
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
PROF. DR. ABDULBAKİ GÜNEŞ
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İslam dini (TR)
2. Tefsir (TR)
3. Kur?an-ı Kerim (TR)
4. Hz. Aişe (TR)
5. Hz. Aişe (EN)
6. Koran (EN)
7. Interpretation (EN)
8. Islam religion (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Kur’an’da kadının konumu ve Ümmü
?slam, kadının ailedeki ve toplumdaki konumunu güçlendirmis ve onların haklarını erkeklerin haklarına esit bir seviyeye getirmistir. Kadın, fizyolojik ve psikolojik olarak erkekten zayıf yaratılmıstır. Bu zayıflık, kadın için asağılanma sebebi sayılmayıp, aksine bu vesileyle erkeğe, kadını koruma, ona iyi davranma ve onun ihtiyaçlarını karsılama gibi görevler yüklemistir. Ayrıca kadına anne olması nedeniyle hiçbir medeniyette görülmeyen bir değer ve saygı verilmistir. Kadın yaratılıs itibariyle erkeğe göre ikinci derecede bir değere sahip değildir. Kur’an’ı Kerim’in ilke olarak belirlediği, insanların en değerli olanının ?takvada en üstün olanıdır.? ?slam’da erkek ve kadın iki yarısmacıdan çok, birbirini tamamlayan iki parçadır. Allah katında erkek ve kadın esittir. Aynı ?slami ilkelere uymaları gerekir ve O’nun önünde, hareketlerinden aynı derecede sorumludurlar. Yani metakozmik gerçek ile olan iliskilerinde esittirler. Fakat kozmik düzeyde psikolojik, biyolojik ve sosyal olarak birbirinden farklıdırlar ve birbirini tamamlarlar. Her iki cins farklı sayılarak üstünlük tartısmaları yapılamaz. ?slam’da, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıstır. Buna göre, yasama hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde esitlik ve geçim teminatı gibi haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur. Ancak kadının hakları yanında sorumlulukları da vardır. Aile yapısının korunması, ailede düzen, huzur ve mutluluğun sağlanması, annelik görevini en iyi sekilde yerine getirmesi, çocuklarını terbiye etmesi ve kocaya saygılı olması kadının basta gelen görevleridir. Musa’nın annesinin kıssası ise, çocuklarını eğitecek olan annelerin hallerine her yönüyle özen göstermeleri gerektiğine dikkat çekmektedir. Emzikli anne hakkında Kur’ân’nın bu kadar özen göstermesi, toplum hayatında annelik rolünün ve sorumluluğunun öneminden kaynaklanmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de belirtilen inanç konusundaki sapmalar
Yahudiler, Hıristiyanlar ve Arab müşrikleri Allah, melek, ahiret, peygamber gibi ilâhî dinlerde yer alan birçok inançlara sahip olmalarına rağmen bu inançlara ilişkin yanlış telakileri sebebiyle inançları Allah katında bir değer ifade etmemiştir. Dolayısıyla inanması gereken konuların ilâhî vahye dayanmaları gerektiği gibi bu konulara inanma biçimi de vahye dayanması gerekir. Vahiyle belirlenmiş dini ilkelerin, kültürün etkisiyle farklı bir mahiyet kazanmaları dini sapmaların en büyük sebebidir.
Hz. Aişe’nin tefsir metodu ve tefsirdeki yeri
Hz. Aişe fevkalade bir kişiliğe sahip, İslâm ahlakı ve bilgisiyle yoğrulmuş, her Müslüman kadına örnek olabilecek, İslâm’ın yetiştirdiği ender şahsiyetlerden biridir. Hem kendi kişiliği hem de Resûlullah’ın (s.a.s.) eğitim-öğretimi sayesinde İslâm’ın ana kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim’i anlayabilme, âyetlerin manevi hikmetlerini kavrayabilme ve onu tefsir etme noktasında, bu konuda öne çıkan Sahâbiler arasındaki yerini almıştır. Hz. Aişe Kur’ân’ı tefsir ederken önce Kur’ân-ı Kerim’e, sonra sünnete müracaat etmiş, bunlarda aradığını bulamazsa Kur’ânî bilgisine dayanarak kendi görüşünü belirtmiştir. Sünnete olan bağlılığı bilinmekle beraber o, Resûlullah’a izafe edilen bazı rivâyetleri Kur’ân’ın ruhuna ve akla ters düştüğü gerekçesiyle reddetmiş, Sahâbeyi bu konuda eleştirmiş ve Resûlullah’tan yanlış duyulduğunu veya anlaşıldığını düşünerek Kur’ân’a arz etmiştir. Bu yüzden Kur’ân’ı anlama ve tefsir etmede, akıl-nakl dengesini korumakla beraber akla çok önem vermiştir. Hz. Aişe, Kur’ân’ı anlama, yorumlama, onu açıklayabilme ve en kısa zamanda hayatlarına uygulayabilme konusunda çaba gösteren, Kur’ân’ın indiği ve yaşandığı bir ortamda büyümüş olan eşsiz Sahâbe arasındaki ilklerdendir. Hem de Resûlullah’ın en özel anlarına dahi tanıklık yapabilecek kadar yakınında olup ondan en iyi şekilde istifade edebilecek derecede dinamik, akıllı ve istekli olması hasebiyle, onun Kur’ân ile ilgili görüşleri tefsir ilmi açısından çok değerli bir kaynaktır. Çalışmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında araştırmanın konusu, önemi, amacı, yöntemi ve Sahâbe döneminde tefsir anlatılmıştır. Birinci bölümde Hz. Aişe’nin hayatı, şahsiyeti ve ilmi kişiliği ele alınmış; ikinci bölümde Hz. Aişe’nin tefsir rivâyetleri incelenerek onun tefsir ilmindeki yeri ve bu ilme katkıları üzerinde durulmuş; üçüncü bölümde ise Hz. Aişe’nin tefsir yöntemi tespit edilmeye çalışılmıştır.
PROF. DR. ABDULBAKİ GÜNEŞ İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
PROF. DR. ABDULBAKİ GÜNEŞ İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
, kaynak
gösterilmek şartıyla sadece iktibas ve atıf şeklinde kullanılabilir.
© İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2012
Yazışma Adresi/Correspondence
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi-
Kampus – MALATYA
Tel/Belgeç: 0422 377 49 97- 0422 341 00 61
E-posta: [email protected]
[email protected]
GÜZ 2012 SAYISI HAKEM KURULU /REFEREE BOARD OF THIS ISSUE
Prof. Dr. Adem APAK, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Prof. Dr. Sebahattin ÇEVİKBAŞ, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Prof. Dr. H. Suphi ERDEM, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Prof. Dr. Abdulbaki GÜNEŞ, Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Prof. Dr. İsa YÜCEER, Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Doç. Dr. Abdurrahman ATEŞ, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Doç. Dr. Abdurrahman KASAPOĞLU, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Doç. Dr. Adem KORUKÇU, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Doç. Dr. Mehmet KUBAT, İnönü Üniversitesi


Yorum yaz