
-
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 383 7070
- http://www.yildiz.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. FERİDE DOĞANER GÖNEL
Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Yeni sanayileşen ülkelerde öncelikli sektörlerin büyümedeki rolü
ÖZET Bu çalışmada, yeni sanayileşen ülkelerde öncelikli sektörlerin ekonomik büyüme üzerindeki rolü, teorik ve ampirik temelde ele alınmaktadır. Teorik temelde, ekonomideki bir takım öncelikli sektörlerin, yüksek çalışan başına katma değer düzeyi, yarattıkları teknoloji dışsallıkları ve ekonomideki diğer sektörler ile kurdukları ileri ve geri bağlantılar ile ekonomik büyüme üzerindeki görece yüksek katkıda bulunduklarına ilişkin görüşler incelenmiştir. Ampirik temelde ise, 1980-2000 yılları arasında, Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörünün büyüme üzerindeki rolü incelenerek, sektörün bu anlamda öncelikli bir sektör olup olmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. 1980-2000 döneminin ele alınmasının nedeni, Türkiye’de 80Terden itibaren ihracata yönelik bir sanayileşme stratejisi izlenmeye başlanması, tekstil ve hazır giyim sektörünün de hem imalat sanayi içindeki payının hem de toplam ihracat içindeki payının büyüklüğü ile dönemin önemli bir sektörü olmasıdır. Tekstil ve hazır giyim sektörünün büyüme üzerindeki rolü incelenirken, sektörün öncelikli sektörlerin teoride öne sürülen niteliklerini taşıyıp taşımadığı, dolayısıyla ekonomik büyüme üzerindeki rolünün bu niteliklerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörünün, teoride öne sürülen anlamda öncelikli bir sektör niteliğini taşımadığı, buna karşın üretiminin imalat sanayi içindeki payının yüksekliği ve sektörün büyüme oranının nispeten tatminkar düzeyde oluşu nedeni ile ekonomik büyüme üzerinde önemli bir rol oynayan önemli bir sektör niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Sektörün ihracatının toplam ihracat içindeki yüksek payı ile üretimini iç talep yanında yüksek oranda dış talep için de gerçekleştirmesi, görece tatminkar bir büyüme yapısı göstermesinde etkili olmaktadır. ıı
Türkiye’de küreselleşmenin yoksulluk üzerine etkileri The effects of globalization on poverty in Turkey
ÖZET Türkiye’de küreselleşme ve yoksulluk arasındaki ilişkinin boyutları, bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Bu ilişkinin biçimi, yansımaları ve ele almışı doğruda ya da dolaylı olarak yoksulluğa bakışı da etkilemektedir. Dünyada, 1970’li yılların ortalarından itibaren ekonomik alanda hızlı bir küreselleşme süreci yaşanmaya başladı. Bu süreçle birlikte, ekonomik, sosyal ve siyasal faktörlerin tetiklemesiyle yoksulluk görüntülerinin artması, dünyada yoksulluk olgusunun algılanış biçimini değiştirmiştir. Şöyle ki; yoksulluğun tercih edilmeyen ve olağan dışı bir durum olarak mücadele edilmesi gerektiği yönünde genel bir görüş oluşmuştur. Böylece, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Sivil Toplum Kuruluşları gibi ulusal ve uluslararası örgütlerin yoksullukla mücadele yönünde çabalan artmıştır. Dünyada gelişen anlayışa paralel olarak, Türkiye’de yoksulluk ve artan gelir dağılımı eşitsizliği dolayısıyla; yoksulların karşı karşıya kaldığı ekonomik başlanın yumuşatılması doğrultusunda çabalar artmıştır. Ancak bunların çerçevesi, yoksulluğun toplumsal boyutlu bir sorun olması nedeniyle sistemden dışlanmanın, toplumsal düzeni tehdit etmeyecek düzeyde tutulması anlayışı üzerine oturmaktadır. Aynı şekilde, Türkiye’de yoksullukla mücadelenin kamusal alanını oluşturan kurumsal mekanizmalar ve uygulamalar oldukça yetersizdir. Bu karşın, yoksulluk sorununu geçici ve kısa dönemli müdahalelerle hafifletme çabaları öne çıkmaktadır. Örneğin, Şubat 2001 krizinden sonra sosyal patlama riskine karşı mikro krediler, meslek edindirme çabaları, eğitim ve sağlık yardımları gibi kısa dönemli, geçici ve kurumsal düzenlemeleri içermeyen sosyal yardımlar yapılmıştır. Ayrıca, sivil toplum örgütleri ve “hayırsever” iş adamları eliyle yoksul ailelere yiyecek yardımı, iftar çadırları vasıtasıyla yemek verilmesi gibi dini motifli organizasyonlar yaygınlaşmıştır. Özetle bu çalışmada, dünyadaki küreselleşme süreciyle paralel olarak Türkiye’de yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerin, gelir dağılımına etkileri sonucunda yoksulluğun aldığı biçimler ve yoksulluğa karşı geliştirilen kurumsal yapılar ve stratejiler incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, yoksulluk, gelir dağılımı, sosyal yardım programları ve Türkiye’nin kurumsal yapısı.


Yorum yaz