
-
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 444 5 065
- http://www.yyu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. ZEKİ TEKİN
Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
88 numaralı Mühimme Defteri’nin transkripsiyon ve değerlendirilmesi 1637-1638 (H 1046-1048)
Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde Orhan Bey zamanında kurulan divân, devletin büyüme ve gelişmesine paralel olarak genişlemiş ve üye sayısı artmıştır. Klasik yapısına ise Fatih döneminde kavuşmuştur. Sıkı bir merkeziyetçilik ile yönetilen Osmanlı Devleti’nde Divân-ı Hümâyûn merkezdeki en önemli işleri gören makam sahiplerinden oluşur ve padişah adına karar verirdi. Aynı zamanda bir yüksek mahkeme özelliği de taşırdı. Osmanlı Devleti’nde en yüksek karar organı olan Divan-ı Hümâyûn’da tutulan defterler içerisinde en önemlilerinden biri olan Mühimme Defterleri; siyasi, iktisadi, kültürel, sosyal vs. konulardaki Osmanlı Devlet teşkilatı ve medeniyetine ait önemli kararları içermektedir. Bu defterler içerisinde 88 Numaralı Mühimme Defteri Sultan IV. Murat dönemine ait H 1046 ? 1048 / M 1637 ? 1638 yılları içerisindeki kararlardan oluşmaktadır. Bu defterde toplam 342 hüküm kaydı bulunmaktadır. Bu kayıtlar divandan çıkan kararların müsveddesi durumundadır. Sadrazam başkanlığındaki Divân-ı Hümâyûn toplantılarında gerek davalar ve gerekse önemli meseleler görüşülerek, alınan kararlar Reisülküttab başkanlığındaki kâtipler heyeti tarafından bu Mühimme Defterlerine kaydedilir ve daha sonradan düzenlenerek padişah tuğrası çekildikten sonra geçerli olurdu. Mühimme Defterlerinde kaydı olmayan emirler geçersiz sayılırdı. 88 Numaralı Mühimme Defteri’nde hükümlerin çoğunluğu eşkıyalık olayları ile ilgilidir. Yani hükümlerin üçte biri eşkıyalık ile alakalıdır. İdarecilerin halka baskısı, halk arasındaki anlaşmazlıklar, hırsızlık olayları da düşünüldüğünde Duraklama döneminin bilinen yapısı ve bu yapıya karşı idarecilerin otoriteyi sağlama çabaları ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında aşağıdaki konulara ait hükümlerde bulunmaktadır: vergiler, sefer hazırlığı, miras, vakıflar, tütün (duhan) yasağı, devşirme sistemi, gümrükler ve Karadeniz’deki Rus Kazaklarının zararları. Anahtar Kelimeler: Mühimme, Eşkıyalık, Tütün (Duhan) yasağı, Devşirme Sistemi.
177 numaralı Mühimme Defteri’nin transkripsiyon ve tahlili
177 Numaralı Mühimme Defteri H.1192-1193/ M.1777-1778 tarihleri arasını ihtiva etmektedir. Defterdeki fermanlara konu olan makam ve yerler bakımından geniş bir coğrafyaya hitap ettiği anlaşılmaktadır. 177 Numaralı Mühimme Defteri’nde yer alan hükümlerin, gönderildikleri makam, belde ve dağıtımı yapılan sûretleri ile birlikte sayısı 386’dır. Hükümlerin içeriğine baktığımızda, genelde askeri konuların ağır bastığı görülür. Bunun nedeni o dönemdeki Osmanlı ile Rusya arasındaki siyasi ve askeri münasebetlerin yoğunluğundan kaynaklanmaktadır. Rusya’nın Kırım üzerindeki politikasına karşılık, Osmanlı Devleti’nin Kırım’ı korumak adına Rusya’ya karşı yaptığı harp hazırlığı, Ruslara karşı Boğdan’ı korumak üzere alınan askeri tedbirler, Rusya’nın saldırılarına karşı alınan önlemler, Rus sınırlarında yapılan kış hazırlıkları, Kırım savunması, Kırım’a asker sevki, Rusya’ya karşı savaş hazırlıkları esnasında askerin tertibi ve celbi, Rus sınırından askerin bekletilmesi ve çekilmesi, Rus sınırından askeri yığınakların kaldırılması, Rusya ile sulh andlaşması imzalanması, Rusya ile sulh andlaşmasına ait tasdiknameler gibi konular yer almaktadır. Bunun yanında askeri alanda, donanma, asker celbi ve sevkiyatı, asker izinleri, asker yazımı, askeri tedbirler, top ve top levazımlarının kalelere teslimi, topçuların ve top arabacıların İstanbul’a geri dönmeleri, topçubaşı tayini, kale tamiratları, askerin zabt ve rabtı, askerin kışlaması, asker temini, ordunun para, iaşe, levazımat vesairesinin sağlanması, askerlerinin techizi için görevli tayini, tebligat, sefer görevi tebliği, asker mikdarları, yoklama, askerin nizam ve intizamının sağlanması, disiplin cezası, askerin yerlerinden ayrılmaması, askeri takviye, kış döneminde asker toplama, yoklama yapılması, muhafaza için serden geçti tertibi, alaybeyi azil ve tayini, yeniçeri zabiti tayini, kalyoncu neferatı tertibi gibi konular da yer almaktadır. Bunların dışında siyasi. ekonomik ve sosyal konular da görüşülmüş bunlarla ilgili olarak , sancak tevcihleri, eşkıya ile mücadele, bir beldenin tevcihi, tenbihat, iltizam, Zeâmet ve tîmâr yoklamaları görevlendirme,göreve başlama, görevde ibkâ, görev yeri değişiklikleri, tayin, tayinlerde israfın önlenmesi, azil, düzeni koruma, sulh antlaşmaları, suçluların cezalandırılması, asayişin temini, tebligat, izlenecek yol talimatı, görevlendirme, ? vb. geniş bir konu dağılımına sahip olduğu görülmektedir. 177 Numaralı Mühimme Defteri’nde Osmanlı Devleti’nde 18.yy’nin son dönemlerinde ceryan eden idari ve askeri konulara, karşılıklı ilişkilere, kurumların işleyişine, gayrimüslim tebea ile olan münasebetlere, halkın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması, güvenliğin sağlanması hakkında bilgilere ulaşmamız mümkündür. Anahtar Kelimeler: Rusya, Kırım, Askeri tedbirler, Sulh Antlaşmaları, Tevcihat, Azl, Tayin, İltizam, Zeâmet ve Tîmar Yoklamaları.
Osmanlı klasik döneminde Van Gölü havzasında yaşanan ayaklanma ve eşkıyalık hareketler
Osmanlı Devleti’nin, Safevi Devleti’ne karsı kazanmıs olduğu Çaldıran Savası’ndan sonra Doğu Anadolu Bölgesi Osmanlı Devleti’nin eline geçmistir. Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesinin ardından bazı yerler tekrar Safevilerin hâkimiyetine geçmistir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan seferlerle tamamen ele geçirilen bölge, bu tarihten sonra Osmanlı hâkimiyetinde kalmıstır. Van Gölü havzasında Osmanlı hâkimiyetinin ardından, bazı nedenlerden dolayı Osmanlı Devleti’ne karsı bazı ayaklanma hareketleri meydana gelmistir. Safevi Devleti’nin de kıskırtmaları sonucu meydana bu ayaklanmalar derhal bastırılmıs ve olaya katılanlar hakkında gereken cezalar verilmistir. Osmanlı Devleti’nin batı ile olan iliskileri nedeniyle zaman zaman bölgede bir otorite bosluğu yasanmıstır. Daha önce Osmanlı’ya bağlılığını bildiren bazı bölge beyleri bu fırsattan yararlanarak devlete karsı isyan etmislerdir. Sınır bölgesinde meydana gelen bu isyan hareketlerinin ehemmiyetini bilen Osmanlı Devleti, yasanılan bu olayların derhal önüne geçmistir. Yaptığımız bu çalısmada, Van Gölü havzasında yasanılan ayaklanma hareketlerini dısında birde bölgede meydana gelen eskıyalık hareketlerine değinmeye çalıstık. Genel itibariyle bazı zararlı asiretlerin çıkarmıs olduğu bu hareketlerde bölgede yasayan halk zarar görmüs ve çareyi devlete sikâyette bulmustur. Osmanlı Devleti Müslim, Gayrı Müslim ayrımı yapmadan bu olaylardan zarar görmüs olan halkın yanında yer almıstır. Bölgeye gönderilen hükümlerle bu eskıyalık hareketlerinin önüne geçilmis ve bu hareketlerde bulunanların cezaları yapılan yargılamaların ardından derhal verilmistir. Bölgede meydana gelen bu olayları halk hiçbir zaman kabullenmemistir. Yıllarca Safevi Devleti’nin Sii politikası altında ezilen bölgedeki Sünni halk, Osmanlı Devleti’nin bölgeye hâkim olmasıyla huzur ve barıs içerisinde yasamaya baslamıstır. Çalısmamızda da gördüğümüz gibi yasanılan ayaklanma hareketleri beyler nezdinde olmus ve bu isyan hareketlerine taraftar bulunmadığı için hiçbir zaman amaçlarına ulasılamamıstır.


Yorum yaz