
-
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi
- +90 414 314 8410
- http://www.harran.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. HASAN KAFALI
Üniversite: Harran Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Endometriozisin oluşumu ve ilerlemesinde immün sistemin rolü ve endometriozis tedavisinde immün modülatörlerin yeri
ÖZET Çalışmamızda; endometriozisin patogenezinde rol alabilecek faktörleri ortaya çıkarmayı ve endometriozisiıı tedavisinde fayda sağlayacak ajanları tespit etmeyi amaçladık. Son zamanlarda özellikle immün sistemin bozukluğu ve endometriozis ilişkisi popüler olması bizi böyle bir çalışmaya teşvik etmiştir. Kullandığımız ajanların bir kısmının ortak özelliği direkt veya indirekt olarak immün sistemi etkilemeleriydi. Bir kısmı da endometriozisin tedavisinde yer alan ilaçlardı. Bu amaçla; toplam 72 rat dâhil edilen çalışmamızda yer alan ajanlar şunlardı: Siklosporin- A, BCG aşısı, leuprolid asetat ve letrozol. Çalışmamızın sonunda; BCG aşısının endometriozisin profilaksi ve tedavide faydalı olmadığını gördük. Siklosporin kullanılarak immünsüprese ortam elde edildiğinde; immün sistem bozukluğunun endometriozisin hastalık oluşma aşamasında rol aldığım ve hastalığın ilerlemesine yol açtığım gösterdik. GnRH analoğu olan leuprolid asetat’ın tedavide faydalı olduğunu, daha önce yapılan çalışmalarla korelesyon sağladım gördük. Aynı zamanda medikal menopoz oluşturarak endometriozisi önlediğini gözledik. Benzer şekilde letrozolün etkilerini gördük. Letrozol endometriozisin oluşması için gerekli östrojeni ortamda azaltarak etki eder, böylece letrozol kullanılan gruplarda endometriozis lezyonların küçük olması ve yayılımın kontrol grubuna göre az olması östrojenin patogenezde önemli olabileceğini gördük. Endometriozis; immün sistem bozukluğu zemininde gelişen, östrojen bağımlı bir hastalıktır diyebiliriz. Ancak bunların kesinlik kazanması için daha geniş sayıda çalışma yapmak ve immünohistokimyasal uygulamalar ile kanıtlamak gerekmektedir. Anahtar Sözcükler: Endometriozis; İmmünsüpresyon; BCG aşısı; Siklosporin-A; Leuprolid Asetat; Letrozol.
Serum prolidaz aktivitesinin travay esnasında gösterdiği değişikliklerin erken doğum eyleminin bir biyokimyasal belirteci olup olmayacağının değerlendirilmesi
ÖZET Erken doğumlar bütün doğumların % 7-11′ lik bölümünü oluşturur ve neonatal morbidite ve mortalitenin temel nedenidir. Erken doğum eylemini önlemede başarıyı etkileyen temel faktör doğum eylemin erken tanışıdır. Bu nedenle erken tanıyı amaçlayan çalışmalara yönelik ilgi günden güne artmaktadır.Serviks bol miktarda kollajen içermektedir. Prolidaz, kollajen turnoverinde rol alan bir enzimdir. Bu nedenle doğum eyleminde servikal dilatasyon ve efasman esnasında prolidaz enzim aktivitesinde değişiklik olması muhtemeldir. Buna dayanarak çalışmamızda anne serum prolidaz enzim aktivitesinin travay esnasında gösterdiği değişikliklerin erken doğum eyleminin bir biyokimyasal belirteci olarak kullanılabilir olup olmadığım ortaya koymak amaçlanmaktadır. Çalışmaya; miad gebelik tanısı almış 53 hasta dahil edildi. Hastaların 11 tanesi doğum eylemi ilerlemiş, 8 hastada ise ilerlemeyen travay ve fetal distres tamları ile sezaryene alındığı için çalışmadan çıkarıldı. Bu miad gebelerin doğum ağrıları olmadan kan serum örnekleri (örnek 1) biyokimya tüplerine alındı. Daha sonra kliniğe doğum ağrıları şikayeti ile başvuran aynı gebelerin servikal açıklık gözönüne alınarak 0-2 cm (örnek 2), 2-4 cm (örnek 3), 4-6 cm (örnek 4) ve 6 cm üzerinde (örnek 5) olduğu anlarda tekrar kan örnekleri alındı. Serum örneklerinden prolidaz enzimi, alkalen fosfataz (ALP), laktat dehidrogenaz (LDH), kreatin kinaz (CK), kalsiyum (Ca) ve fosfor (PHO4) düzeyleri çalışıldı. Sonuç olarak Prolidaz değerlerinin tüm ölçüm zamanlarında istatistiksel olarak anlamlı artış gösterdiği gözlendi (p<0.05). Alkalen fosfataz değerlerinin 1. ölçüm zamanı ile karşılaştırıldığında 4.ve 5. ölçüm zamanlarında, ayrıca 3. ve 5. ölçüm zamanlan arasında da istatistiksel olarak anlamlı derecede arttığı bulundu (p0.05). Kreatin kinaz değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bulundu. (p>0.05). Kalsiyum değerlerinin 1. ölçüm zamanı ile karşılaştırıldığında 3. ve 5. ölçüm zamanlarında istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı bulundu (p0.05). Bu çalışma ile servikal açıklık ile serum prolidaz seviyesi arasındaki korelasyon ortaya konmuştur. Böyle bir korelasyonun erken doğum teşhis ve takibinde kullanılabileceği muhtemel gözükmektedir. Anahtar kelimeler: Prolidaz, erken doğum eylemi, normal doğum, servikal açıklık, alkalen fosfataz. rx


Yorum yaz