
-
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. İBRAHİM ÇAPAK
Üniversite: Sakarya Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İslam felsefesi (TR)
2. Önerme (TR)
3. Mantık (TR)
4. Kıyas (TR)
5. Kavramlar (TR)
6. Er-Risaletü?l-Kübra Fi?l-Mantık (TR)
7. Cürcani (TR)
8. Curcani (EN)
9. Er-Risaletü?l-Kübra Fi?l-Mantık (EN)
10. Concepts (EN)
11. Comparison (EN)
12. Logic (EN)
13. Proposition (EN)
14. Islamıc p (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Cürcâni’nin er-Risâletü’l-Kübrâ Fi’l-Mantık adlı eseri üzerine bir inceleme
Tezimizin konusunu, XIV. yüzyılın büyük düşünürlerinden olan Seyyid Şerif Cürcâni’nin mantık ilmine dair yazmış olduğu er-Risâletü’l-Kübrâ Fi’l-Mantık adlı eseri ve değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Tezimiz giriş ve üç bölümden meydana gelmektedir. Giriş bölümünde tezin konusu, önemi, amacı ve yöntemi hakkında bilgi verildi. Tezin birinci bölümünde, döneminde İslam coğrafyasında okutulan bütün ilimlere dair eserler vererek şöhret bulmuş, kendi zamanından son yüzyıla kadar birçok ilim adamının yetişmesinde etkisi olmuş Seyyid Şerif Cürcâni’nin hayatını, yaşadığı dönemin ilmi ve siyasi durumunu, ilmi kişiliğini ve eserleri hakkında bilgi vermeyi amaçladık. İkinci bölümde er-Risâletü’l-Kübrâ Fi’l-Mantık adlı eser çerçevesinde Cürcâni’nin mantık görüşlerini değerlendirdik. Bunu yaparken gerekli gördüğümüz yerlerde Aristoteles, Farabi, İbn Sina, Gazali ve Cürcâni’nin çağdaşlarının görüşlerine de yer verdik. Tezin üçüncü bölümünde eserin tercümesini yapıp gerekli gördüğümüz yerlerde tercümenin daha iyi anlaşılması için genişletmeye çalıştık. Üç nüshayı örnek alarak oluşturduğumuz eserin Arapça tahkikli metnini ve uygun olacağını düşünerek yazma halinde bulunan orijinal metni de ek kısmında verdik. Anahtar kelimeler: Seyyid Şerif Cürcâni, Mantık, Önerme, Kıyas
İsmail Müfit Efendi’nin Şerhu Ahlâk-ı Adudiyye adlı eser, İslam’da felsefî ahlâk geleneğini devam ettiren Adudiddin Îcî’nin muhtasar ahlâk risalesine yazılan bir şerh olup, İslam ahlâk düşüncesine katkılarını ortaya çıkarmak ve eseri tanıtmak tezimizin amacıdır. Osmanlı döneminde pek çok ilim alanında yazılmış fakat ne yazık ki raflarda kalıp unutulmaya yüz tutmuş sayısız şerh vardır. Çalışmamızın bir amacı da İsmail Efendi’nin bu şerhini gün yüzüne çıkarmak ve kısmen de olsa bu boşluğu doldurmaktır. Felsefî ahlâk alanında yazılan bu eseri daha iyi anlayabilmek ve konuyu asıl temellerine oturtabilmek için İslam’da ahlâk düşüncesinde ortaya çıkan kelamî, tasavvufî ve felsefî ahlâk teorilerinin niteliklerini açıklamaya çalıştık. Tarihsel sürekliliğin kavranması için klasik dönemdeki belli başlı filozofları ve ahlâk eserlerini kısaca tanıtmaya çalıştık. Osmanlı’nın genel ahlâk anlayışını ve müellifin yaşadığı dönemde ahlâka etki eden faktörlere ışık tutmaya çalıştık. Ayrıca eserin konumunu belirleyebilmek adına Osmanlı dönemindeki felsefî ahlâk literatürüne de kısaca değindik. Temel ilkeler ve maksatlar, ahlâkın korunması ve kazanılması, ev idaresi ve devlet yönetimi başlıklı dört makaleden oluşan şerhin tercümesini ayrı bir bölümde verdik. İsmail Müfit Efendi’nin ilimler tasnifini, ahlâk ilminin bu tasnifte durduğu yeri, ahlâkın önemini ve ahlâkın tanımını açıkladık. Ahlak ilmi, ev idaresi ve devlet yönetimi konularını sistematik şekilde ele alan Tûsî ile müellifin eserini genel hatlarıyla kıyaslamaya ve gerekli görülen durumlarda diğer ahlâkçıların görüşlerine yer vermeye çalıştık. Bunu yaparken de müellifin katkılarını ortaya koymaya gayret gösterdik. Ahlâkın değişip değişmeyeceği, temel erdemlerin kaç olduğu gibi ahlâk felsefesinde tartışılan konularda İsmail Müfit’in hangi görüşte yer aldığını tespit etmeye çalıştık. Ahlâkın korunması için gerekli olan şartları ve ahlâkî hastalıkların tedavi yöntemlerini açıklamaya çalıştık. Ev idaresi konusunda ailenin önemi ve kurulma amacını, mal, anne-baba, çocuklar ve hizmetçilerden oluşan aile yapısını tanıtmaya çalıştık. Malın durumundan, eşlerin birbirine karşı vazifelerinden, hizmetçilerin gerekliliğinden ve çocuğun eğitimine kısaca değindik. Özellikle de kız çocuğunun eğitiminin ihmal edilmesi üzerinde durduk. Devlet yönetimi konusunda toplumsallaşmanın ve yardımlaşmanın gereğinden ve devlet düzenine duyulan ihtiyaçtan, hükümdarın devleti yönetirken uyması gereken şartlardan, halkın sorumluluklarından ve hükümdarın emsal sınıfına karşı tutumundan bahsetmeye çalıştık. Bu konuda Tûsî ile müellifin farklılaştığı noktaları tespit etmeye çalıştık.


Yorum yaz