
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. RAHMİ KARAKUŞ
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Gazzâlî’nin hakikat arayışında bilgi-mantık ve iman ilişkisi
ÖZET Gazzâlî’nin ‘hakikat arayışı’, düşüncesinin felsefi olarak değerlendirilmesindeki en önemli etkendir. Çünkü genel bir anlayış olarak felsefenin amacı, hakikat arayışıdır. Ancak Gazzâlî’den sonra İslâm felsefesinde bir gerileme yaşandığı da kabul edilmektedir. Bu anlayışa göre Gazzâlî’den sonra felsefe gerilemiş, tasavvuf ise felsefeleşmiştir. Bu durumun nedeni ise onun filozoflara yönelttiği eleştirilerde görülmektedir. Onun eleştirilerinin, felsefenin olumsuz algılanışına dair bir etkide bulunduğunu düşünmek mümkündür. Ancak tasavvufun felsefi bir karakter almasmda, Gazzâlî’nin etkisini anlamak için faklı bir bakış açısı gerekmektedir. Bu nedenle onun, hakikat arayışında akla, bilgiye, mantığa ve imana nasıl bir fonksiyon verdiği ortaya konulmalıdır. Bu da onun düşünce sisteminin temelindeki felsefi karakteri gösterir. Tezin amacı, bilgi, mantık ve imanın Gazzâlî’nin hakikat arayışmda felsefi bir sorgulama olarak nasıl kullanıldığını açıklamaktır. Araştırmada izlenen yol, tarihi yöntem ve kritiktir. Tezin adı, “Gazzâlî’nin Hakikat Arayışmda Bilgi Mantık ve İman İlişkisi”dir. Araştırmanın sonucunda Gazzâlî’nin hakikat arayışının bilgi, mantık ve iman ilişkisinde, dereceli ve sistemli bir süreci yansıttığı görülmektedir. İman yanında bilgi ve mantıkta hakikat arayışında kullanılmaktadır. Ancak bilgi, mantık ve imanın hakikat arayışındaki alanları birbirinden ayrı ve aym zamanda, birbirlerini tamamlayan bir aşama gibidir. Çünkü Gazzâlî’de akıl ve vahiy bilgisi, birbirlerini tamamlayıcı olarak görülmektedir. Sonuçta akim idrâk edemeyeceği bir hakikat tasavvuru ortaya çıksa da bu, hakikat arayışındaki sistemli akışı bozmamaktadır. Hakikat arayışı, kesin ve açık bir biçimde ortaya konmuştur. Bu bilinemezci ancak yine de kuvvetli bir hakikat tasavvurudur. Çünkü temelinde, genel olarak felsefeye ve özel olarak da bilgi teorisine bağlı bir sorgulamayı içermektedir. Anahtar Kelimeler : Hakikat Arayışı, Akıl, Kesin Bilgi, Mantık, İman. iv
Platon’un ahlak düşüncesinin evrilmesi
ÖZET Anahtar Kelimeler: Platon, Sokrates, Etik, Erdem, Antik Felsefe Platon’un yazdığı diyaloglar “gençlik”, “geçiş”, “olgunluk”, ve “yaşlılık” dönemlerine ayrılmaktadır. O, ahlak öğretisinin temel kavramlarını, bu dönemlerde yazdığı diyaloglar içinde geliştirir. Bu nedenle Platon’un ahlak düşüncesinin gelişim aşamalarım görmek için diyalogların gelişim sürecini izlemek zorundayız. Platon’un gençlik diyalogları hocası Sokrates’in düşüncelerini savunduğu eserlerdir. Bu eserlerde Platon da hocası gibi sofistlerle hesaplaşır. Onun tartıştığı felsefe sorunları, kendi ahlak öğretisinin temelini oluşturacak olan “erdem” ve epistemolojisini oluşturacak olan “bilgi” sorunudur. Erdemin birliği ve çokluğu, tek tek erdemler ile genel erdem tanımı arasındaki ilişki, erdemin bilgi değeri ve öğretilebilirliği çözümlenmeye çalışılan temel problemlerdir. Erdemin bilgi ile ilişkisi onun bütün diyaloglarında dile gelen argümanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Platon’un kendi özgün felsefesini “geçiş dönemi” diyaloglarında kurmaya başladığı görülebilir. O, erdemli yaşamı en yüksek iyiye ulaşmak olarak tanımlamıştır. Buna göre erdem, iyiyi bilgi yoluyla gerçekleştirmektir. Bu nedenle iyi kavramından idea düşüncesine geçmiştir. Geçiş dönemi diyaloglarında dile getirilen mutluluğun toplumsal bir düzen ile gerçekleşebileceği düşüncesi, olgunluk dönemi diyaloglarında daha çok işlenmiştir. Bu son dönem diyaloglarında Platon bireysel ahlak yerine toplumsal ahlak düşüncesini geliştirmiştir. Bu düşünceye göre ahlaki iyiye göre düzenlenen bir yasa sayesinde devlet, her bir yurttaşın erdemli ve mutlu bir yaşam yaşamasını sağlayabilir. Bu, devletin görevidir. Devlet adamı da erdemli ve bilge olmalıdır. Platon sonuçta erdem, bilgi, en yüksek iyi, doğru yasa ve erdemli devlet adamı arasında bir ilişki kurarak ahlak düşüncesini tamamlar. m
Pre-sokratik felsefede ‘yokluk’ düşüncesi
ÖZET Pre-sokratik felsefe, felsefî düşüncenin ilk ortaya çıktığı kabul edilen dönemdir. Dönem, kısa bir zaman dilimini ihtiva etmesine rağmen son derece renkli bir karaktere sahiptir. Bu renklilik birbirleriyle çok kısa zaman aralıkları ile yaşamış filozofların düşüncelerinin farklılıklarında görülebilir. Çalışma, ‘yokluk’ kavramını merkeze alarak söz konusu dönemi bir ‘yeniden okuma’ girişimidir. Bu bağlamda yokluk kavramından hareketle ‘varkk’a bakılmış, bu bakış açısına bir hazırlık olması amacıyla felsefe tarihinde yer alan belli başlı filozofların varlık sınıflandırmaları üzerinde durulmuş ve bu donem için geçerli olma iddiasını taşıyan bir varlık sınıflandırılması yapılmak suretiyle tartışma karara bağlanmaya çalışılmıştır. Yapılan sınıflandırmada varlık, ontik, epistemik ve nicelik perspektiflerinden ele alınmış ve bu perspektifler doğrultusunda varlığın nasıl anlaşılabileceği açıklanmaya çalışılmıştır. Dönem içerisinde varlık kavramına bakışları itibarıyla Batı Anadolu, Elea ve Pluralist olarak isimlendirilen üç farklı gelenek birbirinden ayırt edilmiş, bu gelenekler içerisinde yer alan filozofların görüşleri ortaya konulmuş ve bu görüşler ile yapılan varlık sınıflandırılmasında^ varlık türlerinin hangüerinin anlatılmak istendiği hakkında fikir üretilmiştir. Anahtar Kelimeler: Pre-sokratik, varhk, varlık sınıflaması, mutlak varlık, göreli varlık, yokluk, mutlak yokluk, göreli yokluk iv
DOÇ. DR. RAHMİ KARAKUŞ İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
DOÇ. DR. RAHMİ KARAKUŞ İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
– 2012
Sûfî Araştırmaları – Sufi Studies | SAYI 1
3
SÛFÎ
ARAŞTIRMALARI
SUFI STUDIES
Sufî Araştırmaları – Sufi Studies
Cilt/Volume: 1 Sayı/Issue: 1 Kış/Winter 2010
ISSN 2146-1449
MANİSA
Yılda iki sayı yayımlanan ulusal hakemli bir dergidir.
Sûfî Araştırmaları-Sufi Studies
Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği'nin yayın organıdır.
Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
4
Sûfî Araştırmaları – Sufi Studies | SAYI 1
5
YAYIN KURULU
Esin ÇELEBİ BAYRU (Uluslararası Mevlânâ Vakfı II. Başkanı)
Prof. Dr. Rahmi KARAKUŞ (Sakarya Üniversitesi)
Prof. Dr. Himmet KONUR (Dokuz Eylül Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Nuri ŞİMŞEKLER (Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araş. Ens. Md.)
Yrd. Doç. Dr. Cahit TELCİ (Celal Bayar Üniversitesi)
BİLİM KURULU
Prof. Dr. Namık AÇIKGÖZ (Muğla Üniversitesi)
Prof. Dr. Mehmet AKKUŞ (Ankara Üniversitesi)
Prof. Dr. Rami AYAS (Dokuz Eylül


Yorum yaz