
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. Ş. ERCAN TUNÇ
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Ailesel Akdeniz Ateşi Hastalarındaki Akut Peritonit Ataklarının Ayırıcı Tanısında Serum Amiloid A, Prokalsitonin ve İdrar N-Asetil Glukozaminidaz’ ın Rolü Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA) tekrarlayan ateş ve poliserozit atakları ile seyreden ailesel ve inflamatuvar bir hastalıktır. AAA’nin karın ağrısı atağının akut apandisit gibi diğer akut karın ağrısı yapan nedenlerden ayırt edilmesi önemlidir. Bu çalışmada kolşisin tedavisi alan AAA hastalarındaki peritonit atağı ile yeni gelişebilecek akut apandisitin ayırımında SAA, serum prokalsitonin ve Ü-NAG’ın rolünü araştırdık. Çalışmaya 25 AAA atak, 26 AAA atak dışı, 15 akut apandisit hastası ve 20 sağlıklı kontrol grubu alındı. Her bir grupta ESH, lökosit, CRP, prokalsitonin, SAA ve Ü- NAG değerleri çalışıldı. Verilerin analizi sonucunda akut apandisit grubunda AAA atak grubuna göre prokalsitonin ve lökosit düzeyleri anlamlı olarak yüksek saptandı (p=0,013 ve p<0,001, sırasıyla). Her bir parametrenin akut apandisit için hem en sensitif hem de en spesifik cut-off değeri hesaplandı. Prokalsitonin için cut-off değeri 0,099, sensitivite %60, spesifite %87, lökosit için cut-off değeri 14000, sensitivite %86,7 spesifite %88,6 bulundu. Prokalsitonin ve lökosit birlikte bakıldığında sensitivite %53, spesifite %96 bulundu. SAA ve Ü-NAG düzeyi açısından akut apandisit ve AAA atak grupları arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,280). SAA için cut-off değeri 395,26, Ü-NAG için cut-off değeri 0,03 olarak hesaplandı. Lökosit ve SAA birlikte bakıldığında sensitivite %73,3, spesifite %92, lökosit ve Ü-NAG birlikte bakıldığında sensitivite %73,3, spesifite %91,6 olarak hesaplandı. Sonuç olarak, kolşisin tedavisi alan AAA hastalarında peritonit atağı ile akut apandisitin ayırımında yüksek serum prokalsitonini yardımcı parametre olarak kullanılabilir. Beraberinde lökositozun olması akut apandisit tanısını kolaylaştırabilir. Lökositoz ile birlikte SAA veya Ü-NAG düzeylerine bakılması da ayırıcı tanıda faydalı olabilir. Anahtar Sözcükler: Prokalsitonin, Serum Amiloid A, İdrar N-Asetil Glikozaminidaz, Ailesel Akdeniz Ateşi, Akut Apandisit
ÖZET AMAÇ: Siklofosfamid (CP) ile indüklenen hemorajik sistitte (HS), Kafeik asit fenetil ester’in koruyucu etkisini araştırmak ve varsa kafeik asit fenetil ester’in koruyucu etkinliğini mesna ile karşılaştırmak. MATERYAL VE METOD: 8-12 haftalık 40 erkek Wistar albino rat randomize olarak onarlı dört gruba ayrıldı. Ürotoksik doz olan 100 mg/kg siklofsfamid (CP) enjeksiyonu ile hemorajik sistit (HS) oluşturuldu. Grup 1 (Kontrol) hayvanlar kontrol grubu olarak kabul edildi ve CP dozu kadar saline enjekte edildi. Grup 2 (CP) hayvanlara sadece CP verilirken, grup 3’e (CP+mesna) 100 mg/kg CP yanında, CP enjeksiyonundan 20 dakika önce, 4 saat ve 8 saat sonra olmak üzere 3×21.5 mg/kg dozunda mesna verildi. Grup 4’e (CP+CAPE) ise 100 mg/kg dozunda CP enjeksiyonu uygulanmakla beraber CP enjeksiyonu öncesi 48.saat, 24.saat ve 20 dakika önce olmak üzere 10 ?mol/kg dozunda CAPE ön tedavisi verildi. Tüm ilaçlar i.p. olarak verildi. Mesane dokuları iki eşit parçaya ayrıldı. Bir kısmı SOD ve CAT aktivitesi ve MDA ile NO seviyelerinin saptanması için -80 C de muhafaza edildi. Diğer kısmı ise histolojik değerlendirme için 24 saat boyunca %10’luk formaldehid solusyonunda bekletildi. BULGULAR: Kontrol grubundaki tüm ratlarda mesane histolojileri normaldi. CP uygulanan grupta mikroskopik olarak ciddi mukozal hasar saptandı. Mesnanın CP ile indüklenen mesane hasarına karşı anlamlı derecede koruma sağladığı gösterildi. CAPE’nin ise histolojik hasara karşı minimal koruyucu etkisi oldu. CP verilerek HS oluşturulan grupta oksidatif stresin göstergesi olan MDA seviyeleri yüksek saptanmakla beraber CAPE tedavisi MDA seviyelerini azalttı ancak istatistiksel anlamlık yoktu (P>0.05). SOD ve CAT aktiviteleri CP ve mesna ile CP ve CAPE tedavisi alan gruplarda doku örneklerinde azalmıştı. Bununla beraber sadece CAT aktivitesindeki azalma anlamlı bulundu (CP+mesna ve CP+CAPE için p<0.05). Sadece CP alan grup ile CP ve CAPE tedavisi alan grup kıyaslandığında CP ve CAPE grubunda NO seviyesi anlamlı olarak düşük bulundu (p<0.01) SONUÇ: Ratlarda CP ile indüklenen HS patogenezinde artmış NO'in kritik öneme sahip olduğunu gösteren çalışmalar dikkate alındığında histolojik hasarın önlenmesi için mesna ile CAPE'nin birlikte kullanılmasının daha faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Yorum yaz