
-
Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 216 578 0000
- http://www.yeditepe.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. MARCUS GRAF
Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Quoting artworks: Historical development of art appropriation Sanat yapıtlarını alıntılamak: Sanat temellüğünün tarihsel gelişimi
Sanatçıların başka sanatçılara ait yapıtlardan alıntılar yaparak yeni yapıtlar üretme yöntemi olarak tanımlanan sanat temellüğünün başlangıcı tarihin en eski dönemlerine uzanmakla birlikte, zaman içinde geçirdiği çeşitli değişimlerle günümüzde de devam etmektedir. Bu tezin amacı sanat tarihsel bir perspektiften bakarak bu pratiğin izini sürmek, başlıca sebeplerini saptamak ve geçirdiği değişimleri ağırlıklı olarak Batı sanat tarihinin çeşitli dönemlerinden seçilen örneklerle günümüze değin incelemektir. Sanat temellüğü ve yakın anlamlı çeşitli terimlerin tanımlarıyla başlayan araştırma, izleyen bölümde bu pratiğin kopya yoluyla öğrenme, ustalara saygı, belgeleme, parodi, yorum, modernist nosyonların eleştirisi, güncellik kazandırma gibi başlıca amaçlarını irdelemekte, kimi sebeplerin yüzyıllar geçmesine rağmen hâlen etkili olduğu, kimilerinin ise geçerliliğini yitirdiği ve bir döneme ait olarak kaldığı görülmektedir. Sonraki bölüm, sanat tarihine referanslarda bulunan yapıtlarda ilk kez eleştirel bir tutumun gözlenmesi nedeniyle bir kırılma noktası olarak belirlenen on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısını başlangıç kabul ederek sanat temellüğü yönteminin tarihsel gelişimini günümüze değin kronolojik olarak değerlendirir. Sanat temellüğünün yeni bir yöntem olmadığı, tarihin her döneminde sanatçıların bu yöntemden faydalandıkları, ancak zaman içerisinde sanat temellüğünün giderek daha eleştirel bir boyut kazandığı, çok çeşitli meselelere dikkat çekmek ve bilinç oluşturmak için araçsallaştırıldığı sonucuna varılmıştır.
Corporate contemporary art collections in Western Europe and Turkey Batı Avrupa ve Türkiye’de çağdaş sanatta kurumsal koleksiyonculuk
Günümüzde kurumlar, kültür ve sanat alanındaki yatırımlarını sosyal sorumluluk çerçevesinde yaparak kurum koleksiyonları oluşturmakta ve bu noktada bazı kurumlar farklılaşmayı tercih ederek yenilikçi, öncü ve yaratıcı olan çağdaş sanata yönelmektedir.Bu bağlamda, bu tez, Batı Avrupa ve Türkiye?de kurum koleksiyonlarının oluşum sürecini tarihsel ve koleksiyon oluşturmadaki motivasyonlar açısından ele alarak çağdaş sanat alanında kurumsal koleksiyon oluşturan kurumların Batı Avrupa ve Türkiye?deki örneklerini, koleksiyonları, koleksiyon politikaları açısından ele alarak koleksiyon oluşturmadaki motivasyonlarının ortak ve farklı yönlerini ortaya çıkarmaktadır. Avrupa?da 18.yy?a gelinceye kadar sanat ve kültür alanında faaliyet gösteren, özel koleksiyonlar oluşturan kişiler krallar, dükler ve onlar gibi asil soydan gelen aristokratlar iken, 18.ve 19.yy?da gelişen Sanayi Devrimi ile beraber sermaye birikimi gerçekleşerek herhangi bir sosyal statüye sahip olmadığı için aristokrasi kesiminin içinde yer alamayan yeni bir zengin sınıf doğmuş ve bu zengin sınıf koleksiyonlar oluşturarak aristokrasiyle statüsünü eşleştirme çabası içine girmişlerdir. Bu süreçte, sanatçıları destekleyerek, onları istihdam ederek, bir çeşit koruma altına alarak, üretimlerine olanak sağlayarak hamilik görevi üstlenmiş, isimlerini yaşatmak ve geleceğe taşımak niyetiyle oluşturdukları özel koleksiyonlarını müzeye dönüştürerek kurumsallaştırmışlardır. Türkiye?de ise Cumhuriyet?in ilk yıllarında koleksiyonculuğa yönelecek ekonomik ve kültürel birikime sahip kesimin olmaması Türk sanatının devlet himayesinde gelişmesine neden olmuş, devlet koleksiyonlar oluşturarak, müzeler açarak sanata ve sanatçıya destek olmuş ve hamilik görevini üstlenmiştir. 1930?lu yıllarda Cumhuriyet rejiminin pekişmesiyle devletin kültürel, siyasi, ekonomik alanlarda modernleşme çabasıyla kamu bankalarının ve sonrasında özel bankaların sergilerden eser almaya başlaması Türkiye?de ilk kurumsal koleksiyonculuğun bankacılık sektöründe başlamasına vesile olmuştur. Dolayısıyla, Avrupa?da bireysel sanat hamiliği ile beraber kurumsal koleksiyonculuk gelişirken, Türkiye?de kurumlar vasıtasıyla özellikle bankalarla bir gelişim göstermiştir. Günümüzde ise hem Batı Avrupa ve Türkiye?de sanat hamiliğinin yerini artık ekonomik anlamda büyük kurumlar almış ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri adı altında hamilik görevini yürütmektedirler.Kurumların kurum koleksiyonu oluşturmadaki motivasyonlarında, şirketin çalışanlarına, müşterilerine ileri derecede sofistike, yenilikçi, ilerici, gelişmiş, prestij sahibi olan güçlü ve büyük firma imajı verme, pozitif, enerjik, entellektüel, dinamik, yaratıcı bir atmosfer sunma, çalışanların motivasyonlarını ve yaratıcılıklarını arttırma, toplulukta prestij kazanma, şirket sahibinin entellektüel olduğunu gösterme, şirket sahibinin sanata olan tutkusu ve sevgisi, kurumsal iletişim ve reklam aracı olarak kullanma, yatırım aracı olarak görme, sanata ve sanatçıya destek olarak sanatın ve sanatçının paylaşılmasına, bir anlamda kültürün de paylaşılmasına aracılık etme etkili olmaktadır.
DOÇ. DR. MARCUS GRAF İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
DOÇ. DR. MARCUS GRAF İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
Genco Gülan : Kavramsal Renkler
3sayfa
Genco Gülan : Kavramsal Renkler
sayfa3
Marcus Graf
Genco Gülan:
Kavramsal Renkler
Sanatçı ile Söylesi
Seçme Makaleler
DVD
2
Istanbul 2008çaùdaü sanat
Genco Gülan : Kavramsal Renkler
ÇEVİRİ: Bengi Gün, Tezer Gülan, Yeşim Özsoy Gülan, Okyanus Ezgi Göç, Emrah Irzık
PRODÜKSİYON: Özer Aslan, Ekin Anıl
PROJE ASİSTANLARI: Burcu Kızılırmak, Pınar Sönmez, Seda Ütügen, Gökhan Toptaş
REDAKSİYON: Pınar Yılmaz, Gökçe C. Akyıldız, Yeşim Özsoy Gülan, H. Can Kurban
SANAT DANIŞMANI: Vahit Tuna
GRAFİK: Özlem Aslan, Filiz Pekiyici
TASARIM, UYGULAMA: Ebru Özbakır
BASKI: A4 Ofset Donanma Sokak, No:16 Kağıthane, İstanbul, 34418 TR.
1. Basım: Şubat / 2008 Baskı Adedi: 500
ISBN: 978-9944 – 0160-0-1
Ek: Etkleşimli DVD Çığlık (Scream) ,Genco Gülan 2005
KAPAK: Nevist. 2005. Uzun metrajlı video. 90 dakika. Galatasaray ve Galata arasındaki yer altı tünellerindeki çekimler
sırasında bir kare. (Fotoğrafçı: M. Deniz Seven)
ARKA


Yorum yaz