
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. FERAY SOYUPEK
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI
2. Karpal tünel sendromu (TR)
3. Fizik tedavi (TR)
4. Elektromiyografi (TR)
5. Bilek (TR)
6. Ateller (TR)
7. Resonberg benlik saygısı ölçeği (TR)
8. Miyokard enfarktüsü (TR)
9. Splints (EN)
10. Wrist (EN)
11. Electromyography (EN)
12. Physical therapy (EN)
13. Carpal tunnel syndrome (EN)
14. Traction (EN)
15. Myocardial infarction (EN)
16. Rosenberg self-esteem scale (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Karpal tünel sendromunda transvers karpal ligaman traksiyonunun etkinliği The efficacy of traction of transverse carpal ligament in carpal tunnel syndrome
Çalışmamızda idiyopatik karpal tünel sendromu (KTS) tedavisinde transvers karpal ligaman traksiyonunun klinik ve elektrofizyolojik olarak etkinliğini araştırmayı hedefledik. Çalışmaya anamnez, fizik muayene ve elektrodiagnostik çalışmalarla idiopatik KTS tanısı konulan 36 hasta (63 el) alındı. Hastalar Grup 1 ve Grup 2 olmak üzere iki gruba ayrıldı. Grup 1’deki 32 ele C-TRAC? karpal tünel tedavi sistemi kullanılarak, 180 mmHg basınç ile traksiyon uygulandı. Grup 2’de yer alan 31 ele ise 20 mmHg basınç ile traksiyon uygulandı. Traksiyon, iki hafta boyunca günde üç kez uygulandı. Ayrıca tüm ellere, iki hafta boyunca el bileği splinti uygulandı. Hastalar, tedavi öncesinde, 2 haftalık tedavi programı sonunda ve 6. haftada yapılan kontrollerde Vizuel Analog Skala (VAS) Ağrı, VAS Uyuşma, VAS Karıncalanma, Tinel Testi, Phalen Testi ve Boston Karpal Tünel Sorgulama Anketi (BKTSA) ile değerlendirildi. Tedavi öncesinde ve 6. haftadaki kontrollerde, hastalar Semmes-Weinstein Monofilaman Testi (SWMT) ile ve elektrofizyolojik parametreler için elektromiyografi (EMG) ile değerlendirildi. 180 mmHg basınç ile traksiyon uygulanan grupta (Grup 1) tedavi sonrasında Tinel ve Phalen testlerinde düzelme oldu (p<0.001). 2. ve 6. haftalarda VAS ağrı, uyuşma ve karıncalanma skorlarında da düzelme görüldü. BKTSA semptom şiddeti ve fonksiyonel durum skorlarında azalma tespit edildi. 20 mmHg basınç ile traksiyon uygulanan grupta (Grup 2) ise 2. hafta sonunda BKTSA skorlarında artış izlendi. Grup 1'de median sinir liflerinde motor ve duyusal amplitüd ve sinir iletim hızı ile SWMT'de düzelme görüldü. 180 mmHg basınç ile uygulanan transvers karpal ligaman traksiyonu, semptomlar, fonksiyonel durum, duyusal ve elektrofizyolojik parametreler üzerine etkili olması nedeniyle KTS'de basit ve ekonomik bir alternatif tedavi yöntemi olabilir.
Miyokart infarktüsü geçirmiş hastalara uygulanan kardiyak rehabilitasyonun benlik saygısı üzerine etkisi ve benlik saygısını etkileyen faktörler The effects of cardiac rehabilitation on self esttem in the patients suffering from myocard infarctus and the predictors of self esteem
Miyokart İnfarktüsü Geçirmiş Hastalara Uygulanan Kardiyak Rehabilitasyonun Benlik Saygısı Üzerine Etkisi ve Benlik Saygısını Etkileyen Faktörler Bu çalışmanın amaçları; miyokard infarktüsü (Mİ) geçirmiş hastalarda benlik saygısı, yaşam kalitesi, depresyon, anksiyete ve başa çıkma tutumlarını incelemek, kardiyak rehabilitasyon (KR) programının benlik saygısı, yaşam kalitesi, depresyon, anksiyete ve başa çıkma tutumları üzerine etkisini araştırmak ve benlik saygısını etkileyebilecek değişkenleri saptamaktır. Çalışmaya Mİ geçiren 20 hasta ile 20 sağlıklı kontrol birey dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, eğitim ve mesleki durumları, eşlik eden kronik hastalıkları, alkol ve sigara kullanımı, uyku bozukluğunun varlığı, diyet tedavisi, Mİ geçirme tarihleri ve yaşadığı alanların özelliği sorgulandı. Benlik saygısı, depresyon, anksiyete, başa çıkma tutumları ve yaşam kalitesi düzeylerini tespit etmek amacıyla sırasıyla Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), Beck Depresyon Envanteri (BDE), Durumluluk (STAI-1) ve Sürekli (STAI-2) Anksiyete Ölçekleri, COPE (Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği) ve Hacettepe Yaşam Kalitesi Ölçeği (HYKÖ) kullanıldı. Mİ grubundan 10 hasta kardiyak rehabilitasyon (KR) programına dahil edildi ve KR grubu olarak adlandırıldı. Diğer 10 hasta KR almayan gruba dahil edildi. KR grubuna rehabilitasyon programı sonunda, KR almayan gruba da 8. haftanın sonunda ölçekler tekrar doldurtuldu. Mİ grubu ve kontrol grubu arasında yaş, VKİ, mesleki durum, eğitim düzeyi, eşlik eden kronik hastalıklar, uyku bozukluğu, alkol ve sigara alışkanlığı açısından fark yoktu. RBSÖ D1 alt ölçeği, RBSÖ D5 alt ölçeği, HYKÖ, BDE, STAI-1 ve STAI-2 skorlarının karşılaştırılmasında kontrol grubu lehine olumlu sonuçlar elde edilmiştir (Mİ: 1,95 ± 1,46, Kontrol: 0,30 ± 0,47, p<0.001), HYKÖ (MI: 135.55 ± 22.94, Kontrol:178,15 ± 18,88, p<0.001), STAI-1 (Mİ: 43,50 ± 6,64, Kontrol: 36,60 ± 5,12, p<0.001), STAI-2 (MI: 48,60 ± 5,72, Kontrol: 40,90 ± 5,99, p<0.001) ve BDE (MI: 15,05 ± 7,49, Kontrol: 4,50 ± 6,15 p<0.001). KR alan Mİ hastalarında 8 haftalık rehabilitasyon programı sonrasında HYKÖ, BDE, STAI-1, STAI-2, RBSÖ D1, D2 ve D5 alt ölçeklerinde anlamlı düzeyde iyileşme saptandı (p< 0.05). Mİ hastalarında RBSÖ D1 ile RBSÖ D5, COPE 14, COPE 11 ve BDE arasında korelasyon saptandı (p<0.05). RBSÖ D1 alt ölçeğinin önemli belirleyicisi RSDÖ D5 olarak saptandı. (β:0.665, p=0.001). Sonuç olarak, Mİ geçirmiş hastalarda yaşam kalitesi ve benlik saygısı daha düşük, depresyon ve anksiyete düzeyleri daha yüksekti. KR programının benlik saygısı, yaşam kalitesi, depresyon, anksiyete ve başa çıkma tutumları üzerine önemli etkileri olduğu saptandı. Depresif duygulanımın benlik saygısının önemli belirleyicisi olduğu görüldü.


Yorum yaz