
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. SEMA BİRCAN
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İmmünohistokimya (TR)
2. Üretra hastalıkları (TR)
3. Üretra (TR)
4. Neoplazmlar (TR)
5. Mesane neoplazmları (TR)
6. Mesane (TR)
7. Kars (TR)
8. Hodgkin hastalığı (TR)
9. Antibodies-monoclonal (EN)
10. Genes-P53 (EN)
11. Carcinoma (EN)
12. Bladder (EN)
13. Bladder neoplasms (EN)
14. Neoplasms (EN)
15. Urethra (EN)
16. Hodgkin disease (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Mesanenin ürotelyal tümörlerinde p53, maspin, ki67 immünhistokimyasal ekspresyonu
Mesanenin Ürotelyal Tümörlerinde p53, Maspin, Ki67 İmmünhistokimyasal Ekspresyonu Mesanenin ürotelyal tümörlerinde en önemli prognostik paremetreler halen patolojik evre ve derecelemedir. Çalışmamızda mesanenin ürotelyal tümörlerinde p53, maspin, Ki67’nin immünhistokimyasal yöntemle ekspresyonları araştırılmış, klinikopatolojik parametreler ile ilişkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamız 2007-2010 yılları arasında SDÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalında tanı almış 84 mesane üroteyal tümörü ve 10 normal mesane olgusunu içerdi. Olgular DSÖ 2004 derecelendirme sistemine göre 6’sı DMPPÜN, 38’i DDÜK, 40’ı YDÜK olarak sınıflandırıldı. Patolojik evreleme sistemine göre 30 pTa, 17 pT1, 18 pT2, 15 pT3, 4 pT4 vakadan oluşmakta idi. Çalışmamızda histolojik derece ile invazyon ve pT evre arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Histolojik derece arttıkça invazyon ve pT evre anlamlı olarak artış göstermekteydi (p<0,0001). Çalışmamızda 53 (%63,1), 20 (%23,8), 50 (%59,5) tümör olgusu sırasıyla maspin, p53 ve Ki67 pozitifliği gösterdi. Tümöral olgular anlamlı olarak daha fazla maspin pozitifliği gösterdi (p=0.048). Maspin ekspresyon seviyesine göre 8 olgu (%9,5) +1, 21 olgu (%25) +2, 24 olgu (%28,6) +3 olarak dağılım gösterdi. Maspin pozitifliği istatistiksel olarak anlamlı olmasa da noninvaziv ve düşük dereceli olgularda daha fazla idi. Maspin ekspresyon seviyesi dikkate alındığında histolojik derece ile anlamlı ilişkili saptandı (p=0,030). Maspin ekspresyon skoru pT evre ile anlamlı negatif korelasyon gösterirken, ayrıca tümör derecesi ile de negatif ilişkili olma eğiliminde idi (p=0,008, r= -0,289) (p=0,071, r=-0,198). Dahası, maspin ekspresyonu p53 ile anlamlı negatif korelasyon gösterdi (p=0,015). P53 ekspresyonu yüksek histolojik derece, invazyon ve ileri pT ile anlamlı korele iken (p<0.0001 p<0.0001 p=0,001); Ki67 ekspresyonu histolojik derece, invazyon ve pT ile anlamlı olma eğilimindeydi (p=0,051 p=0.060 p =0,090). Sonuç olarak bulgularımıza göre mesane ürotelyal tümörlerinde maspin ekspresyonu düşük derece ve evre ile ilişkili gibi gözükmektedir. Maspin ve p53 arasındaki ters ilişkinin varlığı mesane kanserlerinde birbirleriyle ilişkilerini göstermek bakımından önemlidir. Bulgularımız mesane ürotelyal tümörlerinde maspin negatifliği ile p53 pozitifliğinin kötü prognostik paremetrelerden olabileceğini düşündürmektedir. Anahtar kelimeler: Mesane ürotelyal tümörü, maspin, p53, Ki67, immünhistokimya
Hodgkin lenfoma (HL) patogenezinde Cox-2 ve Bcl-2’nin önemi net olarak bilinmemektedir. Çalışmamızda Klasik HL’de (KHL) Cox-2, Bcl-2 ve LMP-1 ekspresyonları ile bunların klinikopatolojik parametreler ve prognoz ile ilişkilerinin incelenmesi amaçlandı. Çalışma 40 KHL (29 miks hücreli (MH), 11 nodüler sklerozan (NS)) olgusu içerdi. Bu olgulara ait arşiv bloklarından doku mikroarrayleri hazırlandı ve immünhistokimyasal yöntemle Cox-2, Bcl-2 ve LMP-1 antikorları uygulandı. Olgulara ait klinik bilgiler arşiv dosyalarından elde edildi. Çalışmamızda KHL alt tipleri arasında evre ve cinsiyet yönünden anlamlı farklılık saptandı. Yüksek evre olma (evre III-IV) oranı ile erkek cinsiyet oranı MHKHL alt tipinde NSKHL’ye göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla, p=0.031, p<0.001). Cox-2, 20 (%50) KHL olgusunda pozitifti. Erkek cinsiyette Cox-2 negatifliği anlamlı olarak daha fazla bulundu (p=0.041). NSKHL'nin %81,8'i (9 olgu) ve MHKHL'nin %37,9'u (11 olgu) Cox-2 pozitifliği gösterdi ve bu istatistiksel olarak anlamlı farklıydı (p=0.031). Cox-2 ekspresyonu evre ile anlamlı negatif korelasyon gösterdi (p=0.042, r=-0.328). Bununla birlikte, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da Cox-2 negatif olgular yüksek evreli grupta olma eğilimindeydiler. Bcl-2 ve LMP-1 sırasıyla 14 (%35) ve 23 (%57,5) KHL olgusunda pozitifti. LMP-1 pozitifliği MHKHL alt tipinde (%75,9) anlamlı daha fazla saptandı (p<0.001). Kaplan Meier log rank analizinde yüksek evre (evre III-IV) ile Cox-2 negatifliği kötü prognostik parametreler olarak bulundu (sırasıyla, p=0,004, p=0,010). Ancak, Cox-2, Bcl-2, LMP-1 ekspresyonları ile evreyi içeren Cox regresyon analizinde anlamlı bağımsız prognostik parametre saptanmadı. Sonuç olarak bu çalışmada KHL'de evrenin prognostik değeri doğrulanmıştır. Ayrıca bulgularımız Cox-2 negatifliğinin kötü prognostik parametrelerden biri olabileceğini düşündürmektedir.


Yorum yaz