
-
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- +90 312 212 6840
- http://gazi.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. SEVGİ TÜRET
Üniversite: Gazi Üniversitesi
Bölüm: Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
2. Peptik ülser (TR)
3. Helicobacter pylori (TR)
4. Gastrit (TR)
5. Serolojik testler (TR)
6. Rose bengal (TR)
7. ELISA (TR)
8. Bruselloz (TR)
9. Aglütinasyon testleri (TR)
10. Staphylococcus (TR)
11. Plazma (TR)
12. Penisilinaz (TR)
13. Methicillin (TR)
14. Koagülaz (TR)
15. Gastritis (EN)
16. Helicobacter pylori (EN)
17. Peptic ulcer (EN)
18. Serology (EN)
19. Agglutination tests (EN)
20. Brucellosis (EN)
21. ELISA (EN)
22. Rose bengal (EN)
23. Serological tests (EN)
24. Coagulase (EN)
25. Methicillin (EN)
26. Penicillinase (EN)
27. Plasma (EN)
28. Staphylococcus (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Gastritisli ve peptik ülserli hastaların endoskopik biyopsi örneklerinden helicobacter (campylobacter) pylorı izolasyonu ve serolojik çalışmalar
– 71 – ÖZET Bu çalışmada, dispeptik yakınmaları nedeniyle T. Yüksek îhtisas Hastanesi, Gastroenteroloji Polikli niklerine başvuran ve endoskopi endikasyonu konulan 84 hastanın endoskopik biyopsi örneklerinde Helicobacter pylori varlığı araştırılmıştır. İncelenen 84 örnekten 74′ ünde (%88) mikroskopik inceleme, üreaz testi ve kültür yöntemlerinden en az birisi ile H. pylori tespit edilmiştir. Biyopsilerden yapılan yayma preparatların Gram boyanarak incelenmesi en duyarlı (%94.59) yöntem olarak saptanmıştır, üreaz testinin duyarlılığı (%86.48) bulunmuş; kültür, duyarlılığı en düşük (%51.35) yöntem olarak değerlendirilmiştir. Hasta ve kontrol grubunda H. pylori’ ye özgül antikor yanıtını araştırmak ve serolojik testlerin tanı yöntemi olarak kullanılabilirliğini belirlemek amacıyla bir ELISA testi geliştirilmiştir. Antijen olarak hasta lardan izole edilmiş olan 5 H. pylori susunun sonike karışımının santrifüj süpernatantı kullanılmıştır. Bakteriyolojik yöntemlerle H. pylori varlığı gösterilen olguların hepsinde IgG antikorları, – 72 – %97.14’ünde IgA antikorları pozitif bulunmuştur. IgG- ELISA testimizde yalancı negatif lige rastlanmamış (%100 duyarlı), %8.64 (7/81) oranında yalancı pozitif sonuç alınmıştır. IgA-ELISA testimiz %5.71 (4/70) oranında yalancı negatif, %2.9 (2/68) oranında yalancı pozitif sonuç vermiştir. Kontrol grubu 10-81 yaş arası 114 kişiyi kapsamaktadır. 18-70 yaş grubuna ait serumlar kan do- nörlerinden (95 kişi) diğer yaşlara ait serumlar başka nedenlerle muayene edilen hastaların rutin tetkik için alınan kan örneklerinden ayrılmıştır. İncelenen 114 serum örneğinden 46’sında (%40.35) 1:800 sulandırımda Helicobacter pylori’ ye özgül IgG antikorları pozitif bulunmuştur. Seropozitif lik yaşa göre değerlendiril diğinde antikor prevalensinin 10-19 yaş grubunda en düşük (%27.27), 40-60 yaş grubunda en yüksek (%50) olduğu saptanmıştır. Bulgularımız, geliştirdiğimiz IgG ve IgA ELISA testlerinin H. pylori infeks iyonunun tanısı amacıyla güvenle kullanılabileceğini göstermektedir. Ayrıca invaziv olmayan böyle bir yöntemle geniş kapsamlı epi- demiyolojik araştırmalar da yapılabilir.
Brusellozun serolojik tanısında enzyme linked imunosorbent assay, standart tüp aglütinasyon ve rose bengal plate testlerinin karşılaştırılması Comparison of enzyme linked immunosorbent assay, standart tube agglutination and rose bengal plate tests in diagnosis of brucellosis
-4S- ö 2 E T Bu çalışmada, bruselloz’un serolojik tanısında kullanılan Rose Bengal Plate Test (RBPT), Standart Tüp Aglütinasyon Test (STAT) ve Enzyne Linked iMMiınosorbent Assay (ELISA) testlerinin duyarlılık ve özgüllük açısından birbirlerine olan üstünlüklerini araştırtmak anaç 1 andı. Vur dun uz un çeşitli yörelerinden toplanmış olan 441 tane bruselloz şüpheli insan seruwu; RBPT, STAT, ELISA-IgG ve ELISA- IgM testleri ile değerlendirildi. RBPT ile 98 Va 22.2), STAT ile 130 Va 29.4), ELISA-IgG testi ile 151 Va 34.2) ve ELISA-IgM testi ile 151 Va 34.2) pozitif seruM saptandı. Buna göre her iki İMMunglobülin için yapılan ELISA testinin de STAT ve RBPT’ndeni STAT ‘n in ise RBPT’nden daha duyarlı olduğu saptandı. însan bruselloz ‘unun serolojik tanısında, RBPT ve STAT’nde görülen yetersizliklerin ELISA testi ile giderilebileceği sonucuna varıldı. Kendi hazırladığınız antijenle gerçekleştirdiğiniz ELISA testinin, Maliyeti yüksek oİMadığı için rutin taranalarda uyguiannasi kolay ve güvenilir bir test olarak güncelliğini koruyacağına inanıyoruz.
Çeşitli kaynaklardan izole edilen stafilokok suşlarının koagülaz özelliğinin tavşan ve insan plazması ile denenmesi ve aynı suşların penisilinaz aktivitesi ile metisilin dirençlilik oranları Testing of coagulase activity using rabbit and human plasma in various strains of staphylococci isolated from different sources, and also their penicillinase activity and proportion of resistance to metisillin
-22- OZET Bu çalışmada çeşitli klinik Örneklerden izole ettiğimiz 100 stafilokok susuna, patojenite kriteri olarak en yaygın kullanılan koagülaz testini uyguladık. Tavşan ve insan plazmaları ile ayrı ayrı koagülaz (serbest koagülaz) ve kümeleştirici faktör (bağlı koagülaz) testi uyguladığımızda, serbest koagülazda tavşan plazması ile %72, insan plazması ile %70 oranında, bağlı koagülazda ise tavşan plazması ile %76, insan plazması ile %73 pozitiflik saptadık. İnsan plazmasına fazla bir üstünlük sağlamayan tavşan plazmasının teminindeki güçlük nedeniyle kulanılmadığı takdirde hatalı bir sonuca sebebiyet vermeyeceği ortaya çıkmıştır. Aynı stafilokok suşlarında, penisilinaz aktivitesinin oranını saptamak için yaptığımız cefinaz disk yönteminde, 100 stafilokok susunun 78’nin (%78) penisilinaz pozitif olduğunu bulduk. Penisilinaz yapan suşların oranını, koagülaz pozitiflerde %91.6 koagülaz negatiflerde %42.8 olarak saptadık. Heterorezistans göstergesi olarak kabul edilen metisilin rezistanlığını (MR) araştırdığımızda, 100 stafilokok susunun 36’sını (%36) MRS olarak saptadık. MRS suşlarının %77.7’sinin koagülaz pozitif oluşu patojen stafilokoklar arasında metisilin direncin giderek arttığının göstergesidir. Bütün bulgularımız, stafilokokların gerek hastane ortamında gerekse hastane dışında çok yaygın ve tedavisi güç bakteriler olduğunu, sorunun giderek büyük boyutlara eriştiğini bir kez daha vurgulamıştır.


Yorum yaz