
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. SELAHATTİN KARABINAR
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yüksek okullar (TR)
2. Muhasebe eğitimi (TR)
3. Şirketler (TR)
4. Teşvikler (TR)
5. Muhasebe (TR)
6. Devlet yardımı (TR)
7. Devlet desteği (TR)
8. Tükenmişlik (TR)
9. Stres (TR)
10. Rol stresi (TR)
11. Muhasebeci (TR)
12. Muhasebe (TR)
13. Meslekler (TR)
14. Mesleki sorunlar (TR)
15. Meslek ha (TR)
16. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (TR)
17. Tek düzen muhasebe sistemi (TR)
18. Tek düzen hesap planı (TR)
19. Muhasebe standartları (TR)
20. Muhasebe (TR)
21. Muhasebe (TR)
22. Kültür (TR)
23. Accounting education (EN)
24. High school (EN)
25. Government backing (EN)
26. State aid (EN)
27. Accounting (EN)
28. Encouragements (EN)
29. Companies (EN)
30. Maslac Burnout Scale (EN)
31. Occupational disease (EN)
32. Vocational problems (EN)
33. Occupations (EN)
34. Accounting (EN)
35. Acco (EN)
36. Financial analysis (EN)
37. Financial reporting (EN)
38. Financial reporting standarts (EN)
39. Financial tables (EN)
40. Unifo (EN)
41. Accounting (EN)
42. Accounting standarts (EN)
43. Culture (EN)
44. Accounting (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
UFRS ve SPK düzenlemeleri arasındaki farklılıklar ve çözüm önerileri
Ülkeler arası gerek farklı kültür yapıları gerekse farklı yasal düzenlemeler sonucu, aynı muhasebe girdilerinden farklı sonuçlar alınması söz konusu olur. Muhasebe verilerinin yorumlanmasında ve denetlenebilirliğinin arttırılmasında, yatırımcıları, şirketin sorumlu olduğu kurum ve kuruluşları, hissedarlarını daha etkin bir şekilde bilgilendirme ihtiyacı, tabiri caizse ortak bir muhasebe dilinin yaratılması ihtiyacını doğurur. Bu ihtiyaç kapsamında IASB (International Accounting Standarts Board ? Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu) çalışmalarını yürütmektedir. Bu çalışmalar ışığında bugün birçok ülkenin, şirketin, kurum ve kuruluşların, akademisyenlerin v.b. üzerinde önemle durduğu UFRS vücut bulmuştur. Yeni TTK’nin (Türk Ticaret Kanunu) yürürlüğe girmesi ile de ülkemizde uygulanması zorunlu hale gelecektir. Ülkemizde konunun önemi erken yıllarda algılanmış olunsa da uygulama bulma şansı pek bulmamıştır. İMKB’nin 2002 yılında yaptığı çalışmalar sonucu yayımlanan Seri: XI No:25 Tebliğ’i ile mali tabloların UFRS’ye adaptasyonu her ne kadar amaçlansa da, UFRS’de meydana gelen değişiklikler tam anlamıyla yansıtılamamıştır. Bu anlamda UFRS ile ilgili Tebliğ arasındaki farklılıklar dikkat çekilmesi gereken bir hal alır. Bu çalışma ile; a) Bu farklılıkların ne olduğu ortaya konulacak, b) Bu farklıların şirket bilançolarında ve mali durumlarının değerlendirilmesinde ortaya doğuracağı etkilere dikkat çekilecektir. Aradaki farkların ortaya konulmasında UFRS ve ilgili Tebliğ’e başvurulacaktır. Farklılıkların etkileri üzerinden yola çıkılarak, bu farklılıkların giderilmesi ve uygulamada yaşanabilecek zorlukların bertaraf edilebilmesi için çözüm önerileri sağlanacaktır. Böylece Tebliğ’e göre hazırlanan mali tabloların işlevlerini yerine getirip getirmedikleri tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: UFRS, SPK Seri: XI No:25 Tebliğ, UFRS ve Tebliğ Arasındaki Farklılıklar
Ticaret lisesi kökenli meslek yüksekokul öğrencilerinin muhasebe eğitimlerinin değerlendirilmesi
Bu çalışmada, Ticaret Lisesi mezunu Meslek Yüksekokul öğrencilerinin Muhasebe eğitimleri ve bu öğrencilerin muhasebe derslerinde neden zorlandıkları incelenmiştir. Çalışmanın araştırma kısmındaki veriler, 2007 ? 2008 öğretim yılında Meslek Yüksekokullarında öğrenim gören Muhasebe ve İşletme bölümü öğrencilerinin, konuyla ilgili görüş ve değerlendirmelerini içermektedir. 2007 ? 2008 öğretim yılında 522 Meslek Yüksekokulunda, 262 programda öğrenim gören 482.208 öğrenciden muhasebe ve işletme bölümü öğrencileri dikkate alınmıştır. Bu meslek yüksekokullardan 7 tanesi araştırmada örneklem alarak seçilmiştir. Örneklem kapsamına alınan okulların seçiminde, öğrenci sayıları, eğitim kadroları ve il merkezine yakın bulunmaları gibi özellikler dikkate alınmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, tablolar yardımı ile işlenerek araştırmanın amaçları doğrultusunda yorumlanmış ve elde edilen bulgulara dayalı olarak öneriler geliştirilmiştir. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde; sırasıyla muhasebe eğitimi ve muhasebe eğitiminin önemi ile muhasebe eğitimi veren eğitim kurumları ve muhasebe eğitiminin geliştirilmesi için gerekli yöntem ve teknikleri hakkında bilgi verilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde; ortaöğretim ve önlisans düzeyinde muhasebe eğitimi veren okullarımız hakkında bilgi verilmektedir.. Öncelikle ortaöğretimde muhasebe eğitimi veren okullar ve bu okulların müfredatı hakkında, devamında meslek yüksekokullarının genel özellikleri ve önemi, tarihi gelişimi, meslek yüksekokullarının mevcut durumu, meslek yüksekokullarına giriş şartları, sınavsız geçiş, dikey geçiş ve uygulanmakta olan ders programları ve ders içerikleri hakkında bilgi verilmektedir. Çalışmanın üçüncü bölümünde; Ticaret meslek lisesi mezunu Meslek Yüksekokul öğrencilerinin muhasebe eğitimlerinin değerlendirilmesi amacıyla 816 öğrenciye 49 soruluk anket uygulanmıştır. Ankete katılanların büyük bir çoğunluğun ticaret meslek lisesinden mezun olduğu, bu öğrencilerin büyük çoğunluğunun sınavsız geçişle yerleştiği, meslek lisesinde de benzer dersler görmelerine rağmen yeterli düzeyde başarılı olamadıkları, sınıf geçme yönetmenliğinden kaynaklı bir takım problemlerin oluştuğu, öğretim elemanlarının yeterli sayıda olmadığı ve ders yüklerinin çok fazla olduğu, öğretim elemanları kendi uzmanlık dersleri dışında derslere girdiği, ders aktarımında genellikle anlatım metodunun kullanıldığı, okulun araç gereç sıkıntısının olduğu ve teknolojinin ders aktarımında yeterli düzeyde kullanılmadığı, kalabalık sınıflarda ders işlendiği, lisedeki dersler ile MYO’daki dersler arasında farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Sonucunda çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
Gelişen ekonomik faaliyetlerle sınırların kalkması ülkeleri yoğun bir rekabet ortamında bırakmıştır. Ülkemizde teşvik ve yardımlar her faaliyet alanına uygun şekilde, vergi muafiyet-istisnaları, düşük faizli kredi ya da hibe yardımları, ucuz girdi temini için kolaylıkların yanında enerji indirimleri, arsa tahsisi ve finansman kolaylıkları sağlayan bir takım yöntemler uygulanmaktadır. Bu çalışmada genel olarak; Türkiye’ de uygulanan teşvik ve yardımlar kanunlar kapsamında incelenmiş ve ?TMS-20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması Standardı? na göre muhasebeleştirilmesi ele alınmıştır. Bu kapsamda, teşviklerin muhasebeleştirilmesinde ?gelir yaklaşımı? ve ?sermaye yaklaşımı? olmak üzere iki yaklaşım söz konusudur. Gelir yaklaşımına göre teşvikler bir veya birden fazla dönemde kar veya zararda muhasebeleştirilerek gelir tablosuna aktarılır. Sermaye yaklaşımına göre muhasebeleştirildiğinde ise, özsermayeyi arttırarak, bilançoya aktarılmaktadır.
Türkiye’de muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişlik durumlarının araştırılması
Özellikle 18. yy. ikinci yarısından itibaren sanayi devrimi ile birlikte üretim hızlanmış ve insanoğlunun makine ile yarışı başlamıştır. Çalışma hayatının bu hızına ve yoğunluğuna, biyolojik ve duygusal bir varlık olan insanoğlunun uyum sağlaması zorlaşmıştır. 1950′ li yıllardan bu yana fark edilmeye başlanan, 1970′ li yıllarda kavramlaşan bu hızlı temponun insan hayatı üzerinde olumsuz etkileri görülmeye başlanmıştır. İlk başlarda bu olumsuz etkiler stres kavramı ile açıklanmaya çalışılırken, daha sonraları bu durum ?tükenmişlik? kavramı ile ifade edilmeye başlanmıştır. Modern hayatla birlikte, insanoğlunun hayatın anlamını sadece işi üzerinden okuması, bu olumsuz süreci tetiklemektedir. İş hayatında karşılaşılan sorunlar, hayatın bütününü içine almakta ve insan ruhunda yıpranmaya sebep olmaktadır. Tükenmişlik kavramı, bireysel düzeyde psikolojik temelde ele alındığında konunun sınırları genişlemekte ve Pines’in eş tükenmişliği araştırmalarında olduğu gibi, sosyal hayatın değişik boyutlarına kadar uzanmaktadır. Örgütsel düzeyde incelendiğinde ise, çalışma hayatı, çalışma ortamı ve mesleki olarak sınırlandırılmakta, bu faktörlerin birey üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Bu çerçevede ?tükenmişlik? kavramından, ?mesleki tükenmişlik? kavramına geçiş yapılabilmektedir. Bu çalışmada muhasebecilerin mesleki tükenmişlik durumları araştırılmıştır. Araştırmaya başlarken, ülkemizde muhasebe mesleği bir ömür boyu yapılabilecek bir meslek midir, mesleği tehdit eden stres kaynakları nelerdir, iş ortamında tükenmişliği tetikleyen stres kaynakların tükenmişliğe olan etkileri ne orandadır, tükenmişliği engellemek için nelere dikkat edilmelidir? Sorularına cevap bulunmaya çalışılmıştır. Çalışma sorularının cevaplanması için gereken veriler anket yöntemi ile toplanmıştır. Toplanan veriler, yapısal eşitlik modeli ile modellenmiştir. Modelde tükenmişlik, üç alt boyutu(duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarısızlık) ile incelenmiş, ayrıca çalışma hayatının stres kaynakları olan; rol çatışması, rol belirsizliği ve aşırı iş yükünün etkileri ampirik olarak ortaya konmuştur. Demografik ve kişisel özelliklerin, rol stres kaynakları ve tükenmişlik üzerindeki etkileri de ortalama analizi ile bulgulanmıştır. Sonuç olarak, rol çatışmasının duygusal tükenmişlik boyutunda hipotezin aksine negatif etkili olduğu bulunmuştur. Muhasebecilerin mevcut durumdaki rol çatışması, onları canlı tutan bir yapıda olduğu gözlenmiş ve olumlu algılanmıştır. Kişisel başarısızlık hissini en çok tetikleyen unsurun rol belirsizliği olduğu ortaya çıkmıştır. Aşırı iş yükünün en fazla duygusal tükenmişlik ve duyarsızlaşma boyutlarında etkili olduğu tespit edilmiştir
Tekdüzen hesap planı ve UFRS’ye göre hazırlanan finansal tabloların mali analizindeki farklılıklar
Dünya genelinde çok sayıda ülke, işletmelerin finansal raporlarını Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayınlanan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS)’ na uygun olarak hazırlanmasını istemeye başlamıştır. Bu nedenle Türkiye’deki işletmeler de finansal tablolarını bu standarda göre düzenlemek zorunda olacaktır. Bu çalışmanın amacı Tek Düzen Muhasebe Sistemi’ne ve Türkiye Muhasebe Finansal Raporlama Standartları’na göre düzenlenen bilançoların karşılaştırmalı analizini yapmaktır. Çalışma Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını uygulamaya başlayan işletmelerin bilançolarında biçimsel yapı, kapsam ve içerik açısından meydana gelen farklılıkları kapsamaktadır. Karşılaştırmalı analiz sonuçları Tek Düzen Muhasebe Sistemi’ne ve Türkiye Muhasebe Finansal Raporlama Standartları’na göre düzenlenen bilançolar arasında biçimsel yapı, kapsam ve içerik açısından önemli farklılıklar olduğunu göstermektedir. Finansman giderlerinin aktifleştirme esasları, duran varlık ve stok değerlemeleri, zamanlama farklarından kaynaklanan ertelenmiş vergi varlığı ve yükümlülüğü, ayrılması gereken karşılıklar ve konsolidasyon gibi birçok konuda ülkemizde uygulanan Tek Düzen Muhasebe Sistemi ile Uluslararası Finansal Raporlama Standartları arasında farklılıklar bulunmaktadır. Çalışma içerisinde hesap grupları bazında meydana gelen bu farklılıklar bir örnek uygulama ile açıklanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bilanço, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, Tek Düzen Muhasebe Sistemi
Küreselleşen dünya ekonomisinde, şirketlerin birbirleriyle rekabet edebilmeleri, ederken paydaşlarına karşı bilgilerini sunmaları gerekmektedir. Şirket ilgilileri; kolay ulaşılabilen, anlaşılabilir, tarafsız ve karşılaştırılabilir bilgiye ihtiyaç duymaktadırlar. Ve bu bağlamda dünyada şirketlerin karşılaştırılabilir raporlama yapabilmesi için uluslararası finansal raporlama standartları (UFRS) kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye de, gelişmiş ve gelişmekte olan piyasaların uyguladığı bu standartları kabul ederek ve Türkçe olarak yayımlayarak bu sistemdeki yerini almıştır. Ancak bu noktada Türkiye’deki mevcut kullanılan sistemle yeni uygulamalar arasında farklılıkların olduğu görülmekte ve bunların Türkiye’de kullanılan sisteme uyumluluğunun sağlanması gerekmektedir. Çalışmamızın amacı Türkiye’de kullanılan Tekdüzen Hesap Planının bu çerçevede uyumlaştırılmasının nasıl yapılabileceği ile ilgilidir. Bu araştırma sadece Cari Olmayan Varlıklarla ilgili standartları kapsamaktadır. Araştırma yapılırken yayımlanan standartlar mevcut mevzuat hükümleri ile ve kullanılan Tekdüzen hesap planı ile karşılaştırılarak standartların getirdiği yenilikler ile bu yenilikler ışığında mevcut Tekdüzen Hesap Planında yapılabilecek değişiklikler tespit edilmiş ve önerilerde bulunulmuştur. Yapılan karşılaştırmalar neticesinde; Maddi Duran Varlıklar Grubunun işleyişinde, iştiraklerin yeni tanımı ile kullanılacak hesapların belirlenmesi, cari olmayan varlıkların değer düşüklüğünün muhasebeleştirilmesinde meydana gelen vergisel farklılıkların muhasebeleştirilmesinin hangi hesaplar vasıtası ile yapılacağı, maddi olmayan duran varlıkların tespitinin nasıl yapılması gerektiği, yeni kavram olarak standartlarla literatürümüze giren satış amaçlı elde tutulan duran varlıklar, durdurulan faaliyetler ve yatırım amaçlı elde tutulan gayrimenkullerle ilgili olarak yeni hesap grubu ve hesap önerileri tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Çalışmamız neticesinde, yukarıda belirttiğimiz konularda ortaya çıkan farklılıkların Tekdüzen hesap planında belirttiğimiz değişikliklerin yapılması suretiyle giderilebileceği ve Cari Olmayan Varlıklarla ilgili olarak standartlarla bir uyum sağlanabileceği kanaatindeyiz. Bu suretle de çalışmamız, Cari Olmayan Varlıklarla ilgili standartların Türkiye’de uygulanırken hesap işleyişinde ve muhasebeleştirilmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Bursa ili muhasebe meslek mensuplarının muhasebe-kültür değerlerinin araştırılması
Günümüzde muhasebenin ana hatları uluslararası düzeyde çizilmektedir. Bu nedenle muhasebe sistem ve uygulamalarının da toplumdan topluma farklılıklara büründüğü gözlemlenmektedir. Toplumların içinde yasadıkları kültürler o topluma ait birçok seyi olduğu gibi muhasebe sistemi ve uygulamalarını da doğrudan etkilemektedir. Bu çalısmada Bursa ilinde çalısan muhasebe meslek mensuplarının muhasebe-kültür değerleri tespit edilmeye çalısılmıstır. Tespit islemi için düzenlenen ankette 7 noktalı Likert ölçeği kullanılmıstır. Anket iki kısımdan olusmakta olup, birinci kısım 13 soruluk mevcut durum anketi, ikinci kısım ise 17 soruluk ideal durum anketi olarak adlandırılmıstır. Hazırlanan anket Bursa ilinde çalısan 240 meslek mensubuna uygulanmıstır. Anket sonuçlarının analizinde SPSS. 10.0 Programı kullanılmıstır. Anketler faktör analizi, frekans analizi ve muhasebe değerleri analizine tabi tutulmustur. Yapılan analizler Gray tarafından ortaya konulan dört muhasebe kültür değeri baz alınarak yorumlanmıstır. Bu değerler; Statükoculuğa Karsı Profesyonellik, Gizliliğe Karsı Seffaflık, Tekdüzeliğe Karsı Esneklik ve Tutuculuğa Karsı ?yimserliktir. Anahtar Kelimeler: Kültür, Muhasebe, Muhasebe Kültür Değerleri, Kültür Muhasebe Etkilesimi


Yorum yaz