
-
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- +90 312 212 6840
- http://gazi.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. ÇİĞDEM BUMİN
Üniversite: Gazi Üniversitesi
Bölüm: Sağlık Bilimleri Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İstatistik (TR)
2. Kazalar (TR)
3. Hastalar (TR)
4. İlkokul öğrencileri (TR)
5. Beslenme (TR)
6. Anneler (TR)
7. Erkekler (TR)
8. Doğum kontrolü (TR)
9. Ankara-Gölbaşı (TR)
10. Aile planlaması (TR)
11. Hijyen (TR)
12. Diyare (TR)
13. Anneler (TR)
14. Patients (EN)
15. Accidents (EN)
16. Statistics (EN)
17. Mothers (EN)
18. Nutrition (EN)
19. Students-primary school (EN)
20. Family planning (EN)
21. Ankara-Gölbaşı (EN)
22. Contraception (EN)
23. Men (EN)
24. Mothers (EN)
25. Diarrhea (EN)
26. Hygiene (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Ankara Numune hastanesi’ne 1991 yılında kaza nedeniyle başvuran ve yatırılan hastaların kaza türlerine göre dağılımı ve tedavi giderleri The Distribution of outpatients and inpatients in Ankara Numune hospital caused by various accidents and the variation of the relative costs of medical care in 1991
ANKARA NUMUNE HASTANESİ ‘NE 1991 YILINDA KAZA NEDENİYLE BAŞVURAN VE YATIRILAN HASTALARIN KAZA TÜRLERİNE GÖRE DASILIMI VE TEDAVİ GİDERLERİ Dr. Celal Özer EMİRO?LU Doç. Dr. Çiğdem BUMİN(Tez Yöneticisi) İşçL Sağlığı ve İş Güvenliği Anabilim Dalı 91 s. (1993) ÖZET Bu çalışmada; 1991 yılında kaza nedeniyle HAM’ne başvuran ve ANH’ne yatırılan hastaların dağılımı ve kaza maliyetleri değerlendirilmiştir. HAM’ne başvuran 79.240 hastadan % 22.4’ü kaza nedeniyle gelmiştir. Bu hastalar; % 39.9 düşme, % 19.9 taşıt kazası, % 13.6 zehirlenme, % 6.8 iş kazası, % 5.2 yanık sonucu başvurmuştur. Kaza nedeniyle başvuran 17.707 hastanın % 23.4’ü ilgili kliniğe yatırılmıştır. ANH’nde yataklı tedavi uygulanan 33.266 hasta dan %12.5’i kaza nedeniyle yatırılmıştır. Bu hastalar; % 29.2 taşıt kazası, % 27.4 düşme, % 8.1 yanık, % 1.7 zehirlenme ve % 0.2 iş kazası nedeniyle yatırılmıştır. » > Kaza nedeniyle HAM’ne başvuran hastaların % 67.1’i erkek, % 32.9’u kadın ve ANH’ne yatırılan hastaların % 67.2’si erkek, % 32.8’i kadındır. HAM’ne % 15.3 ile en fazla 15-24 yaş grubunun kaza nedeniyle başvurduğu belirlenmiştir. ANH’ne yatırılan hastalar ortalama 11.2 gün, erkek hastalar 11 gün, kadın hastalar ise ortalama 11.6 gün yataklı tedavi görmüştür. Kaza nedeniyle; HAM’ne başvuran 17.707 hastanın % 1.2’si ve ANH’ne yatırılan 4.150 hastanın % 5.3’ü ölmüştür. 1991 yılı ücretlerine göre kişi başına ortalama ve toplam maliyetler tahmini olarak ve örnek dosya seçilerek iki ayrı yöntemle hesaplanmıştır. Birinci yönteme göre ortalama maliyetler; kişi başına 337. 530-TL (66.4-$), hafif derece vakalar için 111. 250-TL (21.9-$), orta derece vakalar için 589. 750-TL (116-$), ağır derece vakalar için 2.067. 500-TL (406.6-$) olarak hesaplanmış tır. İkinci yönteme göre ortalama maliyet; orta derece vakalar için 737. 851-TL (145.1-$) ve ağır derece vakalar için 2. 666. 768-TL (524.4-$) olarak hesaplanmıştır. Birinci yöntem ile ikinci yöntem arasında; orta derece vakalar için % 20.1, ağır derece vakalar için % 22.5 oranında bir fark gözlenmiştir.
İlkokul çağında çocuğu olan annelerin beslenme bilgi düzeylerinin saptanması The Determination of elementary students mothers information level about feeding
Bu araştırma Ankara Gölbaşı Eğitim-Araştırın a Sağlık Grup başkanlığı1 na bağlı Merkez ve Gökçehöyük Sağlık Ocakla¬ rı bölgelerinde ve 100. Yıl Sağlık Ocağı1 na bağlı gecekondu bölgesinde oturan, ilkokul çağında çocuğu olan toplam 150 anne Üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın amacı bu bölgelerde oturan annelerin ilkokul çocuğu beslenmesi hakkındaki bilgile¬ rinin saptanmasından oluşmuştur. Annelere; aile yapıları ve ilkokul çocuğu beslenmesi ile ilgili soruları içeren anket uygulanmıştır, özellikle bes¬ lenme kısmında sorulan sorulara verilen cevapların doğruluk oranı çok yüksek değildir. Örneğin sabah kahvaltısında özel¬ likle bu dönem çocuklarında önemli bir besin kaynağı olan süt annelerin aklına gelen ilk üç besin arasında yer almamış¬ tır. Beslenme ile ilgili verilen diğer yanıtlar doğru olsa bile annelerin bunu davranış biçimine getirip getirmediği bilinmedi¬ ğinden dolayı yorum yapılamamaktadır. Beslenme yetersizliğine bağlı meydana gelebilecek so¬ runlar her zaman ekonomik yetersizliğin bir sonucu değildir. Ekonomik yetersizlik kadar bilgi ve uygulama eksikliği de beslenme yetersizliklerine neden olabilmektedir. Annelerin Eği¬ timine özellikle kitle iletişim araçları ve ilk basamak sağlık hizmetleri içinde yer alan beslenme eğitim programı ile daha -89- çok önem verilmeli ve zaman geçirilmeden konu üe ilgili daha yaygxn eğitim çalışmaları yapılması gerekmektedir.
Gölbaşı eğitim araştırma sağlık grubu bölgesindeki evli erkeklerin aile planlaması konusundaki düşünce bilgi tutum ve davranışlarının incelenmesi
75 ÖZET Araştırma 1989 yılı Haziran ayında Gölbaşı Eğitim Araş tırma Sağlık Grubu Bölgesinde, tanımlayıcı kesitsel bir araştırma olarak planlanmış ve toplam 604 evli erkek deneğe uygulanmıştır. Araştırmada evli erkeklerin Aile Planlaması konusundaki düşünce, bilgi, tutum ve davranışları incelenmiş, eşlerinin doğurganlık tarihçeleri irdelenmiştir. Sonuç olarak; Evli erkeklerin Aile Planlaması konusuna olumlu baktıkları, gebelikten korunma yöntemlerini bildiklerini ifade etmelerine rağmen, sahip oldukları çocuk sayısının istediklerinden fazla olduğu, eğitim düzeyi ile gebeliği önleme yöntemlerini bilme ve uygulama oranları arasında an lamlı bir ilişki olduğu, deneklerin büyük çoğunluğunun Aile Planlaması konusundaki hizmet ve eğitimi doğrudan Doktordan almak istedikleri saptanmıştır. En yaygın kullanılan kontraseptif yöntemin RİA olduğu, cerrahi yöntemlerin uygun bulunması ile kullanımı arasında tutarsızlık olduğu anlaşılmıştır. Evli erkeklerin hemen hemen yarısının, istenmeyen gebe likleri kürtaj ile sonlandırmaktan yana olduğu, eğitim düzeyinin yükselmesi ile bu yolu tercih edenlerin oranının art tığı saptanmıştır. Bu bulgular ışığında; Deneklerin eğitim düzeylerinin yük seltilmesi Aile Planlaması eğitim ve uygulamalarında başarı oranını arttıracaktır, Aile Planlaması hizmetlerinde erkeklerin de hedef olarak seçilmesi ve eğitilmeleri gerekmektedir. TV, radyo »gazete gibi kitle iletişim araçlarının Aile Planlaması eğitiminde kullanılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Aile Planlaması yöntemlerinin öğretilmesi ve uygulamasında etkin yöntemlere ağırlık veri İme si, eğitilen ailelerin sağlık kuruluşu ile temaslarına süreklilik kazandırılmasının, başarının devamını sağlayacağı düşünülmektedir. Orta dereceli örgün eğitimde sağlık eğitimi verilmesinin toplum sağlığı açısından büyük yararlar sağlayacağı kanaatine varılmıştır.
Gölbaşı eğitim ve araştırma bölgesinde 0-6 yaş çocuğu olan ailelerin yaşadıkları hanelerin sağlığa uygunluk durumunun saptanması ve annelerin hijyen tedbirleri, çocukluk çağı ishalleri konularında bilgi, tutum ve …
98 ÖZET Bu çalışmanın amacı; Gölbaşı Eğitim ve Araştırma Bölgesinde 0-6 yaş çocuğu olan ailelerin yaşadıkları evlerin sağlığa uygunluk durumlarının saptanması, annelerin ev hijyeni, kişisel hijyen tedbirleri, çocukluk çağı ishallerinin nedenleri ve tedavisi konularında bilgi, tutum ve davranışlarının araştırılmasıdır. Bölgede 0-6 yaş çocuğu olan anneler Ev Halkı Tesbit Formlarından saptanmış ve örnekleme yöntemi uygulanarak seçilen 580 deneğe 1989 yılı Ekim ayında anket uygulanmıştır. İncelenen ailelerin önemli bir bölümünün yaşadıkları evlerin çevre şartlarının sağlık koşullarına uygun olmadığı ve annelerin ev hijyeni ve kişisel hijyen tedbirleri konusunda bilgi, tutum ve davranışlarının da istenen düzeyde olmadığı saptanmıştır. Annelerin 1/3’den fazlasının çocuklarda oluşan ishallerin nedenlerini bilmedikleri anlaşılmıştır. Annelerin eğitim durumunun yükselmesi ile bulaşma yolunu bilme arasında anlamlı fark görülmüştür. Bir toplumda kadınların eğitim düzeylerinin yükselmesinin yeni yetişen nesillerin sağlık durumlarına olumlu katkısı olacağı ortadadır. Annelerin ishal olan çocukları için verilecek su, ORS, evde hazırlanan tuz-şeker eriyiği, beslenme konularında genelde olumlu bilgi ve tutumda oldukları görülmüştür. Ancak bir kısmında bu konuda mevcut olan yanlışlıkların yeterli 99 eğitim almamış olmalarının yanısıra yanlış geleneksel inanışlardan da kaynaklandığı düşünülmektedir. İncelenen ailelerin yarısından fazlasının 1989 Yaz döneminde çocuklarında ishal sorunu ile karşılaştıkları saptanmıştır. Herhangi bir sağlık kuruluşuna başvuran ishal olgularının çoğuna olumlu önerilerde bulunulmasına karşın günümüzde halen tedavide antidiyareik ve antibiyotiklere fazla yer verilmekte olduğu görülmüştür. Bu bulguların ışığında ishalli hastalıklardan korunma ve tedavi konularında sağlık personeline son bilgileri içeren eğitim programlarının etkin biçimde uygulanması ve onların da bunu halka uygun şekilde ve sürekli olarak aktarması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Yorum yaz