
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. RECEP SÜTÇÜ
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Pozitif basınç solunumu (TR)
2. Polimorfizm-genetik (TR)
3. Periodik hastalık (TR)
4. Nitrik oksit (TR)
5. Metabolik hastal (TR)
6. Talassemi (TR)
7. Mutasyon (TR)
8. Diet (EN)
9. Exercise (EN)
10. Metabolic diseases (EN)
11. Nitric oxide (EN)
12. Periodic disease (EN)
13. Polymorphism-genetic (EN)
14. Pos (EN)
15. Mutation (EN)
16. Thalassemia (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Amaç: Ailevi Akdeniz ateşi (AAA) 12 ile 96 saat arası süren yangısal reaksiyon atakları, karın ve eklem ağrısı, halsizlik ve ateş yükselmesi belirtileriyle kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Hastalığın etyolojisi ve kökeni, tam olarak bilinmemektedir. AAA hastalığının temel patogenezinde, 16. kromozomun kısa kolu üzerinde yer alan MEFV geninde mutasyon vardır. MEFV geni tarafından kodlanan bir proteinin, yangısal rekasiyonlara karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. Nitrik oksit, vücutta meydana gelen çok sayıda reaksiyonda yangısal medyatör olarak rol oynayan bir bileşendir. Bu çalışmada, nitrik oksit sentezinde anahtar konuma sahip olan uyarılabilir nitrik oksit sentazın (iNOS), yangısal atak özelliğine sahip olan AAA hastalığında polimorfizm geçirip geçirmediğini ve bunun plazma nitrik oksit seviyeleriyle olan bağlantısını incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Toplam 60 hasta ve 30 sağlıklı kontrol, çalışmaya dahil edildi. AAA hastaları, MEFV gen mutasyon analizleri yapılarak üç gruba ayrıldı. Ayrıca, bütün vakalar iNOS gen polimorfizmlerine göre CC, CT ve TT genotipli olarak sınıflandırıldı. MEFV gen mutasyonlarını tespit etmek için, FMF gen dizileri multipleks polimeraz zincir reaksiyonu yöntemiyle çoğaltıldı. Mutasyonlar, revers insitu hibridizasyon yöntemiyle çalışıldı. iNOS gen polimorfizmi, PCR-RFLP yöntemiyle belirlendi. Hasta ve kontrol grubuna dahil edilenlerden alınan kan örneklerinin plazmaları ayrıldı ve nitrik oksit seviyeleri ölçüldü. Elde edilen biyokimyasal ve genetik sonuçlar, istatistik analizden geçirildi. Bulgular: Hastalardan 14’ü M694V homozigot (% 23,33), 10’u M694V heterozigot (% 16,67), 12’si M694V bileşik heterozigot (% 20), 3’ü diğer bileşik heterozigot (% 5) ve 21’i de diğer heterozigot mutasyon (% 35) taşımaktaydı. Grupların iNOS gen polimorfizmi sonuçlarının karşılaştırılmasında, kontrol ve AAA grupları arasında CC (p = 0,2917), CT (p = 0,5080) ve TT (p = 0,5130) açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı. Grupları arasında nitrik oksit seviyeleri açısından da anlamlı bir fark yoktu (p = 0,6434). Sonuç: AAA hastalığında nitrik oksit seviyelerinin normal bireylerdekine göre önemli bir değişiklik göstermediği ve gruplar arasında iNOS gen polimorfizmi yönünden farklılık olmadığı sonucuna varılabilir.
Isparta ve çevresindeki beta-talasemi kalıtsal mutasyonlarının dağılımının araştırılması
Dünyada en yaygın genetik hastalıklardan biri olan Beta (ß)-talasemi, 11. kromozomun kısa kolunda küme olarak lokalize olan ß-globin genindeki genellikle nokta mutasyonların neden olduğu otozomal resesif bir hastalıktır. Hemolitik mikrositik anemiyle ortaya çıkan ß-talasemi, diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de en yaygın genetik bozukluklardan biridir. Çalışmaya dahil edilen 64 ß-talasemi majör hastası Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hematoloji Polikliniği’ne başvuran hastalardan, 27 ß-talasemi taşıyıcısı Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Biyokimya Laboratuarı’na evlilik öncesi talasemi taraması yaptırmak için başvuran kişilerden seçildi. ß-talasemi taşıyıcılarında çalışmaya dahil edilme kriteri olarak HbA2 düzeyinin % 3,5’in üzerinde olması dikkate alındı. Araştırmamıza dahil edilen 91 katılımcıdan, 27’si (% 29,7) heterozigot, 36’sı (% 39,6) homozigot ve 28’nin (% 30,8) birleşik heterozigot formunda mutant allel taşıdığı tespit edildi. Elde ettiğimiz sonuçlara göre, Isparta ve çevresinde en yaygın görülen ß-talasemi mutasyonu IVS1?110 (% 60) olarak bulundu. Bunu IVS2?1 (% 11,61), IVS2?745 (% 7,1), IVS1?6 (% 3,87), kodon8 (% 3,87), IVS1?1 (% 2,58), kodon6 (% 1,94), -30(% 1,94), kodon5 (% 1,94), kodon44 (% 1,94), HbS (% 1,29), kodon39 (% 1,29), kodon30 (% 1,29), mutasyonu takip etti. -87, HbC, kodon8/9, kodon22, IVS1?2, IVS1?5, IVS1?116, IVS1?25, kodon 36i mutasyonları herhangi bir katılımcıda tespit edilmedi. Çalışmamızdaki veriler tanı koyma ve tedavi planlamada klinisyene yardımcı olabilir ve ülkemizin talasemi haritasının belirlenmesinde katkıda bulunabilir. Genetik danışmanlık esnasında moleküler patolojinin bilinmesi sayesinde kişiye açık ve güvenilir bilgiler verilebilir, çocuk sahibi olma kararlarında alınabilecek erken önlemlerle tıbbi abortusların uygulanma gerekliliği ve hasta çocuk doğma riski azaltılabilir.


Yorum yaz