
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ.DR. ALİ SEYYAR
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Sosyal dayanışma (TR)
2. Mesleki dayanışma (TR)
3. Ahilik (TR)
4. İş tanımı (TR)
5. İş analizi (TR)
6. Yeniden yapılanma (TR)
7. İnsan (TR)
8. Örgütsel stres (TR)
9. Stres (TR)
10. Sakarya (TR)
11. Hastaneler (TR)
12. Sosyal güvenlik kurumları (TR)
13. Sosyal güvenlik (TR)
14. Sağlık sigortası (TR)
15. İnsan kaynakları yönetimi (TR)
16. Sağlık politikası (TR)
17. Sağlık ocakları (TR)
18. Sağlık hizmetleri (TR)
19. Hizmet içi eği (TR)
20. Sosyal politika (TR)
21. Rehabilitasyon (TR)
22. Hayat kadınları (TR)
23. Fuhuş (TR)
24. İnsan kaynakları yönetimi (TR)
25. Yönetim (TR)
26. Yerel yönetimler (TR)
27. Yeniden yapılanma (TR)
28. Kalite yönetim sistemi (TR)
29. Çocuklar (TR)
30. Sosyal politika (TR)
31. Sokak çocukları (TR)
32. Rehabilitasyon (TR)
33. Aile politikaları (TR)
34. Aile (TR)
35. İstihdam (TR)
36. Rehabilitasyon merkezleri (TR)
37. Mesleki gelişme (TR)
38. Mesleki eğitim (TR)
39. Engelliler (TR)
40. Çalışanlar (TR)
41. Personel geliştirme (TR)
42. Personel eğitimi (TR)
43. Kamu kuruluşları (TR)
44. Eğitim (TR)
45. Akhism (EN)
46. Occupational solidarity (EN)
47. Social solidarity (EN)
48. Restructuring (EN)
49. Job analysis (EN)
50. Job description (EN)
51. Hospitals (EN)
52. Sakarya (EN)
53. Stress (EN)
54. Organizational stress (EN)
55. Human (EN)
56. Health insurance (EN)
57. Social security (EN)
58. Social security institutions (EN)
59. Inservice training (EN)
60. Health services (EN)
61. Village clinics (EN)
62. Health policy (EN)
63. Human resources management (EN)
64. Prostitution (EN)
65. Prostitute (EN)
66. Rehabilitation (EN)
67. Social policy (EN)
68. (EN)
69. Municipalities (EN)
70. Quality managemenet system (EN)
71. Restructuring (EN)
72. (EN)
73. Local administrations (EN)
74. Managemen (EN)
75. Family (EN)
76. Family policies (EN)
77. Rehabilitation (EN)
78. Street urchins (EN)
79. Social policy (EN)
80. Children (EN)
81. Handicappeds (EN)
82. Occupational training (EN)
83. Occupational development (EN)
84. Rehabilitation centers (EN)
85. Employme (EN)
86. Education (EN)
87. Public institutions (EN)
88. Personnel education (EN)
89. Personnel development (EN)
90. Workers (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Ahilikte mesleki ve sosyal dayanışma Frofessional and social solidarity in ahilik
Ahilik, kökenleri çok daha eskilere gitmekle beraber, XIII. yüzyılda Anadolu’da Ahi Evren tarafından kurulmuş bir esnaf teşkilâtıdır. Ahi Evren, Azerbaycan’ın Hoy kentinden Anadolu’ya göç eden bir Türkmen düşünürüdür. Ahilik, yamak, çırak ve kalfayı her yönüyle eğiten bir terbiye ocağıdır. Ahi çırak ve kalfaları, gündüzleri iş başında meslek eğitimi, akşamları da zaviyelerde ahlâk eğitimi almaktaydılar. Ahiler mesleki ve sosyal açıdan tam bir dayanışma içerisindeydiler. “Orta Sandıkları” adıyla sosyal güvenlik kurumları oluşturmuşlardı. Ahi Evren’in eşi Fatma Bacı, Anadolu’da dünyanın ilk kadın teşkilatı olan “Bacıyan-ı Rum”u kurmuştur. Ahiler’i ortaya çıkaran en önemli sebep; Orta Asya’daki Türkmenlerin, Moğol istilasıyla Anadolu’ya göç ettikten sonra, Anadolu’daki Bizans esnafına karşı örgütlenip daha iyi mal üreterek rekabet edebilme ihtiyacıdır. Anadolu, Kırım ve Balkanlar’da yüzyıllarca hüküm süren Ahilik, XVII. yüzyılda Avrupa’dan Anadolu’ya gelen ucuz ürünlerin önüne geçilememesi sonucu zayıflamış ve çözülmüştür.
Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde işletmelerin sosyal sorumluluğu
Sürdürülebilir Kalkınma kavramı yeni bir olgudur. Bu yaklasım kinci Dünya Savası’ndan günümüze kadar hakim olan ekonomik kalkınmanın hızlandırılması, issizligin önlenmesi ve enflasyonun kontrol altına alınması refah ölçütlerini dogal çevre, sosyal ve beseri kaynaklar ile degistirmektedir. Bu çalısmanın arastırma problemi, sürdürülebilir kalkınma kavramına uluslararası söylemlerde verilen önemin uygulamada ne ölçüde gerçeklestirildigi olarak ifade edilebilir. Bu baglamda bu çalısmanın amaçlarını su sekilde ifade etmek mümkündür: a) Sürdürülebilir kalkınma kavramı uluslararası platformda nasıl yer almıstır? Günümüze kadar uygulanan ekonomi politikaları yetersiz mi görülmüstür? Sürdürülebilir kalkınma kavramına neden ihtiyaç duyulmustur? b) Sürdürülebilir kalkınma yaklasımı çerçevesinde isletmeler ne ölçüde sosyal sorumluluk üstlenmektedirler? Bu sorulara cevap aranırken, sürdürülebilir kalkınma kavramının tanımı, tarihçesi, uluslarası platformdaki yeri ?arastırma yöntemi? olarak incelenmistir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma yaklasımı çerçevesinde isletmelerin ne ölçüde sosyal sorumluluk üstlendikleri ve Dünyadan ve Türkiye’den örnekler verilerek ?örnek olay? olarak incelenmistir. Bu çerçevede yapılan çalısma sonucunda, sürdürülebilir kalkınma kavramının 3 temel boyutu olan sosyal, ekonomik ve çevresel boyutu isletmelerin sosyal hedefleri arasında yer alması görüsüne ulasılmıstır.
İşlerin yeniden tasarlanmasında iş analizlerinin rolü The Role of job analysis at the stage of re-description of jobs -an example of ORMO
ÖZET İş analizi insangücü yönetim programının esasına denir. İş analizinde mühendislik ve sosyal bilimlerden yararlanılarak görülen işlerin teknik ve sosyal analizlerinin yapılması sözkonusudur. Daha açık bir ifade ile iş analizi, işlerin doğru, etkin ve sağlıklı biçimde değerlendirilmesi amacıyla örgütte yer alan her işin ayrı ayrı niteliğini, niceliğini, gereklerini, sorumluluklarını ve çalışma koşullarım bilimsel yöntemlerle inceleyen ve bilgi toplayan bir tekniktir. İş analizini her hangi bir işe ilişkin gerekli bilgilerin toplanması çabası olarak tanımladığımızda bu tanım bize işgörenin neyi, nasıl, neden ve hangi bilgi ve becerilerle yaptığını araştırmamız gerektiğini bildirmektedir. Özellikle günümüzde insan kaynakları programlarının çoğu için iş analizleri önemli bir veri kaynağı oluşturmaktadır. İş analizleri örgütün tepe yönetiminin amaçları ile etkileşim halindedir. İşletmelerde işler tepe yönetiminin amaçları doğrultusunda yaratılırlar. Bu amaçlar aynı zamanda performans standartlarını da belirleyici unsurlardır. İş analizlerinin oluşturulmasında tepe yönetiminin desteği de çok önemlidir. Çalışmaların çeşitli aşamalarında ortaya çıkacak, örneğin : işlerin yeniden dizaynı, bazı işlerin eliminasyonu, işlerin sınıflandırılması gibi faaliyetlerin birer maliyet unsuru olduğunu tepe yönetimi bilmeli ve bu doğrultuda programa destek vermelidir. İş analizini planlayıp yürütecek komitelere işçi yada sendika temsilcilerinin katılmaları, çalışmaların sağlıklı bir biçimde yürütülmesi açısından şarttır. Analizcilerin seçimi ve eğitimi de yürütülecek çalışmaların başarısı açısından büyük önem arz etmektedir. Bu tezde iş analizlerinin hazırlanma süreci tüm alt detayları ile birlikte verilmeye çalışılmış ayrıca örnek işyeri olarak seçilen Ormo A.Ş.’de yapılan çalışmalara ve elde edilen sonuçlara yer verilmiştir V
Hastanelerdeki organizasyonel stres kaynakları (Sakarya örneği) Organizational stress factors in hospital (Sakarya sample)
ÖZET Stres günlük yaşantımıza girmiş ve giderek yaygınlık kazanan bir kelime olmuştur. Son yıllarda stres kavramı üzerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Stres bireyin fiziksel ve ruhsal yapısını olumsuz yönde etkilemekte birlikte çalıştığı örgütün verimlilik ve etkinliğinin düşmesine sebep olmaktadır. Çalışanlar, yaşamlarının büyük bir kısmım örgütlerde geçirmektedirler. Örgütler, bireyin tek başına gerçekleştiremediği amaçlan yerine getirirler. Örgütlerin istenilen şekilde faaliyet göstermesi uyumlu bir çalışma ortamıyla sağlanabilir. Örgütlerde stres nedenleri bireysel, örgütsel ve çevresel kaynaklı olabilir. Çalışma alanımız olan hastane örgütü, stres kaynaklarının en fazla olduğu tahmin edilen mekanlardır. Yapmış olduğumuz çalışmaların sonucunda sağlık hizmetlerinin niteliğinden dolayı sağlık personelinin daha yoğun bir stres altında faaliyetlerini sürdürmek durumunda kaldıkları tespit edilmiştir. Bu araştırma, Sakarya’daki bazı kamu ve özel hastanelerde görev yapan sağlık personelinin çalışma koşullarından kaynaklanan sorunlarının belirlenmesine yönelik yapılmıştır. Sakarya Devlet, Ada-Tıp, Bilge, S.S.K ve Toyota-Sa hastanelerinde çalışan 727 sağlık personeli bu çalışmanın evrenini oluşturmuştur. Bunlar arasında 365 sağlık personeli tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilerek örnekleme alınmıştır. Araştırma tanımlayıcı türde olup, veriler anket formuyla elde edilmiştir. Anket, araştırmacı ve araştırmacıya yardım eden anketörler tarafından uygulanmıştır. Bu araştırmada üç değişik veri toplama aracı kullanılmıştır. Bunlar “Anket Formu”, “İş Stres Düzeyi Ölçeği” ve “Kişilik Özelliği Tanıma Testi”dir. Bu araştırmadaki temel amaç, kamu ve özel hastanelerdeki sağlık personelini iş ortamında etkileyen iş stres faktörlerini incelemek ve bunların neler olduğunu ortaya koymaktır. Araştırmada iş stresi bağımlı değişken, sağlık personelinin sosyo- X111 demografik ve çalışma hayatıyla ilgili özellikleri, kişilik özellikleri ve iş stres faktörleri bağımsız değişken olarak ele alınmıştır. xıv
Sosyal Sigortalar Kurumu’nun hastalık sigortası uygulaması
ÖZET Sanayi devrimi ve sanayileşmenin getirdiği yeni koşullar, hayat şartlarını değiştirmiş ve bu yeni hayat şartlarına uyum sağlamaya çalışan insanoğlu, yeni meselelerle karşı karşıya gelmiştir. Bu meselelerin en önemlilerinden birisi, Sosyal Güvenlik meselesidir. Dünyanın gündemine giren Sosyal Güvenlik, Türkiye’de de toplumsal hayat içerisindeki yerini almıştır. Sosyal Güvenlik Kavramı içerisinde yer alan Sosyal Güvenlik risklerinden biri olan hastalık riski ve bu riskin doğurduğu zararları; gelir kaybı ve gider artışını karşılamak amacıyla kullanılan hastalık sigortası, kısa vadeli Sosyal Sigorta kollarından birisidir. Bu çalışmamızda Sosyal Güvenlik tarihine kısaca değinilip, Sosyal Sigorta Kurumunun hastalık sigortası uygulaması ve bu uygulamaya kaynak teşkil eden 506 sayılı kanun incelenmiştir. Ayrıca uygulamaya yönelik anket çalışması yapılp, mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentiler irdelenmeye çalışılmıştır. vıı
Sağlık ocaklarında insan kaynakları yönetimi: İstanbul örneği The Management of human-resources in health-centers: Istanbul as a case study
ÖZET Ampirik araştırma çerçevesinde kentsel alan sağlık ocaklarında insan kaynaklan yönetimi incelenmesi amaçlanmıştır. 21 Mart-4 Nisan 2001 tarihleri arasında Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar,Güngören ve Esenler İlçelerinde bulunan 29 sağlık ocağı ve 5 sağlık grup başkanlığı çalışanları üzerinde anket uygulanarak yapılan araştırmaya 67 hekim, 86 hemşire, 63 ebe, 3 1 sağlık memuru ve 7 çevre sağlık teknisyeni olmak üzere 254 kişi katılmıştır. Araştırma sonucunda birinci basamak sağlık hizmetleri çalışanlarmın mesleğe başlarken yeterli bilgi ve beceriye sahip olma oranlarının düşük olduğu, ideal çalışma ortamı olarak sağlık ocaklarının düşük oranda tercih edildiği, sağlık ocağında çalışmanın kendilerine saygınlık kazandırdığını düşünenlerin oranının düşük olduğu, aldıkları ücretin kendilerini ve ailelerini tatmin etmediği, işlerinde terfi ve yükselme olanaklarının olmadığı, olumlu sicil alma ve sicil derecesinin tayin ve terlilere etkisinin düşük olduğu, başardı çalışmaların ödüllendirilmediği, birinci basamak sağlık hizmetleri çalışanlarının yüksek oranda sertifikalı bir eğitim aldıkları, ancak sadece 1/3 ‘ünün eğitim aldıkları konu ile ilgili bir görevde çalıştıkları, tüm hekimlerin % 68,6’sının yöneticilik yaptıkları/yapıyor oldukları, ancak sadece % 9’unun yönetim konusunda bir eğitim almış oldukları, sağlık ocağı çalışmasını en fazla etkileyen yöneticinin sorumlu hekim olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kentsel alan sağlık ocaklarının yeniden yapılandırılması ve etkinliğinin arttırılması gerekir. T.C YÜKSEKÖĞRETİM KSJKÜLK
Hayat kadınlarının psiko-sosyal açıdan rehabilitasyonu In Terms of pyscho-social rehabilitate of prostituties
ÖZET Dört bölümden ibaret olan çalışmamız, hayat kadınlarının değişik alanlarda karşılaştıkları sorunları belirleme ve bu sorunların çözümüne yönelik sosyal siyaset ekseninde bazı somut öneriler bulma gayretindedir. Birinci bölümde fuhuş kavramının mahiyeti, çeşitleri, tarihçesi,fuhşun yararı veya zararı teorileri ve kayıtlı sektörde fuhşu icra edenlerin sosyal güvenlikleri incelenecektir. İkinci bölümde fuhşu besleyen ve geliştiren; cinsel sapmalar, boşanmalar, psiko-sosyal beklentiler, özenti, aile içi şiddet, gelirsizlik, sefalet, madde bağımlılığı ve uyuşturucu kültürü gibi unsurlar üzerinde durulacaktır. Fuhşun arz yönünü oluşturan kadınların ve kızların mesleğe girişi, çoğunlukla gönüllülük esasına dayanmamaktadır. Mesleğe girişte, tecrübesizlik, toyluk, yakınların veya akrabaların suistimali ve istismarı, mafya ve çıkar grupları rol oynamaktadır. Çalışmamızın özünde, bu şekilde süregelen sömürüye, sosyal sorumluluk gereği karşı çıkmaktır. Üçüncü bölümde, ilk planda, gelecekte fuhuş sektörü için potansiyel arz unsuru olabilecek insanları bu sömürü düzeninden koruyucu sosyal politikalar geliştirmek üzerinde durulacaktır. İkinci planda halen sektörde çalışanlardan mesleği bırakmak isteyenlere karşı yapılması gereken psiko-sosyal rehabilitasyon tedbirleri anlatılacak ve son planda mesleği sürdürmek isteyenlere yönelik sektörü ıslah edici ve insanileştirici tedbirlere vurgu yapılacaktır Dördüncü bölümde ise, gerçekleştirilmesi düşünülen bu planlar için kısa, orta ve uzun vadeli politikalardan bahsedilecektir. Sömürü düzeninin bitmesi ve bataklığın kurutulması isteniliyorsa, birinci, ikinci ve üçüncü planda gerçekleştirilmesi düşünülen politikalar arasında bir eşgüdümün olması gerektiği üzerinde durulacaktır. Unutulmamalıdır ki fuhşa karşı mücadele, insanı duruşun ve sosyal sorumluluğun gereğidir. IX
Kalite yönetim sistemine göre insan kaynakları departmanının reorganizasyonu (bir belediye uygulaması) Human Resources department’s reorganization according to quality management system (a municipality practice)
ÖZET Anayasamızın mahalli idareler başlıklı 127. maddesinde tanımlanan ve 1930 yılında yayımlanan 1580 sayılı Belediye kanununda görev, yetki, sorumluluk ve teşkilatlanma esasları belirlenmiş olan belediyeler, kanunda “beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyetteki müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve tesviye ile mükellef hükmi bir şahsiyet” olarak tanımlanmaktadır. Kamu kaynaklarını kullanarak bir çok alanda vatandaşa hizmet sunan belediyelerin sundukları bu hizmetlerin kamu kaynaklarının verimli bir şekilde kullanarak ve kaliteli olarak üretilmesi ancak hizmeti hazırlayan ve sunan personelin kalitesi ve personele yönelik yönetim anlayışının kalitesiyle iç içe bir durum arz etmektedir. Çalışma yaşamında, teknolojide ve yönetimde hızlı bir değişim ve gelişim yaşanmaktadır. Bu değişim rüzgarı personel yönetimi alanında da gözlenmektedir. İnsan merkezli ve bireyi bir değer olarak gören personel yönetimi anlayışı günümüzün hakim görüşü haline gelmiştir. Bu yaklaşımdan uzak olarak kaliteli mal veya hizmet üretimi ister özel ister kamu kesiminde mümkün görülmemektedir. Bu çerçevede Uluslar arası Standartlar Örgütü “ISO” 2000 yılında yaptığı revizyonda insan kaynaklarını ayrı bir başlık altında ele alarak, standardı uygulamak isteyen kuruluşlarca da konunun ayrıca ele alınmasını ön görmüştür. ISO 9001:2000 standardım uygulamak ve kuruluştan belgelenmek isteyen kurumların mevcut yapıları içindeki personel yönetim sistemlerini ele alarak standardın ön gördüğü şekilde yeniden yapılandırmaları gerekmektedir. Yemden yapılanma çalışmaları çerçevesinde ilk önce mevcut durum tespiti yapılmak, sonra standardın ön gördüğü insan kaynaklan işlevlerine yönelik yapılması gerekli olanlar ortaya konarak yani yapı oluşturulmaya çalışılmalıdır. Yeni yapının oluşturulması sonrası bu yapı bir disiplin içinde izlenerek sürekliliği sağlanmalıdır. VII
İşverenlerin özürlü istihdamına yaklaşımı(Sakarya örneği)
Özürlülerin istihdam edilmesi gerek toplum gerekse isletmeler açısından önemli bir yere sahiptir. Bu durum devletin çıkardıgı yasalarla hukuki bir yapı kazanmaktadır. Bu çalısmada isverenlerin özürlü isgücüne olan yaklasımları arastırılmıstır. Özürlü istihdamı konusunda dünyada ve ülkemizde sorunlar yasanmaktadır. Bu sorunların basında; temel egitim, mesleki egitim, rehabilitasyon hizmetleri, isyerlerindeki fiziksel çalısma kosulları v.b. gelmektedir. Ülkemizde genel olarak özürlü isgücünün, mesleki egitim yönünden yetersiz ve vasıfsız bir yapıya sahip oldugu görülmektedir. Bunun temel sebebi de mesleki egitimlerin istihdam odaklı olmayısıdır. Özürlü istihdamındaki olumsuzlukların bir diger nedeni de rehabilitasyon hizmetlerinin tam ve yeterli sunulmamasından kaynaklanmaktadır. Bu duruma sebep olarak ülkemizdeki rehabilitasyon hizmetlerini saglayacak yeterli egitime sahip kisilerin bulunmaması gösterilmektedir. Konu ile ilgili olarak; Sakarya ili ve çevre ilçelerinde isverenlere yönelik gerçeklestirmis oldugumuz arastırma sonucunda isverenlerin özürlü isgücü istihdamına sıcak bakmadıkları, özürlü isgücünü hukuki bir zorunluluk olarak gördükleri tespit edilmistir. Buna sebep olarak isverenlerce özürlü isgücünün mesleki egitim yönünden yetersiz olması gösterilmektedir.
Sokak çocuklarının sosyal rehabilitasyonu
ÖZET Anahtar Kelimeler: Sokak, Çocuk, Aile, Aile Politikası Günümüzde sokak çocukları ve onların gerek, kendileri için gerekse de, toplum için oluşturdukları tehlikenin boyutu giderek artmaktadır. Bu çocukların kendileri ve toplum için sosyal bir tehlike olmaktan kurtarılıp, toplumsal huzurun sağlanması ve bu çocukların kendi ayaklan üzerinde durmalarını sağlamak önemli bir sosyal problem haline gelmiştir. Bu çalışmanın içeriğin de, sokak çocuklarının tanımı, sokak çocuklarının özelliklerini, sokak çocuklarının oluşumunun altında yatan sebepleri ve onları bekleyen riskler incelendi. Son bölümde ise sokak çocuklarının meydana çıkmasını engelleyecek önleyici hizmetler ile, oluştuktan sonra yapılabilecek rehabilitasyon hizmetleri incelenmiştir. X
Türkiye’de sosyal hizmetler ve sosyal yardımın Avrupa Birliği sürecinde yeniden yapılandırılması Reconstruction of social services and social helps on the way to European Union
SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti Tezin Başlığı: Türkiye’de Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımın Avrupa Birliği Sürecinde Yeniden Yapılandırılması Tezin Yazarı: Serkan Gümüş Danışman: Doç. Dr. Ali SEYYAR Kabul Tarihi: 9 Eylül 2005 Sayfa Sayısı: ıx (ön kısım) + 142 (tez) Anabilimdalı: Çalışma Ekonomisi Bilimdalı. Sosyal Siyaset Sosyal hizmetler ve sosyal yardım toplumun var olabilmesi için çok önemlidir. Bir sosyal politika aracı olan sosyal hizmetler ve sosyal yardım, savunmasız ve ihtiyaç içinde olan insanların, toplumda hayatlarını sürdürmelerine yardımcı olur. Avrupa Birliği ülkeleri, endüstri devriminden sonra sosyal hizmetler ve sosyal yardımlarda çok büyük aşama kaydetmişlerdir. Ancak aynı şeyi Türkiye için söylemek oldukça zordur. Türkiye’de sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar tam olarak istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Ülkemizde, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlara bakıldığında temel olarak yapısal, yasal ve mali sorunların olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın araştırma problemi, Türkiye’de sosyal hizmetler ve sosyal yardımın Avrupa Birliği sürecinde yeniden yapılandırılması olarak ifade edilebilir. Sosyal hizmetlerin tanımı ve ilgili kavramlar verilmiştir. Çalışmada literatür taraması yöntemine başvurulmuş ve uluslar arası kaynaklardan çeviri yapılmıştır. Çalışma sonucunda, Türkiye’de sosyal hizmetlerin tarihi gelişimi anlatılmış ve geçmişte sosyal hizmetlerin gelişiminde rol oynayan kurumlardan bahsedilmiştir. Sosyal hizmet eğitimiyle ilgili bilgi verilmiştir. Türkiye’nin sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar alanında karşılaştığı mevcut sorunlar belirtilmiştir. Avrupa Birliğinde sosyal hizmet sisteminin mevcut ve eğitiminin mevcut durumu anlatılmıştır. Üye ülkelerden örnekler verilmiştir. Sosyal hizmetler sisteminin yapısı açıklanmıştır. Türkiye’de sosyal hizmetler sistemindeki değişim ihtiyacı açıkça belirtilmiştir. Türkiye’nin kendini Avrupa Birliğine nasıl adapte edeceği sorusu sorulmuştur ve bazı çözüm önerileri sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Sosyal Hizmetler, Sosyal Yardım, Türkiye, Avrupa Birliği VIll
Bir sosyal siyaset vasıtası olarak yaşlılara yönelik sosyal hizmetler Social services to wards old people by means of social politics
ÖZET Anahtar Kelimeler: Yaş, Yaşlılık, Yaşlanma Gelişmiş olan ülkelerde yaşlılık uzun yıllardan buyana gündemde olan ve üzerinde çeşitli çalışmalar yapılan bir konudur. Ülkemizde ise bu konuda yapılan çalışmalar oldukça azdır. Tabi bunda yaşlı nüfusun, genel nüfus içindeki oranın düşük olması da etken olmuştur. Bu düşük orandaki yaşlıların bakımı konusunda tek çözüm kaynağı olarak huzurevleri kabul edilmiştir. Fakat günümüzde yaşlı nüfusun oranın artması ile, yaşlıların sorunları, ihtiyaçları ve bunlara karşı yapılan sosyal politikalar; daha organizeli ve eğitimli kalifiye elamanlarla birlikte ele alınması gerekmektedir. Biz bu çalışmamızda bu konunun önemini belirttikten sonra, ‘yapılanlara ek olarak ne yapılabilir?’ sorusuna bir takım çözüm önerileri ile cevap vermeye çalıştık.
Özürlülerin istihdamı açısından mesleki rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar Professional rahabilitation oriented studies in terms of the employment of the handicapped
ÖZET Araştırma alanımızın konusu olan özürlülerin eğitim ve istihdamı ile ilgili olarak Dünyadaki uygulamalara baktığımızda, bu sorunun tüm dünya ülkeleri ve vatandaşları için uluslararası boyutta ele alındığını ve çözümler üretilmeye çalışıldığını görmekteyiz. Konunun önemini, insan haklan ve onuru acısından öncelikle ele alan Dünya ülkeleri, özürlülük sorununu Birleşmiş Milletler öncülüğünde ve Uluslar arası Çalışma Örgütü (İLO) normları ışığında değerlendirerek çözümleme yününde bir gayretin ve çalışmanın içinde olduğunu görmekteyiz. Çağdaş dünyanın bir üyesi olan ve insan haklan standartlarını her gün geliştirerek istenilen hedeflere bir an önce varmayı ve tüm vatandaşlarına daha güzel bir dünya ve gelecek sağlamayı hedef edinen Türkiye Cumhuriyeti Devleti de özürlülerle ilgili olarak, konunun önemini bilerek ve kavrayarak soruna yaklaşmış olup, bunun sonucunda da tüm özürlülerini Anayasal güvenceye kavuşturma yolunu seçmiştir. Yapılan bu çalışma ile ülkemizdeki özürlülerin genel durumu, bedensel, zihinsel ve ruhsal özürlüler ana başlıklan altmda bilimsel olarak tasnif edilerek, kavranılan açıklanmış, rehabilitasyon kavramı çerçevesinde mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonun özellikleri ve gerekliliği, tıbbi ve psiko- sosyal rehabilitasyonla bağlantısı kurularak incelenmiş, konunun Dünya ve Türkiye boyutunda gelişimi ile bağlantısı kurulmuştur. Aynca; Türkiye’de özürlülük sorununu yasal, tıbbi, hukuki, idari ve teknik mevcut uygulamalar çerçevesinde bir bütün olarak ele alarak incelenmiş ve araştınlarak, özürlülere yönelik mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon sosyal politikalan, uygulamalan ve karşılaşılan engeller bilimsel veriler ışığında değerlendirilmiş ve konuya yasalar, eğitim, ağır özürlüler, mesleki rehabilitasyon ve istihdam açılarından ayn ayn yaklaşım gösterilerek öneriler sunulmuştur. Bilimsel bir çalışma alanı ve bu alan içerisinde de “özürlülerin istihdamı açısından mesleki rehabilitasyonu’na yönelik çalışmalar”la ilgili olarak hazırlanan bu yüksek lisans tezi, konusuyla ilgili bilimsel kaynakların taranması, tasnifi, değerlendirilmesi, yasal boyutlarının araştınlması, belgelenmesi, irdelenmesi yoluyla bilimsel ve yazılı veriler ışığında ulaşılan kaynaklann akademik formasyon sınırlan içinde değerlendirilmiştir. III TC YÜKSEKÖĞRETİM KURULU DOKÜMANTASYON MERKEZÎ
İşgörenlerin eğitimi ve geliştirilmesinde kamu kuruluşlarının rolü The Role of the public institution in education and development of the worker
ÖZET Anahtar Kelimeler : İşgören, Eğitim, Geliştirme, Kamu Kuruluşları. Ülkelerin ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerinde eğitim büyük rol oynamaktadır. Eğitim ülkelerin iktisadi gelişmişliklerini arttırırken, toplumun kalkınması için gerekli insan gücünün de yetişmesini sağlar. Aynı zamanda işletmelerinde ekonomik amaçlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olur. Bu bakımdan genelde ülkeler, özelde ise işletmeler için başarılarını arttırabilmelerinin, dış piyasalara açılabilmelerinin, diğer ülkeler ve işletmeler ile rekabet edebilmelerinin ve ekonomik amaçlarına ulaşabilmelerinin yolu eğitimden geçmektedir. Bununla beraber 80’li yıllardan itibaren dünya hızlı bir değişim süreci içine girmiştir. Bu süreç, beraberinde getirdiği teknolojik ve örgütsel yapılardaki değişimler, rekabet, kaliteli ürün ve hizmet üretimi, çalışanların beklentilerindeki değişimlerle işletmeleri çalışanların eğitimine zorlamaya başlamıştır. Ülkemizde eğitim alanında faaliyet gösteren birçok özel ve kamu kuruluşu mevcuttur. Bu kuruluşlar Türkiye Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE), Milli Prodüktivite Merkezi (MPM), Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE), Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü (ÇYGM) ve Üniversitelerdir. Bu kuruluşlar çalışanların bilgi ve becerisini arttırmak üzere hem kamu sektörüne yönelik hemde özel sektöre yönelik, gerek genel katılımlı gerekse talep üzerine hazırlanan eğitim programlan düzenlemektedirler. Bu tezin amacı, işletmede insan kaynaklan eğitimi sürecini açıklama bu alanda faaliyet gösteren kamu kuruluşlan hakkında bilgi vermektir. Tez bu amaçla iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde kavramsal çerçeve ve temel tanımlar verilmektedir. İkinci bölümde ise özel sektördeki eğitim hizmetleri, bu alanda faaliyet gösteren başlıca kamu kuruluşlan, bu kuruluşların geçmişleri, eğitim alanındaki amaç, hedef ve faaliyetleri üzerinde durulmuştur. VI
DOÇ.DR. ALİ SEYYAR İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
DOÇ.DR. ALİ SEYYAR İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
. Yazılı ön izin olmaksızın yazıların tamamının
ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır.
Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi altı (6) ayda bir yayımlanır. Mülga Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü tarafından
yayımlanan AİLE VE TOPLUM Dergisi'nin devamıdır.
TÜBİTAK-Ulakbim veritabanında taranmaktadır.
YAYIN KURULU
Dr. Dursun Ayan
Dr. Sermet Başaran
Dr. Selim Coşkun
Pınar Çağlayan
DANIŞMA KURULU
Doç. Dr. Aşkın Asan
Dr. Nail Abdulgazi Alataş
Prof. Dr. Mustafa Acar
Prof. Dr. Melda Akçakın
Prof. Dr. Nagehan Talat Arslan
Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın
Prof. Dr. Ömer Çaha
Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu
Prof. Dr. Jülide Yıldırım Öcal
Prof. Dr. Ferhunde Öktem
Prof. Dr. Emine Özmete
Prof. Dr. Metin Toprak
Prof. Dr. Zeynep Bengi Semerci
Prof. Dr. Metin Yerebakan
BU SAYININ HAKEMLERİ
Prof. Dr. Aliye Mavili Aktaş
Prof. Dr. Jülide Öcal
Prof. Dr. Ali Seyyar
Prof. Dr. Mine Uyanık
Prof. Dr. Pınar Çakıroğlu
Doç. Dr. Melek Ardahan
Doç. Dr. Fatime Güneş
Doç. Dr. Sema Oğlak


Yorum yaz