
-
Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
- +90 216 578 0000
- http://www.yeditepe.edu.tr/
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. CEM SEFA SÜTÇÜ
Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
Bölüm: Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
The transformation of typography in new media Yeni iletişim ortamlarında tipografinin dönüşümü
İnsan dilinin görsel temsili olan yazı, bilginin kayıt edilip iletilmesinde kullanılarak, sanatın, bilimin ve teknolojinin gelişim sürecinde esas unsur haline gelmiştir. El yazısından baskı tekniklerine geçiş, yazının görsel tasarımı olan tipografiyi gündeme getirmiştir. 20. yüzyılın sonlarında, dijital teknolojilerin icadı ile yeni iletişim ortamları gündeme gelmiştir. Yeni iletişim ortamlarının yaygınlaşması yaşamın tüm alanlarını etkilerken yeni iletişim ortamlarında tipografik tasarım süreci de yeni boyutlar kazanmıştır. Bu çalışmada, geleneksel ve yeni iletişim ortamları arasındaki farkın tipografik tasarıma etkisini ortaya koymak amacıyla başlangıcından bugüne tipografinin gelişimi ele alınmıştır. Tipografik tasarımı kazandığı yeni boyutları ile kavramak, yapılan araştırma ve örnekleri geniş bir yelpazede incelemeyi gerektirirken, literatür araştırmasının sonucunda bugüne kadar yapılan araştırmalarda yer alan tanımlama ve sınıflandırmaların ortak bir terminolojiye sahip olmadığı görülmüştür. Bu nedenle yeni iletişim ortamlarında tipografinin tanımlama ve sınıflandırma önerisi yapılmıştır. Yeni iletişim ortamlarında tipografi temel özelliklerine göre ?statik?, ?dinamik? ve ?etkileşimli? olmak üzere üçe ayrılmıştır. Statik tipografi ?durağan? ve ?ardı ardına gösterim? olmak üzere ikiye ayrılmıştır, dinamik tipografi ?hareketli? ve ?morfik? olmak üzere ikiye ayrılmıştır, etkileşimli tipografi ise ?statik etkileşimli? ve ?dinamik etkileşimli? olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Araştırma kapsamında film jenerikleri, internet sitelerinden tipografi uygulamaları ve deneysel etkileşimli tipografi projeleri incelenmiştir. Bu önermede yeni iletişim ortamlarındaki tipografinin, dijital teknolojilerin sağladığı olanaklarla kazandığı yeni boyutları vurgulanarak tanımlanması amaçlandı. Ayrıca dijital ortamda tasarlanan ve uygulanan tüm tipografik öğeleri kapsayacak bir sınıflandırma yapılması amaçlandı. Bu sınıflandırma önerisi yeni iletişim ortamlarındaki tipografinin zaman, dinamizm ve etkileşim boyutlarını vurgulamaktadır.
Structural analysis of Turkish animation and a survey of cartoon sector Türk canlandırmasının yapısal analizi ve çizgi film sektörü araştırması
Canlandırma her geçen gün gelişen ve çeşitlenen bir sanat dalıdır. Her ne kadar canlandırma denildiğinde akla ilk çizgi film gelse de günümüzde sinemadan televizyona, eğitimden mühendisliğe kadar pek çok alanda anlam kazanmıştır. Canlandırmanın üretiminde kullanılan teknikler zaman içerisinde değişim gösterse de ortaya çıkmasındaki süreç büyük ölçüde aynı kalmıştır. Türkiye’de canlandırmanın ilk örnekleri, imkansızlıklar içerisinde ortaya çıkmış ve buna rağmen her kesimin büyük ilgisini çekmiştir. Ne yazık ki kişisel çabaların ötesine gidemeyen bu çalışmalar, uzun yıllar boyunca Türkiye’de canlandırmanın bir sektör haline gelememesiyle arka planda kalmıştır. 20. Yüzyılın sonunda akademik anlamda yapılan çalışmalar ise canlandırma açısından bir milat olmuştur. Çocuk temalı televizyon kanallarının yayına başlamasıyla canlandırma piyasası, peşisıra ortaya çıkan aktörlerle ivme kazanmıştır. Ancak bu ani ve hızlı büyüme, beraberinde pek çok soruyu getirmiştir. Bu tez, Türkiye’deki canlandırma sanatının gelişimine ışık tutmayı ve sorunlarını belirlemeyi amaçlar. Bu doğrultuda sektörde çalışmakta olan kişiler üzerinde bir alan araştırması yapılmıştır. Tezin sonunda geleceğe ilişkin yorumlar yer almaktadır. Anahtar Sözcükler: Canlandırma, Bilgisayarlı Canlandırma, Çizgi Film, Çizgi Film Sektörü
Bu araştırma ilköğretim okullarında görev yapan, birinci sınıf öğrencilerini okutan sınıf öğretmenlerinin, ilk okuma yazma öğretiminde uygulanan ses temelli cümle yönteminin uygulanmasına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi, 2006-2007 Eğitim-öğretim yılında İstanbul’un Kadıköy ve Üsküdar ilçelerindeki 25 ilköğretim okulunda görev yapan 127 birinci sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanması için sınıf öğretmenlerine biri açık uçlu olmak üzere 29 soruluk anket çalışması uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler yüzde, frekans değeri, Mann-Whitney U Testi ve Kruskal-Wallis Testi kullanılarak yorumlanmıştır. Araştırmadan sonunda, ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğretimini uygulamada kadın ve erkek öğretmenlerin algı düzeylerinin birbirine benzediği,sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıyı yazabilme becerilerinin birbirine benzediği,sınıf öğretmenlerinin ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğretimini uygulama da öğretmenlerin birinci sınıf okutup okutmamalarının bir farklılık oluşturmadığı, sınıf öğretmenlerinden, ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğretimi uygulanmasına yönelik hizmet içi eğitime katılanların,hizmet içi eğitimi yeterli gördükleri,sınıf öğretmenlerinden öğrencilerini aralık-ocak (birinci dönem)aylarında okumaya geçirenler ile öğrencilerini şubat-mart(ikinci dönem) aylarında okumaya geçirenler arasında, ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğretimi uygulamalarının birbirlerine benzediği saptanmıştır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin ses temelli cümle yöntemi ile okumaya geçiş süresinin kısa sürede gerçekleştiğini, öğrenci sayısının az olduğu sınıflardaki öğrencilerin bitişik eğik yazıyı yazarken zorlandığı, öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflardaki öğrencilerin de bitişik eğik yazıyı yazarken kısmen zorlandıkları, öğrenci sayısı 30-39 ve 40-49 arası olan sınıflarda öğrencilerin daha etkin ve yaratıcı oldukları,öğrenci sayısının 30’un altında ve 50’nin üzerinde olan sınıflarda öğrencilerin yaratıcılıklarının da sınırlı olduğu bulunmuştur. Anahtar kelimeler:Sınıf Öğretmenliği,Ses temelli cümle yöntemi,Bitişik eğik el yazı,İlköğretim, Ses,İlk okuma yazma.


Yorum yaz