
-
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
- +90 212 383 7070
- http://www.yildiz.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. YALÇIN ÜNAL
Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bölüm: Fen Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İstanbul (TR)
2. Tarihsel gelişim (TR)
3. Kentsel kıyı (TR)
4. İngiltere (TR)
5. Çevre koruma (TR)
6. Türkiye (TR)
7. Restorasyon (TR)
8. Kentsel mekan (TR)
9. Kentleşme (TR)
10. Hollanda (TR)
11. Amerika Bi (TR)
12. İstanbul-Balat (TR)
13. Koruma (TR)
14. Kentsel koruma (TR)
15. İstanbul-Gültepe (TR)
16. Kentsel mekan (TR)
17. Gecekondular (TR)
18. Gecekondu ıslahı (TR)
19. Urban coast (EN)
20. Historical development (EN)
21. United States of America (EN)
22. Netherlands (EN)
23. Urbanization (EN)
24. Urban space (EN)
25. Restoration (EN)
26. Turkey (EN)
27. Enviro (EN)
28. Urban conservation (EN)
29. Conservation (EN)
30. Squatting improvement (EN)
31. Squatter houses (EN)
32. Urban space (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Kıyıdan geri çekilme sürecinde kent-kıyı ilişkisi, kentsel kıyı tanımı ve bu kavrama dayalı kentsel kıyı gelişme stratejileri: İstanbul örneği Interralations of a city and costs in the process of shore clearing, a definition of unban shores, and a developments strategies of urban shores based on the definition: a case study of İstanbul
ÖZET Bu çalışmada; kıyıdan geri çekilme île boşalan kentsel kıyıların yeniden geliştirilmesinde, kent – kıyı ilişkisinin başlamasından günümüze kadar etkili olan ve kıyıları biçimlendiren ve gelecekte de biçimlenmesinde etkili olacak faktörlerin saptanması ve bu faktörlere dayalı kentsel kıyı kavramı ile birlikte, bütüncül ve kapsamlı bir kentsel kıyı gelişme önerisinin oluşturulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, birinci aşamada fiziksel, toplumsal ve ekonomik boyutu ile çevre kavramı vurgulanmakla birlikte, kentleşme süreci ile başlayan, günümüze kadar gelen süreçte kent – kıyı ilişkisi ve bu ilişkide etkili olan ulaşım, savunma, teknlojik, ekonomik, planlama ve yasalar gibi faktörlerin etkileri, sanayileşme öncesi, sanayileşme, kıyıdan geri çekilme ve kıyıların yeniden geliştirilmesi dönemleri ile birlikte araştırılıp çeşitli varsayımlarda bulunulmuştur. İkinci aşamada ise, İstanbul kenti özelinde kuruluşundan günümüze, birinci aşamada belirlenen belirlenen dönemler içinde, yine birinci etapta belirlenen faktörlerin kent ve kent – kıyı ilişkisine etkileri belirlenmiştir. Çalışmanın üçüncü aşamasında ise, dünyadaki ve fîklemizdeki kent kıyı ilişkisine dayalı gelişme örnekleri, planlama ve organizasyon boyutuyla ele alınmış, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelerin bir karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda ise, belirlenen varsayımlar İstanbul özelinde test edilerek, kentsel kıyı tanımını içeren kentsel kıyı gelişme stratejileri belirlendi. Anahtar Kelimeler: kentsel kıyı, teknoloji, ekoloji, planlama, ortaklık X1U
Kentsel alt bölgelerdeki yenileme ve düzenleme projelerinde yeni yaklaşımlar, ilişkiler
Kentsel korumaya ilişkin model araştırması, Balat örneği Model research regarding urbanization, balat example
IV Özet Günümüz yerleşmelerinin tarihi, insanoğlunun göçebe hayatından yerleşik düzene geçmesine kadar uzanmaktadır. Kuruluşundan sonra, tarih boyunca değişik kültürlere sahip.insanlara ev sahipliği yapmıştır. Kuşkusuz her topluluk kendi kültürlerinin izlerim yaşadıkları mekanlara yansıtmışlardır. Zaman zaman değişik nedenlerle yerleşmeler, örneğin doğal afetler, yangınlar, savaşlar gibi, yerlebir olmuşlardır. Ancak insanlar her defasında yerleşmeleri yeniden inşaetmişlerdir ve her yeni inşaa sırasında daha yeni ve değişik teknikler üretmişlerdir. Zamanla, teknolojinin gelişmesiyle, daha kolay ve daha hızlı üretilmeye başlayan yapılar eski teknikle yapılan yapıların yerini almaya başlamıştır. İlk zamanlarda tarih kaygısı ve bilinci olmadığından her zaman yeni yapılar ve yerleşimler insanlara daha cazip gelmiştir. tik kez tarihi eser kavramı, endüstri devriminin başlamasıyla ve yerleşmelerin hızlı bir kentleşme içine girmesiyle kullanılmaya başlamıştır. Değişmeye başlayan kent merkezleri rant nedeniyle eski yapılarım tek tek yitirmeye başlamıştır. Hızla değişen ve yoğun bir şekilde iş alanlarına dönüşen kent merkezleri, aynı anda kentlerde bir iç göçe neden olmuştur. Kent merkezinde oturan üst kademe insanlar birer birer daha sakin olan kent dışına kaçmaya başlamışlardır ve bunların boşalttıkları yerlere de kırdan kentlere göç eden fakir insanlar yerleşmişler. işçi kısmının merkezlere ve yalan çevresine yerleşmeleriyle bu alanlar yavaş yavaş çöküntü alanları, yani “slum” bölgeleri, haline gelmiştir. Bunun sonucunda bölgede yer alan hizmet birimlerinin bölgeden ayrılmaları ve bunu takiben iş yerlerininde bölgeden ayrılmaları ve kent dışında yer alan daha ucuz alanlara kitmesiyle merkezler tamamen gelir düzeyi çok düşük olan insanların mekanları olmuştur. İşte burada bu merkezleri koruma ve yenileme kavramı yağın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır. Koruma – yenileme kavramının yağın olarak kullanılması ve bu konuda alternatiflerin aranması ise 2. Dünya Savaşının sonlarına rastlamaktadır. Bu tarihten itibaren yoğun bir şekilde bölgeleri kurtarma ve yenileme operasyonlarına başlanılmıştır. İlk önceleri yıkıp yeniden inşa yoluna gidilmiş ancak kısa sürede bunun yanlış bir yöntem olduğu anlaşılmıştır. 1970 lere gelindiğinde tarihi merkezlerin olduğu gibi korunması fikri ağırlık kazanmıştır. İşte bu tarihten itibaren, bank ülkelerde yoğun çalışmalara girilmiştir. Ülkemizde de bu bilincin farkına varılmakla birlikte, bu konuyla ilgili çalışmalar başlatılmış, koruma yasaları güncel hale getirilmiş, ancak uygulama aşamasında istenilen basan elde edilememiştir. Buda halkımızın koruma anlayışından ve yasaları yapıcı v& teşvik edici olmasından çok yasaklayıcı yasalar olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’deki mevcut koruma – yenileme anlayışı ele alınarak, batıda bu konuda yapılan uygulamalar ışığında genelden Balat bölgesi özeline doğur bir koruma – yenileme modeli araştırması yapılmıştır.
Planlara ve düzenleyici yasal kurallara uygun olmayan yapılaşma alanlarının dönüşüm sürecinde planlamanın etkinliği Efficiency of planning in the transformation process of informal built areas : A Case study of Gültepe
Özet Ülkemizde 1950’lerde başlayan hızlı kentleşme olgusunun kentsel mekanlardaki en önemli yansıması nüfus yığılması, konut gereksinimi ve yapılaşmanın yasadışı boyutu olmuştur. Olanakları konut sunum sistemleri ile çakışık olmayan kişilerin yöneldiği çözüm olan yasadışı yapılar 1948 yılında başlayarak çıkarılan af yasaları ile yasallaştırılmış, altyapı olanaklarına kavuşturulmuş, küçük kümeler halinde başlayan yapılaşma süreç içinde mahalle ve kent ölçeğine ulaşmıştır. Kentleşme süreci ile koşut gelişen yasadışı yapılaşma gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma içeriğinde gelişmiş, kentsel alanlarda yasal ve yasadışı diye ikili bir yapı oluşturmuş, günümüzde İstanbul gibi büyükşehirlerimizin % 70 ‘ini kapsar bir boyuta ulaşmıştır. Bu boyut kentle ilgili söylemlerin ve eylemlerin yasadışı yapılaşma içeriğini kaçınılmaz kılmaktadır. Yasadışı yapılaşma olgusu bir yandan gelişirken, diğer yandan da kendi içinde bir dönüşüm süreci geçirmiş, dönüşüm sürecinde ortaya çıkan kentsel mekan sorunlarının boyutları daha da ağırlaşmıştır. Yasadışı yapılaşmış alanların kentsel mekan sorunlarının etmeni içeriğindeki yasadışılık iken, yerel yönetim sınırlan içine alınmış olma ve planlama ancak yapılaşma sonrası devreye girebilmiştir. Gecekondu alanlarının gelişim ve dönüşüm sürecini planlama, yasama ve politika etmenleri yönlendirmiş, yasallaştırılma sürecinde bu tür alanlardaki yapılar imarlı gelişmiş alanlardaki yapılarla özdeşleşmiştir. Bu çalışmada yasadışı yapılaşma sürecinin gelişim ve dönüşüm sürecinde etmenler araştırılmış, bu tür alanların kentsel mekan sorunları belirlenmeye çalışılmıştır. Yasadışı gelişimin ve dönüşüm sürecinin niteliklerinin belirlenebilmesi, mekanın süreç içersinde izlenmesini gerektirmektedir. Bu amaçla örnek alan seçilen Gültepe’de alan çalışması yapılmıştır. Örnek olarak seçilen alan, eski bir gecekondu alanı olması nedeniyle gelişim ve dönüşüm sürecinin tüm evrelerini kapsamakta, gecekondu alanlarının kendi içinde ve son dönemde de yapsatçı eliyle gerçekleşen dönüşüm sürecinin verilerini sunmaktadır. Bölge; yasadışı gelişmiş alanlarının dış girdilerin etkisiyle dönüşüm sürecinim de yaşamakta olup, bu niteliğiyle belli bir kesite kadar yasadışı gelişme alanlarının kendi içinde dönüşüm sürecinin bir kesitten sonra da dış girdilerin kentsel dönüşümde oluşturduğu faklılaşmamn izlerini taşımaktadır. Yasadışı yapılaşma sürecinde farklı dönemlerde farklı aktörler devreye girmekte, gerek arsa sunumunu gerçekleştiren ve son dönemde mafyalaşmış bir nitelik kazanan kişi veya grupların, gerek yapımcı veya yapsatçımn, gerekse gecekonducuların arsaya bakış açısı yapılaşmada en akılcı yolu benimsemek içerikli gelişmektedir. Arsa komisyoncusu, donatıları en aza indirmeyi amaçlamış, yapsatçı ise gecekonducu ile koşut olarak daha fazla inşaat alanına yönelmiştir. Bu süreçte yasadışı gelişmiş alanların en önemli sorunlarını da donatı gereksinimi ve olgunun çevre hakkı, ortak yaşam kaynaklarını koruma hakkını yok eder dizgede süregelen yapılaşma süreci oluşturmaktadır. Yasadışı yapılaşmış alanlarda planlama, politika ve yasal içeriğin etkinliği araştırıldığında, kentsel dönüşümde etkin rant olgusu ile karşılaşılmaktadır. Arsadan en fazla yararlanmayı gerektiren rantı artırma yaklaşımı hem dönüşüm sürecini yasal çerçevenin dışına çekmekte, hem de az yoğun yapılaşmış gecekondu alanlarının betonlaşmayı içeren dönüşüm sürecinde donatı alam elde etmeyi güçleştirmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde giriş, amaç, kapsam, çalışma yöntemi ve çalışmaya yönelik varsayımlar yer almaktadır. İkinci bölümde dünyada ve Türkiye’de yasadışı yapılaşma olgusunun gelişimi ve etmenleri incelenmiş, örnek seçilen çalışma alanımızında da içinde yer aldığı İstanbul Metropolünde yasadışı yapılaşma olgusu ve dönünüşüm süreci tanımlanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde Gültepe’de yapılmış olan alan çalışmas yer almaktadır. Gültepe’de kentsel dönüşüm süreci ve etmenleri incelenmiş, büyükşehirlerimizde kentsel mekanda çoğunluğu oluşturan gecekondu alanlarının gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılayacak nitelikte bir gelişim ve dönüşüm süreci yaşaması için yapılabilecekler araştırılmış, günümüzdeki dönüşüm sürecinin kapsamına yönelik varsayımlar örnek alanda test edilmiştir. Dördüncü bölümde ise ulaşılan sonuçlar ve öneriler yer almaktadır.

Yorum yaz