
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. RECEP KAYMAKCAN
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Diyanet İşleri Başkanlığı (TR)
2. Din eğitimi (TR)
3. Alevilik (TR)
4. Aleviler (TR)
5. İslam dini (TR)
6. Kıssalar (TR)
7. Hz. Yusuf (TR)
8. Etik (TR)
9. Ahlak gelişimi (TR)
10. Ahlak eğitimi (TR)
11. Ahlak (TR)
12. İlköğretim okulları (TR)
13. Öğretim programları (TR)
14. Din öğretimi (TR)
15. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi (TR)
16. Din (TR)
17. Hoşgörü (TR)
18. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi (TR)
19. Din eğitimi (TR)
20. Ders kitapları (TR)
21. İnternet (TR)
22. Eğitim teknolojisi (TR)
23. Din eğitimi (TR)
24. Bilgi teknolojisi (TR)
25. Alawis (EN)
26. Alawiism (EN)
27. Religious education (EN)
28. Presidency of Religious Affairs (EN)
29. Morals (EN)
30. Moral education (EN)
31. Moral development (EN)
32. (EN)
33. Ethics (EN)
34. Hz. Yusuf (EN)
35. Narratives (EN)
36. Islam religion (EN)
37. Religious education (EN)
38. Religious religions culture and ethic knowledge course (EN)
39. Religious education (EN)
40. Textbooks (EN)
41. Religious education (EN)
42. Religious religions culture and ethic knowledge course (EN)
43. Toleranc (EN)
44. Information techology (EN)
45. Religious education (EN)
46. Education technology (EN)
47. Internet (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Alevilerin din eğitiminden beklentileri Alewiten from religios education
ÖZET Bu araştırma Türkiye’deki Alevîlerin Din Eğitiminden Beklentileri üzerine olup, Alevî aydınların bu konudaki beklentilerini tespit edilmeye çalışılmıştır. Beklentiler bizzat görüşme ve elektronik posta yoluyla tespit edilmiştir. Çalışmada bilgi topladığımız kimseler; Alevî kesimin vakıf, dernek yöneticileri, lider ve ileri gelenleriyle, yazar ve akademisyenleridir. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, önemi, sınırlılıkları ve metodu hakkında genel bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, Alevîlerin inançları, ibadetleri, diğer gruplara bakış açıları ele alınarak Türkiye’deki Alevîlik genel anlamda işlenmiştir. İkinci bölümde ise, Alevîlerin literatüre ve görüşmelere göre din eğitiminden beklentileri ifade edilmiş olup, sonuç ve öneriler kısmıyla araştırma tamamlanmıştır. Alevî kesimin özellikle ilk ve orta dereceli okullardaki zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ve Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının konumu hakkında bir takım beklentileri bulunmaktadır. Bazıları din dersinin tamamen kaldırılmasını isterken, bazıları da Alevîliğin Din Dersi müfredatına alınmasını istemektedir. Yine Diyanet İşleri Başkanlığı konusunda da, bu kurumun tamamen kaldırılmasını isteyenler olduğu gibi, tekrar yapılanmasını ve bu yeni yapılanma içerisinde Alevîliğin de temsil edilmesini isteyenler mevcuttur. Din dersinin ve Diyanet İşlerinin kaldırılmasını isteyenler; laik ve demokratik bir ülkede bu tür uygulamaların yapılamayacağını savunmaktadırlar. Mevcut uygulamalara karşı çıkmayıp yeni yapılanma isteyenler ise; devletin, bünyesinde bulunan bütün gruplara eşit davranmasının gerekliliğini savunmaktadırlar. IV
Yusuf kıssasının ahlak eğitimi açısından tahlili The Analysisof the story of Yusuf concerning with ethic education
ÖZET Etik tarihi bir taraftan sürekliliğin, nesnelliğin diğer taraftan farklılığın, göreceliğin tarihidir. İnsan var olduğundan beri hep iyinin ne olduğuna, nasıl davranması gerektiğine eylemlerini kime, nereye yönlendirmesi lazım geldiğine dair, sorgulamalar arayışlar içerisinde olmuştur. Ancak etik, sistemli bir sorgulamada yani felsefi bir düşüncede ortaya çıkar. Çünkü etik, günlük karşılaştığımız bir olayla ilgili, tercihle ilgili bir sorgulama değildir. Etiğin ne olduğuna ilişkin filozoflarca üzerinde anlaşmaya varılmış bir formu yoktur. Çünkü her filozof etiği kendi sisteminin disiplini içerisinde ele alır. Diğer taraftan her filozofunda felsefeden ne anladığı, varlık, bilgi, estetik öğretisi farklıdır. Bu farklılıklar yaşadıkları çağın egemen kültürüne hatta siyasi erkine, ekonomik yapısına da bağlıdır. Bu bağlamda etik eski çağda metafizik, ortaçağda teoloji temelli oluştu. Oysa yeni çağda temel bilimin, bilgi kuramı olarak değiştiğini görmekteyiz. Bu sebeple yeniçağdan bugüne iyi ve kötünün temellendirilmesinden daha çok iyi ve kötünün bilgisi sorunu temel sorun olmuştur. Empiristler etiğin deneyden çıktığını ve temellerinin bir moral duygudan kaynaklandığını kabul etmişlerdir. Rasyonalistler moral kavramının akılda a priori bulunduğunu, kendi imkanlarını kendi oluşlarında taşıyan şeyler olduklarını söylemişlerdir. Sezgiciler ise etik yasa yerine moral sezgiye inanırlar. Modern dönemde etik mantıkçı pozitivistlerle birlikte bir dil çözümlemesinin ya da etik mantığının elinde ikincil problemlerle yer değiştirir. Etik bu yönüyle tarihseldir. Ancak etik tarihinde etiğin temel sorunlarına aranan cevaplar, hatta bu cevapları aramada kullanılan yöntemler tarihsel de olsa etiğin temel sorunları evrenseldir. “En yüksek iyi” temel bir sorundur. Ancak her etik öğretisi “en yüksek iyi” yi değişik referanslara göre tanımlar. “En yüksek iyi”nin ne olduğunu hemen hemen bütün sistem filozofları sorar. Ama onun ne olduğuna ilişkin verilen cevaplar bütün filozoflarda aynı değildir. Özgürlük ve ahlaklılık arasında sıkı bir bağ vardır. Özgürlüğün ne olduğuna ilişkin verilen cevaplar, insanın ne olduğuna ilişkin verilen cevapların farklılığından, çeşitliliğinden kendini kurtaramaz. Dolayısıyla her etik öğretisi bir temele dayanır ve dayandığı temele uygun temel sorunları ele alır ve etik teorileri dayandıkları temele göre isimlendirilir. Bu durumda etik artık pratik hayata daha yakındır. Dayandığı temelin değer yargılarına göre insan davranışlarını kendine sorun edinir. Etik-değer ilişkisinde etikçilerin zihinsel bütünlüğe ve kendi felsefi disiplinlerine uygun değer üretme çabası içinde olduklarını bir kenara bırakırsak, ahlakın mı değerleri, yoksa değerlerin mi ahlakı oluşturduğu tartışması oldukça anlamlıdır. Etik tarihindeki göreceliliği ve nesnelliği tespit edip, ahlak-değer ilişkisini de ortaya koyduktan sonra diğer bir önemli tespit insan-ahlak ayrımının ahlak ve insan tanımlarına uygun düşmediğidir. Değerlerin kendilerine ait kılmak istedikleri insan doğduğunda çevresindeki değerlere göre davranışlarda bulunacak bir yapıya sahiptir. Bu bağlamda ahlak insanı tanımlayan, onu bir şey yapan şeydir. Ahlak değerler üreten herhangi bir referans kaynağına göre insan iradesinin, duygularının ve niyetliliğinin oluşmasıdır. Çocuğun ahlaki fail olma süreci ahlak gelişimi teorileri ile izah edilir. İslam ahlakında nefsin mertebeleri gibi, Piaget ve Kohlberg’in ahlak gelişim evreleri de davranışların, eylemlerin neden ve niçinleri üzerinde durur. Her ikisinde de neden ve niçinlere verilen cevaplar insanın “kendisi olma”, “kemale erme” sürecinin evrelerine denk düşer. “Kendisi olma”, “kemale erme” yolculuğunun yol göstericileri “kendi’si olmayı ve “kemal’e ermişliği tanımlayan referans kaynağının değerleriyle niyetliliğini oluşturup “kendi”si olmuş, “kemal’e ulaşmış ideal prototiplerdir. Her bireyin kendisi olmasının önündeki engellerin kaldırılması ahlak eğitiminin işidir. Ahlak eğitiminde de en etkili metot örneklemin olmasıdır. Bu örneklemin de soyut ahlaki kavramların somutlaştığı hikayelerde kıssalarda olması çok daha etkili olacaktır. Özellikle kimlik bunalımlarının yaşandığı günümüzde, kimliklerin şekillenmeye yüz tuttuğu, cinsel duyguların geliştiği 13-15 yaş grubu için Yusuf un iffetinin, sabrının, hoşgörüsünün baştan sona canlı tutulduğu Yusuf Kıssası, etkili bir ahlak eğitimi için önemli bir olaylar örgüsüdür. Kıssa iyi ve kötü örneklemlerin bir arada olması, pratik hayata uygunluğu, duyguların ve güdülerin motivesine hangi güçlü motivlerle karşı konabileceğinin öğretisi ve iradenin güçlendirilmesi özellikleriyle, ahlak eğitiminde önemli bir metot olan örnek olay incelemesine örnek olarak alınmalıdır. VI
İlköğretim okullarındaki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretim programlarının karşılaştırmalı bir değerlendirmesi The Evaluation of basic education schools religions culture and ethic knowledge curriculuns
IX ÖZET Bu tez, DKAB dersinin uygulayıcısı olan öğretmenlere ve Din Eğitimi araştırmacılarına Eski ve Yeni Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlarını ele alarak özellikle amaçlar ve kapsam yönünden öğrenmek istedikleri farklılık ve benzerlikleri karşılaştırarak tespit etmek için yapılmış bir çalışmadır. Araştırmamızda öncelikle eğitim, öğretim, din eğitimi gibi temel kavramlar ele alınmış, Din eğitiminin genel eğitimdeki yeri ve Türkiye’de örgün din eğitimi faaliyetleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra eğitimde program geliştirmenin önemi üzerinde durulmuş, din öğretiminde program geliştirmedeki hedefler ve bu hedeflere etki eden faktörler tespit edilerek din öğretimine özgü program geliştirme modelleri araştırılmıştır. Eski ve yeni DKAB dersi öğretim programlan amaç ve kapsam yönünden hem program öğelerine yönelik teorik olarak karşılaştırılarak değerlendirilmiş, hem de DKAB dersinin uygulayıcısı olan öğretmenlerin programlan karşılaştırarak değerlendirdikleri bir alan araştırması çalışmamız içerisinde yer almaktadır. Çalışmamız dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kavramlar ve din eğitimi, ikinci bölümde eğitim ve öğretimde program ve program geliştirme, üçüncü bölümde Eski ve yeni Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlanmn karşılaştırmalı değerlendirilmesi yapılmıştır. Dördüncü bölümde de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlanmn karşılaştırılması üzerine DKAB dersi öğretmenleri üzerinde yapılmış bir alan araştırmasına yer verilmiştir. Sonuç kısmında ise araştırmamızın neticesinde edindiğimiz bulgulara yer verilmiştir.
Türkiye’de din adamlarının yeterliliği ve vatandaşların din adamlarından beklentileri (Antalya, Balıkesir, Denizli ve İzmir örneği) Sufficieny of religous personnel in Turkey and public sufficieny from religious personnel. (example Antalya, Balıkesir, Denizli and İzmir)
ÖZET SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti Tezin Başlığı: “Türkiye’de Din Adamlarının Yeterliliği ve Vatandaşların Din Adamlarından Beklentileri” (Antalya, Balıkesir, Denizli ve İzmir Örneği) Tezin Yazarı: Hasan Yılmaz Danışman: Doç. Dr. Recep KAYMAKCAN Kabul Tarihi: 01.07.2005 Sayfa Sayısı: xi (ön kısım) + 147 (tez) + 40 (ekler) Anabilimdalı: Felsefe ve Din Bilimleri Bilimdalı: Din Eğitimi Bu çalışma, Türkiye’de din adamlarının yeterliliğini ve vatandaşların din adamlarından beklentilerinin neler olduğunu ortaya koymayı amaçlamıştır. Çalışma üç bolünden oluşup, giriş kısmında, araştırmanın problemi, amacı ve önemi, varsayımları, kapsam ve sınırlılıkları, yöntemi, metod ve teknikleri, araştırılan konu ile ilgili, geçmişte yapılan çalışmalar anlatılmıştır. birinci bölümde, din ve eğitim kavramları, din eğitimi, örgün din eğitimi, genel din eğitimi, meslekî din eğitimi, yaygın din eğitimi, yaygın din eğitiminde cami, genel olarak cami, caminin din eğitimindeki yeri, camide görev yapan din görevlileri, imam ve müezzin kavramları hakkında teorik bilgiler verilmiştir. Araştırmam ikinci bölümü empirik bölüm olup, Antalya, Balıkesir, Denizli ve İzmir illerinde görev yapan 791 din görevlisine anket uygulanmış ve din görevllerinin, halkın din eğitimi ihtiyaçlarım karşılayacak nitelikte oldukları, maddi durumlarının yeterli olmadığı bunun içinde bazı dini hizmetlerden ücret aldıkları, görevlerini daha iyi yapabilmek için hizmet içi eğitim kurslarına ihtiyaç duydukları, görevlerini yerine getirirken vaaz etme, halkın sorularım cevaplama, cami dernekleriyle uğraşma ve cami cemaatinin işlerine fazla karışması gibi konularda güçlük çektikleri, mesleklerini sevdikleri ve kutsal olduğu için yaptıkları, din görevlileri ile cemaatin iyi iletişim kuramamaları, din görevlilerinin görevlerini ihmal etmeleri ve camilerde sık sık para toplanması gibi sebepler din görevlileri ile vatandaşların ilişkilerim olumsuz etkilediği, camilerde okunan hutbeler merkezden gönderildiği, konularının güncel olmadığı ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermediği için hutbeleri eleştirdiği, vaazlar merkezî sistemle yapıldığı, vaizin sunuş yetersizliği ve vaazlara iyi hazırlanmadığı için vaazları eleştirdiği, ortaya konmuştur. Araştırmanın üçüncü bölümünde aynı illerde yaşayan 1625 vatandaşa anket uygulanmış ve vatandaşların camiye devam durumlarının yüksek olduğu, öğrenmek istedikleri dinî bir konuda öncelikle dini kitaplara müracaat ettikleri, din görevlilerine sordukları dinî bir soruya her zaman tatmin edici cevaplar alamadıkları, din görevlilerinin sosyal ilişkilerinin zayıf, meslekî alanda yetersiz, konuşma kabiliyetlerinin eksik ve söz ve davranışlarının tutarsız olduğu için eleştirdikleri, Cuma ve bayram hutbelerini yararlı olduğunu ancak bilinen konuların tekrarı, konularının merkezden gelmesi, halkın ihtiyaçlarına cevap vermemesi, güncel olmaması ve hatibin sunuş yetersizliği gibi sebeplerden dolayı eleştirdiklerini, vaazları merkezî sistemle yapıldığı, vaizin vaaza hazırlanmadığı için eleştirdikleri ve bu eleştirilere rağmen vatandaşların din görevlilerine saygı duydukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Din Adamı, Hutbe, Vaaz, Yaygın Din Eğitimi xıı
Din eğitiminde hoşgörü Tolerance in religious education
ÖZET Toplumların gön geçtikçe daha çoğulcu bir yapı arzetmeye başlaması, farklılıkların artması, birarada yaşamayla ilgili problemleri beraberinde getirmiştir. Biz araştırmamızda, bu problemlerin çözümünde olmazsa olmaz bir çıkış noktası olarak gördüğümüz hoşgörünün, İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında nasıl işlendiğini açıklamaya çalıştık. “Din Eğitiminde Hoşgörü” başlığını taşıyan çalışmamız üç ana bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde hoşgörü kavramının genel bir analizini yapıp kısaca tarihi gelişiminden bahsettik. İkinci bölümde, öncelikli olarak Hristiyanlık ve Yahudiliğin diğer dinlere bakışını ele aldıktan sonra, Kur’an-ı Kerim ve Medine Vesikası ışığında, İslamiyet’in bu konuyla ilgili görüşlerini işledik. Üçüncü ve son bölümde İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatının amaç ve konularını hoşgörü noktasında inceleyerek, bu dersin hoşgörüyü bir tutum olarak benimsemiş bireyler yetiştirmeye katkılarını değerlendirmeye çalıştık. Sonuç ve değerlendirme kısmında ise mevcudu iyileştirmek için yapılabileceklerle ilgili tavsiye ve önerilerde bulunduk. V
Eğitimde internet ve bir din eğitimi vortalı denemesi Internet in education and a religious education vertical portal experiment
ÖZET Bu tez, internette din eğitiminin kullanımı ve din eğitimi araştırmacılarının interneti kullanırken yaşadıkları problemlerin çözümü yolunda bir din eğitimi vortal sitesi çalışmasıdır. Araştırmada öncelikle bilgi ve teknoloji arasındaki ilişki incelenmiştir. Eğitim telmolojilerinin karakteri, gelişimi ve din eğitiminde eğitim teknolojilerinin yeri üzerinde durulmuştur. Daha sonra internetin genel yapısı, eğitimde kullanılması ve din eğitimine kazandırabilecekleri araştırılmıştır. Din eğitimi araştırıcılarının internet kullanımında karşılaştıkları problemler tespit edilmeye çalışılmış ve bu problemlere çözüm teşkil edebilecek bir web sitesinin tanıtımı yapılmıştır. Çalışmamız dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde eğitim teknolojisi ve din eğitimi, ikinci bölümde internet, üçüncü bölümde din eğitimi vortalı denemesinin tanıtılması konu edinilmiştir. Dördüncü bölümde de web sitesinin ihtiva ettiği tüm linkler konularına göre listelenmiştir. Sonuç kısmında ise araştırmamızın neticesinde edindiğimiz kanaatlere yer verilmiş ve bu alanda ne gibi araştırmalara ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. İnternette din eğitiminin etkin olarak kullanılabilmesi için üzerinde durulması gereken öncelikli konular hakkında öneriler getirilmiştir. VI
Din görevlisinden beklentiler ve din görevlisinin mesleki yeterlilikleri (Elazığ, Erzurum, Malatya,
Bu çalışma, yetişkin din eğitimi faaliyetleri hakkında, din görevlilerinin mesleki yeterliliklerini ve halkın din görevlilerinden beklentilerini değişik boyutlarıyla tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için önce konunun teorik zemini hazırlanmış, daha sonra anket uygulaması yapılmış ve yapılan bu anket uygulaması istatistiki metotlarla incelenerek çalışma tamamlanmıştır. Anket uygulaması Erzurum, Elazığ, Malatya ve Şanlıurfa’da bulunan 740 vatandaş ve bu illerde görev yapan 529 din görevlileri üzerinde yapılmıştır. Çalışmada, din görevlilerinin eğitimsel altyapı, mesleki bilgi, sosyal faaliyetler ve insani ilişkiler konularında yeterlilik düzeylerinin düşük olduğu; buna karşılık din eğitimi pratikleri konusunda da yeterlilik düzeylerinin yüksek olduğu; yetişkinlerin vaaz ve hutbelerin yetersizliğinden şikayet ettiği; ayrıca, yetişkinlerin gayrı resmi halk hocalarına ve hurafelere karşı ilgilerini olmadığı ve yetişkin din eğitimi faaliyetlerine ilgilerinin normal seviyede olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Din Eğitimi, Yetişkin Eğitimi, Yetişkin Din Eğitimi, Din Görevlileri vm
Lise öğrencilerinin din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden beklentileri (Diyarbakır örneği) Expectations of high school students from D.K.A.B. (religion culture and ethics knowledge)
ÖZET ANAHTAR KELİMELER: Beklenti, ders, din eğitimi Bu araştırma lise öğrencilerinin D.K.A.B’dan beklentilerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu sebeple öğrencilerin D.K.A.B. programı, öğretimi ve süresi ile ilgili beklentileri belirlenmeye çalışılmıştır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, yöntemi ile ilgili sınırlar belirlendi. Öğrencilerin bu dersten beklentilerini tepsi etmeye yönelik anket uygulaması yapıldı. Bu uygulama 2003-2004 eğitim-öğretim döneminde Diyarbakır il merkezinde bulunan üç genel lise Fatih lisesi, Ziya Gökalp Lisesi, Melik Ahmet Lisesi, Diyarbakır Anadolu lisesi, Diyarbakır Anadolu teknik ve endüstri meslek lisesinde bulunan öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Bu öğrenciler araştırmamızın örneklem grubunu oluşturmuştur. Birinci bölümde ise lise öğrencilerinin gelişim basamaklarına yer verildi. İkinci bölümde ise anketten elde edilen verilere yer verilmiştir. Uygulama sonucunda öğrencilerin okul türlerinin, cinsiyetlerinin, sosyo-ekonomik düzeylerinin D.K.A.B’dan beklentilerde etkili olduğu gözlemlenmiştir. Mevcut lise D.K.A.B. programının ve haftalık ders saatlerinin lise öğrencilerinin beklentilerine tam olarak cevap veremediği anlaşılmıştır. Öğrencilere göre D.K.A.B. programının iyileştirilmesi yanında haftalık ders saatlerinin de beklentilere cevap verecek şekilde arttırılması gerekmektedir. Öğrenciler genellikle D.K.A.B. öğretmenleri ile ilgili olumlu kanaat ifade etmişlerdir. Ancak D.K.A.B dersi öğretmenlerinin ders anlatım metotlarında çoğunlukla anlatım yöntemini tercih etmesi, görsel unsurlar, günlük hayattan örneklerle ve dini hikayelerle dersi zenginleştirmede yetersiz oldukları görülmüştür. Sonuç olarak, veriler doğrultusunda D.K.A.B. programının beklentilere uygun olarak yenilenmesi ihtiyacı gözlemlenmektedir. vı
İlköğretim öğrencilerinde Allah inancı The faith in
SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti Tezin Başlığı: lköğretim Öğrencilerinde Allah nancı Tezin Yazarı: Salih Kerem ÇABUK Danışman: Doç. Dr. Recep KAYMAKCAN Kabul Tarihi: 26 Haziran 2006 Sayfa Sayısı: XVIII (ön kısım) +226 (tez) Anabilimdalı: Felsefe ve Din Bilimleri Bilimdalı: Din Eğitimi Bu araştırma, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin, Allah tasavvurlarını, din öğretiminden Allah inancı noktasında beklentilerini ve mevcut öğretimden tatmin düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 2005-2006 öğretim yılının II. yarıyılında Düzce il merkezinde bulunan 27 resmi ilköğretim ve 3 özel ilköğretim okulu içersinden seçilen 2’si özel 6 okulun, 6-7. ve 8. sınıflarında okuyan kız ve erkek 567 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırma bu öğrenciler üzerinde anket tekniği kullanılarak yapılmıştır. Bu şekilde toplanan verilerin istatistiksel işlemleri SPSS (Statistical Package for Social Sciences) bilgisayar istatistiksel paket programı ile yapılmıştır. Araştırmada, Öğrencilerin Allah tasavvurlarının zihinsel gelişimlerine paralel soyut bir niteliğe sahip olduğu, öğrencilerin çoğunda Allah inancının kendini güvende hissetme ve Allah’a yakın hissetme gibi olumlu duyguların gelişmesine sebep olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin çoğu Allah’ın merhametinin cezalandırmasından daha fazla olduğuna inanmakta ve Allah’ın ödüllendirmeye ve cezalandırmaya daha dünyada iken başlayacağını düşünmektedirler. Öğrencilerin din dersinde en merak ettikleri konu Allah inancıdır. Öğrencileri din dersi öğretmenlerini ve dolayısıyla din dersini Allah’ın sevilmesi noktasında etkili bulmaktadır. Öğrencilerin Allah inancı öğretimi ile ilgili tatmin düzeyleri yüksektir. Öğrenciler DKAB dersinde verilen cevapları yeterli, DKAB kitaplarını doyurucu bulmaktadır. Öğrencilerin Allah inancı öğretimi ile ilgili beklentileri yüksektir. Öğrenciler Allah inancı öğretiminde, teknolojik imkânlardan daha fazla yararlanılmasını, daha anlaşılır ifade, benzetme ve güncel örneklerin kullanılmasını, hikâyelere ve ayetlere daha fazla yer verilmesini istemektedirler. Bununla birlikte öğrenciler Allah inancının her sene tekrar edilmesini arzulamaktadırlar. Anahtar kel imeler: lköğretim Öğrencileri, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi, Allah nancı Öğretimi, Allah Tasavvuru, Beklenti.


Yorum yaz