
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. ALİM KOŞAR
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Ratlarda testisten sperm elde etme yöntemlerinin (TESA, TESE, TRU-CUT biopsi ) testis ve epididim üzerindeki histopatolojik etkileri ile antisperm antikor seviyelerine etkilerinin karşılaştırılması
64 ÖZET Non-obströktif azospermik infertil erkeklerde sperm elde edilmesi için çeşitli teknikler kullanılmaktadır.Teknikler arasında farklılıklar olmakla beraber hemen hepsi invaziv girişimlerdir ve enflamasyon, infeksiyon, hematom gibi komplikasyonlar değişik oranlarda gözlenebilmektedir. Bu komplikasyonlar daha sonra aynı tekniklerin tekrar kullanımını zaman ve teknik seçimi açısından sınırlayabilmektedir. İnfertil erkekler, mevcut sperm elde etme tekniMerinin gelişigüzel ve plansız kullanılması sonucu mevcut şanslarım da kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu yüzden mevcut sperm elde etme yöntemlerinin testis ve epididim üzerine olan histo-patolojik etkileri ile anti-sperm antikorları üzerine etkisinin belirlenmesi oldukça büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada her grupta 10 tane olmak üzere ( TESE, TESA, TRU-CUT İĞNE BİOPSİSİ, KONTROL GRUPLARI) toplam 36 erişkin erkek rat üzerinde ilgili tekniklerin uygulanması kararlaştırıldı (kontrol grubu 6 raftan oluşturulmuştur). Ratlarda işlem öncesi ELISA yöntemi ile serum anti-sperm antikor seviyeleri ölçüldükten sonra intraperitoneal ketamin enjeksiyonu ile genel anestezi uygulandı(50 mg/kg) ve 10′ una TESE, 10’una TESA, lO’una da Tru-cut iğne biopsisi yapıldı. Açık cerrahilerden sonra yara 5/0 chromic catgut ile kapatıldı. Her gruptan 3 rata işlemden 10 gün, 1 ay ve 4 rata 2 ay sonra önce serum anti- sperm antikor seviyesi için kan alındıktan sonra orşiektomi uygulanarak ratlar sakrifiye edildi (rat sayısı kontrol grubunda zaman sırasına göre 2, 2 ve 2 olarak oluşturuldu). Her üç işlemde de lO.günde belirgin enflamasyon dikkati çekmekteydi. TESE grubunda enflamasyon öO.günde de devam ederken TESA ve Tru-cut biopsi grubunda ise gerilemişti. Histopatolojik hasar Tru-cut grubunda en az gerçekleşirken TESE’de TESA’ ya göre daha barizdi. Kalsifikasyon tüm gruplarda karakteristik olarak belirgindi. lO.günde obstrüktif bulgular TESA vakalarının tamamında, TESE vakalarının üçte ikisinde ve Tru-cut grubunda ise sadece 1 vakada belirlendi. 60.gün bulguları ise her üç grupta da benzerdi. İstatistiki olarak anlamsız da olsa TESE’nin immünolojik etki açısından ASA’yı daha fazla artırdığı ve Johnsen skorunu daha fazla bozduğu gözlenmiştir. Non-obstrüktif azospermik erkeklere uygulanan sperm elde etme yöntemleri erken dönemde tubulitis, hematom ve sık gözlenen obstüktif patolojilerle sonuçlanabilmektedir.Bunlar içinde perkütan testis biopsisi diğerlerine göre daha az invaziv gibi gözükmektedir. Ayrıca bu işlemler sonucu oluşabilen anti-sperm antikorlar da sperm hazırlanmasında değişik tekniklerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Bu yüzden daha sonra tekrar uygulanacak testiküler prosedürler bu immuno-histo-patolojik değişiklikler gerileyip 65 kaybolduktan sonra uygulanmalıdır. Oluşabilecek komplikasyonlar ile bunların rezolüsyon zamanlan ve kalıcı hasarlar bu nedenle önem kazanmaktadır. ICSI’de kullanılmak üzere sperm elde etme oranındaki üstünlüğü nedeniyle TESE tercih edilmesi gerekirken, seçilmiş özellikle obstruktif vakalarda komplikasyon oranlarının azlığı nedeniyle Tru-cut biopsi önerilebilir.


Yorum yaz