
-
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
- http://tip.sdu.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. ERSİN USKUN
Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
Bölüm: Tıp Fakültesi

ÇALIŞMA ALANLARI

1. İş doyumu (TR)
2. Tükenmişlik (TR)
3. Engelliler (TR)
4. Çevre sağlığı (TR)
5. Pestisitler (TR)
6. Anne sütü (TR)
7. Üniversite öğrencileri (TR)
8. Beslenme incelemeleri (TR)
9. Beslenme durumu (TR)
10. Beslenme alışkanlıkları (TR)
11. Beslen (TR)
12. Yaşam kalitesi (TR)
13. Risk faktörleri (TR)
14. Isparta (TR)
15. Hemşirelik araştırmaları (TR)
16. Hemşirelik (TR)
17. Hemşireler (TR)
18. Ha (TR)
19. Handicappeds (EN)
20. Burnout (EN)
21. Job satisfaction (EN)
22. Mother milk (EN)
23. Pesticides (EN)
24. Environmental health (EN)
25. Body image (EN)
26. Nutrition (EN)
27. Food habits (EN)
28. Nutritional status (EN)
29. Nutrition surveys (EN)
30. University students (EN)
31. Hospitals-public (EN)
32. Nurses (EN)
33. Nursing (EN)
34. Nursing research (EN)
35. Isparta (EN)
36. Risk factors (EN)
37. Quality of life (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Öğrencilerle doğrudan temasın yoğunluğuna bağlı olarak, özel eğitim öğretmenlerinin diğer öğretmenlere oranla tükenmişliği daha fazla yaşamaya yatkın oldukları bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı Isparta ilinde engellilere yönelik hizmet veren kamu ve özel eğitim kurumlarında çalışan meslek gruplarında tükenmişlik düzeyinin belirlenmesidir. Kesitsel tipteki bu çalışmanın evrenini 2009 yılında Isparta ilinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel ve kamu eğitim kurumlarında görev yapan değişik meslek gruplarına mensup bireyler oluşturmaktadır. Evrenin %93.7’sine ulaşılmıştır (n:134). Araştırma grubunun verileri sosyo-demografik özelliklerini, meslek ve çalışma yaşamı ile ilgili durumlarını belirleyen araştırmacı tarafından hazırlanmış olan bir anket, Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve Hackman İş Doyumu Ölçeği kullanılarak toplandı. Araştırmanın verileri SPSS 9.0 istatistik programı ile değerlendirildi. Verilerin analizinde; tanımlayıcı istatistikler, ki-kare, bağımsız iki grup ortalamaları t testi, varyans analizi, Pearson ve Spearman korelasyon testleri kullanıldı. İleri analizlerde lineer regresyon analizi yapıldı. İleri analizlerde, iş arkadaşlarından görülen desteğin, üstlerinden takdir görme durumunun, gelirinden memnun olma durumunun ve mesleğinin toplumda değerli görülmesi durumunun iş doyumunu artırıcı yönde ilişkili olduğu belirlendi. Bireyin kurumdaki diğer çalışanlarla ilişkisinin olumlu yönde değişmesi, `kişisel başarı’yı azaltıcı bir değişken olarak belirlendi. İleri yaş, mesleğini kendine uygun bulma, mesleğini tekrar seçme isteği ve mesleğinde ilerleme olasılığının duygusal tükenmeyi azalttığı yönünde bir ilişki belirlendi. Ülkemizde ve bölgemizde engellilere yönelik meslek elemanlarının açığını kapatmaya yönelik politikalar geliştirilmelidir. Engelli bireylerle çalışan meslek gruplarının çalışma hayatında daha uzun ve daha verimli çalışmalarını sağlamak için tükenmişliği azaltıcı, iş doyumunu artırıcı tedbirler alınmalıdır. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, iş doyumu, engellilik
Isparta’da anne sütünde DDT ve metabolitlerinin kalıntı analizleri
Bu çalışma Isparta il merkezinde doğum yapan annelerin anne sütlerinde DDT ve metabolitlerinin kalıntılarının tespiti, varsa DDT kaçak kullanımlarının yoksa da ileride muhtemel kullanımların veya maruziyetlerin tespitinde Isparta bölgesi için temel bir çalışma olması, kalıntı düzeylerinin annenin diyet, yaşadıkları bölge, yaşam tarzları ile ilişkilerinin değerlendirilmesi, metabolit düzeylerinin çocuğun doğum ağırlığı arasındaki ilişkinin araştırılması amaçları ile planlanmıştır. Araştırmayı kabul eden, en az 5 yıldır Isparta’da ikamet eden ve 40 günden daha az süre öncesinde doğum yapmış 160 anneden emzirme sonrası, her iki memeden toplam 20-40 cc anne sütü sağılarak süt örnekleri toplandı. Annelerin diyet alışkanlıklarını ve pestisit maruziyet düzeylerini tespit etmek amacı ile hazırlanan anket yüz yüze görüşme metodu ile uygulandı. Annelerin yaş ortalaması 27.1 ± 5.3 idi. Yarısına yakını ilköğretim birinci kısım mezunu idi. Yüzde 88.8’i ev hanımı idi. Eş mesleklerine bakıldığında en sık serbest meslekle uğraşanlar görülmekteydi. Annelerin her birine ortalama 2.3±1.4 gebelik, 1.9±1.1 yaşayan çocuk sayısı düşmekteydi. Gebelik boyunca ortalama 12.1 ± 4.7 kg almışlardı Yüzde 12.5’i evinde bitki, evcil hayvan veya haşerelere karşı ilaçlama yaptığını, % 25.6′ sı içmek için hazır su kullandığını sadece % 3.8’i yemek yaparken de hazır su kullandığını belirtti En çok az tüketilen besin grubu et ve balık iken, en sık tüketilen besin grupları süt ürünleri ve taze meyve olarak bulundu. En sık tüketilen sebze çeşitleri ıspanak, domates, fasulye meyve çeşitleri de portakal, elma, muz bulundu Annelerin ortalama maruziyet puanları 11.0 ± 5.6 olarak hesaplandı. Alınan anne sütü numunelerinin hiçbirinde DDT ve metabolit ürünleri bulunmadı. Bu da 1985 yılında ülkemizde DDT kullanımı yasaklandıktan sonra Isparta bölgesinde kullanımının görülmediğini göstermektedir Anahtar Sözcükler: Anne sütü, DDT, DDT metabolitleri, Isparta, Kalıntı Düzeyleri.
Üniversite öğrencilerinin beden algısı ve yeme tutumları arasındaki ilişki
Araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin beden algısı ile yeme tutumu arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bunun yanında sosyodemografik özellikler ve ağırlık durumu üzerine baskı yapan etmenlerin de beden algısı ve yeme tutumu üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini SDÜ’de birinci öğretimde okuyan 1095 öğrenci oluşturdu. Araştırma verileri beş bölümden oluşan anket ile toplandı. Veriler bilgisayar ortamında, SPSS 17 paket programı ile değerlendirilmiştir. İstatistik analizde tanımlayıcı istatistikler (ortalama, standart sapma ve yüzde dağılımı),Ki Kare, Kruskal Wallis, Mann Whitney U, Pearson Korelasyon ve Spearmen Korelasyon, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Tukey ve bağımsız iki grup arası t-testleri kullanıldı. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 21,2±2,0’ydi. Araştırma grubunun % 59,6’sını kız, % 40,4’ünü erkek öğrenciler oluşturmaktaydı. Öğrencilerin % 74,7’sinin BKİ’si 18,5-24,9 (normal), % 15,3’ünün >25 (kilolu) ve % 9,9’unun <18,5 (zayıf) dir. Öğrencilerin % 67,1'i normal ağırlıkta olduğunu, % 19,5'i kilolu/çok kilolu olduğunu, % 13,4'ü ise çok zayıf/zayıf olduğunu düşünmekteydi. Öğrencilerin yarıdan fazlası (% 57,1) aynı kiloda kalmak isterken, kilo vermek isteyenler grubun üçte birini oluşturmaktaydı (% 31,4). Öğrencilerin, ağırlık kaybetmek için % 30,4'ünün egzersiz, % 21,6'sının diyet yaptığı, % 11,8'inin öğün atladığı, % 2,3'ünün kendini kusturduğu saptandı. Öğrencilerin çoğu ağırlık kaybı için medyadan edindiği bilgileri kullanmaktaydı. Öğün atlama yaygındı ve (% 78,9) en sık atlanan öğün kahvaltıydı (% 49,3). Yaş arttıkça beden algısı puanının azaldığı belirlendi. Kız öğrencilerde beden algısı puanı düşüktü. Sınıf ilerledikçe beden algısı puanının düştüğü görüldü. Ailenin gelirinin ve aylık harçlık miktarının artmasıyla beden algısı puanının arttığı belirlendi. Öğrencilerin ağırlığı ile ilgili düşüncelerinin beden algısı puanlarını etkilediği, aynı kiloda kalmak isteyenlerin beden algısı puanının daha yüksek olduğu tespit edildi. Kilolu öğrencilerin yeme tutum puanları düşüktü. Öğrencilerin ağırlığı ile ilgili düşüncesine göre yeme tutum puanı arasında farklılık olduğu ve kilo vermek isteyenlerin yeme tutum puanının düşük olduğu belirlendi. Arkadaşları tarafından kilolu/çok kilolu olarak değerlendirilenlerin yeme tutum puanları düşüktü. Öğrencilerin beden algısı puanı arttıkça yeme tutum puanı da artmaktaydı Bu araştırmanın sonucunda üniversite öğrencilerinin beden algısı ile yeme tutumu arasında ilişkinin olduğu, beden algısını etkileyen faktörler bulunduğu, öğrencilerin düşük beden algıları nedeniyle kilo kaybetmek üzere çeşitli yöntemlere başvurdukları ve bu yöntemleri uzman olmayan kişilerden etkilenerek uyguladıkları görüldü. Kişileri diyete teşvik etmek yerine hayatlarında sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlayacak doğru bilgiler verilmelidir. Ebeveynlerin, arkadaşların ve medyanın gençler üzerindeki etkisi göz önüne alınmalı ve aileler bu konuda eğitilmeli ve medya daha dikkatli olmalıdır. Anahtar Kelimeler: beden algısı, üniversite öğrencileri, yeme tutumu.
Isparta il merkezi kamu hastanelerinde çalışan hemşirelerin çalışma ortamı riskleri, risk algıları ve yaşam kalitesi ile ilişkisi. Bu araştırmanın amacı; Isparta il merkezi kamu hastanelerinde hemşire olarak çalışan sağlık çalışanlarının çalışma ortamındaki risklerin ve çalışanların risk algılarının belirlenmesi ve risk algıları ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Isparta il merkezi kamu hastanelerinde hemşire olarak çalışan 939 sağlık çalışanı oluşturdu. Araştırma verileri üç bölümden oluşan anket ile toplandı. Veriler bilgisayar ortamında SPSS 15.0 paket programı ile değerlendirildi. İstatistiksel analizde tanımlayıcı istatistikler (ortalama, standart sapma ve yüzde dağılımı), t testi, Spearman ve Pearson korelasyon ve lineer regresyon analizleri kullanıldı. Araştırma grubunun yaş ortalaması 34,0±7,2?ydi. Yüzde 92,5’i kadın % 51,9’u lisans mezunuydu. Araştırma grubunun sorgulanan fiziksel risklerden en çok gürültüyü ( % 74,9) ; ergonomik risklerden en çok uygun olmayan duruşu (% 63,6), biyolojik risklerden en çok kan ve vücut sıvıları ile yakın teması (% 90,1), kimyasal risklerden en çok çeşitli temizlik maddelerine maruz kalmayı (% 65,5), psiko-sosyal risklerden en fazla stresi ( % 95,3) algıladığı belirlendi. Araştırma grubu sorgulanan 11 fiziksel riskten ortalama 4,0±2,5?ini, 6 ergonomik riskten ortalama 2,4±1,8?ini, 4 biyolojik riskten ortalama 3,4±1,1?ini, 11 kimyasal riskten ortalama 3,3±1,1?ini ve 7 psiko-sosyal riskten ortalama 4,1±1,7?sini algılamaktaydı. Araştırma grubunun %68,5?i yaşam kalitesini ?ne iyi, ne kötü? olarak değerlendirmişti. Grubun %31,8?i sağlık durumundan ?hoşnut?tu. Erkeklerin Yaşam Kalitesi Parametreleri?nin her dört alt alanı için (bedensel, ruhsal, sosyal ilişkiler ve kültüre standardize çevre) aldıkları ortalama puanlar kadınlardan yüksekti (sırasıyla; p<0,001, p=0,002, p=0,006, p<0,001 ve p=0,010). Cerrahi/ Yoğun bakımlar ve Acil birimlerinde çalışanların Yaşam Kalitesi Parametrelerinden w-bedensel puan ortalaması Dahili birimler/ Poliklinik/ Tetkik birimleri ve hizmet veren birimlerde çalışanlarınkinden yüksekti (p=0,027). Araştırma grubunun ergonomik risk algıları azaldıkça yaşam kalitesi parametrelerinden bedensel alan ve kültüre standartize çevre alan puanının arttığı belirlendi. Grubun psiko-sosyal risk algısı azaldıkça yaşam kalitesi parametrelerinden bedensel, ruhsal ve kültüre standartize çevre puanlarının arttığı belirlendi. Multivariate analizlerde ergonomik risk algısının bedensel alan ve kültüre standardize çevre alanı yaşam kalitesi ile ters yönde ilişkili olduğu (sırasıyla p=0,043 ve p=0, 009) belirlendi. Psiko-sosyal risk algısının da kültüre standardize çevre alanı yaşam kalitesi ile ters yönde ilişkili olduğu belirlendi (p=0,036). Bu araştırmanın sonucunda araştırma grubunun sorgulanan çalışma ortamı risklerinden birçoğunu algıladıkları ve ergonomik ve psiko-sosyal risk algısının araştırma grubunun yaşam kalitesini etkilediği belirlenmiştir. Bu sonuçlar sağlık çalışanlarının sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek ortam faktörlerinin uygun hale getirilmesi ve risklerin azaltılması için gerekli çalışmaların hastane yönetimlerince yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Özellikle hemşire olarak görev yapan sağlık çalışanlarının çalışma ortamındaki risklere daha açık oldukları düşünülebilir. Bu nedenle, çalışma ortamı riskleri konusunda farkındalık geliştirmelerini ve kişisel koruyucu önlemleri almalarını sağlamaya yönelik eğitimlerin verilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: hemşireler, çalışma ortamı riskleri, risk algısı, yaşam kalitesi.
DOÇ. DR. ERSİN USKUN İLE İLGİLİ SAYFALAR VE DÖKÜMANLAR
DOÇ. DR. ERSİN USKUN İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZGEÇMİŞ VE MAKELELER
…………………………..19
Aylin KAYA, Doç. Dr. Ersin USKUN
Türkiye'deki Şartlı Nakit Transferi Yardımlarının Bölgesel Dağılımı ………………………………………..37
Ceren Büşra UZUN
Çocuk Beslenmesinde Çinkonun Önemi ve Yetersizliği ……………………………………………………………61
Yrd. Doç. Dr. Melek YAMAN
Özürlülük Alanında Kullanılan Kavramlar Üzerine Genel Bir Değerlendirme ……………………….69
Yrd. Doç. Dr. Yener ŞİŞMAN
Ankara İli Gölbaşı İlçesinde Yaşayan Yetişkin Kadınların Beslenme Alışkanlıkları ……………….87
Dr. Hülya YARDIMCI, Prof. Dr. A. Özfer ÖZÇELİK
Türkiye'de Yaşayan Özürlülerin Eğitim ve Mesleki Profilleri …………………………………………………..103
Dr. Fizyoterapist Tuba CAN, Prof. Dr. Uğur CAVLAK, Ayşegül GALİBA,
Ayhan BAHÇELİ, Cemal MERDAN, Yusuf ÇELEBİ
Sizleri Türkçe ve İngilizce makale, çeviri ve kitap tanıtımlarınızı bizlerle paylaşmaya davet edi-
yoruz. Bilimsel ve titiz bir çalışmanın ürünü olarak


Yorum yaz