DOÇ.DR. ERCAN AKYİĞİT

Türkiye’de özürlülerin mesleğe yöneltilmesi ile istihdamı meselesi (Adapazarı örneği)

ÖZET Bedensel ve zihinsel veya hem bedensel hem de zihinsel yeteneklerini kısmen veya tamamen yitirmiş olanlara özürlü denilmektedir. Özürlülerin eğitim ve istihdamı konusu Dünyadaki uygulamalar açısından da ele alındığında, başta Uluslararası Çalışma Örgütü olmak üzere Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi kurum ve kuruluşların yanısıra ülkelerin mevzuatları açısından son derece önem arzetmekte ve bu konuda yasal uygulamalar faaliyete geçirilmiş bulunmaktadır. Bunun yanısıra Türkiye’de de başta Anayasa olmak üzere İş Kanunları, Devlet Memurları Kanunları, Sosyal Güvenlik Kanunları, Bağ-Kur Kanunu, Emekli Sandığı Kanunu ve diğer tüzük ve yönetmeliklerle de titizlikle ele alınmaktadır. Özürlünün hayata kazandırılması ve atıl durumdan üretken duruma getirilebilmesi açısından tıbbi ve mesleki rehabilitasyondan geçirilmesi, bunun yanısıra öğretilebilir özürlülerin eğitime alınması ve sonuç olarak da hayatta kimseye muhtaç olmadan yaşam ortamlarının doğması için de istihdamları büyük önem arzetmektedir. Bu çalışmada; Sakarya ilindeki özürlülerin rehabilitasyon, eğitim ve istihdamı açısından ikiyüz özürlü baz alınarak yapılan inceleme sonucunda araştırmaya konu olan özürlülerin büyük bir çoğunluğunun öğretilebilir özürlüler olduğu dolayısıyla da ilimizde bu özürlülerin biran önce mesleki eğitime tabi tutularak yasal çerçevede istihdamlarının sağlanması için genel tedbirlerin alınması önem arzetmektedir. XII

1475 sayılı İş Kanunu’nda yıllık ücretli izin Annual pay permission of personal at 1475 number Business Law

ÖZET Bu tezde yıllık ücretli izin kavramı, tarihsel gelişimi, hak kazanma koşullan, uygulanması, gereği gibi sağlanamaması ve sonuçlan konularına değinmeye çalıştım. Araştırmamda, ülkemizde yıllık ücretli iznin gelişmesinin Avrupa’ dakine göre yeni olduğunu gördüm, bunun nedeni sanayileşme hareketinin Avrupa’dan daha sonra başlamış olmasıdır. Türk iş hukukunda ise yıllık ücretli izin yasal temeli Anayasamızın 50. maddesinde yerini bulan bir sosyal hak olup,. 1475 sayılı iş Kanunumuz ile Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği ve toplu iş sözleşmeleriyle düzenlenmektedir. Türk iş hukukunda yıllık ücretli iznin uygulanmasında bir kısım sorunlar yaşanmaktadır. Aynca gereği gibi sağlanamamasında da durumun değişmediğini söyleyebiliriz. Yıllık ücretli izin problemlerini oluşturan en büyük etken işçilerin aşın ihtisaslaşmalandır. İşçi aşın ihtisaslaştığından işveren işinin aksayacağı gerekçesi ile işçiyi izne çıkarmamaktadır. Çözüm ise işçilere birbirine yakın en az beş işte rotasyon uygulanması ve işçilerdeki düşüncenin bireysellikten kurtularak kollektivizme geçmesidir. Bu durumda işçi kendini bir aracın şoförü veya operatörü değil de işletmenin bir parçası olarak görmelidir. Bu durumda işçi arkadaşının yerine monte edilebildiğinden, işverenin, işçiyi yıllık ücretli izine çıkaramama eğiliminden kurtulabileceği söylenebilir. Aynca işçinin vefatı durumunda mirasçılarına yıllık ücretli izin alacağının ödenmemesi konusundaki Yargıtay kararlan da bizce eleştirilebilir kararlardır. Nasıl ki manevi tazminat, kıdem tazminatı vs. kişiye bağlı olan haklar işçi vefat ettiğinde mirasçılara geçerse yıllık ücretli izin ücreti alacağının da geçebileceği kanısındayız. tC YÛKSEKÖCRETl&lKURULU 10KÛMANTASYON MERKEZİ

ISO 9000 (Ormo A.Ş. uygulaması) ISO 9000 (application in a Ormo A.Ş.)

ÖZET Günümüz rekabet ortamında; müşterilerin artan beklentileri, iyinin, mükemmelliğin ötesinde dünya çapmda olmanın hedeflenmesi, teknolojinin hızlı gelişmesi, kalitesizliğin ağır maliyeti, artan uluslararası rekabet, v.b.; işletmelerin başarılı olabilmeleri için toplam kalite yönetimini gerekli kılmaktadır. Uluslararası alanda yapılacak her türlü faaliyet çabası, ISO 9000 kalite güvencesi sistem standartlarının zorlayıcı etkileri gibi uluslararası arenada ki uygulamalar; kalite ile ilgili yeni istekleri de beraberinde getirirken korumacılığın doğal olarak azaltılması, uluslar arası ticaretin yaygınlaşması, gümrük duvarlarının, pazarda, bilgide ve parada sınırların kalkması, v.b. ile tüm işletmeler; strateji belirlemeye ve sistem oluşturmaya başlamışlardır. Bu oluşumlar içerisinde başarılı olup ulusal menfaatlerimizi koruyup gelecek kuşaklara daha aydınlık bir yaşam düzeyi verebilmek için; önce insan, sonra kalite ön plana alınarak kalite yönetimi felsefesini kurmak gerekli olacaktır. Kalite yönetimi, toplam kalite yönetimi ve ISO 9000 kalite güvence sistemi standartlarının kurulup, geliştirilmesi ve devamının sağlanmasından ibarettir. Sürekli değişen bir çerçevede yaşanan ve giderek daha güçlü bir rekabetle karşılaşan işletmelerin; toplam kalite yönetimi ve ISO 9000 kalite güvence sistem standartlarını gerçekleştirebilmeleri ve devamını sağlayabilmeleri için gerekli ilkelerin ortaya konulması gerekmektedir. ISO 9000 kalite güvencesi sistem standartlarının kurulup, geliştirilmesi ve devamının sağlanmasındaki temel amaç; işletmede çalışanların takım halinde işbirliği ve uyum içinde çalışarak müşterilerin istek, beklentileri ve henüz ortaya çıkmamış ihtiyaçlarının keşfi doğrultusunda tatmin edilerek, ürün ( mal ya da hizmet ) ile ilgili süreçlerin kontrol altında ratulmasıdır. ISO 9000 standartlarının şirketlere uygulanması üretimin her aşamasının tanımlanarak kayıt altına alınması ile sağlanabilir. Kalite El Kitabı, Prosedürler, Talimatlar, Görev Tanımları, Formlar Kalite standardının oluşturulmasında uygulanmasında ki standardın sağlanması için en büyük kaynaklardır. Yapılan bu çalışma ile ISO 9000 Standardının firmalarda uygulanış şekli ve bu uygulamada kullanılan veriler ortaya konulmaya çalışılmıştır, tik bölümde Kalite Güvence ve ISO 9000 ait teorik açıklamalar, İkinci kısımda ise Uygulama çalışması mevcuttur. T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU V feOKOMANIASYON MERKEZİ

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin Sakarya ili ekonomisi üzerindeki etkileri

ÖZET Bu çalışma, 17 Ağustos 1999 tarihinde Marmara Bölgesi ‘nde meydana gelen depremin, Sakarya ilinin, sosyal hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için yapılan çalışmaları ve bu çalışmalar sırasındaki harcamaların miktarını incelemektedir. Ayrıca bu çalışmada, hayatın sosyo-ekonomik boyutunun, düzenliliğinin ve devamlılığının sağlanması için, sağlıksal, eğitimsel ve asli ihtiyaçların deprem öncesindeki durumları ile depremden dolayı gördükleri zararlarının rakamsal ifadeleri karşılaştırılmaktadır. Mal ve can kayıplarının rakamsal boyutunu, ilin her alandaki ekonomik kaybının miktarını (sanayisinin, ticaret hayatımn daralmasını, alt yapı zararlarını ve tahmini sonuçlarını vb.) ve bütün bunları gidermek için gerekli olan finans yükünün miktarını ortaya çıkarmaktadır. Bu tez faaliyet gösteren il müdürlüklerinin ihtiyaç ve problemlerini deprem raporlarının sonucunda belirleyen, depremde alınması gereken önlemlerin neler olduğunu saptayan ve zaman içinde yerleşim bölgesinin daha sağlıklı ve güvenli ortama taşınması konusunda fikirler sunan bir çalışmadır.

Adam çalıştıranın sorumluluğu The Responsibility of employer

ÖZET Bu araştırmanın konusu “Adam Çalıştıranın Sorumluluğu”dur. Adam çalıştıranın sorumluluğu, Türk Hukukunda Borçlar Kanunun 55. maddesinde yer almaktadır. Ayrıca bu madde Borçlar Hukukunun en önemli konularından birisidir. Bu çalışmada, ilk olarak sorumluluğa ilişkin esaslar ve hukuki sorumluluk çeşitleri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümü, sorumluluk hukukunun kısaca tarihçesi, sorumluluk hukukunun amacı ve sorumluluk hukukundaki gelişmelerle ilgilidir. Üçüncü bölümde, adam çalıştıranın sorumluluğu kavramı ve hukuki niteliği incelenmiştir. Ayrıca adam çalıştıranın sorumluluğu ve sorumluluğunun hukuki sonuçlan açıklanmıştır. Daha sonra bu bölümde adam çalıştıranın sorumluluğunun benzer kavramlardan ayrılması üzerinde durulmasıdır. Çalışmanın dördüncü bölümü adam çalıştıran sıfatıyla Devletin sorumluluğuyla ilgilidir. Bu bölümde, zararların tazmininde önemli problemler vurgulanmıştır. Burada, zararın ispatı, zararın denkleştirilmesi, tazminattan indirim sebepleri ve zaman aşımı ortaya konulmuştur. Bu çalışma, sonuç ile sona ermektedir. XII