Dr. Hale Özkasım
Istanbul 2007
Ek 5.1. YTÜ Senatosu 24.05.2007 – 10 / 05 gün, sayı ve sıra sayılı kararı eki
4 /49
SUNUŞ
Araştırma çalışmalarının belirli üslup, kural ve şekil şartları çerçevesinde hazırlanması,
evrensel yazının gereklerinin yerine getirilmesi; çalışmaların bilimsel ve akademik bir nitelik
kazanmasının gereğidir. Araştırmacıların bu disiplini akademik çalışmalarının başlangıcında
kazanması ayrıca önem taşımaktadır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans, Doktora/Sanatta
Yeterlik Tezleri ve Projelerin Yazım Kılavuzu, lisansüstü öğrencilerinin ve danışmanlarının
araştırmalarının hazırlanması, yazımı ve sunumunda temel alacakları genel çerçeveyi ve
kuralları belirlemektedir.
Bu kılavuzun hazırlanması


Yorum yaz