
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. HALİL KALABALIK
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Çevre Hukukun’da ihtiyat ilkesi
Yirminci yüz yılın ikinci yarısından itibaren ağırlığını hızla hissettirmeye başlayan çevre kirliliği ve çeşitli kirlilik alanlarının etkileşimi sonucu oluşan çevresel bozulma, insanlığın temel toplumsal sorunlarından biri halini almış ve gerek yönetsel gerekse hukuksal alanda çeşitli çözüm arayışlarını tetiklemiştir. Önceleri kirliliğin giderilmesi ve bunun maliyetinin nasıl karşılanacağı üzerinde durulmuş ve çözüm olarak kirliliğe sebep olanlardan kirliliğin giderilmesinin istenmesi, yapmadıkları taktirde bu işin kamu örgütleri eli ile yapılması fakat maliyetin kirliliğe sebep olanlardan tahsil edilmesi yolu benimsenmiş ve bu anlayışın ilke haline getirilmesiyle ?kirleten öder? ilkesi ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde edinilen deneyimler, kirlilik ortaya çıktıktan sonra gidermeye çalışmanın etkin olmadığını göstermiş, bunun üzerine kirliliği ortaya çıkmadan öngörüp önlemek anlayışının bir ifadesi olan ?önleme ilkesi? hayat bulmuş fakat, egemen üretim biçimi ve beraberinde getirdiği mülkiyet ve paylaşım ilişkilerini düzenleyen hukuk sisteminin temel felsefesini oluşturan insan merkezli etik yaklaşımın ağırlığı altında bu ilkenin uygulanabilmesi kesin bilimsel kanıt şartına bağlanmıştır. Yani çevreye zarar verebileceği öngörülen bir etkinliğin önlenebilmesi için olası zarar ile etkinlik arasındaki nedenselliğin bilimsel olarak kanıtlanması şartı aranmış, aksi halde etkinliğe izin verilmiştir. Bu uygulamadan, kanıt yetersizliği nedeniyle izin verilen etkinliklerin çevreye ve insan sağlığına zarar vermesi nedeniyle beklenen sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine, yirminci yüzyılın sonundan itibaren özellikle uluslararası kuruluşlar bünyesindeki çalışmalar sonucu, farklı bir etik anlayışın(çevre merkezli etik) ürünü olduğunu iddia ettiğimiz temel bir çevre hukuku ilkesi meydana getirilmiştir. Çevreye, sonradan giderilemez veya ciddi zararlar verebilecek etkinliklere karşı, zararın meydana geleceği, mevcut bilimsel veri ve analiz düzeyi ile kesin olarak ortaya konamasa da makul kanıtları yeterli görerek önlem almak gerektiği anlamını içeren ihtiyat ilkesi hukuk sisteminde önemli değişiklikler yaratabilecek bir anlayışın ifadesi olarak da algılanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çevresel Bozulma, nsan merkezli Etik, Çevre Merkezli Etik, Sürdürülebilirir Kalkınma, Kesin Bilimsel Kanıt Yetersizliği.
İdarenin bütünlüğü ilkesi karşısında bağımsız düzenleyici kurulların yeri Lacation of independet regulatory commissions at against principle of wholeness of management
SAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti Tezin Başlığı: “İdarenin Bütünlüğü İlkesi Karşısında Bağımsız Düzenleyici Kurulların Konumu”-yeri Tezin Yazarı: Yurdun YILDIRIM Danışman: Doç. Dr. Halil KALABALIK Kabul Tarihi: 29 Haziran 2005 Sayfa Sayısı: VII (ön kısım) + 128(tez) Anabilimdalı: Kamu Yönetimi Bilimdalı: Siyaset ve Sosyal Bilimler 1980’li yıllardan itibaren teknolojideki gelişmeler ve küreselleşme akımları dünyada kamu yönetimindeki anlayışları değiştirmeye başladı. Ulus devletler egemenliğin tek sahibi olmaktan çıkmış, güç uluslararası örgütlere doğru kaymaya başlamıştır. Liberal akımların etkisiyle sosyal devlet anlayışı terk edilmeye, devletin görev tanımlan değişmeye başlamıştır. Devlet önceden içinde bulunduğu toplumsal yaşam için özel bir önem ve duyarlılık taşıyan bazı “hassas alanlardan” çekilmeye başlamıştır. Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı ‘ndan Türk kamu idaresi de etkilenmiştir. Bu etki sonucu devletin yeni görevlerini yürütecek yeni kamu kurumlan kurulmaya başlamıştır. Çalışmamızın amacı, Bağımsız Düzenleyici Kurullar’ın “İdarenin bütünlüğü” içerisindeki yerlerini incelemektir. “İdarenin bütünlüğü ilkesi” karşısındaki konumlarının ne olduğunu ortaya koymaktır. Bu amaçla Bağımsız Düzenleyici Kurullar’ın özelliklerini ve Türk kamu idaresinin bütünlüğü içerisindeki yerlerini inceledik. İncelemeye “devlet”, “ulus devlet”, “federal devlet”, “idare”, “merkezi idare”, “yerel yönetim” “idarenin bütünlüğü”, “hiyerarşik denetim” “vesayet denetimi” kavramlarının tanımlayarak başladık. Türkiye’de idari bütünlüğün gelişimini inceledik. Bağımsız Düzenleyici Kurullar dünyadaki yeni eğilimler ve gelişmeler karşısında artık bir gereklilik haline gelmiştir. Fakat idari bütünlüğü bozar hale gelmemelidirler. Bu kurulların da meclis denetimine ve yargı denetimine tabi tutulmaları demokratik hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Bu konuda kalıcı ve ciddi yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bağımsız Düzenleyici Kurullar, İdarenin bütünlüğü, Yeni Kamu Yönetimi, Düzenleme. vı
DOÇ.DR. HALİL KALABALIK İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
DOÇ.DR. HALİL KALABALIK İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
sınavı
21.06.2011 saat:14.00’da Hukuk Fakültesi Dekanlığı binasında yapılmasına ancak Ticaret
Hukuk Anabilim Dalına müracaat eden Yardımcı Doçent’in görevli olarak yurtdışında
olması nedeniyle sınavın, değerlendirme jürisinin oluşturulması ve sınav tarihinin başka bir
gün yapılmasına ve söz konusu sınavlarda görev alacak jürilerinin aşağıdaki isimlerden
oluşmasına oybirliği ile karar verildi.
YABANCI DİL JÜRİSİ :
Prof. Dr. Halil KALABALIK Kamu Hukuku ABD.
Doç. Dr. Şaban KAYIHAN Özel Hukuk ABD.
Yrd. Doç. Dr. Metin TİMUÇİN Yabancı Diller Bölüm Bşk.
DENEME DERSİ JÜRİSİ :
Prof. Dr. Halil KALABALIK Kamu Hukuku ABD.
Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT Özel Hukuk ABD.
Doç. Dr. Şaban KAYIHAN Özel Hukuk ABD.
Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ABD
(YARD. DOÇ. ATAMASI YAYIN DEĞERLENDİRME) :
ASİL LİSTE
Prof.Dr.Halil KALABALIK Hukuk Fakültesi Dekan V.
Prof.Dr.Ömer ANAYURT YÖK Denetleme Kurul Üyesi
Prof.Dr.Mahmut KOCA


Yorum yaz