
-
Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü
- Hiçbir belirt gün hizmet vermektedir.
DOÇ. DR. CEBRAİL ÖTGÜN
Üniversite: Gazi Üniversitesi
Bölüm: Güzel Sanatlar Enstitüsü

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Teknoloji (TR)
2. Sanat (TR)
3. Kültür (TR)
4. Kentler (TR)
5. Günlük yaşam (TR)
6. Resimler (TR)
7. Resim sanatı (TR)
8. Rastlantı (TR)
9. Gerçeklik (TR)
10. Ekspresyonizm (TR)
11. Deneyselcilik (TR)
12. Bilinçdışı (TR)
13. Daily life (EN)
14. Cities (EN)
15. Culture (EN)
16. Art (EN)
17. Technology (EN)
18. Unconscious (EN)
19. Experimentalism (EN)
20. Expressionism (EN)
21. Reality (EN)
22. Coincidence (EN)
23. Painting art (EN)
24. Paintings (EN)
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ
Günlük yaşam’dan görsel çözümlemeler
?Günlük Yaşam?dan Görsel Çözümlemeler başlıklı, üç bölümden oluşan bu çalışma, ?günlük yaşam?dan hareketle, günlük yaşam-kültür-sanat ilişkilerinin çözümlemelerini içermektedir. Birinci bölümde insanın tarih boyunca günlük yaşamının, kültürünün nasıl şekillendiğine dair açıklamalar yapılırken, yaşamın günlük akışı sırasında, aniden karşılaşılan teknolojik yeniliklerin yaşamı, biçimlerini nasıl değiştirdiğini, günlük yaşamın çok anlamlılığının ve karmaşıklığının bireye dayattığı zorluklardan kurtulup çözüm yolu bulması gibi durumları anlatmaktadır. Ayrıca da bu süreçler doğrultusunda sanatında ne tür gelişim süreci içerisinde günlük yaşamla bağlantısına açıklık getirilmiştir. İkinci bölümde ise, modern kent yaşamı, modernleşme, kültür, sanat ilişkilerinin günlük yaşamla bağlantıları kurulmuştur. Kentlerin oluşumlarından, kent günlük yaşamının vazgeçilmez özelliklerinden, ilk kuruldukları günden itibaren ekonomik-kültürel, toplumsal alanda değişimlerin yaşandığı, aynı zamanda da modernleşme sürecine girildiği mekanlar olan kentlerden bahsedilmiştir. Ayrıca modernizmle birlikte, toplumun ve sanatın geçirmiş olduğu modernleşme süreçlerinden ve modern zamanların, modern sanatın kapılarının aralanmasıyla, sanatın tarihsel sahnelerden, mitolojik hikâyelerden vb. durumlardan modern zamanlarla kurtulduğundan bahsedilmiştir. Son olarak da, bölüm içerisinde sanatçının içinde bulunduğu çağla sanatçının ürünü arasındaki bağlantılar, modern sanattan itibaren sanatın konu, içerik ve tarz olarak değişimlerin deneysellikleri ele alınmıştır. Günümüze kadar kent, kent yaşamı, kültür, modernleşme, sanat ilişkisini göz önünde bulundurarak, günlük yaşamın ve sanatın birbirleriyle etkileşimleri, tarihsel süreç ve veriler ışığından hareketle günümüze kadar sanatın geçirdiği süreçler vurgulanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bazı sanatçılar ve eserleri araştırılarak, günlük yaşamın doğrudan ifade edildiği veya edilemediği eserler, teknik süreçler doğrultusunda konuyu ele alan akım ve sanatçıların eserlerinin bir değerlendirilmesi yapılarak incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise günlük yaşam içerisinden alınan birçok durumu anlatan görüntüler, onun sıradanlığı ve gerçekliği uygulamalarla görselleştirilmiştir. Bu çalışmaların yaratma sürecinde içeriğe uygun olarak baskı, fotoğraf gibi teknolojik olanaklardan yararlanılarak günlük yaşamı şekillendiren, şekillenen etkenlerin uygulama çalışmalarında görsel ifadesi gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Son olarak ise çalışmada görselleri oluşturulan denemelerin, anlatımlarıyla ilgili düşünsel boyutlarına değinilmiştir. Anahtar Sözcükler 1. Günlük Yaşam 2. Kent 3. Sanat 4. Kültür 5. Teknoloji
Resimde biliçdışı anlatımın rastlantısal ve deneysel süreci
Üç bölümde incelenen bu çalışmanın ilk bölümünde, Freud’un Topografik Kişilik Kuram’ında yer alan bilinç, bilinçöncesi, bilinçdışı kavramları sırayla dış gerçeklik, iç ve dış gerçekliğin bütünlüğü ve iç gerçeklik kavramlarıyla benzer yanları vurgulanmış, tanımlarına ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Özetle; bilinç, dış dünyadan ya da bedenin içinden gelen algıları fark edebilen zihin bölgesidir. Bu bölüm tıpkı dış gerçeklikle örtüşür, çok derinlerde anlamlar aramaya gerek duyulmaz. Diğer yandan bilinçöncesi, dikkatin zorlanmasıyla bilinç düzeyinde algılanabilen zihinsel olayları ve süreçleri içerir. Tıpkı iç ve dış gerçekliğin bütünlüğü gibidir. Bilinçdışı ise bilinçli algılamanın dışında kalan tüm zihinsel olayları kapsar. Dinamik anlamda ise bilinçdışı, sansür mekanizmasının engeli dolayısıyla bilinç düzeyine ulaşma olanağı olmayan zihinsel süreçleri içerir. Bu içerik, gerçekliğe ve mantığa uymayan ve insanın içinden geldiğince doyurulmak istenen dürtülerden oluşur Bu kısım ise iç gerçeklikle örtüşür. Bilinçdışının sıra dışı dünyasından etkilenen birçok düşünürün bilinçdışı, iç ve dış gerçeklik olgusu çerçevesinde, bilimsel, felsefi, psikolojik ve sanatsal tanımlarına, ardından, bilinçdışı sürecin ve onunla eşanlı olan iç gerçeklik olgusunun sanatçının yaratma serüvenine, yani rastlantı ve deneyselliğe nasıl yön verdiği, incelemeye değer bulunmuştur. Birinci bölümün ikinci kısmı Modern sanatta çocuksuluk ve delilik olgularından oluşur. Bu olgularının önemi, bilinçdışı öğeleri içinde barındırmasında yatar. Çocuk ve deli bilinçdışının tekinsiz yolunda hiçbir engel tanımadan özgürce dolaşabilen bireylerdir. Öncü çıkışlara yol açan bu olgular, bilinçdışı – rastlantı ve deneysellik tanımlarına açıklık getireceği düşüncesiyle araştırma alanına sokulmuştur. İkinci bölüm, tarihsel sürecin içerisinde yer alan, bilinçdışı anlatımın yansıdığı anlayışları kapsar. Geleneksel sanatçının dış gerçekliğe bağlılığı ve modern sürece giren sanatçının iç ve dış gerçeklik birlikteliğinde ve ardından iç gerçekliğin önemiyle ortaya çıkan eserlere ve sanat tarihsel süreçlere değinilmiştir. Geleneksel sanatçının iç gerçekliğinden bir sapma olarak gösterilebilecek olan Van Gogh ve Cezanne ile başlayan süreç sırasıyla, Soyut, Dışavurumculuk, Soyut Dışavurumculuk olarak iç gerçekliğe doğru bir yol kat eder. Soyut sanatın önemli sanatçılarından biri olan Kandinsyk, içsel zorunluluğu ilke alarak bilinçdışının rastlantısal ve deneysel sürecince önemli bir rol üstlenmiştir. Bundan sonraki süreçte sistemli gidiş sona erer, iç-dış gerçeklik birbirinin içinde form değiştirir. Yeni eğilimlerde ise dikkati geçen başlık Yeni Dışavurumculukdur. Yeniden tuvale dönüş olarak yorumlanabilecek bu akımda plastik değerler bağlamında rastlantı ve deneysellik ön plandadır. Üçüncü bölümde ise, uygulama çalışmalarıyla bilinçdışının yaratıcı alanını mühendislik (harita) ve bilimsel alanlardaki göstergelerle var olan yapılarına müdahale ederek olası bir zaman ve biçim ihtimaline taşınmak amaçlanmıştır. Resimlerde ön planda iç gerçekliğin dışavurumu olmak üzere, aynı zamanda form değiştirmiş bir dış gerçeklikte odağa alınmış durumdadır. Resimde bilinçli bir eylem varlığını sürdürürken oluşum esnasında rastlantı ve deneysellik bilinçdışının yönlendirmesiyle yer yer üst düzeylere çıkmıştır. Anahtar Sözcükler 1. Bilinçdışı, 2. İç ve dış gerçeklik, 3. Rastlantı, 4.Deneysellik, 5. Dışavurum.
Sanatta yeniden anlamlandırma Redefinition in arts
Bu çalışma Gazi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı?nda (GGSER) yapılmıştır. Sanat tarihinde ve özellikle 1980 sonrası dönemde alıntı, kopya, kendine maletme ve yeniden üretim üzerine özgün sanat eseri sorunları üzerine yoğunlaşılmış, uygulama çalışmaları ile bu sorunlar araştırmacı tarafından deneyimlenmiştir. Postmodern teorinin, modernizmden ayrıldığı alan gerçeklik ve onu algılayış şeklidir. Gerçekliğin imajlara dönüştüğü bu dünyada belirli bir zaman algısından söz etmek de mümkün değildir. Postmodern evrende, herkesin belli taklitleri kullandığı, bu taklitlerin dışında bulunan hiçbir şeyin gerçek olmadığı, taklit edilebilecek hiçbir orjinalin bulunmadığı izlenir. Postmodern izleyici, sadece yüzeydeki görüntülerin fazlalığı ile zihinsel yoğunluğa girer ve bundan da hoşlanır. Burada özne tarafından inşa edilen ya da bir kavram olarak üretilen gerçeklik, enformasyon teknolojileri tarafından sürekli çarpıtılır ve göstereni ile arasındaki ilişki tamamen yitirilir. Artık kopya, kurmaca, orijinal gibi yeni açılımlara neden olan; simülasyon, hipergerçek, içe infilak, eklektik, temellük gibi yeni terimler doğar. Küreselleşen dünyada sorunların ve yaşamların aynılaşması, iletişimin anındalığı ve sınırsızlığı neticesinde sanat anlayışı da teknolojik kodlara bürünmüş ve alıntılama eylemlerine dönüşmüştür. Hali hazırda varolan formlar arasından seçmek, hatta varolan çalışmanın tıpkı kopyasını yapmak sanatçıların kavramsal çıkış noktaları olmuştur. Araştırmanın özellikle kavramsal çerçevesinde bu sorunlara değinilmiştir. Uygulama çalışmalarında ise; benzer işlerin, benzer malzemelerin kullanımı ve anlamları kavramsal çerçeveleri ile belirlenmiştir. Post-üretimin ilk safhasına oturan kendine maletme ile ilgili örnek seçimler yapılmış, dönüştürme için hem düşünsel hem teknik hem de biçimsel denemelerle özgün çalışmalar ortaya konulmaya çalışılmıştır.


Yorum yaz