
-
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 212 383 7070
- http://www.yildiz.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. ELÇİN MACAR
Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Siyasi tarih (TR)
2. Kısakürek, Necip Fazıl (TR)
3. Büyük Doğu dergisi (TR)
4. Antisemitizm (TR)
5. Antisemitism (EN)
6. Büyük Doğu magazine (EN)
7. Kısakürek, Necip Fazıl (EN)
8. Political history (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
12 Mart muhtıra sürecinde Devrim dergisi’nin rolü
1969 ve 1971 yılları arasında yayınlanan Devrim Dergisi, Türk siyasal düşünce tarihindeki önemli dergilerden bir tanesidir. Dergi şimdiye kadar derinlemesine incelenmemiştir. Devrim ile ilgili yapılan araştırmalar genellikle Yön Hareketi ya da Doğan Avcıoğlu üzerine yoğunlaşmışlar ve kısa bir şekilde Devrim’e yer vermişlerdir. Tüm bu çalışmalar Yön ve Devrim arasındaki devamlılık ilişkisini göstermişlerdir. Ancak bu çalışma diğer çalışmalardan farklı bir bakış açısına sahiptir. Bu tez yalnızca Devrim Dergisini ele almakta ve 12 Mart askeri müdahalesi öncesinde Devrim’in Türk siyaseti ve Türk solu içinde sahip olduğu politik önemi anlamaya çalışmaktadır. Ayrıca tezin ekler bölümünde Devrim yazarlarının tam listesi, dergiye yazma sıklıkları ve derginin dizini yer almaktadır. Devrim Dergisi, tezlerini Kemalizm, anti-emperyalizm ve tam bağımsızlık söylemleri etrafında geliştirmiştir. Devrim yazarları, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’nin çok partili sisteme geçişini ve Demokrat Parti iktidarını etkileri uzun süre devam edecek önemli kırılma noktaları olarak değerlendirmiştir. Bununla birlikte, Devrim çevresi Türkiye’nin 50’li yıllarını ?karşı-devrim yılları? olarak tanımlamışlardır. Bu nedenle Devrim, Demokrat Parti iktidarına son veren 27 Mayıs 1960 darbesi gibi askeri darbelere ciddi bir önem atfetmiştir. Devrim’e göre böyle askeri müdahaleler Kemalist rejimin devrimlerini korumak; Türkiye’nin politik, ekonomik ve sosyal gelişimini sağlayabilmek adına atılması gereken önemli adımlardır. Sonuç olarak Devrim hem Türk siyasi yaşamında hem de 12 Mart döneminde önemli bir role sahiptir.
Türkiye’de çok partili hayata geçiş döneminde azınlık politikaları
Bu çalışma, Türkiye’de çok partili hayata geçiş döneminde azınlıkların durumunu ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Azınlıkların, çok partili hayata geçiş ile birlikte Tek Parti dönemine göre daha rahat koşullar içerisinde yaşamaya başladığı yaygın bir kanıdır; ancak döneme ilişkin gayrimüslim cemaatlerin her birini ele alan kapsamlı bir çalışma mevcut olmadığından, bu düşünce belli başlı birkaç gelişme üzerinden savunulmaktadır. Bu çalışma, bu konudaki açığı bir nebze olsun ortadan kaldırarak, döneme ilişkin bundan sonra yapılacak değerlendirmelerin daha sağlam temeller üzerine oturtulabilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için dönemin bazı gazeteleri taranmış, Amerikan Milli Arşivleri ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde bulunan azınlıklara ilişkin belgeler incelenmiştir. Dönem üzerinde yapılan incelemeden elde edilen bilgilere ve bunların Tek Parti dönemi ile yapılan karşılaştırmasına dayanılarak, azınlıkların çok partili dönemde resmi çevrelerin daha ılımlı politikalarına muhatap oldukları söylenebilir. Bunda, çok partili düzene geçiş ile birlikte yaşanan demokratikleşmenin azınlık politikalarına da yansıması önemli bir nedendir. Gayrimüslimlere yönelik politikaların yumuşamasındaki bir diğer etken, azınlıkların önemli bir oy kaynağı teşkil etmesi olmuştur. Dikkat çeken bir durum da, azınlıklara yönelik politikaların şekillenmesinde devletlerarası ilişkilerin belirleyiciliğidir. Bu durumun etkisiyle, Yahudi ve Rum cemaati çok partili hayata geçiş döneminde siyasi çevrelerle ilişkilerini geliştirmeyi başarmış, Türkiye’nin tehdit olarak gördüğü SSCB’ye göç etme teşebbüsünde bulunan Ermenilere ise resmi makamlarca sürekli şüphe ile yaklaşılmıştır.
12 mart 1971 öncesinde Ant dergisi Ant journal before 12 march 1971
1960 darbesi demokratik olmayan bir girişim olmasına rağmen Türk siyasi hayatının liberalleşmesini sağlamış paradoksal bir harekettir. 27 Mayıs 1960 sonrasında adeta yeniden doğuş dönemi yaşayan Türk soluna paralel olarak gelişen Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1968’e kadar büyük bir ivmeyle devam etmiştir. Kitleselleşen Sol hareket, 1968 yılında öğrenci hareketleri ve Çekoslovakya olayı ile bölünmüş olmakla beraber, TİP’nin bu olaylarda ki parlamentarist tavrı nedeniyle de bir kırılma yaşamıştır. Bu süreçte başlayan soldaki bölünmeler dünyadaki Marksist gelişimle paralel olmadığı gibi Marks’ın yorumlarının da ülke içerisinde daha farklı algılanması, TİP’in pasifsizimi ve gençliğin bir örgüt disiplini içerisinde yönlendirilememesi solun bir daha toparlanamamasına neden olmuştur. Söz konusu dönemde, 1967?1971 yılları arasında yayınlanan Ant dergisi o dönemin sol basını içerisinde önemli bir rol üstlenmiş bağımsızlıkçı, özgürlükçü ve bilimsel sosyalizmi savunmuş ve Türkiye’de sosyalizm bilincinin gelişiminde azımsanmayacak bir rol üstlenmiştir. Aynı zamanda ülke gündemini etkileme ve son dönemlerde sol kadroların siyasal eğitimini gerçekleştirmede önemli katkılarda bulunmuştur. 1960’lı yılların ikinci yarısında Soğuk Savaşın yumuşamasının etkilerinin hızla hissedildiği, öğrenci hareketlerinin ivme kazandığı, solun Batı dünyasında yeniden irdelendiği ve klasik soldan farklı kavramların yer aldığı bu süreçte Ant yine yerli solun pratiklerini fazlasıyla hissettiren ve devam ettiren bir anlayış benimsemiştir. Söz konusu dönemin problematiklerinden yola çıkarak yapılan bu çalışmada Ant dergisinin Türkiye Solunun tartıştığı dönemin sorunsallarından, Adalet Partisine Bakışı, CHP ve Ortanın Solu, Türkiye İşçi Partisi, Üniversite Gençliğinin Siyasallaşması, İşçi Hareketleri ve Doğu Sorunu ile ilgili makaleler tematik olarak incelenmiştir. Ant Ve Dış Politika bölümünde ise yine tematik bir yaklaşımla Kıbrıs Sorunu, Ortadoğu, ABD Ve NATO, SSCB, Çekoslovakya ve Çin konuları ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyalizm, Marksizm, ANT, Kapitalizm, Faşizm
Türkiye’de Antisemitizm ve Büyük Doğu Dergisi Antisemitism in Turkey and Great East Magazine
Bu tezin amacı, Necip Fazıl Kısakürek yönetimindeki Büyük Doğu dergisi üzerinden Türkiye`de antisemitizm olgusunu tartışmaktır. Örneklem olarak bu yayının seçilmesinde, derginin politikasını belirleyen Necip Fazıl’ın Milliyetçilik, İslamcılık ve Muhafazakârlık üçgenindeki duruşu önemli bir faktördür. Ayrıca 1943?1978 yılları arasında, keza Türkiye Tarihi’nin en çalkantılı dönemlerinde yayınlanan derginin Cemiyet kurmak ve hatta partileşmek gibi kurumsal çalışmaları bulunması da etkinliği açısından incelenmesi gereken diğer bir faktördür. Özellikle İslamcı düşüncenin bugün geldiği noktada önemli bir mihenk taşı olması bakımından Büyük Doğu, uzun soluklu yayın dönemiyle irdelenmesi yararlı bir yayın olarak karşımıza çıkmaktadır. Antisemitizm kavramının, ilk etapta böyle bir dergi üzerinden incelenmesi özellikle İslamcı basının antisemitik duruşunun kökenlerinin anlaşılmasında etkili olacaktır. Bu amaçla çalışmada öncelikle antisemitizmin kavram tartışmalarına yer verilmiş, gerek tarihsel periyotta gerekse sosyolojik manada antisemitizm kavramının yeri aktarılmıştır. Akabinde Büyük Doğu dergisi ve Necip Fazıl’ın şahsında şekillenen Büyük Doğu Geleneği tartışılmış, son olarak ise derginin sayıları üzerinden antisemitizm analizine geçilmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında bakıldığında, Büyük Doğu’daki antisemitizmin başta Siyonizm, masonluk, dönmelik kavramları olmak birkaç konu üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Fakat açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, en temelde batılılaşma ve modernleşme karşıtlığının bir yansıması olarak antisemitizme başvurulduğu görülmektedir. İronik bir şekilde batıdan ithal edilmiş bir kavram olan antisemitizm batılılaşma karşıtlığının aktarılmasında kullanılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Antisemitizm, Büyük Doğu Dergisi, Necip Fazıl Kısakürek.


Yorum yaz