
-
Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 318 357 4242
- http://www.kku.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. MİMAR TÜRKKAHRAMAN
Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Küreselleşme (TR)
2. Gelişmekte olan ülkeler (TR)
3. Özelleştirme (TR)
4. Özel güvenlik sistemi (TR)
5. Özel güvenlik (TR)
6. Güvenlik şirketleri (TR)
7. Güvenlik hizmetleri (TR)
8. (TR)
9. İç güvenlik (TR)
10. Polis teşkilatı (TR)
11. Federal Araştırma Bürosu (TR)
12. Amerika Birleşik Devletleri (TR)
13. Sosyokültürel değişme (TR)
14. Sosyal değişme (TR)
15. 1980 sonrası (TR)
16. Öğrenciler (TR)
17. Öğrenci başarısı (TR)
18. Yabancı uyruklu öğrenciler (TR)
19. Uyum (TR)
20. Türk Cumhuriyetleri (TR)
21. Rehberlik (TR)
22. Sosyal hayat (TR)
23. Sosyal destek (TR)
24. Polis (TR)
25. Developing countries (EN)
26. Globalization (EN)
27. Security (EN)
28. Safety forces (EN)
29. Security services (EN)
30. Security companies (EN)
31. Private security (EN)
32. Private secu (EN)
33. United States of America (EN)
34. Federial Bureau of Investigation (EN)
35. Police organisation (EN)
36. Internal securi (EN)
37. After 1980 (EN)
38. Social change (EN)
39. Socio-cultural change (EN)
40. Failure (EN)
41. Education problems (EN)
42. Motivation (EN)
43. Guidance (EN)
44. Turkish Republics (EN)
45. Adjustment (EN)
46. Foreign dom (EN)
47. Police (EN)
48. Social support (EN)
49. Social life (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Küreselleşme ve üçüncü dünya ülkeleri
ÖZET Küreselleşme kavramı son yıllarda tüm dünyada en fazla konuşulan konulardandır. Kavram esas olarak dünyadaki Amerikan egemenliği ile ilgili olarak değerlendirilmektedir. Küreselleşme süreci gerçekte Birinci Dünya savaşı ile başlamıştır/İkinci Dünya savaşının sonunda düzenlenen “Yalta Konferansı”dünyayı resmen iki parçaya bölmüştür. 1989 yılında Gorbaçov’un reform çalışmalarıyla, dünyadaki küreselleşme süreci bugünkü şeklini almıştır. Üçüncü Dünya kavramı çift kutuplu dünya ile ilgili bir kavramdır. Birinci Dünyayı kapitalist gelişmiş ülkeler oluşturuyordu. İkinci Dünya ise onun karşısındaki Doğu Bloğunu ifade ediyordu. Bu ikisi dışında kalan fakir ülkelere ise Üçüncü Dünya ismi verilmiştir. Bugün İkinci Dünya’nın fiilen ortadan kalkmasına rağmen, kavramlaşan “Üçüncü Dünya” tabiri hala kullanılmakladır Kavram gelişememeyi ve geri kalmışlığı ifade etmektedir. Küreselleşme olgusu beraberinde gelir dağılımında bir eşitsizliği getirmektedir. Küreselleşme ile zenginle fakir arasındaki uçurum her geçen gün daha da artmaktadır. BM, NATO, Dünya Bankası, ve IMF dünyadaki zenginlerin sözcüsü gibi davranmaktadırlar. Tezimizde küreselleşmenin görünümleri genel olarak ele alınmıştır. Ekonomi, iletişim, siyaset, tüketim, kültür, eğitim, ve çevrenin küreselleşme ile aldığı şekil üzerinde durduk. Türkiye’nin küreselleşmeden nasıl etkilendiğine de değindik. Sonuçta küreselleşme sürecinin bu haliyle devam edemeyeceğini ve zenginlerin bu durumun düzeltilmesi için fedakarlıklarda bulunmasının gerekli olduğu sonucuna ulaştık.
Türkiye’de özel güvenlik teşkilatlarının yapılanması ve güvenlik hizmetleri içindeki rolü Structring of private security organizations in Turkey and their act in security services
öz Türkiye’de, Özel Güvenlik Teşkilatlarının kuruluşları, görev ve yetkileri, sorumlulukları, faaliyet alanları gibi konular, 1981 yılında çıkarılan 2495 sayılı “Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. 1981 yılında çıkarılan bu Kanun daha sonraları yetersiz kalmış ve ihtiyaca cevap veremez duruma gelmiştir. 1992 yılında çıkarılan 3832 sayılı Kanun yolu ile 2495 sayılı Kanunda iyileştirme yönünde bazı değişiklikler yapılmış olmasına rağmen, yine de yetersiz kalmıştır. Bu çalışmanın amacı; Özel Güvenlik Teşkilatlanılın tarihi gelişimini, kuruluşunu, hukuki temellerini, bu teşkilatların görev ve yetkilerini incelemektir. Ayrıca bu teşkilatların kuruluş amaçlan, faaliyet alanları, gelişim süreçleri, bu teşkilatlarda çalışan personelin eğitim ve denetim sistemi de incelenmektedir. Özel güvenlik sisteminin sorunları, devlet güvenlik kurumlarıyla ilişkisi ve güvenlik hizmetlerinde yapılması gereken, bazı güvenlik hizmetlerinin özelleştirilmesi ve sivilleştirilmesi üzerinde durulmaktadır. Bu çalışmada özel güvenlik sektörünün gelişimi, sosyolojik açıdan da ele alınarak, sanayileşmenin ve endüstriyelleşmenin özel güvenlik sektörünün gelişimi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri üzerinde durulmuş, ayrıca sanayi toplumunun ortaya çıkmasıyla birlikte, açığa çıkan özel güvenlik sektörü alanında ki, yeni ihtiyaçlar incelenmeye çalışılmıştır. «sssssks-
AB sürecinde emniyet teşkilatı ve uyum sorunları
Avrupa Konseyi’nin 10-11 Aralık 1999 yılında yaptığı Helsinki Zirvesi’nde, Türkiye tam üyelik için hiçbir ön koşul olmadan adaylık statüsü kabul edildi. Bu Türkiye-AB ilişkilerinde bir dönüm noktasıydı. Fakat sonuç bildirgesinde Konsey, müzakerelerin Kopenhag Kriterleri olarak bilinen şartların yerine getirilmediği müddetçe müzakerelere başlanmamasına karar verdi. Aday bir ülke olarak, Türkiye AB müktesabatına uyum sürecinde özllikle ?Adalet ve çişleri? alanında gerekli prosesleri başlatmak zorundadır. Bu çalışmanın amacı AB sürecinde Emniyet Teşkilatının durumu ortaya koymaktır. Bu çalışmada Emniyet Genel Müdürlüğü’nün AB sürecinde insan hakları ve Ulusal Program ile taahhüt edilen konularda, mevcut durumu ele alınarak değerlendirilmiştir. Çalışma literatüre dayalı bir çalışma olup, daha çok birincil ve ikincil kaynaklardan yararlanılmıştır. Çalışma daha çok AB’nin lerleme Raporlarına göre Emniyet Teşkilatına yönelik kriterler çerçevesinde Emniyet Teşkilatının uyum sorunlarına odaklanmıştır. Bu sonuca ulaşabilmek için Emniyet Teşkilatı bütün yönleriyle incelenmiştir. Burada amaç Emniyet Teşkilatının genel bir resmini ortaya koyabilmektir. Sonuç olarak Emniyet Teşkilatının AB kriterlerine uyumu sahip olduğu güçlü ve zayıf yönleriyle hemen gerçekleşmeyecektir. Anahtar Kavramlar: Avrupa Birliği, Emniyet Teşkilatı, Türkiye-AB lişkileri, Toplum Destekli Polislik, Uyum Sorunları
Federal Araştırma Bürosu Federal Bureau of Investigation
ÖZET FBI, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünyada en çok bilinen polis ve iç istihbarat örgütüdür. Fakat konu hakkında değil dünyada, ABD’de bile yeterli bilgiye sahip kişi bulunmamaktadır. İşte bu amaçla, profesyonel polisliğin ve örnek iç istihbarat kuruluşunun simgesi olan FBI örneğini tanıtmak amacı olmuştur. Çalışmada FBI’ın ABD polis teşkilatlan içindeki yeri, günümüze kadar geçirdiği evreler, teşkilatlanması, personel sistemi, yürüttüğü eğitim ve adli programlar, görev ve yetkilerinin yasal çerçevesi ve siyasi yapı ile olan ilişkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın büyük bir kesimi, FBI ‘m Amerikan toplumsal ve siyasi hayatına yön veren tarihçesi ve siyasi yapı ile olan ilişkilerine verilmiştir. Bunun amacı, istihbarat örgütlerinin incelenmesinde önemli olan husus sadece onların hukuksal yada örgütsel yapılanmasını incelemek değil, o ülkenin toplumsal ve siyasi hayatına olan etki ve güçlerini tespit etmektir. Çalışma, literatür taraması, ilgili yazılı metinler ve istihbarat ve polis örgütlerinde çalışıp, emekli olmuş insanların biyografilerinden oluşmuştur. Bilindiği gibi, öğrenmenin en kolay ve etkili yollarından biri, güzel olan işlerin taklit edilmesi veya örnek alınmasıdır. Bu çalışmanın ilgili uygulayıcılar tarafından bir nebze örnek alınması çalışmanın yazılış amacını yerine getirecektir.
1980 sonrasında Türkiye’de meydana gelen sosyo-kültürel değişme Social and cultural change in Turkey after 1980
ÖZET Toplumsal değişme toplumsal hayatın zorunlu bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarih boyunca tüm toplumlar bu değişimi az ya da çok, kimi zamanda hızlı ya da yavaş yaşamışlardır. Bu çalışmada Türkiye’nin 1980 sonrasında yaşamış olduğu sosyal ve kültürel değişim ele alınmıştır. Ancak Türkiye’deki değişme olgusuna geçilmeden önce sosyal ve kültürel değişim ile ilgili kuramsal temel ele alınmıştır. I. Bölümde sosyal değişme kuram ve kuramcılarına yer verilmiş, değişimin ilkeleri belirlenmeye çalışılmıştır. U. Bölümde sosyal ve kültürel değişme kavramları; serbest, zorunlu değişme, kültürel gecikme, alt ve karşıt kültür kavramları ele alınmıştır. III. Bölümde sosyal değişmeyi etkileyen önemli faktörlere değinilmiştir. Türkiye’de 1980 Askeri Müdahalesi ardından sosyal ve kültürel alanda çok önemli değişim yasmıştır. Bu değişimin meydana gelmesinde iç faktörler kadar dış faktörlerde etkili olmuştur. Son yirmi yılda dünyada büyük sosyal ve siyasi değişim yaşanmıştır. Bu değişim globalleşme olarak adlandırılmıştır. Başlarını ABD ve SSCB’nin çektiği iki kutuplu dünyanın yerini SSCB’in yıkılması ile tek kutuplu global bir dünya almış, dünyanın bir çok ülkesinde ideolojik çatışmalar son bulmuştur. Ekonomik alanda dünya serbest pazar ekonomisinin hakimiyetine girerek, özellikle Batı’da refah ekonomisi yaşanmaya başlamıştır. Tüm bunlarla birlikte dünyada çok büyük bir iletişim ve teknoloji devrimi yaşanmıştır. İletişim ve enformasyon ülke sınırlarını aşmıştır. İşte böyle bir sürecin başlangıcında. Türkiye’de de dünyadaki gelişmelere paralel olarak ve ülke içindeki değişen siyasi atmosfere bağlı olarak sosyo-kültürel alanda önemli değişmeler görülmüştür. Son yirmi yılda Türkiye’de kurumsal yapılarda ve toplumsal ilişkilerde önemli değişimler ortaya çıkmıştır. Bu değişimleri eğitim, siyaset, ekonomi, din, aile ve serbest zaman kurumlarından açıkça kendisini göstermiştir.
Bir sosyalleşme mekanizması olarak askerlik kurumu
Toplumumuzda askerlik çok özel bir yere sahiptir. Askerlik hizmeti Türk toplumunda bireyin topluma kabulünde önemli bir etken olarak görülmektedir. Kışla, yüzyıllardır Türk Ulusu için öncelikle okul görevini görmüştür ve halen aynı fonksiyonlarını yerine getirmeye devam etmektedir. Askerlik bir çok gencimizin ilk defa ailesinden, yakın çevresinden ayrılarak yalnız başına kaldığı süreçtir. Askerliği boyunca kişinin zorluklarla mücadele, problemlerini çözme, yeni arkadaşlıklar kurma, sahip olduğu değerleri algılama, kültürünü arttırma, yeni bilgiler edinme, meslek sahibi olabilme, dünyayı ve yurdunu tanıma, sorumluluk bilincini arttırma gibi bireysel gelişiminde çok önemli kazanımları olmaktadır Askerlik kurumu değerleriyle ve fonksiyonlarıyla sosyal hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle belli bir yaş grubunun yurt savunması ve kişisel gelişimine dönük verilen eğitimden dolayı önemli bir sosyalleşme mekanizmasıdır. Askerlik hem kendine özgü değerleri hem de fonksiyonları itibariyle aynı zamanda yeniden sosyalleştirme rolünü de oynayan bir kurumdur. Ülkenin çok farklı bölgelerinden hiçbir çıkar ve ayrım gözetmeksizin toplanarak eşit şartlarda bir araya gelen insanların aynı potada eritildiği, birlik şuuru, yurt sevgisi ve vatandaşlık duygusunun oluşturulmaya çalışıldığı süreci anlamak, sosyal hayatın işleyişi ve daha sonraki dönemleri açısından önemli olsa gerek. Askerlik kurumun sosyalleşmeye yönelik üstlendiği rolleri kavramak, kültürel ve sosyal hayata bakışta yeni açılımlara zemin hazırlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Toplum, Sosyalleşme, Yetişkin Sosyalleşmesi, Kurum, Askerlik Kurumu.
Sanayileşmenin sosyo-kültürel değişmeye etkisi:
Toplumsal değişme, toplumsal hayatın zorunlu bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarih boyunca tüm toplumlar bu değişimi az ya da çok, kimi zaman da hızlı ya da yavaş yaşamışlardır. Bir ülkenin ekonomik kalkınma sürecinde sanayileşme politikalarının önemli olduğu bilinmektedir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Türk sanayisi, devletçi ekonomik yönelimleri çerçevesinde hızla gelişmeye başlamıştır. Devletçi ekonomik politikalarla amaçlanan kalkınmanın önemli unsurlarından biri, bölgesel sanayileşme çabalarıdır. 1950’li yıllardan itibaren özel sektör de sanayileşme sürecinde bir aktör olarak karşımıza çıkmaya başlar. Bu çalışma gerek kamu sektörü gerekse özel sektör aracılığıyla yoğun bir sanayileşme sürecine giren Türkiye’de Kayseri Örneğinde sanayileşmenin sosyo-kültürel yapının değişmedeki rolünü ortaya koymaktır. Yine bu çerçevede bölgesel sanayileşme sürecinde, Kayseri örneğinde Organize sanayi çalışanlarının sorunları ve bu sorunlara çözüm önerileri de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sanayileşme, sanayi toplumu, sendika, kültür, sosyal değişme.
Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları’ndan gelen öğrencilerinbaşarısızlık nedenleri The Reasons behind underachievement of students come from Turkic republic and related communities
ÖZET Bu araştırma, Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları’ndan gelen öğrencilerin başarısızlıklarına neden olan aktörleri keşfetmeye yönelik uygulamalı bir çalışmadır. Bu doğrultuda, öncelikle, kavramsal çerçeve ortaya konmuştur. Toplumsal kalkınmada eğitilmiş insan gücünün öneminin yanında, eğitim-öğretim faaliyetlerinde öğrencilerin başarısızlıklarına neden olan zihinsel olmayan faktörler kavramsal çerçeveyi oluşturmuştur. Daha sonra, saha araştırmasından elde edilen bulgular analiz edilmiştir. Buna göre, öğrencilerin başarısızlıklarına neden olan faktör; ülkeler arasındaki eğitim-öğretimden kaynaklanan sistem farklılığı, öğrencilere yönelik rehberlik ve uyum programlarının yetersiz olması, ekonomik ve motivasyonla ilgili problemler olarak tespit edilmiştir.
Toplum destekli polislik Community policing
ÖZET Modern toplumlarda sosyal düzenin sağlanması ve geliştirilmesinden sorumlu tutulan polis günümüzde geleneksel suça müdahale edici yaklaşımım terk ederek suç önlemeye yönelik faaliyetlere odaklanmaktadır. Nitekim polisliğin başarısı yakalanan suçlu ve suç olaylarının oranlarıyla değil halkla geliştirilen ilişkilerin niteliği, halka verilen güven derecesi ve suç önleme yükümlülüğüne halkın katılımının sağlanma oranıyla değerlendirilmektedir. 20.yy’ın son çeyreğinde uygulanmaya ve gelişmiş bazı ülkelerde kurumsallaşmaya başlayan Toplum Destekli Polislik sosyal düzenin korunması ve toplum güvenliğinde sürekliliğin sağlanması amacıyla, halka hizmetin önceliğini benimseyen, halkla iki yönlü iletişim kurabilen, polislik stratejilerinin halkın isteklerine göre belirlenmesi gerektiğini vurgulayan bir polislik felsefesidir. Buna göre polislik yalnızca suç sonrası faaliyetleri içermemektedir, zira suçun nedenlerinin belirlenmesi ve suç oluşmadan önce önleyicilik faaliyetlerinin yapılması toplum güvenliği için kaçınılmazdır. Ayrıca suç sosyal bir olgudur ve suçun önlenmesi toplumu oluşturan bütün kişi ve kurumların yükümlülüğündedir. Bu nedenle halkla iletişimini üst seviyede tutan ve güvenlik politikalarını halkın katılımıyla belirleyen polislik anlayışının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Toplum Destekli Polislik uyarınca toplumun polisliğe katılımının sağlanması, bu nedenle öncelikle polisin toplumu tanıması ve topluma sağlıklı bir şekilde tanıtımın yapılması, toplumun yürütülen polislik faaliyetleri konusunda bilgilendirilmesi, devriye hizmetlerinin verimlerinin arttırılması, toplum destekli polis birimlerinin kurum içinde konuşlandırılması, güvenlik hizmetlerinde kamu ve sivil kurumlar ve kişilerle işbirliğinin sağlanması, suç önlemeye yönelik polisliğin yapılabilmesi için sağlıklı istatistiki bilgilerin derlenerek toplumun suça yönelik analizinin yapılması ve suçla mücadelenin toplumsal katılımla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde Toplum Destekli Polislik İçişleri Bakanlığı tarafından 2002 yılında yayınlanan bir genelgeyle Polis Teşkilatına duyurulmuştur. Aynı zamanda İçişleri Bakanlığı Strateji Merkezi bünyesinde kurulan Suç ve Suç Önleme Komisyonunun ‘Suçla Mücadelede Toplumsal Katlimi’ adlı projesinin uygulanması için çalışmalar başlatılmıştır. Toplum Destekli Polislik adlı çalışmamızın içeriğini yansıtan bu çalışmaların, ülkemizde güvenlik anlayışının değişimine ve gelişimine olumlu katkı sağlayacağı kaçınılmazdır.


Yorum yaz